10 Temmuz 2023 Pazartesi
Fed’in güvercin isimlerinden biri olarak bilinen San Francisco Fed Başkanı Mary Daly’nin de dahil olduğu üç yetkili enflasyonla mücadele için faiz artışlarının gerekliliğine vurgu yaptı.
Fed’in 2023 yılında daha sıkı bir patikada kalacağı yönündeki fiyatlamalar devam ederken, Fed yetkililerinden bu yönde mesajlar gelmeye de devam ediyor.
Üç Fed yetkilisi, enflasyonu merkez bankasının hedefine geri getirmek için bu yıl faiz oranlarını daha da yükseltmeleri gerekeceğini söyledi.
Fed’in Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr Pazartesi günü Bipartisan Politika Merkezi toplantısında yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz yıl para politikasında, yapmamız gereken işlerde çok ilerleme kaydettik. Yakın olduğumuzu söyleyebilirim, ancak hala yapacak biraz işimiz var” dedi.
Fed’in güvercin isimlerinden biri olarak bilinen ve Bloomberg’in Fed yetkilileri arasındaki etki analizinde öne çıkan isimlerden biri olan San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de, 2023 için birkaç faiz artışından yana olduğunu ifade etti.
Daly, Fed’in enflasyonu hedefine döndürmek için muhtemelen birkaç kez daha faiz artırması gerekeceğini söyledi.
Washington’daki Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada Daly, “Enflasyonu sürdürülebilir yüzde 2’lik bir patikaya geri getirmek için bu yıl içinde birkaç kez daha faiz artırımına ihtiyacımız olacak” dedi.
Daly, bu yıl şaşırtıcı derecede güçlü gelen ekonomik verilere bağlı olarak görünümünü değiştirmeye açık olduğunu vurguladı.
Daly, enflasyonu düşürmek için çok az şey yapmanın risklerinin hâlâ çok fazla şey yapmanın risklerinden daha ağır bastığını, ancak bu ikisi arasındaki farkın daraldığını söyledi. San Francisco Fed Başkanı, ekonominin yavaşladığına dair işaretler görmeye başladığını ve arz ile talebin daha iyi bir dengeye geldiğini sözlerine ekledi.
Daly, enflasyonun birinci problem olduğunu ifade etti.
Mester da enflasyonla mücadeleye vurgu yaptı
San Diego’daki California Üniversitesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester de kendi görüşünün de Fed yetkililerinin iki faiz artışı için medyan tahminiyle “uyumlu” olduğunu söyledi.
Mester, “Enflasyonun sürdürülebilir ve zamanında yüzde 2’ye geri dönmesini sağlamak için, benim görüşüme göre, faizin mevcut seviyesinden biraz daha yukarı çıkması ve ardından ekonominin nasıl geliştiğine dair daha fazla bilgi topladıkça bir süre daha orada kalması gerekecek” dedi.
10 Temmuz 2023 Pazartesi
New York Fed Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisinin Haziran’da yüzde 3,8 ile Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyeye gerilediğini bildirdi.
New York Fed, Haziran ayına ait Tüketici Beklentileri Anketi’nin sonuçlarını yayımladı.
Yaklaşık bin 300 hane halkının katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre, gelecek 12 ayı kapsayan kısa vadeli medyan enflasyon beklentisi, Haziran’da 0,3 puan azalarak yüzde 3,8’e geriledi.
Düşüşünü üçüncü aya taşıyan kısa vadeli enflasyon beklentisi, Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyesini kaydetti. Kısa vadeli enflasyon beklentisi, bu dönemde, Haziran 2022’de kaydettiği yüzde 6,8’lik zirveden 3 puan gerilemiş oldu.
Gelecek 3 yıllık süreci kapsayan orta vadeli enflasyon beklentisi ise haziranda değişmeyerek yüzde 3 seviyesinde kalmaya devam etti.
- FED’İN GÜVERCİNİNDEN FAİZ ÇIKIŞI
Aynı dönemde, gelecek 5 yıllık süreci kapsayan uzun vadeli enflasyon beklentisi 0,3 puan artarak yüzde 3 ile Mart 2022’den bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı.
Hane halkı harcamalardaki artışa ilişkin beklenti haziranda yüzde 5,6’dan yüzde 5,2’ye düştü ve Eylül 2021’den bu yana en düşük seviyeyi kaydetti. Hane halkı gelirindeki artışa ilişkin beklenti de haziranda 0,1 puan azalarak yüzde 3,2 oldu.
Bu dönemde konut fiyat artışına ilişkin beklentiler yüzde 2,6’dan yüzde 2,9’a çıkarak Temmuz 2022’den bu yanan en yüksek seviyeye ulaştı. Fiyat artışlarına ilişkin beklentiler, benzin ve gıda maliyetlerinde azalırken, üniversite eğitimi, sağlık ve kira maliyetlerinde arttı.
10 Temmuz 2023 Pazartesi
ABD’de bankacılık ile ilgili düzenlemeler gündemden düşmüyor. Haziran sonunda Fed’in stres testini geçen büyük bankalar şimdi de 2008 finansal krizinden bu yana en kapsamlı kontrollerle karşı karşıya.
ABD’li büyük bankalar, finansal krizden bu yana en büyük düzenleyici revizyonlardan biriyle karşı karşıya.
Son dönemde küresel piyasaları da yakından ilgilendiren ABD’li büyük bankaların, olası çalkantıları atlatmak için ayırmaları gereken sermaye miktarı konusunda yüksek barajlarla karşı karşıya kalacağı öngörülüyor.
Fed’in en üst düzey bankacılık düzenleyicisi Michael Barr, bankaların kendi tahminlerine güvenmek yerine kredi, operasyonel ve ticari riskleri tahmin etmek için standart bir yaklaşım kullanmaya başlamalarını istediğini söyledi.
Barr ayrıca Fed’in yıllık stres testlerinin, bankaların karşılaşabileceği tehlikeleri daha iyi yakalamak için yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Değişiklikler, ABD kurallarını Basel III olarak bilinen bir dizi uluslararası standartla uyumlu hale getirmek için yapılan bir incelemeden kaynaklanıyor.
Barr tarafından Pazartesi günü açıklanan planlar, bu yıl aralarında SVB’nin de bulunduğu çok sayıda kredi kuruluşunun batmasının ardından siyasi açıdan hassas bir konu haline gelen bankalar için sermaye gerekliliklerinin aylar süren incelemesinin ardından geldi.
Barr, yaptığı incelemede mevcut sistemin sağlam olduğunu, ancak bankaların kayıplara karşı korunmak için bir yastık olarak daha fazla para ayırmasıyla sonuçlanacak birkaç değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
- ABD’DE TOPTAN EŞYA STOKLARI MAYIS’TA DEĞİŞMEDİ
Fed’in stres testini geçmişlerdi
ABD Merkez Bankası (Fed), stres testine tabi tuttuğu büyük bankaların şiddetli bir resesyonu atlatmak için iyi konumda olduğunu ve resesyon sırasında bile hanehalkı ile işletmelere kredi vermeye devam edebileceğini bildirmişti.
Fed, JPMorgan Chase, Bank of America, Citigroup, Wells Fargo, Morgan Stanley ve Goldman Sachs’ın aralarında bulunduğu 23 büyük ABD bankasının tabi tutulduğu yıllık stres testinin sonuçlarını Haziran ayının sonunda açıklamıştı.
Bankadan yapılan açıklamada, test edilen bankaların tümünün, tahmini 541 milyar dolarlık zarara rağmen bir resesyon sırasında asgari sermaye seviyelerini koruyabildiği belirtilmişti.
Açıklamada, stres altında kayıplara karşı bir tampon sağlayan toplam öz sermaye oranının 2,3 puan azalarak minimum yüzde 10,1’e düşmesinin tahmin edildiği kaydedilmişti.
Stres testinin büyük bankaların ekonomik gerileme dönemlerinde ekonomiyi destekleyebilmelerini sağlamaya yardımcı olan araçlardan biri olduğu belirtilen açıklamada, testin bankaların, geçen yıl sonu verileriyle, varsayımlara dayanan resesyon ve finansal piyasa şoku senaryoları altında, sermaye seviyelerini, kayıplarını, gelir ve giderlerini tahmin ederek dayanıklılığını değerlendirdiği aktarılmıştı.