12 Temmuz 2023 Çarşamba

İngiltere Merkez Bankası, kredilerin yüzde 75’ini veren en büyük 8 bankanın gerçekleştirilen stres testini geçtiğini açıkladı.

İngiltere Merkez Bankası (BOE), İngiltere’nin en büyük sekiz bankasının tamamının, ciddi bir ekonomik krize karşı dayanıklılıklarını inceleyen en son stres testini geçtiğini söyledi.

Çarşamba günü yayınlanan sonuçlara göre, firmalar, konut piyasası çöküşü, artan işsizlik ve yüzde 6’ya kadar yükselen faiz oranları dahil olmak üzere ekonomiye yönelik bir şok yaşanması durumunda kredi vermeye devam edecek kadar sermayeye sahip olacak.

BOE tarafından yapılan açıklamada, “İngiltere bankacılık sistemi, ekonomik ve finansal koşullar beklenenden önemli ölçüde daha kötü olsa bile, hane halklarını ve işletmeleri daha yüksek faiz oranlarının yaşandığı dönemde de destekleme kapasitesine sahip. Stres testinde uygulanan senaryo, mevcut makroekonomik görünümden çok daha ağır bir durumu işliyor” ifadeleri kullanıldı.

Test edilen bankalar ülke ekonomisinin yüzde 75’ine kredi sağlıyor

Bu yıl Barclays Plc, HSBC Holdings Plc, Lloyds Banking Group Plc, Nationwide Building Society, NatWest Group Plc, Banco Santander SA’nın İngiliz kolu, Standard Chartered Plc ve Virgin Money UK Plc bankaları test edildi. Bu bankalar İngiltere ekonomisine verilen kredilerin yaklaşık yüzde 75’ini sağlıyor.

BOE, bankaların piyasa değeri 1,4 trilyon sterlin (1,8 trilyon dolar) olan yüksek kaliteli likit varlıklara sahip olduğunu ve yaklaşık bu varlıkların üçte ikisinin nakit veya merkez bankası rezervlerinde olduğunu söyledi. Bu durum, bankaların piyasalardaki likiditenin baskı altına girmesi durumunda borç vermeye devam etmek için bol miktarda kaynağa sahip olacakları anlamına geliyor.

Test, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından altı aylık bir gecikme sonrası Eylül ayında başladı.

Politika faizinin yüzde 6’ya çıktığı senaryo test edildi

Stres testi İngiltere’de politika faizinin yüzde 6’ya yükselmesi sonrası kademeli olarak yüzde 3,5’in altın düşmesini içerirken bu senaryonun bir unsuru şu anda gerçekleşiyor. Para piyasaları, politika toplantı tarihlerine bağlı faiz oranı takaslarına (swap) göre BOE’nin faizleri yüzde 6,5’e kadar çıkaracağını fiyatlıyor.

Bu oran, birkaç ay önce yüzde 5 olarak fiyatlanıyordu ve gerçekleşmesi durumunda 1998’den bu yana en yüksek faiz seviyesi olacak.

Öte yandan banka İngiltere’nin milli gelirinin yüzde 5 daralması, işsizliğin iki kattan daha fazla artara yüzde 8,5’e yükselmesi ve konut emlak fiyatlarının yüzde 31 düşmesi gibi şoklarla ne kadar iyi bir şekilde başa çıkabileceğini de inceledi.

Bankaların tamamı daha önce Aralık 2021’de BOE’nin gerçekleştirdiği ve çift dipli bir durgunluğu ve yıllar boyu sürecek toplumsal düzenlemeleri içeren bir stres testini geçebilecekleri sonucuna varmıştı.

İngiltere Merkez Bankası yaşanan finansal krizin ardından sektörün ekonomik zorluklara dayanacak kadar sermayeye sahip olup olmadığını kontrol etmek için 2014 yılında düzenli testlere başlamıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

12 Temmuz 2023 Çarşamba

Küresel piyasalarda tüm dikkatler ABD’den gelecek enflasyon verilerine çevrildi. Dolar hız kesmesi beklenen enflasyon verileri öncesi geriledi. Hisse senedi piyasalarında ise karışık bir görünüm var.  

Dolar ABD TÜFE verisi öncesi gerilerken, küresel hisse senedi endeksleri karışık seyrediyor.

ABD vadeli endeksleri Pazartesi günü yaşanan yüzde 0,7’ye varan yükselişlerin ardından ılımlı şekilde artmaya devam ediyor.

Asya’da görünüm karışık. Japon Nikkei 225 endeksi yenin dolara karşı son bir ayın en güçlü seviyelerine tırmanması ve dolar/yen’in 140’ın altına gerilemesi sonrası ekside. Hong Kong Hang Seng yüzde 1 yükselirken, Çin CSI 300 yatay.

Çin’in yükselişe katılamamasında yatırımcıların beklediği ilave teşviklerin henüz gelmemesi etkili oluyor. ABD iki yıllık tahvil getirisi bugün ABD enflasyon verisi öncesi düşüyor.

  • FED YETKİLİLERİNDEN FAİZ ÇIKIŞI

Dolar veri öncesi güç kaybediyor

Bloomberg anketindeki medyan tahmine göre ABD’de tüketici fiyat endeksinde bir önceki yılın aynı ayına göre artışın, Mayıs ayındaki yüzde 4 seviyesinden, yüzde 3,1’e hız kestiği öngörülüyor.

Yıllık çekirdek tüketici enflasyonunun da yüzde 5,3’ten yüzde 5’e gerilediğinin açıklanması bekleniyor. Tahminlerin gerçekleşmesi halinde çekirdek enflasyon 2021’den bu yana en düşük seviyeye inmiş olacak.

Bloomberg Dolar Endeksi de veri öncesi düşüş hareketi sergiliyor. Bir ara Nisan ayından bu yana en düşük seviyesine inen endeks, aralıksız 4 günlük kaybını da yüzde 1,50’ye taşımış durumda.

Resona Bank Kur Stratejisti Takeshi Ishida, “Yatırımcılar ABD TÜFE ve ÜFE verilerini bekliyor ve enflasyonist baskıdaki herhangi bir yavaşlama teyidi, muhtemelen dolardaki mevcut düşüş eğilimini hızlandıracak” değerlendirmesinde bulundu. Bu beklenti Fed’in de parasal sıkılaştırmasını yavaşlatması öngörüsünü de yansıtıyor ancak herkes aynı görüşte değil.

Bloomberg TV yayınında konuşan Pacific Investment Management Fon Yöneticisi Jerome Schneider, faizlerin uzun süre yüksek seviyelerde kalacağını ve faiz indirimlerinin piyasanın beklediği kadar erken gelmeyeceğini öngördü. Schneider, “Yumuşak iniş senaryosu, Pimco olarak kısa vadede öngördüğümüz bir senaryo değil” dedi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

12 Temmuz 2023 Çarşamba

Yeni Zelanda, Ekim 2021’den bu yana yaptığı üst üstte faiz artışına ara vererek gösterge faiz oranını sabit tuttu.

Yeni Zelanda Merkez Bankası (RBNZ), Ekim 2021’den bu yana yaptığı faiz artışlarına ara vererek gösterge faiz oranını yüzde 5,5’te tuttu. Piyasaların beklenti de faizde değişiklik olmayacağı yönündeydi.

Banka, faiz oranını 2021 yılı Ekim ayından sonra üst üste 12 toplantıda toplam 525 baz puan artırmıştı.

RBNZ, mevcut faiz oranları seviyesinin “öngörüldüğü ve gerektiği gibi harcamaları ve enflasyon baskısını kısıtladığını” söyledi.

Bununla birlikte merkez bankası, tüketici enflasyonunun yüzde 1-3’lük hedef aralığına geri dönmesini sağlamak için faiz oranlarının “öngörülebilir gelecekte kısıtlayıcı bir seviyede kalması” gerektiğini söyledi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Temmuz 2023 Salı

Rezervlere ilişkin açıklamalarda bulunan ve artışın cesaret verici olduğunu ile getiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “26 Mayıs’ta 98,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervleri, 30 Haziran’da 108,6 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Aynı dönemde net rezervler ise 14,2 milyar dolar iyileşme göstermiştir” dedi.

Sosyal medya hesabından rezerv açıklaması yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşetk, “Programımızın önemli bir hedefi de piyasa koşulları elverdiği ölçüde uluslararası rezerv birikimini sağlamaktır” diye konuştu.

26 Mayıs’ta 98.5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervleri, 30 Haziran’da 108.6 milyar dolar seviyesine çıktığını belirten Şimşek, “Aynı dönemde net rezervler ise 14.2 milyar dolar iyileşme göstermiştir. Son dönemde rezervlerde gözlenen bu hızlı artış cesaret vericidir.

Merkez Bankası rezerv artışına katkı sağlayacak rasyonel politikaların yanı sıra ülkemize ilave dış kaynak sağlamaya yönelik çalışmalarımız da hızla devam etmektedir.

İyileşmenin devamı için gereken adımları atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Temmuz 2023 Salı

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Birleşik Arap Emirlikleri’nin gıda, lojistik, ilaç ve hastane işletmeciliği, altyapı yatırımları ve teknoloji alanlarında Türkiye’ye 30 milyar dolarlık yatırım yapabileceğini söyledi.

Pazartesi günü bakanlıkta gazetecilerle bir araya gelen Bolat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan, gelecek hafta başlayacak Körfez turuna ilişkin soruyu yanıtlarken, teknik çalışmaların devam ettiğini söyledi.

BAE’nin en büyük yatırım holdingi ADQ’nun Türkiye’de temaslarda bulunduğuna değinen Bolat, “Türkiye’de yatırım konusunda 30 milyar dolar gıda, lojistik, ilaç ve hastane işletmeciliği, altyapı yatırımları ve startupların olduğu, teknoloji girişimlerinin olduğu alanlarda tekliflere açığız dediler” ifadelerini kullandı.

Avrupa’dan bazı ülkelerle de ticari ilişkilerde hareketlenmenin başlayacağını anlatan Bolat, Erdoğan’ın ziyaretinden ardından sonbaharda somut adımların atılacağını söyledi.

Katar, Lübnan, Sudan ve Ukrayna ile Serbest Ticaret Anlaşmalarıyla ilgili onay süreçlerinin devam ettiğini belirten Bolat, yeni dönemde Endonezya, Japonya ve Tayland’la da bu konuda çalışmalar yapılacağını kaydetti.

Bakan Bolat, ticaret desteklerine değinirken ayrıca Eximbank’ın sermayesinin 6 milyar 800 milyon TL artırıldığına ve toplam sermayenin 20 milyar 600 milyon TL’ye yükseldiğine işaret etti.

İkinci el oto ithalatı yok

Bakan Bolat’a son günlerde tartışılan ikinci el otomobil ithalatına izin verileceği konusu da soruldu. Otomotiv ithalatının yılın ilk altı ayında yüzde75 arttığını ve altınla birlikte en büyük ithalat kalemi haline geldiğini belirten Bolat, bu nedenle gündemlerinde bir çalışmanın şu an için bulunmadığını söyledi.

“Fahiş fiyattan satanlardan alışveriş yapmayalım”

Fahiş fiyat görülmesi durumunda tüketicinin Bakanlığa ihbar etmesini de talep eden Bakan Bolat, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz bütün ihbarlara baskınlar yapıyoruz. Sosyal medyadan ya da Bakanlığımıza bildirilen tüm ihbarlara denetim mekanizmasını çalıştırıyoruz. Bunun bir yolu da bilinçli tüketim. Öyle satıcı varsa oradan alışveriş yapmamalıyım, kim makul satıyorsa oradan almalıyım. Merkez Bankası fiyat istikrarında gerekli çalışmaları yürütüyor bütün gücüyle, Hazine ve Maliye Bakanlığı para ve maliye politikaları alanında yürütüyor. Merkez Bankamız para ve döviz kurum politikalarında mücadelesini yürütecek. Biz de Ticaret Bakanlığı olarak düzenleme denetim ve yaptırım uygulama ile caydırıcılık görevini yapacağız. Tüketicimiz de fahiş fiyat uygulaması yapan yerlerden alışveriş yapmayacak, daha uygun yerlerden yapacak. Bu şekilde piyasada rekabeti artıracağız.”

Bazı marketlerin, KDV artışlarını yürürlük süresinden önce uyguladığının belirtilmesi üzerine ise Bolat, “Denetim ekiplerimizin çalışmalarında, KDV farkı KDV olarak mı yansıtılıyor yoksa üstüne çok daha fazla ekleyerek tüketici zararına çaba içine mi giriliyor kontrol ediyor, bu denetimler yapılıyor.” dedi.

Bolat, hal yasasına ilişkin de çalışmaları bulunduğunu da anlatırken “Halleri belediyeler işletiyor. Belediyeler, yeni ve modern haller yapma konusunda finansman sıkıntısı çektiklerini ifade ediyorlar. En önemli şey, tarladaki ürünü fazla zayiat olmadan aracısını azaltarak hale getirip tüketicinin beğenisine sunmak. Sebze ve meyvelerde bir iki günde hızlı çürüme oluyor. Çiftçilerimizin kendi aralarında kooperatif kuramamaktan kaynaklı olarak haldeki komisyoncularla, kabzımallarla çalıştıklarını görüyoruz. Bizim görevimiz üreticilerimizin kooperatifler üzerinden hızlı şekilde ürünlerini hale getirmelerini hızlandırmak. Hal yasasını yenileme konusunda Bakanlığımızın çalışması devam ediyor.” diye konuştu.

İhracatçının finansman kanalları açılıyor

Bolat, Merkez Bankasının politika faizini artırması sonrasında bankaların kredi musluklarını açmaya başladığına işaret ederek “Merkez Bankamızla geçen hafta bir toplantı yaptık. İhracatçıların finansmana erişimindeki sıkıntı ve kaygılarını ilettik. Orada da oldukça pozitif, olumlu bir bakış açısı görmekten memnunuz. İhracatçılarımız kaygı duymasın, finansman kanalları açılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

“Türkiye-AB ilişkilerini hızlandırmayı planlıyoruz”

AB ile ilişkiler ve Gümrük Birliğinin güncellenmesi sürecine ilişkin de bilgi veren Bolat, şunları kaydetti:

“AB’den birçok liderin seçim sonunda Türkiye ile yeniden çalışma konusunda istekli olduğunu gözlemledik. Önümüzdeki süreçte orta vadede Gümrük Birliği’nin güncelleme müzakerelerinin hızla başlatılıp bir sonuca varması talebimiz var. En son AB’nin 10 gün önceki Liderler Zirvesi’nde liderler, AB Komisyonu’na görev verdiler, ‘Türkiye ile AB ilişkilerinde değerlendirme raporu hazırlayın’ diye. Bu da önemli bir gelişme. Yakında o rapor çıkar. Biz de Ticaret Bakanlığı olarak bu konuda istekliyiz. Önümüzdeki günlerde Bakan Yardımcım Mustafa Tuzcu Bey Brüksel’e gidecek. Ben de AB’nin Genişlemeden Sorumlu Başkan Yardımcısı ile görüşme niyetindeyim. En azından gerginliğin ortadan kalktığı dönemi proaktif yaklaşımla eyleme dönüştürerek Türkiye-AB ilişkilerini hızlandırmayı, güçlendirmeyi planlıyoruz.”

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Temmuz 2023 Pazartesi

Fed’in güvercin isimlerinden biri olarak bilinen San Francisco Fed Başkanı Mary Daly’nin de dahil olduğu üç yetkili enflasyonla mücadele için faiz artışlarının gerekliliğine vurgu yaptı.

Fed’in 2023 yılında daha sıkı bir patikada kalacağı yönündeki fiyatlamalar devam ederken, Fed yetkililerinden bu yönde mesajlar gelmeye de devam ediyor.

Üç Fed yetkilisi, enflasyonu merkez bankasının hedefine geri getirmek için bu yıl faiz oranlarını daha da yükseltmeleri gerekeceğini söyledi.

Fed’in Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr Pazartesi günü Bipartisan Politika Merkezi toplantısında yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz yıl para politikasında, yapmamız gereken işlerde çok ilerleme kaydettik. Yakın olduğumuzu söyleyebilirim, ancak hala yapacak biraz işimiz var” dedi.

Fed’in güvercin isimlerinden biri olarak bilinen ve Bloomberg’in Fed yetkilileri arasındaki etki analizinde öne çıkan isimlerden biri olan San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de, 2023 için birkaç faiz artışından yana olduğunu ifade etti.

Daly, Fed’in enflasyonu hedefine döndürmek için muhtemelen birkaç kez daha faiz artırması gerekeceğini söyledi.

Washington’daki Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada Daly, “Enflasyonu sürdürülebilir yüzde 2’lik bir patikaya geri getirmek için bu yıl içinde birkaç kez daha faiz artırımına ihtiyacımız olacak” dedi.

Daly, bu yıl şaşırtıcı derecede güçlü gelen ekonomik verilere bağlı olarak görünümünü değiştirmeye açık olduğunu vurguladı.

Daly, enflasyonu düşürmek için çok az şey yapmanın risklerinin hâlâ çok fazla şey yapmanın risklerinden daha ağır bastığını, ancak bu ikisi arasındaki farkın daraldığını söyledi. San Francisco Fed Başkanı, ekonominin yavaşladığına dair işaretler görmeye başladığını ve arz ile talebin daha iyi bir dengeye geldiğini sözlerine ekledi.

Daly, enflasyonun birinci problem olduğunu ifade etti.

Mester da enflasyonla mücadeleye vurgu yaptı

San Diego’daki California Üniversitesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester de kendi görüşünün de Fed yetkililerinin iki faiz artışı için medyan tahminiyle “uyumlu” olduğunu söyledi.

Mester, “Enflasyonun sürdürülebilir ve zamanında yüzde 2’ye geri dönmesini sağlamak için, benim görüşüme göre, faizin mevcut seviyesinden biraz daha yukarı çıkması ve ardından ekonominin nasıl geliştiğine dair daha fazla bilgi topladıkça bir süre daha orada kalması gerekecek” dedi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Temmuz 2023 Pazartesi

New York Fed Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisinin Haziran’da yüzde 3,8 ile Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyeye gerilediğini bildirdi.

New York Fed, Haziran ayına ait Tüketici Beklentileri Anketi’nin sonuçlarını yayımladı.

Yaklaşık bin 300 hane halkının katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre, gelecek 12 ayı kapsayan kısa vadeli medyan enflasyon beklentisi, Haziran’da 0,3 puan azalarak yüzde 3,8’e geriledi.

Düşüşünü üçüncü aya taşıyan kısa vadeli enflasyon beklentisi, Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyesini kaydetti. Kısa vadeli enflasyon beklentisi, bu dönemde, Haziran 2022’de kaydettiği yüzde 6,8’lik zirveden 3 puan gerilemiş oldu.

Gelecek 3 yıllık süreci kapsayan orta vadeli enflasyon beklentisi ise haziranda değişmeyerek yüzde 3 seviyesinde kalmaya devam etti.

  • FED’İN GÜVERCİNİNDEN FAİZ ÇIKIŞI

Aynı dönemde, gelecek 5 yıllık süreci kapsayan uzun vadeli enflasyon beklentisi 0,3 puan artarak yüzde 3 ile Mart 2022’den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.

Hane halkı harcamalardaki artışa ilişkin beklenti haziranda yüzde 5,6’dan yüzde 5,2’ye düştü ve Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyeyi kaydetti. Hane halkı gelirindeki artışa ilişkin beklenti de haziranda 0,1 puan azalarak yüzde 3,2 oldu.

Bu dönemde konut fiyat artışına ilişkin beklentiler yüzde 2,6’dan yüzde 2,9’a çıkarak Temmuz 2022’den bu yanan en yüksek seviyeye ulaştı. Fiyat artışlarına ilişkin beklentiler, benzin ve gıda maliyetlerinde azalırken, üniversite eğitimi, sağlık ve kira maliyetlerinde arttı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Temmuz 2023 Pazartesi

ABD’de bankacılık ile ilgili düzenlemeler gündemden düşmüyor. Haziran sonunda Fed’in stres testini geçen büyük bankalar şimdi de 2008 finansal krizinden bu yana en kapsamlı kontrollerle karşı karşıya.

ABD’li büyük bankalar, finansal krizden bu yana en büyük düzenleyici revizyonlardan biriyle karşı karşıya.

Son dönemde küresel piyasaları da yakından ilgilendiren ABD’li büyük bankaların, olası çalkantıları atlatmak için ayırmaları gereken sermaye miktarı konusunda yüksek barajlarla karşı karşıya kalacağı öngörülüyor.

Fed’in en üst düzey bankacılık düzenleyicisi Michael Barr, bankaların kendi tahminlerine güvenmek yerine kredi, operasyonel ve ticari riskleri tahmin etmek için standart bir yaklaşım kullanmaya başlamalarını istediğini söyledi.

Barr ayrıca Fed’in yıllık stres testlerinin, bankaların karşılaşabileceği tehlikeleri daha iyi yakalamak için yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Değişiklikler, ABD kurallarını Basel III olarak bilinen bir dizi uluslararası standartla uyumlu hale getirmek için yapılan bir incelemeden kaynaklanıyor.

Barr tarafından Pazartesi günü açıklanan planlar, bu yıl aralarında SVB’nin de bulunduğu çok sayıda kredi kuruluşunun batmasının ardından siyasi açıdan hassas bir konu haline gelen bankalar için sermaye gerekliliklerinin aylar süren incelemesinin ardından geldi.

Barr, yaptığı incelemede mevcut sistemin sağlam olduğunu, ancak bankaların kayıplara karşı korunmak için bir yastık olarak daha fazla para ayırmasıyla sonuçlanacak birkaç değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

  • ABD’DE TOPTAN EŞYA STOKLARI MAYIS’TA DEĞİŞMEDİ

Fed’in stres testini geçmişlerdi

ABD Merkez Bankası (Fed), stres testine tabi tuttuğu büyük bankaların şiddetli bir resesyonu atlatmak için iyi konumda olduğunu ve resesyon sırasında bile hanehalkı ile işletmelere kredi vermeye devam edebileceğini bildirmişti.

Fed, JPMorgan Chase, Bank of America, Citigroup, Wells Fargo, Morgan Stanley ve Goldman Sachs’ın aralarında bulunduğu 23 büyük ABD bankasının tabi tutulduğu yıllık stres testinin sonuçlarını Haziran ayının sonunda açıklamıştı.

Bankadan yapılan açıklamada, test edilen bankaların tümünün, tahmini 541 milyar dolarlık zarara rağmen bir resesyon sırasında asgari sermaye seviyelerini koruyabildiği belirtilmişti.

Açıklamada, stres altında kayıplara karşı bir tampon sağlayan toplam öz sermaye oranının 2,3 puan azalarak minimum yüzde 10,1’e düşmesinin tahmin edildiği kaydedilmişti.

Stres testinin büyük bankaların ekonomik gerileme dönemlerinde ekonomiyi destekleyebilmelerini sağlamaya yardımcı olan araçlardan biri olduğu belirtilen açıklamada, testin bankaların, geçen yıl sonu verileriyle, varsayımlara dayanan resesyon ve finansal piyasa şoku senaryoları altında, sermaye seviyelerini, kayıplarını, gelir ve giderlerini tahmin ederek dayanıklılığını değerlendirdiği aktarılmıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Temmuz 2023 Pazartesi

Bankalar kredilerde frene basarken kredi artış hızında özellikle son 1 ayda hızlı gerileme dikkat çekiyor. Son dönemde ticari ve tüketici kredilerinde faizler artarken TL mevduat faizi gerileyerek son 1 ayın en düşük seviyesine indi.

Bankalarda kredi hızında gerileme Mayıs ayından bu yana hız kazanmış durumda. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, tüm bankaların ortalamasında 13 haftalık yıllıklandırılmış kur etkisinden arındırılmış ticari kredi büyümesi Nisan ayındaki yüzde 45,1’den yüzde 14,3’e geriledi. Benzer bir seyir tüketici kredileri büyümesinde de görüldü. Mayıs ayında yüzde 100,6’ya yükselen yıllıklandırılmış tüketici kredi büyüme hızı 27 Haziran haftası verilerine göre yüzde 38,5’e geriledi.

Seçimlerin ardından ticari kredi hızında yavaşlama, faizde artış görülüyor

Kredi hacminde büyüme tüm kredi türlerinde hız keserken ticari kredi büyümesi de Mayıs başındaki yüzde 46,6’lık son dönem zirvesinden Haziran sonu itibarıyla yüzde 14,3’e kadar geriledi.

TCMB’nin geçen yılın Ağustos ayından itibaren uygulamaya koyduğu makroihtiyati tedbirler ve politika faizi indirimleri sonrasında kredi faiz oranlarında gerileme görülürken seçim haftasında yüzde 15,00 olan ortalama ticari kredi faizi de Haziran sonunda yüzde 17,64’e yükseldi.

TCMB verilerine göre, bankalarda kurumsal kredi kartı ve KMH hariç ortalama ticari kredi faizi 2022 Temmuz ayı sonundaki yüzde 31,3 seviyesinden 10 Şubat 2023 haftasında yüzde 13,24’e kadar gerilemişti.

Ticari kredi faizlerindeki artışa paralel seyir ihtiyaç kredilerinde de gözlenirken 3 Mart 2023 haftasında yüzde 23,47’ye kadar gerileyen KMH hariç ihtiyaç kredisi faizinin son hafta yüzde 44,00’e kadar yükseldiği dikkat çekti.

TL mevduat faizi son 20 yılın en yüksek seviyesinden geriledi.

TL mevduat faizleri ise kredi faizlerinin tersine son hafta gerileme eğiliminde

Özellikle bu yılın başından itibaren TCMB’den gelen yeni regülasyonlarla bankaların toplam mevduatları içerisinde TL mevduatların payının artırılması istenmiş ve bu durum TL mevduat yarışını hızlandırmıştı.

Geçtiğimiz yılın Ağustos sonunda yüzde 18,30 seviyesinde olan 3 aya kadar vadeli ortalama TL mevduat faizi yükselerek yıl başında yüzde 24,03’e; 23 Haziran haftasında da yüzde 41,98 seviyesine çıktı. Bu oran, 6 Haziran 2003 tarihinden bu yana en yüksek seviye oldu. Ancak TCMB’nin geçtiğimiz haftaki verilerinde mevduat faizinde son 20 yılın rekor seviyesinden gerileme olurken ortalama faizin yüzde 38,5’e gevşediği görüldü.

(Kaynak: BloombergHT.com )

07 Temmuz 2023 Cuma

ABD’de tarım dışı istihdam haziranda 209 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşti, beklenti 230 bin kişiydi.

ABD ekonomisi haziranda beklentinin altında istihdam yarattı.

ABD ekonomisi Haziran ayında beklentinin altında net tarım dışı istihdam yaratarak işgücü piyasasının kademeli olarak ılımlaştığı işaretini verdi. Ücret artışı ise sağlam kalmaya devam etti.
Tarım dışı istihdam cuma günü Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından açıklanan verilere göre net 209 bin arttı.

Mayıs tarım dışı istihdam verisi 339 binden 306 bine revize edildi. İşsizlik oranı ise yüzde 3,7’den yüzde 3,6’ya geriledi. Son veriler ABD’de yüksek faiz ve zayıf tüketici harcamalarının ekonomiyi olumsuz etkilemesiyle birlikte işgücü piyasasının soğumaya başladığına işaret ediyor.

Ancak işgücü piyasası ve ücretler yeterince sağlam kalmaya devam ederek Fed’in faiz artışlarına devam etmesinin önünü açıyor.

Veri sonrası ABD tahvil getirileri düştü, hisse vadelilerinde ise hafif hareketler yaşandı.

Haziranda istihdam sağlık, kamu ve inşaat gibi birkaç sektörde yoğunlaştı. Perakende ile ulaşım ve depolama sektörlerinde ise istihdam geriledi.

İşsizlik oranında düşüş

ABD’de işsizlik oranı ise haziranda 0,1 puan azalarak yüzde 3,6’ya geriledi.

Piyasa beklentilerine paralel gerçekleşen işsizlik oranı, Mayıs’ta yüzde 3,7 olmuştu.

Ülkedeki işsiz sayısı haziranda 140 bin kişi azalarak 5 milyon 957 bine indi. İş gücüne katılım oranı ise bu dönemde değişmeyerek yüzde 62,6 ile Mart 2020’den bu yana en yüksek seviyede kalmaya devam etti.

Haftalık ortalama çalışma saati 34,4’e çıkarken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç yüzde 0,4 artarak 33,58 dolara tırmandı.

Piyasa beklentileri ise ortalama saatlik kazancın söz konusu dönemde yüzde 0,3 artması yönündeydi.

Analistler, istihdamın Haziran ayında beklenenden fazla yavaşladığını, ancak işsizlik oranının 7 ayın zirvesinden gerilemesinin ve ücret artışlarının sürmesinin iş gücü piyasası koşullarının sıkılığını koruduğunu gösterdiğini belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )