ABD’de güçlü hizmet verileri sonrası Fed’den faiz artışı beklentileri artarken, JPMorgan Asset Management tüketim harcamaları konusunda uyardı. Bazı Fed üyeleri ilave bir faiz artışının gerekli olabileceğini belirtti.
Bloomberg Dolar Endeksi Çarşamba günü ABD’de açıklanan güçlü hizmet verilerinin Fed faiz artışı beklentilerini desteklemesi sonrası 6 ayın zirvesine çıkarken, Japon yeni 10 ayın en düşük seviyesini test etti, Çin yuanı da kayıplarını aralıksız 5. güne taşıdı.
Çin Merkez Bankası yuanı beklentilerden güçlü bir seviyede sabitledi. Avustralya, Çin ve Güney Kore’de hisse senedi endeksleri genel olarak konut sektörü hisseleri öncülüğünde düşüş kaydetti.
Japon Nikkei 225 de sabahki kazançlarını geri vererek düşüşe geçti. Çarşamba günü kayıpla kapanan Wall Street endeksleri bu sabah vadeli işlemlerde zayıf görünümü sürdürüyor. ABD verileri ile ABD tahvil getirilerinde yaşanan yükseliş de bu sabah hız kesti. Çarşamba günü 6 baz puan yükselen ABD 2 yıllık tahvil getirisi bu sabah yüzde 5’e indi.
Çin’de ihracat daralması hız kesti
Çin’de ihracatta yaşanan düşüş ağustos ayında hız keserken, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinde en kötünün geride kalmış olabileceği yönündeki umutları destekledi.
Temmuz ayında yüzde 14,5 azalan dolar cinsinden ihracat, Ağustos ayında yüzde 8,8 ile yüzde 9’luk düşüş beklentisinin altında bir oranda geriledi. Aynı dönemde ithalat yüzde 7,3 düştü.
Bloomberg anketinde ithalatta yüzde 9 oranında düşüş öngörülmüştü. Dış ticaret dengesi ise 68,4 milyar dolar ile beklentinin altında kaldı.
Australia & New Zealand Banking Group Ltd Çin Başekonomisti Raymond Yeung, “Çin ticaret verilerinin iyileşmesi, büyüme istikrarının erken bir işareti” değerlendirmesinde bulundu. Diğer veriler de küresel talebin de toparlanmaya başladığını gösterdi ve önümüzdeki aylarda Çin’in ticareti için biraz umut sağladı. Dünya ticareti için kritik şekilde Güney Kore’den yapılan ihracat da ağustos ayında önceki aya göre daha ılımlı bir hızda düştü.
Küresel tahvil piyasaları Fed faiz kararı öncesi finansman sağlamak üzere ihraç süreçlerini başlattı.
Küresel tahvil piyasaları Fed faiz kararı öncesi yoğun özel sektör ihraçlarına sahne oldu. Salı günü en az 40 şirket yüksek notlu tahvil piyasasından finansman sağlamak üzere ihraç süreçlerini başlattı.
Bu ihraçların yaklaşık yarısı ABD’de gerçekleştirilirken ABD ihraçlarının büyüklüğü 36 milyar doları aştı. Euro Bölgesi’nde ihraç büyüklüğü ise 20,1 milyar doları buldu.
CreditSights Stratejisti Winnie Cisar, ABD tahvil getirilerini yukarı taşıyabilecek herhangi bir ekonomik veri öncesi şirketlerin önden yüklemeli tahvil ihraçlarına giriştiğini söyledi.
İhraçlara danışmanlık yapan bankacılar arasında yapılan bir ankete göre bu ay ABD’de 120 milyar dolar büyüklüğünde tahvil ihraç edilmesi bekleniyor. Beklenti, kritik ABD enflasyon verisi ve Fed faiz kararı öncesi bu ihraçların önümüzdeki birkaç güne tamamlanması yönünde.
Altın, piyasalarda Fed’in faizleri uzun süre yüksek tutacağını fiyatlamasının ardından yaşadığı sert düşüş sonrası yatay seyretti.
Altın, ABD’de faizlerin daha uzun süre yüksek kalacağı yönündeki fiyatlamaların dolar ve tahvil getirilerini artırması sonrası bir aydan fazla bir sürenin en sert düşüşünü yaşamasının ardından yatay seyretti.
Spot altın ons başına 1.925 dolardan işlem görüyor. Ons altın ve bankalararası Dolar/TL kuru üzerinden hesaplanan gram altın ise 1.660 TL seviyelerinden alıcı buluyor.
Çeyrek altın 2.725 lira, Cumhuriyet altını da 11.005 liradan satılıyor.
Uzmanlar borçlanma maliyetlerinin, Fed’in Eylül toplantısında sıkılaştırma döngüsünü durdurup durdurmamasına bakılmaksızın, gelecek yılın ilk çeyreğinde yüksek kalmaya devam edeceğini değerlendiriyor.
Yüksek faizler ve tahvil getirileri faiz getirisi olmayan altın ile genellikle negatif korelasyona sahip.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/09/2337100_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-09-06 12:11:562023-09-06 12:12:02Altın sert düşüş sonrası istikrar kazandı
Brent petrol, Suudi Arabistan’ın 1 milyon varil ve Rusya’nın 300 bin varillik üretim kesintisini yıl sonuna kadar uzatacağını açıklamalarıyla 90 doların üstüne yükseldi.
Brent petrol fiyatları, önemli OPEC+ üreticilerinin arz kesintilerini uzatma kararının ardından 90 dolara ulaşarak Kasım ayından bu yana en yüksek seviyeye yükseldi.
ABD ham petrolü de değer kazanarak 87 dolar seviyesinden işlem görüyor.
Yükseliş Suudi Arabistan’ın, kırılgan küresel pazarı desteklemeye çalışırken tek taraflı üretim kesintisini üç ay daha uzatmasıyla geldi.
Böylece Suudi Arabistan’ın Aralık 2024’e kadar günlük 500 bin varil azaltma kararına ek olarak aldığı 1 milyon varillik kesintiyle toplam miktar 1,5 milyon varile yükseldi.
Bu hamle, üretimi son birkaç yılın en düşük seviyesi olan günde yaklaşık 9 milyon varil seviyesinde tutacak.
Kesintiyle petrol piyasalarındaki istikrarın korunmasının hedeflendiği ve kesinti miktarının aylık olarak revize edileceği kaydedildi.
Öte yandan Rusya da, Riyad’la uyumlu olarak petrol ihracatını yıl sonuna kadar günde 300 bin varil azaltacağını açıkladı.
RUSYA’DAN PETROL PİYASASINI GEREN AÇIKLAMA
Ham petrol, Suudi Arabistan ve Rusya’nın daha önce açıkladığı arz kesintilerinin piyasadaki etkisiyle Haziran sonundan bu yana yaklaşık dörtte bir oranında yükselmişti.
OPEC+ grubu geçen yıl Ekim’de günlük 2 milyon varil üretim kesintisi yapacağını duyurmuş, Mayıs itibarıyla da günlük yaklaşık 1,6 milyon varil ilave kesinti yapma kararı almıştı.
Dünyanın en önemli emtialarından birinde yaşanan toparlanmanın, enflasyonist baskılara destek olarak, fiyat artışlarını dizginlemede yeterli çabayı gösterip göstermediği tartışılan politika yapıcıların görevini karmaşıklaştırabileceği değerlendiriliyor.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/09/2337730_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-09-05 17:44:112023-09-05 17:47:22Brent petrol 90 doların üstünde
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, Eylül’de faiz artırımına ara verilmesini destekleyen mesajlar verdi.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Waller, enflasyondaki yavaşlamaya dikkat çekerek faiz artışlarına ‘temkinli’ biçimde devam edilmesi gerektiğini söyledi.
CNBC’ye konuşan Waller “Yakın zamanda adım atılmasını gerektiren bir şey yok. Verileri bekleyip görmemiz gerekir” diyerek Eylül toplantısında faiz artışı olmayabileceği mesajını verdi.
Fed son olarak Temmuz toplantısında politika faizini yüzde 5,25-5,5 aralığına yükseltmişti. Waller faiz artışından yana oy kullanmıştı.
ABD’de ekonomik veriler karışık sinyaller veriyor. İstihdam talebi kademeli biçimde yavaşlarken talep hala güçlü kalıyor ve bu durum büyümeyi de canlı tutuyor.
Bu sene yeni bir faiz artışını destekleyip desteklemeyeceği sorusuna Waller “Verilere bağlı olarak bakacağız” yanıtını verdi.
Fed/Mester: Faizler biraz daha yükselebilir
Öte yandan Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester Alman Börsen-Zeitung’a yaptığı bir açıklamada Fed’in daha fazla faiz artırması gerekebileceğini belirterek “Ancak Eylül ayı toplantısına daha çok var ve o zamana dek daha fazla veri göreceğiz” şeklinde konuştu.
Reele efektif döviz kuru Ağustos ayında 52,50 seviyesine yükseldi.
Yılın zirve seviyesine çıkan enflasyonunun ardından reel efektif döviz kurunda da yukarı yönlü bir hareket görüldü.
TCMB’nin açıkladığı verilere göre TL’nin reel değeri açısından bir gösterge olan TÜFE bazlı reel efektif Döviz kuru Ağustos’ta 52,50 olarak kaydedildi. Temmuz’da bu değer 48,70 seviyesindeydi.
Aralık 2021’de reel efektif Döviz kuru 47,61 ile rekor düşük seviyeyi kaydetmişti.
Ağustos’ta Yİ-ÜFE bazında reel efektif döviz kuru endeksi de 4,19 puan artışla 81,50’den 85,69’a yükseldi.
Türkiye’nin dış ticaretinde önemli paya sahip ülkelerin para birimlerinden oluşan sepete göre, ikili ticaret akımları kullanılarak ağırlıklandırılan Türk lirasının ortalama değeri ile nominal efektif döviz kuru hesaplanıyor. Nominal efektif döviz kurundan da nispi fiyat etkileri arındırılarak reel efektif döviz kuruna (REK) ulaşılıyor.
REK, TÜFE, ÜFE ve birim işgücü maliyetlerden biriyle arındırılarak üç farklı alt endeks oluşturuyor. TCMB enflasyon hedefi kapsamında TÜFE bazlı REK’i esas alıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Ağustos enflasyonuna ilişkin değerlendirmesinde vergi ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların devam eden etkisiyle birlikte enerji grubundaki artışa vurgu yaptı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası yılın en yüksek seviyesini gören Ağustos enflasyonuyla ilgili değerlendirmesini yayımladı.
TCMB’nin değerlendirmesinde Ağustos enflasyonunda vergi ve yönetilen fiyatlardaki ayarlamaların Temmuz ayından sarkan etkilerinin yanı sıra Türk lirasındaki değer kaybı ve ücret artışlarının gecikmeli etkileri ile küresel enerji fiyatlarındaki yükseliş sonucunda ana grupların tamamında yıllık enflasyonun yükseldiği ifade edildi.
TCMB değerlendirmesinde aylık bazda en yüksek artışın yüzde 14,23 ile enerji grubunda olduğuna dikkat çekilirken bu gelişmede önceki aydan sarkan vergi etkisinin yanı sıra dış fiyat baskılarının belirleyici olduğu vurgulandı.
Akaryakıt fiyat artışlarının ulaştırma hizmetleri fiyatlarına hızlı şekilde yansıdığını ifade eden TCMB grup aylık enflasyonunda yüzde 27,62 ile 2003 bazlı TÜFE kapsamında hesaplanan en yüksek artışın kaydedildiğini de söyledi.
“Kirada yüksek artışlar gözlendi”
Gıda, asgari ücret ve kur gelişmelerine duyarlılığı yüksek hizmet kalemlerinin yanı sıra kirada yüksek artışlar gözlendiğini belirten TCMB temel mal grubu fiyatlarında özellikle Türk lirasındaki değer kaybının gecikmeli etkileriyle yükselişin sürdüğünü ifade etti.
Taze meyve ve sebze fiyatlarında ise TCMB olumsuz görünümün Ağustos ayında da devam ettiğini belirtirken işlenmiş gıda alt grubunda fiyat artışlarının da genele yayılarak güçlendiğini vurguladı.
Değerlendirmede üretici fiyatları ve çekirdek göstergelerle ilgili olarak da şu ifadeler kullanıldı. Üretici fiyatlarındaki artış eğilimi enerji grubunda daha belirgin olmak üzere sürmüş, son üç aylık dönemde tüketici fiyatları üzerinde üretici kaynaklı yukarı yönlü baskılar belirginleşti. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle aylık artış oranları B ve C göstergelerinde güçlü seyrini korumuş ve göstergelerin yıllık enflasyonları yükselmeye devam etti.
Enflasyon yılın zirvesini gördü
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre enflasyon Ağustos’ta aylık yüzde 9,09, yıllık yüzde 58,94 olarak tahminleri aşmıştı. Tüketici enflasyonunda harcama gruplarının geneline yayılan fiyat artışları görülmüştü.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/09/2337740_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-09-05 17:06:082023-09-05 17:07:35TCMB enflasyonda vergi ve enerjiye dikkat çekti
Morgan Stanley ekonomistleri güçlü ikinci çeyrek büyüme ve Ağustos enflasyon verileri ile devam eden yüksek dış ticaret açığı verileri sonrası faiz tahminlerine yönelik yukarı yönlü riskler oluştuğunu belirtti. Ekonomistler yıl sonu TÜFE tahminini de yükseltti.
Morgan Stanley ekonomistleri Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk yayımladıkları notta “İki ay üst üste çok güçlü gelen TÜFE verileriyle karşı karşıya kalan yeni PPK enflasyon beklentilerinde daha fazla bozulmanın önüne geçmek ve kredibilitesini daha da artırmak için yukarı yönlü sürprizlere devam etmeyi tercih edebilir. Böylece TCMB’nin yüzde 30 politika faizine bizim öngördüğümüzden daha erken ulaşabileceğini görebiliriz” dedi.
Ekonomistler yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 62’den yüzde 66’ya revize etti. Daha öncesinde enflasyonun tepe noktasını ise Mayıs 2024’te yüzde 68 olarak öngören ekonomistler bu tahminini yüzde 72’ye yükseltti.
Açıklamada “Manşet enflasyonu tahminimize göre yüzde 42’ye indirebilecek sıkılaştırma adımları ve 2024’ün ikinci yarısından itibaren olumlu baz etkisi devreye girene kadar özellikle hizmet fiyatlarındaki yapışkanlık, kurda potansiyel düzeltmeler ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlar enflasyonda yukarı yönlü baskı yaratacak” ifadesi yer aldı.
Petrol, OPEC+ kesintileriyle Kasım ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra sakinleşiyor
Petrol fiyatları, OPEC+ liderlerinin arz kesintilerinin piyasayı sıkılaştıracağı beklentisiyle Kasım ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yatay seyrediyor.
ABD ham petrolü, haftanın işlemlerinin başlamasıyla birlikte ilk yükselişin ardından varil başına 85 doların üzerinde değişim göstermedi. ABD ham petrolün de dahil olmak üzere temel göstergeler son günlerde önemli ölçüde genişledi ve gösterge ABD vadeli kontratlarının geçen hafta yüzde7’den fazla artmasının ardından koşulların daha da sıkılaştığını gösterdi.
Rusya, önümüzdeki günlerde açıklanacak azaltımlarla ilgili daha fazla ayrıntıyla birlikte ihracat kısıtlamalarını genişleteceğini duyurdu. OPEC+ ittifakının gidişatını Moskova ile belirleyen Suudi Arabistan’ın, yatırımcılar tarafından gönüllü kısıtlamaları Ekim ayına iterek aynı yolu izlemesi bekleniyor.
Petrol, ilk yarının durgunluğunun ardından bu çeyrekte iyileşti; arz kesintileri, ABD stoklarındaki düşüşle birlikte piyasanın yeniden dengelendiğine dair işaretler gösteriyor. Ham petrole ek destek, Fed’in faiz artırım kampanyasını bitirmeye yakın olabileceği yönündeki spekülasyonların yanı sıra Çin’in büyümeyi destekleme çabalarının ivme kazanmaya başlayabileceğine dair işaretlerden geldi.
Şangay’daki Kaos Araştırma Enstitüsü’nden analist Zhou Mi, “Suudi Arabistan ve müttefikleri üretim kesintisi planlarından vazgeçmezlerse arz gerçekten sıkışık olacak” dedi ve petrol fiyatlarının artık varil başına 90 dolara doğru hareket edeceğini ekledi. Ayrıca Zhou, “talep artık çok iyimser görünüyor” dedi.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI, Ağustos’ta 49 olarak gerçekleşti ve üst üste ikinci ay 50 eşik değerinin altında kalarak imalat sektöründeki ivme kaybının sürdüğü yönünde sinyal verdi.
Türkiye imalat PMI Ağustos’ta 49 olarak kaydedildi. Böylelikle imalat göstergesinde yılın en düşük seviyesi izlendi.
Endeks Temmuz ayında 49,9 olmuştu.
Endekste 50’nin altındaki değerler daralmaya, üstündeki değerler ise büyümeye işaret ediyor.
Endeks üst üste iki ay eşik değerinin altında kalarak Türk imalat sektöründeki ivme kaybının sürdüğü yönünde sinyal verdi.
Yeni siparişlerde zorluk yaşanıyor
Firmalar Ağustos ayında yeni sipariş almakta zorluk yaşadıklarını ve yeni alınan işlerdeki düşüşün bir önceki anket dönemine göre hızlandığını bildirdiler.
Müşterileri yeni sipariş vermekten caydıran temel faktör, güçlü fiyat baskıları oldu. Girdi maliyetlerindeki artış temmuzdaki 16 aylık zirvenin hafif altında olmasına rağmen hızlı seyrini korudu.
Türk lirasının ABD doları karşısındaki değer kaybı ve ücretlerdeki artışlar girdi maliyetlerinin yükselmesinde belirleyici oldu. Böylece nihai ürün fiyatları enflasyonu da yüksek seviyede kaldı. Anket katılımcılarının yaklaşık yüzde 30’u ay içerisinde satış fiyatlarında artış yaptığını bildirdi.
Yeni siparişlerde gözlenen yavaşlama, ağustosta imalatçıların üretim hacmini üst üste ikinci kez aylık bazda azaltmasına yol açtı.
Söz konusu yavaşlama çok hafif düzeyde gerçekleşmiş olsa da temmuz ayına kıyasla daha belirgin gerçekleşti. Satın alma faaliyetleri gerilerken, yeni sipariş akışında görülen yavaşlama firmaların hem girdi hem de nihai ürün stoklarını azaltmalarına yol açtı.
Görece olumlu bir gelişme ise istihdamın üst üste dördüncü ay artması ve bazı firmaların ek çalışan ihtiyacı olduğunu bildirmeye devam etmesi oldu. Bununla birlikte, istihdamdaki genişleme çok sınırlı düzeyde kaldı ve mevcut artış serisinin en düşük oranında kaydedildi.
Yurt dışı siparişlerde ivme kaybı
İstanbul Sanayi Odası Türkiye Sektörel PMI Ağustos ayı raporuna göre, takip edilen 10 sektörden dördü üretimde artış kaydetti. En güçlü artış, üst üste üçüncü ay büyüme kaydeden elektrikli ve elektronik ürünleri sektöründe gerçekleşti.
Gıda ürünleri ile makine ve metal ürünler sektörleri yeniden büyüme bölgesine dönerken üretimdeki en sert yavaşlama ise giyim ve deri ürünlerinde ölçüldü. Çoğu sektörün yurt dışından alınan yeni siparişlerinde ivme kaybı yaşandı. Yeni sipariş hacminde de en belirgin düşüş giyim ve deri ürünlerinde kaydedildi.
Kara ve deniz taşıtları başta olmak üzere üç sektörün yeni siparişlerinde ise büyüme gerçekleşti. Temmuz ayına kıyasla sadece iki sektörün (metalik olmayan mineral ürünler ve kara ve deniz taşıtları) enflasyon oranında artış olmasına rağmen girdi maliyetleri genel olarak hızlı bir şekilde artmaya devam etti.
En belirgin artış, enflasyonun 19 aylık zirveye ulaştığı kara ve deniz taşıtlarında gerçekleşti. En ılımlı artış ise ana metaller sektöründe izlendi. Metalik olmayan mineral ürünler, satış fiyatlarında en hızlı artışı kaydederken, bu sektörün enflasyon oranı Nisan 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Tekstilde ise nihai ürün fiyatlarının artış hızı keskin bir yavaşlama göstermesine rağmen yine de yüksek düzeyde gerçekleşti.
Takip edilen 10 sektörden dördünde istihdam artarken, en yüksek artış istihdamın son üç ayda ilk kez büyümeye geçtiği kara ve deniz taşıtlarında gerçekleşti.
İstihdam hacmindeki en belirgin düşüşler ise giyim ve deri ürünleri ile tekstil sektörlerinde görüldü. Firmalar satın alma faaliyetleri konusunda genel olarak temkinli davranırken, yalnızca elektrikli ve elektronik ürünler ile kara ve deniz taşıtları büyüme sinyali verdi.
Gıda firmaları girdi alımlarını değiştirmezken, geri kalan yedi sektörün tamamında satın alma hacmi düşüş kaydetti.
Tedarikçilerin teslimat süreleri genel olarak uzarken, en belirgin gecikmeler kimyasal, plastik ve kauçuk ürünleri sektöründe gözlendi. Teslimat sürelerindeki en ılımlı artış ise tekstil ürünlerinde gerçekleşti.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/09/2337560_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-09-01 13:22:322023-09-01 14:12:23İmalat göstergesi yılın en düşük seviyesinde