15 Kasım 2022 Salı

ABD’de üretici fiyat endeksindeki artış hızı Ekim’de yavaşladı ancak yüksek kalmaya devam etti.

ABD Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre üretici fiyat endeksi (ÜFE) Ekim’de aylık yüzde 0,2, yıllık yüzde 8 arttı.

Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin medyan tahmini aylık yüzde 0,4, yıllık yüzde 8,3 artış olması yönündeydi.

Ülkede Ekim’de TÜFE bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,7 ile tahminlerin altında artarak 9 ayın en düşük seviyesine gerilemişti.

Gıda ve enerji hariç ÜFE ise aylık bazda değişmezken yıllık bazda yüzde 6,7’ye geriledi. Önceki ay yıllık artış yüzde 7,1 olmuştu.

ABD’DE ENFLASYON EKİM’DE BEKLENTİNİN ALTINDA KALDI

(Kaynak: BloombergHT.com )

14 Kasım 2022 Pazartesi

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, G20 Zirvesi için geldikleri Endonezya’nın Bali Adası’nda yüz yüze görüşme gerçekleştirdi. Yaklaşık 3 saat süren görüşme sonrası Beyaz Saray, Biden ve Çinli mevkidaşı Şi’nin görüşmesinin “samimi” geçtiğini ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Pekin’i ziyaret edeceğini duyurdu.

ABD ile Çin arasında küresel güç rekabetinin ve gerilimlerin arttığı döneme denk gelen görüşme, Biden’ın Ocak 2021’de göreve başlamasından bu yana iki liderin ilk yüz yüze buluşması oldu. Görüşme yaklaşık 3 saat sürdü.

İki lider, çeşitli konularda kendi öncelikleri ve niyetleri hakkında görüştü.

Biden, Amerika Birleşik Devletleri’nin, ülke içindeki güç kaynaklarına yatırım yapmak ve dünya çapındaki müttefikler ve ortaklarla işbirliği yapmak da dahil olmak üzere, Çin ile güçlü bir şekilde rekabet etmeye devam edeceğini açıkladı. Bu rekabetin çatışmaya dönüşmemesi gerektiğini yineledi ve ABD ve Çin’in rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmesi ve açık iletişim hatlarını sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. İki lider, bu hedefleri ilerletecek ilkeler geliştirmenin önemini tartıştı ve ekiplerini bunları daha fazla tartışmak için görevlendirdi.

Blinken Pekin’i ziyaret edecek

Beyaz Saray, Biden ve Çinli mevkidaşı Şi’nin görüşmesinin “samimi” geçtiğini ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Pekin’i ziyaret edeceğini duyurdu. 2 ülkenin ayrıca iklim değişikliği, ekonomik istikrar, borçların hafifletilmesi, sağlık ve gıda güvenliği gibi alanlarda üst düzey yetkililerin görüşmelerinin devam edeceği ifade edildi.

ABD-Çin ikili ilişkilerindeki belirli konuları ele almak için devam eden çabaları memnuniyetle karşıladılar ve ortak çalışma grupları da dahil olmak üzere bu mevcut mekanizmalarda daha fazla ilerlemeyi teşvik ettiler. Ayrıca ABD halkı ile Çin arasındaki bağların önemine de dikkat çektiler.

Nükleer savaş mesajı

İki lider, önemli bölgesel ve küresel zorluklar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Biden, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı acımasız savaşını ve Rusya’nın sorumsuz nükleer kullanım tehditlerini gündeme getirdi. Biden ve Şi, bir nükleer savaşın asla yapılmaması ve asla kazanılamayacağı konusundaki anlaşmalarını yinelediler ve Ukrayna’da nükleer silah kullanımına veya kullanım tehdidine karşı olduklarının altını çizdiler.

Şi: ABD’nin yerine alma niyetinde değiliz

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, G20 Zirvesi için gittiği Endonezya’nın Bali Adası’nda ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede, Çin-ABD ilişkilerindeki mevcut gerilimlerin iki ülkenin ve halklarının çıkarına ve uluslararası toplumun beklentilerine uygun olmadığını ifade etti. Şi, “Çin, mevcut uluslararası düzeni değiştirmek veya ABD’nin iç işlerine müdahale etmek istemiyor. ABD’ye meydan okuma veya onun yerini alma niyetinde değiliz” dedi.

İki liderin yaklaşık 3,5 saat süren yüz yüze görüşmesine ilişkin Çin tarafından yapılan açıklamaya göre, Şi, ABD ile Çin arasındaki ekonomik, teknolojik ve ideolojik rekabete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Şi, iki ülke arasındaki rekabetin bir tarafın başarısının diğerinin yenilgisi olduğu “sıfır toplamlı bir oyun” olarak görülmemesi gerektiğine dikkati çekerek, Çin’in ve ABD’nin başarılı olmasının birbirleri için tehdit değil fırsat olduğu görüşünü dile getirdi.

ABD’nin kapitalizm, Çin’in ise sosyalizm yoluyla kalkınmayı benimsediğini, her iki tarafın da bu farklılığa saygı göstererek birbirlerini kendi ölçüsüne göre yeniden şekillendirmeye, diğerinin sistemini sarsmaya ve değiştirmeye çalışmaması gerektiğini vurguladı.

“Demokrasi ve otoriterlik karşıtlığı doğru değil”

Özgürlük, insan hakları ve demokrasinin tüm insanlığın ortak değeri ve arayışı olduğunu ifade den Şi, “demokrasi ve otoriterlik karşıtlığı” anlatısının günümüz dünyasını ve zamanın eğilimlerini doğru tanımlamadığı değerlendirmesinde bulundu.

Hiçbir ülkenin mükemmel bir demokratik sisteme sahip olmadığına, gelişmeye daima muhtaç olduğuna dikkati çeken Şi, “Nasıl ki ABD’nin Amerikan stili bir demokrasisi varsa Çin’in de kendine özgü demokrasisi var. Her ikisi de kendi ulusal koşullarına uygun. Çin’de uygulanan ‘bütüncül süreç halk demokrasisi’ ülkenin gerçeklerine, tarihine, kültürüne uygun ve halkın iradesini yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.

“Ticaret veya teknoloji savaşı kimsenin çıkarına değil”

Şi, küreselleşmiş dünyada ticaret veya teknoloji savaşları başlatmanın, ekonomik bağları koparmanın, tedarik zincirlerini kesmenin hem piyasa ekonomisinin ilkelerine hem de uluslararası ticaret kurallarına karşı olduğunu belirterek, “Bu girişimler kimsenin çıkarına değil. Ekonomik ve ticari bağların, bilimsel ve teknolojik etkileşimlerin siyasallaştırılmasına ve silaha olarak kullanılmasına karşıyız.” diye konuştu.

Biden ile Şi’nin görüşmesi, dünyanın en büyük iki ekonomisine sahip ülkeler arasında son dönemde ekonomik ve teknolojik rekabetteki sorunların sıkça gündeme geldiği, Çin’in bu alandaki artan nüfuzuna karşı ABD ve müttefiklerinin stratejik sektörlerdeki ekonomik ilişkileri yeniden değerlendirildiği bir döneme denk geldi.

Yüz yüze ilk görüşme

Liderler, daha önce her ikisinin de başkan yardımcısı olarak mevkidaş olduğu dönemde yüz yüze görüşmelerde bulunmuştu. Ancak taraflar, Biden’ın geçen yılın başında göreve başlamasından bu yana yalnızca iki kez çevrim içi ve bir kez de telefonda görüşürken hiç bir araya gelmemişti.

Çin Devlet Başkanı Şi, Kovid-19 salgınının başlamasının ardından yaklaşık 2,5 yıl boyunca yurt dışı ziyaretlerine ara vermiş ve yüz yüze diplomasiden kaçınmıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

14 Kasım 2022 Pazartesi

Geçen hafta ABD’de beklentilerin altında gerçekleşen enflasyon riskli varlıklara yönelik ilginin artmasını beraberinde getirirken, yeni hafta sınırlı kayıplarla girdi.

Wall Street endeksleri geçen haftayı yükselişle tamamlamalarının ardından yeni haftaya vadeli işlemlerde sınırlı kayıplarla başladı.

S&P 500 ve Nasdaq 100 geçen haftayı beklentinin altında kalan ABD enflasyonunun etkisiyleyüzde 5,9 ve yüzde 8,84 yükselişle noktalamıştı.

Asya endekslerinde ise Çin’in açıkladığı destek paketlerinin olumlu etkileri gözleniyor. Japon Nikkei 225 negatif ayrışırken, Çin CSI 300 ve Hong Kong Hang Seng artıda.

Konut şirketleri Çin ve Hong Kong’daki yükselişe öncülük ederken, Country Garden Holdings Co. hissesi rekor bir hareketle yüzde 55 tırmanış kaydetti.

ABD’de geçen hafta açıklanan tüketici enflasyon verisinin ardından Fed’in daha güvercin bir politika izleyebileceği beklentisi ile haftayı yüzde 3,5 düşüşle tamamlayan Bloomberg Dolar Endeksi, Fed Guvernörü Christopher Waller’ın yaptığı açıklamalarla bu sabah yüzde 0,4 artıda.

Waller Fed’in faiz indirimlerini sona erdirmeden “gidecek daha yolu olduğunu” ve faiz artışlarının gelecek bir veya iki toplantıda bitmeyeceğini belirtti.

ABD’DE ENFLASYON EKİM’DE BEKLENTİNİN ALTINDA KALDI

ABD’de Demokratlar Senato’yu vermedi

ABD’de Demokrat Parti tüm tahminlere ve tarihi örneklere meydan okuyarak ara seçimlerde ABD Senatosu’ndaki çoğunluğunu korumayı başardı.

Demokratlar Arizona ve Nevada eyaletlerindeki senatörlerin galibiyeti sayesinde 100 üyeli Senato’da 50 koltuğun sahibi olup, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in eşitliği bozan oy hakkıyla kritik yasaları çıkarmaya yetecek çoğunluğu ellerinde tuttular.

ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, seçim sonucunu bir zafer ve “haklı çıkarma” olarak değerlendirdi. Schumer, zaferi partisinin ajandası ile başarılarına ve ayrıca seçmenlerin eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından desteklenen aşırı adayları reddetmesine bağladı.

ABD Temsilciler Meclisi’nin kontrolünün kimde olacağı ise henüz netlik kazanmadı ama Cumhuriyetçiler çoğunluk için gerekli olan 218 koltuğun 211’ini almış durumda. Demokratlar 203 koltuk kazandı.

Başta batı eyaletlerde olmak üzere oyların sayımı pazar gecesi itibarıyla devam edildi.

Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi çoğunluğunu elde etmesi Biden yönetiminin önümüzdeki iki yıl boyunca kapsamlı bir yasama gündemi gerçekleştirmesini zorlaştırabilecek bir unsur olsa da Senato çoğunluğunun korunmasının Demokratlar için geçen iki yılda atılan adımların geri çekilmesine karşı bir siper olması bekleniyor.

(Kaynak: BloombergHT.com )

13 Kasım 2022 Pazar

Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde patlama meydana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Valisi Yerlikaya’nın verdiği bilgiye göre, Taksim İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 6 kişi yaşamını yitirdiğini, 53 kişinin de yaralandığını söyledi.

Beyoğlu İstiklal Caddesinde henüz neden kaynaklandığı bilinmeyen patlamada 6 kişi yaşamını yitirdi 53 kişi de yaralandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbul Valisi Yerlikaya’nın kendisine verdiği bilgiye göre, 4 kişinin olay yerinde iki kişinin de hastanede yaşamını yitirdiğini, 53 kişinin de yaralı olduğunu söyledi.

Erdoğan Endonezya ziyareti öncesi basın toplantısında patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada, “İstiklal Caddesi’ndeki olayın faillerinin cezalandırılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Patlamada valimizin bildirdiğine göre 4’ü olay yerinde 2’si hastanede olmak üzere 6 vefat söz konusu, 53 kişi ise yaralı. Burada bir terör kokusu var ve bir kadının bu olayda rol oynadığı konusunda ilk tespit var. İncelemeler devam ediyor” ifadesini kullandı.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya patlamaya ilişkin, “Bugün saat 16.20 sıralarında Beyoğlu ilçemiz, Taksim İstiklal Caddesi’nde bir patlama meydana gelmiştir.

Olay yerine emniyet, sağlık, itfaiye ve AFAD ekiplerimiz sevk edilmiştir. Can kaybı ve yaralılarımız bulunmaktadır. Gelişmeler kamuoyuyla paylaşılacaktır” açıklamasını yaptı.

Yayın yasağı getirildi

Öte yandan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) patlamaya ilişkin yayın yasağı getirdi. Kurum tarafından sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “İstanbul’daki patlamaya ilişkin yayın yasağı getirilmiştir. Tüm medya kuruluşlarımızın dikkatine önemle sunulur” ifadeleri kullanıldı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Kasım 2022 Cuma

AB Komisyonu Euro Bölgesi’nin 2023 yılı büyüme tahminini düşürürken enflasyon tahminleri ise yukarı yönlü revize edildi. Açıklamada resesyon uyarısı yapılırken enflasyonun da henüz zirveyi görmediği belirtildi.

Brüksel’deki AB Komisyonu yetkilileri Euro Bölgesi’nin 2023 yılı büyüme tahminini yüzde 1,4’ten yüzde 0,3’e düşürdü. Bu yıl için tahminler ise ekonominin tahminlerden daha iyi performans göstermesi nedeniyle yüzde 3,2’ye yükseltildi.

2022 yılı enflasyon tahmini yüzde 7,6’dan yüzde 8,5’e revize edilirken 2023 tahmini yüzde 4’ten 6,1’e yükseltildi. Açıklamada “Genişleyen fiyat baskılarıyla enflasyonda zirve yıl sonunda görülebilir” ifadesine yer verildi. Euro Bölgesi enflasyonu Ekim’de yüzde 10,7 ile rekor tazelemişti.

İNGİLTERE EKONOMİSİ RESESYONUN EŞİĞİNDE

Yetkililer ekonominin daraldığını ve bu daralmanın gelecek yılın ilk çeyreğine kadar devam edeceğini bildirdi. Komisyon 2023 yılında AB’de en büyük daralmanın İsveç ve Almanya ekonomilerinde gerçekleşeceği tahminini paylaştı.

Komisyon “Yüksek belirsizlikler, yüksek enerji fiyatları, hane halkının alım gücünde azalma, zayıf dış koşullar ve sıkı finansal koşulların birçok AB ve Euro Bölgesi üyesi ekonomisini resesyona sürüklemesi bekleniyor.” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın Ukrayna ile savaşının ekonomik görünümde belirsizlikleri arttığı vurgulanırken en büyük tehdidin gaz piyasalarındaki gelişmeler ve 2023-2024 yılının kış aylarındaki kıtlık riskinden kaynaklandığı belirtildi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Kasım 2022 Cuma

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre cari denge Eylül’de 2,97 milyar dolar açık verdi. Eylül açığında bir yıl öncesine göre neredeyse 7 milyar dolar artan 8,1 milyar dolarlık dış ticaret açığı etkili oldu. Revizyon gören seyahat gelirleri 4,56 milyar dolar ile açığın genişlemesini sınırladı.

Türkiye ekonomisinde Eylül ayında cari denge 2,97 milyar dolar açık verdi.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi cari açığın 2,5 milyar dolar olması yönündeydi.

TCMB verilerine göre, 12 aylık cari açık da 39,2 milyar dolar oldu. Böylelikle yıllık cari açık 4 yılın en yüksek seviyesine yükseldi.

TCMB’nin değerlendirmesine göre, Eylül ayı cari denge üzerinde, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığının bir önceki yılın aynı ayına göre 6,97 milyar dolar artarak 8,1 milyar dolara yükselmesi etkili oldu.

Çekirdek göstergelerde fazla Eylül’de de devam etti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı, bir önceki yılın aynı ayında 6,7 milyar dolar fazla vermişken, bu ay 6,8 milyar dolar fazla verdi.

Hizmetler dengesi kaynaklı girişler, bir önceki yılın aynı ayına göre 1,32 milyar dolar artarak 6,1 milyar dolara yükseldi. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler, 743 milyon dolar artarak 4,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Resmi rezervler geriledi

TCMB verilerine göre, Eylül’de doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 488 milyon dolar olarak kaydedildi.

Portföy yatırımları 3,4 milyar dolar tutarında net çıkış kaydetti.

Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 522 milyon doları ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 115 milyon ABD doları net satış yaptığı görülmektedir.

Resmi rezervlerde bu ay 1,66 milyar dolar düşüş görüldü.

Revizyon sonrası net hata noksan görünümü

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) revizyonu net hata noksan verilerine de yansıdı.

Net hata noksan girişi Eylül’de 2,6 milyar dolar oldu. Ocak-Eylül döneminde net hata noksan girişi ise 24,94 milyar dolarda kaldı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Kasım 2022 Cuma

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayına ilişkin sanayi üretim verilerini açıkladı. Buna göre sanayi üretimi aylık bazda yüzde 1,6 ile tahminlerden fazla düştü. Yıllık bazda ise yüzde 0,4 arttı ve böylece yıllık bazda pandemi sürecinden bu yana en zayıf artışı kaydetti.

TÜİK verilerine göre sanayi üretimi aylık bazda yüzde 1,6 ile tahminlerden fazla düştü. Yıllık bazda ise yüzde 0,4 arttı.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi sanayi üretiminin yıllık yüzde 3,3 artması, aylık yüzde 0,2 düşmesi yönündeydi.

İŞSİZLİK EYLÜL’DE YENİDEN ÇİFT HANEDE

Eylül ayında madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16,5 azaldı, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,7 arttı ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2,4 azaldı.

Ağustos verisi revize edildi

Eylül’de madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,6, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 1,6 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,7 azaldı.

Ağustos yüzde 1 ile 2 yılın en düşük seviyesine gerileyen yıllık sanayi üretim verisi ise yüzde 1,1’e revize edildi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Kasım 2022 Cuma

İngiltere ekonomisi yükselen fiyatların hanehalkı ve şirketlere darbe vurmasıyla Temmuz-Eylül döneminde yüzde 0,2 daraldı. Bu durum, ülke Merkez Bankası’nın da öngördüğü gibi uzun süreli bir resesyonun başlangıcı olabilir.

İngiltere İstatistik Ofisi’nin verilerine göre ekonomi 3. çeyrekte yüzde 0,2 daraldı. Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tahmini yüzde 0,5 daralma olması yönündeydi. Bu dönemde tüketici harcamaları ve şirket yatırımları azaldı.

Böylece İngiltere ekonomisi pandemiden beri hala tam olarak toparlanamayan tek G7 ülkesi oldu.

İkinci çeyreğe ilişkin veri, yüzde 0,1 daralmadan yüzde 0,2 büyümeye revize edildiği için ekonomi henüz teknik resesyona girmedi.

AMB/LAGARDE: FED’İN ETKİLERİNE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ

Ekonomi sadece eylül ayında ise Kraliçe Elizabeth’in cenazesi nedeniyle resmi tatil ilan edilmesinin etkisiyle yüzde 0,6 daraldı.

Aralık ayından bu yana 8 kez faiz artırımına giden İngiltere Merkez Bankası çift haneye ulaşan enflasyonu kontrol altına almak için resesyonun kaçınılmaz olduğunu belirtmişti. Bankanın bir senaryosuna göre resesyon 2024 yılının ortasına dek sürebilir.

Eski Başbakan Lis Truss’ın vergi indirimleri önerisinin piyasaları karıştırmasının ardından yeni Başbakan Rishi Sunak’ın kamu finansmanı açığını kapatmak ve kredibiliteyi onarmak için gelecek hafta on milyarlarca pound’luk vergi artışına gitmesi bekleniyor.

(Kaynak: BloombergHT.com )

11 Kasım 2022

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 4,5’ten yüzde 5,3’e yükseltildiğini bildirdi.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminini yüzde 4,5’tan yüzde 5,3’e yükseltildiğini bildirdi

Kredi derecelendirme kuruluşu, “Küresel Makro Görünüm” Kasım 2022 raporunu yayımladı.

Raporda, Türkiye ekonomisinin daha önce ağustos ayında yayımlanan raporda bu yıla ilişkin yüzde 4,5 olarak belirtilen büyüme öngörüsünün yüzde 5,3’e yükseltildiği bildirildi.

Türkiye ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahminin de ise değişikliğe gidilmeyerek yüzde 2 olarak teyit edildiği belirtilen raporda, 2024 yılında ise Türkiye ekonomisinin yüzde 3 büyüme kaydetmesinin beklendiği kaydedildi.

Raporda, küresel ekonominin kalıcı enflasyon görünümü nedeniyle yüksek belirsizliğin görüldüğü bir gerileme sürecinin eşiğinde olduğu, küresel ekonominin parasal politika sıkılaştırılması, jeopolitik ve finansal piyasa oynaklığı gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya kaldığı belirtildi.

Raporda, “Küresel büyüme 2023 yılında yavaşlayacak ve 2024 yılında da durgunluğunu korumaya devam edecek. Eğer hükümetler ve merkez bankaları, ekonomileri mevcut zorluklara karşı yönlendirebilmeyi başarabilirse 2024 yılında yine de görece bir istikrar süreci oluşabilir.” ifadeleri yer aldı.

TÜRKİYE’NİN KREDİ RİSK PRİMİ 6 AYIN EN DÜŞÜĞÜNE GERİLEDİ

Kredi derecelendirme kuruluşunun raporunda, G20 ekonomilerinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin yüzde 2,5’ten yüzde 2,1’e, gelecek yıla ilişkin büyüme tahminin ise yüzde 2,1’den yüzde 1,3’e çekildiği belirtildi.

Özellikle Avrupa ve Kuzey Amerika başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerdeki aktivitenin azalması nedeniyle 2023 yılında küresel ekonomik performansta sert bir yavaşlamanın yaşanmasının beklendiği bildirildi.

Raporda, 2024 yılında ise küresel ekonomik aktivitenin ortalama eğiliminin altında kalarak sadece 2,2 artış kaydetmesinin öngörüldüğü kaydedildi.

Küresel ekonomik görünüme ilişkin parasal sıkılaştırmanın, artan faiz oranlarının ve yükselen ABD dolarının ileriki dönemde finansal risk oluşturduğu belirtilirken derecelendirme kuruluşunun temel beklentisinin merkez bankalarının gelecekte düzensiz bir parasal sıkılaştırma sürecinin oluşmasından kaçınması yönünde olduğu kaydedildi.

Raporda, ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminin yüzde 1,9’dan yüzde 1,8’e, 2023 yılına ilişkin büyüme tahminin ise yüzde 1,3’ten yüzde 0,4’e çekildiği kaydedildi.

Kredi derecelendirme kuruluşunun raporunda, Avro Bölgesi ekonomisinin ise bu yıla ilişkin büyüme tahminin yüzde 2,5’tan yüzde 3’e artırıldığı, 2023 yılına ilişkin yüzde 0,3 olan büyüme tahminin ise yüzde 0,6 daralma olarak güncellendiği belirtildi.

Raporda, Çin ekonomisin ise bu yıla ilişkin büyüme tahminin yüzde 3,5’tan yüzde 3’e, gelecek yıla ilişkin büyüme tahminin ise yüzde 4,8’den yüzde 4’e düşürüldüğü belirtildi.

Kredi derecelendirme kuruluşunun raporunda, ayrıca önümüzdeki süreçte Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin makro ekonomik görünümde temel jeopolitik risk olarak kalmaya devam etmesinin beklendiği belirtildi.

(Kaynak: AA.com.tr)

11 Kasım 2022

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), ABD’de beklentilerin altında kalan enflasyon verisinin ardından 600 baz puanın altına indi.

ABD’de enflasyonun ekimde beklentilerin altında kalması piyasalarda risk algısının azalmasına sebep olurken Türkiye’nin risk primlerinin düşüş eğilimi hızlandı.

ABD Merkez Bankasının (Fed) yılbaşından bu yana güçlü seyreden enflasyonla mücadelede attığı ve atacağı adımlara ilişkin beklentiler yatırımcı kararları üzerinde etkili oluyor.

Son dönemde ülkede güçlenen resesyon endişeleri, Fed’in ultra şahin duruşundan vazgeçmek zorunda kalacağına yönelik beklentileri öne çıkartmıştı.

ABD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ekimde yıllık yüzde 7,7 artarak beklentilerin üzerinde yavaşlama kaydetti.

İŞSİZLİK EYLÜL’DE YENİDEN ÇİFT HANEDE

Beklentiler, TÜFE’nin bu dönemde yıllık yüzde 8 artması yönündeydi. 9 ayın en düşük seviyesine gerileyen yıllık enflasyon, eylülde yüzde 8,2 olmuştu.

Analistler, ekim ayında tahminlerin üzerinde yavaşlama kaydeden enflasyonun Fed’in gelecekteki faiz artırımlarının boyutunu küçültebileceğine dair umutları artırdığını belirtti.

Bununla, Türkiye’nin 5 yıllık CDS değeri, ABD’de beklentilerin altında kalan ekim enflasyon verisinin ardından 600 baz puanın altına inerek nisandan beri en düşük seviyesine geriledi.

Analistler, Türkiye’nin son zamanlarda ekonomide attığı adımların yanı sıra Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında insanı merkeze alan diplomatik faaliyetleri, tahıl koridorunun açılması ve ülkenin ihracatına ilişkin olumlu gelişmelerin de risk primini azaltan faktörlerden olduğunu kaydetti.

Bu arada, doların avro, İsviçre frangı, Japon yeni, Kanada doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki değerini ölçmek için kullanılan dolar endeksi ise 109’un altına gerileyerek iki ayın en düşük seviyesine indi.

(KAYNAK:aa.com.tr)