22 Temmuz 2023 Cumartesi

S&P Global Kıdemli Direktörü Frank Gill yaptığı açıklamada Türkiye’de dezenflasyon sürecinin 2024-2025’te başlayabileceğini söyledi. Türkiye’nin sermaye girişlerinden henüz yararlanamadığını belirten Gill “Ancak Türkiye önemli ve sağlam bir ekonomi. Avantajları ve fırsatlarının yüksek olduğunu düşünüyoruz” yorumunu yaptı.

S&P Global Kıdemli Direktörü Frank Gill Türk ekonomisine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de enflasyonda kısa vadede aşağı yönlü hareket beklemediklerini kaydeden Gill 2023’te enflasyonun yüzde 40 civarında kalabileceğini, dezenflasyon sürecinin 2024-2025’te başlayabileceğini söyledi.

Yeni ekonomi yönetimiyle beraber bir politika dönüşümü gerçekleştiğini belirten Gill “Manşet enflasyonu düşürmek, cari açığı azaltmak konusunda ciddi olduklarını görüyoruz. Bunu da bankaları sert bir şekilde etkilemeden yaptıklarını görüyoruz. Ancak talepte yavaşlamanın zorlu bir süreç olduğunu görüyoruz. Yani zorlu dengeler var” diye konuştu.

“Türkiye sermaye girişlerinden henüz yararlanamıyor”

Gelişmekte olan ülkelere dair beklentilerinden bahseden Gill Brezilya, Meksika, Endonezya, Macaristan, Polonya gibi ülkelere sermaye akışı olduğunu söyledi. Gill “Bu ülkelerde Merkez bankaları parasal sıkılaştırma konusunda bir daha Fed’in önündeydi. Türkiye’de negatif reel faiz var, bu nedenle sermaye girişlerinden henüz yararlanamıyor. Ancak Türkiye önemli ve sağlam bir ekonomi. Avantajları ve fırsatlarının yüksek olduğunu düşünüyoruz” yorumunu yaptı.

Gill gelecek dönemdeki zorluğun ekonominin yavaş iniş senaryosu olacağını kaydetti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

21 Temmuz 2023 Cuma

Resmi Gazete’de yer alan karara göre Kur Korumalı Mevduat hesapları için zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde yüzde 15 oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) dünkü kararında vurgulanan seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları başladı. Bu kapsamda, Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Tebliğe göre kur korumalı mevduat hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 15 oldu.

Düzenlemeyle sistemden yaklaşık 450 milyar TL’lik likidite çekilecek.

Dün Bloomberg HT’ye konuşan kaynaklar, kur korumalı mevduatta zorunlu karşılık artışının planlandığını aktarmıştı. Son dönemde, hem kur korumalı mevduat faizlerindeki yükseliş hem de kurdaki artıştan dolayı piyasada oluşan likidite fazlası, para politikasının etkinliğini azaltma riski oluşturuyordu. Merkez Bankası bu etkiyi ortadan kaldırmak için zorunlu karşılık politikasıyla likiditeyi sıkılaştıracak.

(Kaynak: BloombergHT.com )

21 Temmuz 2023 Cuma

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Mali Eylem Görev Gücü (FATF) tarafından paylaşılan raporda Türkiye’nin 40 FATF standardının 39 adedinden uyumlu olduğunun tescil edildiğini belirterek, “Bu durum kara para aklama ile terörizmin finansmanı ile mücadeleye verdiğimiz önemin açık bir tezahürüdür. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız.” ifadesini kullandı.

Bakan Şimşek, Twitter hesabından, FATF’ın tweetini alıntılayarak, paylaşım yaptı.

Bugün FATF tarafından açıklanan raporda, Türkiye’nin 40 FATF standardının 39 adedinden uyumlu olduğunun tescil edildiğini bildiren Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu durum kara para aklama ile terörizmin finansmanı ile mücadeleye verdiğimiz önemin açık bir tezahürüdür. Ülkemiz bu kapsamdaki çalışmalarını artırarak devam ettirmeye kararlıdır. Uygulamada sağlayacağımız etkinlik ile ülkemizi gri listeden çıkartmaya kararlıyız.”

(Kaynak: BloombergHT.com )

21 Temmuz 2023 Cuma

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervi 113,1 milyar dolar seviyesine yükseldi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rezervleri yükselişine devam ediyor.

TCMB verilerine göre 14 Temmuz haftası itibariyle brüt rezerv 113,1 milyar dolara yükseldi. Bir önceki hafta rezervler 110,4 milyar dolar seviyesindeydi.

Net rezervlerdeki artış ise daha sınırlı oldu. 14 Temmuz haftasında net rezerv 81 milyon dolar artışla 13,2 milyar dolara çıktı. Swap hariç net rezerv ise geçen hafta eksi 48,4 milyar dolar oldu. Bir önceki hafta bu rakam eksi 48,1 milyar dolara olarak kaydedilmişti.

A

Döviz mevduatları yükseldi

TCMB rezervleri artarken yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı da geçen hafta 2,5 milyar dolar artışla 171,1 milyar dolara çıktı.

Pariteden arındırılmış olarak bakıldığında ise artış 379 milyon dolar oldu. Bu veri setine göre gerçek kişilerin döviz mevduatları 278 milyon dolar azalırken, tüzel kişilerde 658 milyon dolarlık artış görüldü.

(Kaynak: BloombergHT.com )

20 Temmuz 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu faiz kararını açıkladı.

ürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yeni dönemde ikinci faiz artışı kararını aldı.

TCMB politika faizini yüzde 15’ten yüzde 17,50 seviyesine çıkardı.

Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi faizin yüzde 20’ye çıkarılması yönündeydi.

TCMB karar metninde dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar verildiğini vurguladı.

Metinde küresel enflasyonun düştüğü, bununla birlikte halen uzun dönem ortalamalarının ve merkez bankalarının hedeflerinin üzerinde seyrettiği belirtilirken bu nedenle, dünyanın birçok ülkesinde merkez bankalarının parasal sıkılaştırma sürecine devam ettiği ifade edildi.

A

“Enflasyon ana eğiliminde yükseliş sürüyor”

TCMB, Türkiye’de yakın döneme ilişkin göstergelerin enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret ettiğini, bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile hizmet enflasyonundaki katılığın belirleyici olduğunu söyledi.

TCMB, bunlara ek olarak vergi düzenlemeleri ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın da enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngördü.

“Cari dengedeki iyileşme fiyat istikrarına katkıda bulunacak”

TCMB doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki belirgin iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin desteğiyle cari işlemler hesabındaki dengelenmenin fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağını ifade etti.

Karar metninde orta vadeli yüzde 5’lik enflasyon hedefine vurgu yapılırken, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği ifade edildi.

Metinde sadeleşme süreciyle ilgili olarak da şu mesajlar verildi:

Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almıştır.

(Kaynak: BloombergHT.com )

20 Temmuz 2023 Perşembe

Euro Bölgesi için ilk çeyrek gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) değişimi yüzde eksi 0,1’den 0’a revize edildi. Böylece Euro Bölgesi resesyona girmedi.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Euro Bölgesi’nin 2023 yılı birinci çeyrek büyüme oranlarına ilişkin son verileri yayımladı.

Eurostat’ın internet sitesinde yer alan güncellenmiş rakamlara göre, Euro Bölgesi ekonomisi 2022’nin son çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından bu yılın ilk çeyreğinde gayrisafi yurt içi hasılasında (GSYİH) değişim yaşamadı.

Bu, 20 ülkeli birliğin resesyondan kaçınmış olduğu anlamına geliyor.

Veri güncellenmeden önce, Ocak-Mart dönemi için yüzde 0,1’lik bir daralma açıklanmıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

20 Temmuz 2023 Perşembe

Tüketici güven endeksi Temmuz’da 80,1 değerini alarak Ocak ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Dolar/TL kurunda Temmuz ayında hızlı yükseliş gerçekleşirken Tüketici Güveninde de gerileme izlendi.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, Haziran ayında 85,1 iken Temmuz ayında yüzde 5,9 oranında azalarak 80,1 oldu.

Bloomberg HT’nin Temmuz ayına ilişkin öncü tüketici güveni göstergesi de düşüş yönünde sinyal vermişti.

Bloomberg HT Tüketici Güven Ön Endeksi Temmuz ayında bir önceki ayın nihai endeksine göre yüzde 7,55 azalarak 69,46 değerini almıştı.

Endeksin detaylarına bakıldığında, tüketicinin hem mevcut durum algısında hem de geleceğe ilişkin beklentilerinde gerileme izlendi. Haziran ayında başlayan düşüş devam etti. Döviz kurları ve buna bağlı enflasyonda izlenen hızlı yükseliş eğilimi tüketici güveninde yaşanan gerilemenin en temel nedeni oldu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

20 Temmuz 2023 Perşembe

Yurt içi piyasalarda tüm dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıklayacağı faiz kararına çevrildi.

Türk lirası dolar karşısında tarihi düşük seviyelerini görürken, yurt içi piyasalar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına odaklandı.

Piyasada genel beklenti yeni başkan Hafize Gaye Erkan’ın ikinci toplantısında da faiz artışlarının devam edeceği yönünde.

Bloomberg HT’nin anketinde medyan beklenti, Temmuz ayında faizin 500 baz puan artarak yüzde 20 seviyesine çıkacağı yönünde oldu.

Temmuz ayı faiz anketinde; maksimum beklenti yüzde 21,5, minimum beklenti ise yüzde 17,5 oldu.

Ankette 2023 yıl sonu için medyan beklenti yüzde 25 seviyesinde gerçekleşti. Haziran ayı anketinde 2023 yıl sonu için medyan beklenti yüzde 30 olmuştu.

Yabancı kurumlar ne bekliyor?

Yabancı kurumların analistleri de TCMB’nin yeni dönemdeki ikinci toplantısında artış serisinin süreceği görüşünde.

BofA ekonomistleri, TCMB’nin bu toplantısında 500 baz puana varan bir faiz artışı olabileceğini belirterek “300 ila 500 baz puan arasında bir artış olabilir. TCMB’nin ekonomiye beklenmeyen bir zarar vermemek için geçişi kademeli olarak yapacağını düşünüyoruz. Faiz artırımlarının ne kadar süreceği belirsiz. Yıl sonunda politika faizinin yüzde 35 seviyesinde olmasını bekliyoruz.” ifadelerini kullanmıştı.

Son olarak Uluslararası Finans Enstitüsü de TCMB ile ilgili değerlendirmesini paylaştı.

Enstitünün CEEMEA Araştırma Birimi Müdürü Uğraş Ülkü, Twitter hesabından yaptığı açıklamada TCMB’nin Perşembe günü faizi 250 baz puan artışla yüzde 17,50 seviyesine çıkararak 24 aylık enflasyon beklentisi olan yüzde 19’un altında bırakacağını öngörmüştü.

Ülkü paylaşımında 500 baz puanlık bir artışın ve beklenen enflasyona göre pozitif reel faizin enflasyonda öngörülen yükselişi sınırlamaya yardımcı olabileceğini ifade etti.

İlk toplantıdan bu yana kur yükseldi, vergi artışları geldi

Yeni TCMB yönetiminin ilk toplantısından bu yana kurda hızlı yükseliş dikkat çekerken, enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü risk oluşturan vergi artışları gerçekleşmişti.

Son 1 ayda Dolar/TL kurunda yüzde 8’e varan yükseliş kaydedildi.

Toplantıdan önce birçok ürün grubunda KDV artışı yaşanırken, akaryakıtta yapılan ÖTV artışı da enflasyon açısından öne çıkan sıcak gelişmelerin başında geldi.

TCMB’nin yaptığı piyasa katılımcıları anketinde 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 33,21 ile bu yılın en yüksek beklentisi oldu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

20 Temmuz 2023 Perşembe

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Birleşik Arap Emirlikleri ile) İmzalayacağımız ortak mutabakat metniyle ilişkilerimizi stratejik ortaklık düzeyine çıkartmış olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey mekanizmasıyla ilişkilerin en üst düzeyde düzenli şekilde ele alınmasını sağlayacaklarını belirterek, “Anlaşmanın, iş dünyamıza tanıtılması için sonbaharda İstanbul’da Ticaret ve Yatırım Forumu düzenlenmesinde fayda görüyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, El Vatan Sarayı’nda iki ülke heyetleri arasındaki görüşmeye katıldı.

Burada konuşan Erdoğan, Abu Dabi’yi yeniden ziyaret etmekten bahtiyar olduğunu dile getirerek, şahsına ve heyetine gösterilen misafirperverlik için Al Nahyan’a teşekkür etti.

BAE ile diplomatik ilişkilerin 50’nci yıl dönümünde yakın diyalog ve işbirliğinin gelişiminden memnuniyet duyduklarını vurgulayan Erdoğan, imzalanacak ortak mutabakat metni ile ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine çıkmış olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey mekanizmasıyla ilişkilerimizin en üst düzeyde düzenli şekilde ele alınmasını sağlayacağız. Anlaşmanın, iş dünyamıza tanıtılması için sonbaharda İstanbul’da Ticaret ve Yatırım Forumu düzenlenmesinde fayda görüyoruz. İmzalanacak yeni metinlerle işbirliğimizin ahdi zemini güçlenecek. Yatırımların teşviki, güvenlik, yenilenebilir enerji ve taşımacılık gibi alanlarda hukuki altyapıyı sağlamlaştıralım istiyoruz.”

BAE’nin Uluslararası Anadolu Kartalı 2023 Tatbikatı’na 4 adet F16 ve 80 kişilik personelle katılmasının savunma alanındaki ilişkilerin somut örneği olduğunu belirten Erdoğan, Abu Dabi’de düzenlenen IDEX ve NAVDEX Savunma Sanayi Fuarlarına Türkiye’den sağlanan yoğun katılım ve Türk firmalarına gösterilen ilginin de memnuniyet verici olduğunu söyledi.

“İşbirliği ileri gidecek”

Erdoğan, 25-28 Temmuz’da İstanbul’da düzenlenecek Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF ile bu işbirliğinin ileri gideceğinin altını çizerek, Abu Dabi Uluslararası Kitap Fuarı’na “onur konuğu” olarak davet edilmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Abu Dabi’de Türk Kültür Merkezinin açılışını bu sene içinde yaparak, bu işbirliğini taçlandırmak istediklerini dile getiren Erdoğan, alınacak kararların ve muhtelif alanlarda imzalanacak anlaşmaların hayırlı olmasını diledi.

Konuşmaların ardından Türkiye ile BAE arasında yatırım, ekonomi, sanayi, savunma, hukuk, yargı, yenilenebilir enerji ve uzay endüstrisi alanlarında 13 anlaşma imzalandı.

Ortak açıklama yapıldı

Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyareti sonrasında yapılan ortak açıklama paylaşıldı.

İki tarafın, bu ziyaretlerdeki kazanımlarından, iki ülkenin çeşitli alanlardaki işbirliğinin kapsamının genişletilmesinden, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki yakın ilişkileri güçlendirmeye katkı sağlayan olumlu sonuçlarından övgüyle söz ettiği belirtilen açıklamada, şu bilgiler verildi:

“İki taraf, Türk-Suudi Koordinasyon Konseyi’nin faaliyete geçirilmesine yönelik süreçlerin tamamlanmasının, ortak proje ve inisiyatifler geliştirilmesinin ve bunların Konsey çerçevesinde uygulanmasının önemini vurgulamıştır. Ekonomi, ticaret ve yatırım alanlarında küresel ekonominin önündeki en önemli sınamaları ve bu sınamalarla mücadelede Türkiye ve Krallık’ın rollerini gözden geçirmiş, ticaret ve yatırım alanlarında işbirliği ivmesinin artırılmasının önemini ve özellikle altyapı, inşaat, mühendislik, savunma ve metalürjik sanayi, çevre ve miras turizmi, yenilenebilir enerji gibi bir dizi hedef sektörde ve diğer ortak çıkar alanlarında ekonomik entegrasyon için fırsatları destekleme konusundaki istekliliklerini vurgulamışlardır.”

Özel sektörler arasındaki iletişim

Açıklamada, iki ülkenin, özel sektörleri arasındaki iletişimi yoğunlaştırarak, özel sektör için verimli ve elverişli bir yatırım ortamı geliştirmeyi amaçladığı bildirildi. Bu kapsamda, iki tarafın özel sektörü güçlendirmek, tesisler sağlamak, uygun bir iş ortamı yaratmak, gerekli kolaylaştırıcı unsurları sağlamak ve bu şirketlerin yaşadığı her türlü sorunu çözmek suretiyle en önde gelen yatırım fırsatlarını araştırıp tespit ederek, iki ülke arasındaki ticareti geliştirmenin ve çeşitlendirmenin yollarını ele aldıkları belirtildi.

Ekonomik ilişkilerin güçlendirilerek daha yüksek ve daha kapsamlı seviyelere ulaştırılmasında özel sektörün oynadığı rolün öneminin de vurgulandığı bildirilen açıklamada, şunlar ifade edildi:

“İki taraf, Aralık 2022’de Ekselansları Suudi Yatırım Bakanının ziyareti sırasında 280’den fazla Türk ve Suudi önde gelen şirketin katılımıyla düzenlenen ve kamu ve özel sektör için 12 anlaşma ve mutabakat zaptının imzalanmasıyla sonuçlanan Türk-Suudi Yatırım Forumu’nun sonuçlarından övgüyle söz etmiştir. Turizm alanında bu yıl ağustos ayında İstanbul’da yapılması planlanan Türk-Suudi Yatırım Forumu’ndan memnuniyet duyduklarını ifade etmişlerdir.”

Enerji alanındaki işbirliği seçenekleri

İki tarafın da küresel enerji piyasalarının istikrarının önemini vurguladığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Türkiye, Krallık’ın küresel petrol piyasalarının dengesini, üretici ve tüketici ülkelerin çıkarlarına hizmet edecek ve sürdürülebilir ekonomik büyüme sağlayacak şekilde desteklemedeki rolünü memnuniyetle karşılamıştır. İki taraf, yenilenebilir enerji, iki ülke arasındaki elektrik ara bağlantısı, Krallık’tan Türkiye ve Avrupa’ya elektrik ihracatı, enerji verimliliği, yenilik ve hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler, hidrojen gibi düşük karbonlu yakıtlar dahil olmak üzere enerji alanlarında işbirliğini geliştirme ve nükleer enerjinin barışçıl kullanım alanlarına, bu alanların düzenleyicilik boyutlarına ilişkin işbirliği seçeneklerini araştırma arzularını dile getirmişlerdir.”

Ayrıca, iki tarafın, enerji sektörleri ve sürdürülebilirliğiyle ilgili proje ve tedarik zincirlerinin geliştirilmesinde işbirliğinin artırılması konusunu ele aldığı belirtildi.

Petrokimya sektör zincirindeki ortak girişim fırsatları tartışıldı

İki tarafın, petrol, petrol türevleri ve petrokimya arzı da dahil bir dizi enerji alanında işbirliğini güçlendirmenin önemini vurguladığına işaret edilen açıklamada, şöyle denildi:

“Ayrıca, temiz hidrojenle ilgili en iyi uygulamaların hayata geçirilmesi bağlamında bilgi ve tecrübe değişimine ilave olarak, uzmanlaşmış üretim ve hidrokarbonların yenilikçi kullanımları da dahil olmak üzere tüm petrokimya sektör zincirindeki ortak girişim fırsatlarını tartışmışlardır. İki taraf, iki ülkedeki yerel kaynakların kullanımını artırmak için şirketler arasında işbirliği sağlamanın ve böylece enerji arzında esnekliğe ve verimliliğe ulaşılmasına katkıda bulunulmasının önemini teyit etmişlerdir.”

İklim değişikliği

İklim değişikliği konularıyla ilgili iki tarafın, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması ilkelerine bağlı kalmanın öneminin altını çizdiği vurgulanan açıklamada, Türk tarafının, Suudi Arabistan’ın iklim değişikliği alanındaki çabalarına desteğini ifade ettiği bildirildi.

Açıklamada, “İki taraf, döngüsel karbon ekonomisini, emisyonları yönetmek ve iklim değişikliği hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak kullanmaya yönelik politikaları kendi önceliklerini ve farklı ulusal koşullarını da dikkate alarak teşvik etmek suretiyle döngüsel karbon ekonomisi uygulamaları geliştirilmesine dönük işbirliğinin önemi hususunda mutabık kalmışlardır.” ifadesine yer verildi.

İhracat ve ithalat alanlarında imzalanan mutabakat zaptları

Açıklamada, tarafların, ihracat ve ithalat alanlarında imzalanan mutabakat zaptlarının etkinleştirilmesi ve sanayi sektörüne yatırım çekilmesi için çalışılmasının yanı sıra sanayi ve madencilik sektörlerinde işbirliğinin güçlendirilmesinin öneminin altının çizdiği kaydedildi.

Her iki tarafın da imalat ve petrokimya sanayi, otomotiv ve yedek parça sanayi, havacılık sanayi, limanlar ve denizcilik sanayi, madencilik ve gıda sanayi dahil maden ve endüstriyel sektörlerde gelecekteki işbirliği alanlarının güçlendirilmesi ihtiyacını vurguladığı belirtildi.

Açıklamada, tarafların, iki ülkenin özel sektörlerinin, tarım ve gıda endüstrileri alanlarında yatırım ortaklıklarına girme kapsamlarında görülen genişlemeyi memnuniyetle karşıladığı, çevre, su, tarım ve gıda güvenliği alanlarında devam eden işbirliğinin önemi hususunda mutabık kaldığı bildirildi.

Tarafların iletişim, teknoloji, dijital ekonomi, yenilik ve uzayla ilişkili alanlarda işbirliğini ve ortaklığı geliştirme arzusunu dile getirdikleri de aktarıldı.

Savunma ve güvenlik alanı

Her iki tarafın da ulaşım ve çeşitli lojistik hizmetler alanlarında işbirliğinin etkinleştirilmesi ve güçlendirilmesinin önemini vurguladığı ve iki ülke arasındaki uçuş sayısını artırmayı görüştüğü belirtilen açıklamada, savunma ve güvenlik alanına ilişkin ise şu ifadelere yer verildi:

“Taraflar, savunma ve askeri sanayi alanlarında işbirliği ve eş güdümü geliştirmek ve bu alanlarda imzalanan anlaşmaların, iki ülkenin ortak çıkarlarına hizmet edecek, bölgede ve dünyada güvenlik ve barışın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde harekete geçirilmesi konusundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir.

İki taraf ayrıca, iki kardeş ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunacak şekilde her türlü suçla mücadele, terörizm ve terörizme yol açan şiddete varan aşırıcılık ve bunların finansmanı ile mücadele alanında işbirliğini güçlendirme, bilgi, uzmanlık ve eğitim değişimi dahil, ortak çıkarları ilgilendiren konularda mevcut güvenlik işbirliğini ve koordinasyonunu güçlendirmenin önemi üzerinde mutabakata varmışlardır.

Ek olarak, iki taraf, her türlü sınır ötesi yolsuzluk suçuyla mücadele maksatlı ikili işbirliğini güçlendirme ve iki ülkenin yolsuzlukla mücadele kurumları arasında özellikle de yolsuzluk vakalarının soruşturulması, faillerin kovuşturulması ve Yolsuzlukla Mücadelede Kanun Uygulayıcı Otoriteler için Küresel Operasyonel Ağı’ndan yararlanarak, yolsuzluk suçlarından elde edilen gelirlerin geri alınması alanlarında etkin iletişimin güçlendirilmesi hususundaki kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Ayrıca, terörizme yol açan şiddete varan aşırıcılık, nefret söylemi ve terörizmle mücadele ile ılımlılık ve hoşgörü kültürünü yaymak için aralarındaki işbirliğini güçlendirmenin önemi üzerinde anlaşmışlardır.”

Turizm ve sporda potansiyel araştırılacak

Açıklamada, tarafların turizm, sürdürülebilir turizm ve iki ülke arasındaki turizmin gelişimi alanlarında işbirliğinin artırılması, her iki ülkedeki turizm potansiyelinin araştırılması ve turizm sektörünün yararına deneyim değişiminde bulunulması hususlarındaki arzularını ifade ettikleri belirtildi.

Tarafların ayrıca, kültürel alanlarda, spor programları ve faaliyetlerinde aralarındaki işbirliği ve ortaklığı güçlendirmenin önemini vurguladığı kaydedildi.

Bilim ve eğitim alanındaki işbirlikleri

Açıklamada, iki ülke arasında bilim ve eğitim işbirliğinin geliştirilmesi, üniversitelerin birbirleriyle doğrudan ilişkilerini güçlendirmeye teşvik edilmeleri, hayati alanlarda araştırma ve bilimsel işbirliği seviyesinin yükseltilmesi, operasyonel eğitim modellerinde deneyim alışverişinde bulunulması konularının ele alındığı bildirildi. Eğitimde modern teknolojilerin kullanılması, ortak araştırmalar yürütülmesi ile özel eğitim, e-öğrenme ve uzaktan eğitim alanında eğitim materyalleri ve hizmetlerin geliştirilmesi yönündeki arzuların da dile getirildiği kaydedildi.

İki tarafın, radyo ve televizyon alanında medya işbirliği fırsatlarını, haber değişimi ve iki taraf arasında karşılıklı ziyaretler konularını da ele aldığı ifade edildi.

Sağlıkta eşgüdüm güçlendirilecek

Sağlık alanıyla ilgili iki tarafın, mevcut ve gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlara, bunlarla ilişkili risk ve sınamalara karşı durulabilmesi, maksatlı küresel girişimlere destek amacıyla, işbirliği ve eşgüdümün güçlendirilmesini amaçladığı kaydedildi.

Tarafların bu kapsamda, uluslararası kuruluşlar ve G20 ülkeleri vasıtasıyla küresel sağlık sınamalarının göğüslenmesi, aşı, ilaç ve teşhis amaçlı teçhizat geliştirilmesinde işbirliği ve iki ülke arasında antimikrobiyal dirençle mücadeleye yönelik küresel çabalara ilişkin eşgüdüm sağlanması arzularını dile getirdiği belirtildi.

Açıklamada, “Türk tarafı, Krallığın, antimikrobiyal direnç konusunda etkili ve sürdürülebilir çözümler bulunması, farkındalık yaratılması ve hazırlıklı olunmasının sağlanması amacıyla Tek Sağlık yaklaşımının desteklemesini hedefleyen Dördüncü Antimikrobiyal Direnç Bakanlar Konferansı’na Kasım 2024’te ev sahipliği yapacak olmasını memnuniyetle karşılamıştır.” ifadesi kullanıldı.

Mutabakat zaptlarından duyulan memnuniyet dile getirildi

Açıklamada, iki tarafın, iki ülke arasında Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Yirmiler Grubu gibi uluslararası forumlarda ve kuruluşlarda devam eden işbirliğinin ve dünyanın içinden geçtiği ekonomik sınamalarla mücadele amaçlı uluslararası çabaların desteklemesine yönelik eş güdümün önemini vurguladığı belirtildi.

İki tarafın, bu ziyaret sırasında Kabiliyetler, Savunma Sanayii, Araştırma ve Geliştirme Alanlarında İşbirliğine İlişkin Uygulama Planı, Suudi Savunma Bakanlığı ile Türk firması Baykar arasında 2 Satış Sözleşmesi, Doğrudan Yatırımın Teşvik Edilmesi Alanında İşbirliği, medya ve enerjiye ilişkin mutabakat zaptlarının imzalanmasını memnuniyetle karşıladığı bildirildi.

Açıklamada tarafların ayrıca, Türk-Suudi Yatırım Forumu’nda iki ülke özel sektör kuruluşları arasında enerji, gayrimenkul, inşaat, eğitim ile dijital teknolojiler, sağlık ve medya alanlarında 9 mutabakat zaptı imzalandığı kaydedildi.

İki tarafın, uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına yönelik çabaları koordine etmeye ve yoğunlaştırmaya devam etme kararlılığını yinelediği vurgulanan açıklamada, “İki taraf, bölgesel ve uluslararası arenada her iki ülkeyi de ilgilendiren konularda görüş alışverişinde bulunarak, buna yönelik işbirliği ve ortak koordinasyonu güçlendirme, bölgede ve dünyada barış ve istikrarı tesis edecek tüm girişimlere desteklerini sürdürme kararlılığını yeniden teyit etmişlerdir” denildi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

19 Temmuz 2023 Çarşamba

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net fonlaması 2019’dan sonra ilk kez negatif bölgeye geçti.

ankacılık sisteminde likidite fazlası yükselişini sürdürürken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net fonlaması da negatif bölgeye geçti.

TCMB verilerine göre net fonlama 14 Temmuz tarihinde eksi 43 milyar TL oldu. 18 Temmuz tarihine gelindiğinde ise TCMB’nin toplam fonlaması 5 milyar TL’ye gerilerken, buna karşılık TCMB bankacılık sisteminden 181,5 milyar TL geri çekti. Böylelikle net fonlama eksi 176,5 milyar TL ile veri setinin başladığı 2011’den bu yana en düşük seviyeye geriledi.

Daha önce 2019’da TCMB’nin net fonlamasında negatif rakamlar görülmüştü. Son veriler 4 yıldır ilk kez net fonlamanın negatif bölgeye geçtiğini gösterdi.

A

“Dolarizasyona katkıda bulunuyor”

Ekonomistlerin analizine göre bu tablonun nedeni bankacılık sisteminde likidite fazlasındaki yükselişin sürmesi.

Ekonomist Haluk Bürümcekçi bu tablonun TCMB’nin para politikası etkinliğini azaltan ve dolarizasyona katkıda bulunan bir ortam yarattığına dikkat çekti.

Bürümcekçi günlük raporunda konuya ilişkin şu yorumları yaptı: Merkez Bankası’nın toplam fonlaması 5 milyar TL’ye gerilerken, bir haftalık repo ihalesi ile 1 milyar TL sağlandı. Böylece, ortalama fonlama maliyeti yüzde 15 gerçekleşti.

Buna karşılık sistemdeki likidite fazlası nedeni ile borç alma kotasyonu olan yüzde 13,5 faizle toplam 181,5 milyar TL geri çekti.

Bankaların TCMB’ye borç vermesi anlamına gelen ve para politikası etkinliğini azaltan bu durum son günlerde mevduat faizlerini de aşağı çekerek ve TL yatırımın cazibesini azaltarak dolarizasyona katkıda bulunuyor. Gecelik repo faiz ortalaması ise yüzde 13,51 ile değişmezken, TCMB’nin borç alma faizine yakın oluştu.

(Kaynak: BloombergHT.com )