Nomura stratejistlerine göre ABD enflasyonundaki yavaşlama ve Çin’in ekonomiye yönelik aldığı önlemlerin riskli varlıkları desteklemesiyle dolardaki ralli sona erebilir.
Nomura ve Morgan Stanley gibi kurumlar dolardaki bir sonraki önemli hareketinin düşüş yönünde olmasını bekliyor.
Singapur’daki Craig Chan öncülüğündeki Nomura stratejistleri paylaştıkları bir notta “ABD’de çekirdek enflasyonda yavaşlama ve Çin ekonomisinin yeniden açılması göz önüne alınınca dolarda daha ‘sürdürülebilir bir dönüş’ yakın görünüyor. Etkileri de daha geniş çaplı olacak” ifadelerine yer verdi.
ABD’de Ekim ayı enflasyonunun tahminlerden düşük gelmesinin Fed’den faiz artış hızını yavaşlatacağı beklentisine yol açmasıyla Bloomberg Dolar Endeksi Eylül’de gördüğü rekor yüksek seviyeden beri yüzde 6’ya yakın düştü.
Fed Yöneticisi Christoph Waller’ın faizlerin bir süre daha yükseleceğini belirtmesiyle dolar bu hafta yeniden yükselişe geçti. Ancak Çin’in emlak sektörüne yönelik yeni önlemler açıklamasıyla bu yükseliş sınırlı kaldı.
Morgan Stanley analistleri de enflasyonun gevşemesiyle doların 2023’te düşeceği tahminini paylaşmış, bu senaryonun gelişmekte olan ülke varlıklarını destekleyeceği vurgulanmıştı.
Bank of New Zealand Kıdemli Piyasa Stratejisti Jason Wong “Kısa vadede dolarda konsolidasyon olabilir ancak uzun vadede aşağı yönlü potansiyeli bulunuyor” değerlendirmesini yaptı.
ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, G20 Zirvesi için geldikleri Endonezya’nın Bali Adası’nda yüz yüze görüşme gerçekleştirdi. Yaklaşık 3 saat süren görüşme sonrası Beyaz Saray, Biden ve Çinli mevkidaşı Şi’nin görüşmesinin “samimi” geçtiğini ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Pekin’i ziyaret edeceğini duyurdu.
ABD ile Çin arasında küresel güç rekabetinin ve gerilimlerin arttığı döneme denk gelen görüşme, Biden’ın Ocak 2021’de göreve başlamasından bu yana iki liderin ilk yüz yüze buluşması oldu. Görüşme yaklaşık 3 saat sürdü.
İki lider, çeşitli konularda kendi öncelikleri ve niyetleri hakkında görüştü.
Biden, Amerika Birleşik Devletleri’nin, ülke içindeki güç kaynaklarına yatırım yapmak ve dünya çapındaki müttefikler ve ortaklarla işbirliği yapmak da dahil olmak üzere, Çin ile güçlü bir şekilde rekabet etmeye devam edeceğini açıkladı. Bu rekabetin çatışmaya dönüşmemesi gerektiğini yineledi ve ABD ve Çin’in rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmesi ve açık iletişim hatlarını sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi. İki lider, bu hedefleri ilerletecek ilkeler geliştirmenin önemini tartıştı ve ekiplerini bunları daha fazla tartışmak için görevlendirdi.
Blinken Pekin’i ziyaret edecek
Beyaz Saray, Biden ve Çinli mevkidaşı Şi’nin görüşmesinin “samimi” geçtiğini ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın Pekin’i ziyaret edeceğini duyurdu. 2 ülkenin ayrıca iklim değişikliği, ekonomik istikrar, borçların hafifletilmesi, sağlık ve gıda güvenliği gibi alanlarda üst düzey yetkililerin görüşmelerinin devam edeceği ifade edildi.
ABD-Çin ikili ilişkilerindeki belirli konuları ele almak için devam eden çabaları memnuniyetle karşıladılar ve ortak çalışma grupları da dahil olmak üzere bu mevcut mekanizmalarda daha fazla ilerlemeyi teşvik ettiler. Ayrıca ABD halkı ile Çin arasındaki bağların önemine de dikkat çektiler.
Nükleer savaş mesajı
İki lider, önemli bölgesel ve küresel zorluklar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Biden, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı acımasız savaşını ve Rusya’nın sorumsuz nükleer kullanım tehditlerini gündeme getirdi. Biden ve Şi, bir nükleer savaşın asla yapılmaması ve asla kazanılamayacağı konusundaki anlaşmalarını yinelediler ve Ukrayna’da nükleer silah kullanımına veya kullanım tehdidine karşı olduklarının altını çizdiler.
Şi: ABD’nin yerine alma niyetinde değiliz
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, G20 Zirvesi için gittiği Endonezya’nın Bali Adası’nda ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede, Çin-ABD ilişkilerindeki mevcut gerilimlerin iki ülkenin ve halklarının çıkarına ve uluslararası toplumun beklentilerine uygun olmadığını ifade etti. Şi, “Çin, mevcut uluslararası düzeni değiştirmek veya ABD’nin iç işlerine müdahale etmek istemiyor. ABD’ye meydan okuma veya onun yerini alma niyetinde değiliz” dedi.
İki liderin yaklaşık 3,5 saat süren yüz yüze görüşmesine ilişkin Çin tarafından yapılan açıklamaya göre, Şi, ABD ile Çin arasındaki ekonomik, teknolojik ve ideolojik rekabete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şi, iki ülke arasındaki rekabetin bir tarafın başarısının diğerinin yenilgisi olduğu “sıfır toplamlı bir oyun” olarak görülmemesi gerektiğine dikkati çekerek, Çin’in ve ABD’nin başarılı olmasının birbirleri için tehdit değil fırsat olduğu görüşünü dile getirdi.
ABD’nin kapitalizm, Çin’in ise sosyalizm yoluyla kalkınmayı benimsediğini, her iki tarafın da bu farklılığa saygı göstererek birbirlerini kendi ölçüsüne göre yeniden şekillendirmeye, diğerinin sistemini sarsmaya ve değiştirmeye çalışmaması gerektiğini vurguladı.
“Demokrasi ve otoriterlik karşıtlığı doğru değil”
Özgürlük, insan hakları ve demokrasinin tüm insanlığın ortak değeri ve arayışı olduğunu ifade den Şi, “demokrasi ve otoriterlik karşıtlığı” anlatısının günümüz dünyasını ve zamanın eğilimlerini doğru tanımlamadığı değerlendirmesinde bulundu.
Hiçbir ülkenin mükemmel bir demokratik sisteme sahip olmadığına, gelişmeye daima muhtaç olduğuna dikkati çeken Şi, “Nasıl ki ABD’nin Amerikan stili bir demokrasisi varsa Çin’in de kendine özgü demokrasisi var. Her ikisi de kendi ulusal koşullarına uygun. Çin’de uygulanan ‘bütüncül süreç halk demokrasisi’ ülkenin gerçeklerine, tarihine, kültürüne uygun ve halkın iradesini yansıtıyor.” ifadelerini kullandı.
“Ticaret veya teknoloji savaşı kimsenin çıkarına değil”
Şi, küreselleşmiş dünyada ticaret veya teknoloji savaşları başlatmanın, ekonomik bağları koparmanın, tedarik zincirlerini kesmenin hem piyasa ekonomisinin ilkelerine hem de uluslararası ticaret kurallarına karşı olduğunu belirterek, “Bu girişimler kimsenin çıkarına değil. Ekonomik ve ticari bağların, bilimsel ve teknolojik etkileşimlerin siyasallaştırılmasına ve silaha olarak kullanılmasına karşıyız.” diye konuştu.
Biden ile Şi’nin görüşmesi, dünyanın en büyük iki ekonomisine sahip ülkeler arasında son dönemde ekonomik ve teknolojik rekabetteki sorunların sıkça gündeme geldiği, Çin’in bu alandaki artan nüfuzuna karşı ABD ve müttefiklerinin stratejik sektörlerdeki ekonomik ilişkileri yeniden değerlendirildiği bir döneme denk geldi.
Yüz yüze ilk görüşme
Liderler, daha önce her ikisinin de başkan yardımcısı olarak mevkidaş olduğu dönemde yüz yüze görüşmelerde bulunmuştu. Ancak taraflar, Biden’ın geçen yılın başında göreve başlamasından bu yana yalnızca iki kez çevrim içi ve bir kez de telefonda görüşürken hiç bir araya gelmemişti.
Çin Devlet Başkanı Şi, Kovid-19 salgınının başlamasının ardından yaklaşık 2,5 yıl boyunca yurt dışı ziyaretlerine ara vermiş ve yüz yüze diplomasiden kaçınmıştı.
Geçen hafta ABD’de beklentilerin altında gerçekleşen enflasyon riskli varlıklara yönelik ilginin artmasını beraberinde getirirken, yeni hafta sınırlı kayıplarla girdi.
Wall Street endeksleri geçen haftayı yükselişle tamamlamalarının ardından yeni haftaya vadeli işlemlerde sınırlı kayıplarla başladı.
S&P 500 ve Nasdaq 100 geçen haftayı beklentinin altında kalan ABD enflasyonunun etkisiyleyüzde 5,9 ve yüzde 8,84 yükselişle noktalamıştı.
Asya endekslerinde ise Çin’in açıkladığı destek paketlerinin olumlu etkileri gözleniyor. Japon Nikkei 225 negatif ayrışırken, Çin CSI 300 ve Hong Kong Hang Seng artıda.
Konut şirketleri Çin ve Hong Kong’daki yükselişe öncülük ederken, Country Garden Holdings Co. hissesi rekor bir hareketle yüzde 55 tırmanış kaydetti.
ABD’de geçen hafta açıklanan tüketici enflasyon verisinin ardından Fed’in daha güvercin bir politika izleyebileceği beklentisi ile haftayı yüzde 3,5 düşüşle tamamlayan Bloomberg Dolar Endeksi, Fed Guvernörü Christopher Waller’ın yaptığı açıklamalarla bu sabah yüzde 0,4 artıda.
Waller Fed’in faiz indirimlerini sona erdirmeden “gidecek daha yolu olduğunu” ve faiz artışlarının gelecek bir veya iki toplantıda bitmeyeceğini belirtti.
ABD’de Demokrat Parti tüm tahminlere ve tarihi örneklere meydan okuyarak ara seçimlerde ABD Senatosu’ndaki çoğunluğunu korumayı başardı.
Demokratlar Arizona ve Nevada eyaletlerindeki senatörlerin galibiyeti sayesinde 100 üyeli Senato’da 50 koltuğun sahibi olup, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in eşitliği bozan oy hakkıyla kritik yasaları çıkarmaya yetecek çoğunluğu ellerinde tuttular.
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Chuck Schumer, seçim sonucunu bir zafer ve “haklı çıkarma” olarak değerlendirdi. Schumer, zaferi partisinin ajandası ile başarılarına ve ayrıca seçmenlerin eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından desteklenen aşırı adayları reddetmesine bağladı.
ABD Temsilciler Meclisi’nin kontrolünün kimde olacağı ise henüz netlik kazanmadı ama Cumhuriyetçiler çoğunluk için gerekli olan 218 koltuğun 211’ini almış durumda. Demokratlar 203 koltuk kazandı.
Başta batı eyaletlerde olmak üzere oyların sayımı pazar gecesi itibarıyla devam edildi.
Cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi çoğunluğunu elde etmesi Biden yönetiminin önümüzdeki iki yıl boyunca kapsamlı bir yasama gündemi gerçekleştirmesini zorlaştırabilecek bir unsur olsa da Senato çoğunluğunun korunmasının Demokratlar için geçen iki yılda atılan adımların geri çekilmesine karşı bir siper olması bekleniyor.
Petrol piyasalarında Fed yetkililerin son mesajları sonrasında dolarda görülen güçlenme eğilimi aşağı yönlü bir baskı yaratırken, Çin’deki talebe ilişkin iyimser yaklaşım denge getirdi.
Petrol, kışa doğru sıkılaşan piyasa ortamında Çin talebine yönelik görünüme ilişkin fiyatlamaların etkisiyle iki günlük bir rallinin ardından kazançlarını korudu.
ABD ham petrolü Pazartesi günü varil başına 89 dolar civarında işlem gördü. Brent petrol ise 95 dolar seviyesinde dengelendi.
Çin, zor durumdaki emlak piyasası için bir kurtarma paketi hazırlarken ve katı Kovid kısıtlamalarının bazılarını hafifleterek, dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısından gelen talebin toparlanması için iyimserlik ortamı yarattı.
SPI Asset Management Yönetici Ortağı Stephen Innes, Çin’in sıfır Kovid politikasının ince ayarının piyasaya “güçlü bir sinyal” gönderdiğini söyledi. Innes ayrıca, “Petrol yatırımcıları muhtemelen mevcut virüs kısıtlamaları ile stratejideki yumuşak dönüş arasında bir denge bulmaya çalışıyorlar” diye ekledi.
Yetkililer Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Çin’in Kovid kurallarını iyileştirmesinin, geçen hafta açıklanan yeni yönergelere göre şehirlerin toplu testleri azalttığı ve karantina kamplarından insanları serbest bıraktığı anlamına geliyor. Yine de ülkede virüs vakaları artmaya devam ediyor.
Altın geçtiğimiz hafta ABD enflasyonunun beklentilerin altında gelmesiyle değer kazansa da Fed Guvernörü Christopher Waller’ın faiz oranlarıyla ilgili yaptığı şahin yorumlarla geriledi.
Altın, Fed Guvernörü Christopher Waller’ın Fed’in enflasyon yükselirken faiz artışlarını durdurmaya yakın olmadığı yönünde yaptığı açıklamalar sonrasında doların yükselmesiyle aşağı yönlü baskı gördü.
Spot piyasada altının onsu 1.759 doların altını test etti.
Bu yıl uygulanan agresif para politikası sıkılaştırması doları yükseltirken spot altın üzerinde baskıyı artırmıştı.
Spot altın geçtiğimiz hafta enflasyon verilerinin beklentilerin altında gelmesiyle 2020 Mart ayından beri en büyük haftalık yükselişini elde etse de Fed Guvernörü Christopher Waller’ın şahin yorumları doların yükselmesine neden oldu.
Waller, Sydney’de yapılan UBS Group AG konferansında yaptığı açıklamada, “Faiz oranları yükselmeye devam edecek ve biz enflasyonun hedef seviyemize yaklaştığını görene kadar bir süre daha yüksek kalacaklar. Daha gidecek çok yolumuz var. Bu önümüzdeki bir ya da iki toplantıda sona ermeyecek” ifadelerini kullandı.
FTX platformunda yaşanan olayların ardından, Crypto.com platformunda “yanlışlıkla” gerçekleştiği açıklanan 400 milyon dolar değerindeki Ether transferi şüphe uyandırdı. Platformun CEO’su Kris Marszalek yapacağı canlı yayında sorulara cevap vereceğini duyururken, platformun jetonu CRO ise bir haftada yaklaşık yüzde 43 değer kaybetti.
Kripto varlık alım satım platformu FTX’te yaşanan olayların kripto piyasasını sarsmasının ardından, Singapur’da yer alan Crypto.com platformunda gerçekleşen büyük çekim işlemleri piyasa katılımcıları arasında endişeye neden oldu.
Crypto.com’dan yapılan açıklamaya göre, platformun CEO’su Kris Marszalek, platformda spekülasyona ve varlıkların çekilmesine neden olan bazı işlemler hakkındaki sorulara cevap vermek için YouTube’da bir canlı yayın gerçekleştirecek.
Platformun soğuk cüzdan adresini paylaşmasının ardından bir kullanıcının işlem kayıtlarını incelemesi sonucunda, geçtiğimiz ay Crypto.com’dan başka bir platforma yüksek miktarda Ether transferi yapıldığı ortaya çıktı.
Marszalek’in açıklaması endişeleri yatıştırmadı
Marszalek, 400 milyon dolar değerinde olan Ether’in yanlışlıkla transfer edilmesinin ardından iade alındığını açıkladı. Buna rağmen, FTX’in iflası ile hâlihazırda gergin olan piyasadaki endişeler yatışmadı.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Marszalek’in açıklamasının ardından, platformdan çekim işlemleri artarak devam etti. Twitter kullanıcıları diğer transferlere dikkat çekerek, Crypto.com ile daha küçük platformların, birbirlerinin rezervlerini desteklediğini ortaya sürdü.
Geçtiğimiz hafta Bitcoin yaklaşık yüzde 22, FTX’in jetonu FTT de yaklaşık yüzde 93 değer kaybederken, Crypto.com’un jetonu CRO ise yaklaşık yüzde 43 değer kaybetti.
Bitstamp CEO’sundan güven vurgusu
Singapur’da yer alan kripto varlık platformu BitStamp’in CEO’su Leonard Hoh, “Bu sektörde şeffaflığın az bulunması nedeniyle, güven hissi çok değerli durumda. Şu anda hangi platforma güveneceğinize nasıl karar vereceksiniz? Şirketler yükümlülüklerini ve uyumluluk denetimlerini karşılama kabiliyetlerine göre sınanıyorlar. Piyasa tarafların iyi niyetle davrandığını varsaymak yerine kanıt istiyor” dedi.
İlk 10 kripto varlık platformu arasında olan Crypto.com, 2021 yılında 700 milyon dolarlık bir anlaşma ile Los Angeles’daki Staples Center’ın adını Crypto.com Arena olarak değiştirerek ve aktör Matt Damon ile birlikte reklam yaparak adını duyurmuştu.
FTX’in yarattığı endişe diğer platformları etkiliyor
Geçtiğimiz hafta, kullanıcıların en çok güven duyduğu platformlardan biri olan FTX’in likidite sorunu yaşadığının ortaya çıkması ile başlayan süreç, SEC ve CFTC’nin yanında birçok kurumun platforma soruşturma başlatması, Bankman-Fried’in bir günde 14,6 milyar dolar kaybetmesi ve platformun ana merkezinin bulunduğu Bahamalar’daki varlıklarının dondurulması ile devam etmişti.
8 milyar dolar sermaye açığı bulunan platformun iflas işlemlerini başlatması ve CEO Bankman-Fried’in istifası ile sonuçlanan olaylar zinciri, birçok kullanıcının şeffaf olmayan merkezi platformlara olan güvenini yitirmesi ve varlıklarını çekmesine neden oluyor.
Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde patlama meydana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Valisi Yerlikaya’nın verdiği bilgiye göre, Taksim İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 6 kişi yaşamını yitirdiğini, 53 kişinin de yaralandığını söyledi.
Beyoğlu İstiklal Caddesinde henüz neden kaynaklandığı bilinmeyen patlamada 6 kişi yaşamını yitirdi 53 kişi de yaralandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbul Valisi Yerlikaya’nın kendisine verdiği bilgiye göre, 4 kişinin olay yerinde iki kişinin de hastanede yaşamını yitirdiğini, 53 kişinin de yaralı olduğunu söyledi.
Erdoğan Endonezya ziyareti öncesi basın toplantısında patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada, “İstiklal Caddesi’ndeki olayın faillerinin cezalandırılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Patlamada valimizin bildirdiğine göre 4’ü olay yerinde 2’si hastanede olmak üzere 6 vefat söz konusu, 53 kişi ise yaralı. Burada bir terör kokusu var ve bir kadının bu olayda rol oynadığı konusunda ilk tespit var. İncelemeler devam ediyor” ifadesini kullandı.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya patlamaya ilişkin, “Bugün saat 16.20 sıralarında Beyoğlu ilçemiz, Taksim İstiklal Caddesi’nde bir patlama meydana gelmiştir.
Olay yerine emniyet, sağlık, itfaiye ve AFAD ekiplerimiz sevk edilmiştir. Can kaybı ve yaralılarımız bulunmaktadır. Gelişmeler kamuoyuyla paylaşılacaktır” açıklamasını yaptı.
Yayın yasağı getirildi
Öte yandan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) patlamaya ilişkin yayın yasağı getirdi. Kurum tarafından sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “İstanbul’daki patlamaya ilişkin yayın yasağı getirilmiştir. Tüm medya kuruluşlarımızın dikkatine önemle sunulur” ifadeleri kullanıldı.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/11/2319135_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-11-13 21:38:092022-11-13 21:38:11İstiklal Caddesi’nde patlama: 6 can kaybı ve 53 yaralı var
Kripto para sektöründe hafta başında usulsüz işlem yapıldığına dair çıkan haberler ile kripto piyasalarında başlayan düşüş, şirketin iflas başvurusuyla ivme kazandı. Kripto para uzmanları ciddi bir güven sorunu yaşandığına dikkat çekerken, İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Müdürü Şant Manukyan, güven krizinin çözümü için regülatörlerin olması gerektiğini savunanların artacağını ve ciddi bir regülasyonun oluşacağını kaydetti.
Kripto para sektörünün en büyük ikinci Borsası olarak bilinen kripto para işlem platformu FTX hakkında hafta başında usulsüz işlem yapıldığına dair çıkan haberler ile kripto piyasalarında başlayan düşüş, şirketin iflas başvurusunda bulunması sonucu ivme kazandı.
Binance Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Changpeng Zhao’nun “ellerinde bulunan FTX’in kripto para birimi olan FTT’leri satacaklarına” dair attığı tivitler ve FTX Üst Yöneticisi (CEO) Sam Bankman-Fried’ın “karşı karşıya kaldığı likidite krizini aşmak için nakit para enjeksiyonu talebinde bulunduğuna” dair haber akışı kripto piyasasındaki düşüşün fitilini ateşleyen gelişmeler oldu.
Şirketin likidite sorununun çözümlenmesi için Bankman-Fried ile Zhao arasında görüşmeler başladı. Taraflar, aralarında Binance’nin FTX’i satın almasına yönelik niyet mektubu imzalamış olsa da kısa bir süre içerisinde Binance, FTX’i satın almaktan vazgeçtiğini duyurdu.
Binance’den yapılan duyuruda, “Başlangıçta umudumuz, FTX müşterilerine likidite sağlama konusunda destek olabilmekti ancak sorunlar, bizim kontrolümüzün veya yardım etme kabiliyetimizin ötesinde” ifadelerine yer verildi.
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) ve ABD Adalet Bakanlığı’nın FTX hakkında soruşturma başlattığı belirtilirken, cuma günü FTX tarafından yapılan açıklamada, şirketin ABD’de iflas sürecini başlattığı ve FTX CEO’su Bankman-Fried’in istifa ettiği bildirildi.
Binance Kurucusu ve İcra Kurulu Başkanı Zhao, FTX’teki erimenin tam etkisinin henüz hissedilmediğini ifade ederek, “kademeli kripto krizi” konusunda uyarıda bulundu.
FTT, bir haftada 24 bin dolardan 1 dolara indi
FTT, hafta başından itibaren kaydettiği sert düşüşler ile yüzde 95’in üzerinde değer kaybederek 1 dolar seviyesine indi.
Bitcoin, hafta içerisinde yüzde 25’in üzerindeki gerileme ile 15 bin 588 dolara inerek 12 Kasım 2020’den bu yana gördüğü en düşük seviyeyi test etti. Bitcoin, perşembe günü ABD’de açıklanan enflasyonun yüzde 7,7 artışla beklentilerin altında kalmasının ardından kayıplarının bir kısmını telafi etse de FTX’in iflas başvurusu ile tekrar gerileyerek haftayı yüzde 19 azalışla 16 bin 900 dolar seviyesinden tamamladı.
Bu hafta yüzde 30’u aşan kayıplar yaşayan Ethereum, 1.074 dolar ile 13 Temmuz’dan bu yana en düşük seviyesini gördü. Ethereum, haftayı yüzde 18 azalışla 1.280 dolardan tamamladı.
“Dört aydır ciddi güven krizi vardı”
İş Yatırım Uluslararası Sermaye Piyasaları Müdürü Şant Manukyan, yaptığı açıklamada, kripto piyasalarında yaklaşık 4 aydır ciddi bir güven krizi olduğunu vurguladı.
Söz konusu krizin ikiye ayırılması gerektiğini, birinin LUNA, diğerinin ise merkeziyetçi finans kaynaklı olduğunu belirten Manukyan, bu krizin görece hafiflemesini sağlayan isimlerden biri olan Sam Bankman-Fried’in CEO’su olduğu FTX şirketinin usulsüz işlemler nedeniyle likidite sorunu yaşamasının ardından kripto piyasalarında sert satışların tetiklendiğini söyledi.
Manukyan, önceki krizlerde bazı kurumlara kredi sağlayan Bankman-Fried’a kurtarıcı gözüyle bakıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“FTX ikinci büyük borsa olduğu için yatırımcılara ‘orası sağlamdır’ inancı hakimdi. ‘Sepetteki elmaların bazıları çürük olsa da hepsi değil’ düşüncesi vardı. Ama gördük ki hepsi de çürük olabilir. Sonuçta ‘iki numara çürükse bir numarada da problem olabilir mi acaba?’ korkusu piyasaya yansımaya başladı ve bunun henüz çözüldüğünü görmüyoruz. Çünkü yatırımcılar paralarını tam alabilmiş değiller. Kriptolarını çıkartamıyorlar. Nasıl bir zarar oluşacak? Buraya kamu otoriteleri muhakkak ki müdahale edecek. Nasıl bir müdahale gelecek? Bunların belirsizliği elbette baskı yaratıyor.”
“Ciddi bir regülasyon oluşacak”
Şant Manukyan, perşembe günü açıklanan ABD enflasyon verisinin ardından piyasa beklentileri paralelinde Fed’in, aralık toplantısında 50 baz puanlık faiz artışına gitmesi durumunda kripto piyasasının teorik olarak olumlu etkilenebileceğini, bu hafta gelen satışların Fed’den değil, güven krizinden kaynaklanması nedeniyle bu olumlu etkinin kalıcı olacağını düşünmediğini söyledi.
Bu krizin nasıl çözüleceğini gördükten sonra kalıcı bir pozitif etkilenme olacağını belirten Manukyan, yaşanan güven krizinin çözümü için regülatörlerin olması gerektiğini savunanların sayısının artacağını ve ciddi bir regülasyonun oluşacağını kaydetti.
Bu düzenlemelerin hemen olamayacağını aktaran Manukyan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İleride bu regülasyonlardan kazançlı çıkacak olan aslında merkeziyetsiz finans modelidir. Çünkü bir kez daha şunu gördük ki paranızı emanet ettiğiniz kurumun yöneticileri dürüst değilse büyük zararlara maruz kalabiliyorsunuz ve bu durum sadece kripto paralar için değil, hisse senetleri için de geçerli. Dolayısıyla merkeziyetsiz finans aslında aracısız bir model ve biraz daha popülerleşebilir. Ama bu regülasyona gerek olmayacağı anlamına gelmez. Regülatörler mutlaka oraya da belli ölçüde regülasyonlar getirecektir. Büyük bir ihtimalle bu iş kripto bazlı kurumlarda sorun yaratacak ve küçülmelerine neden olacak. Ama bu, ilk 10’da yer alan ve kendisini ispat etmiş kriptolara uzun vadede güçlenme olarak geri dönecek.”
“Bu süreç olmasıyda Bitcoin’de de Nasdaq ile paralel yükselişler beklenirdi”
Kripto Para Uzmanı Gökçe Çalışan da yılbaşında 32 milyar dolar değerleme üzerinden 400 milyon dolarlık yatırım toplayan FTX’in, müşterilerine ait 4 milyar doların üzerindeki fonu, kardeş şirketi olan Alameda Research’e usulsüzce aktarması sonucu müşteri varlıklarının karşılığının olmadığının anlaşılması sonucu ekosistemde panik ve çıkışlar yaşandığını anlattı.
LUNA’nın başlattığı güven krizinin domino etkisi yaratarak birçok kurumsal oyuncunun sistemden silinmesine neden olduğunu belirten Çalışan, “Alameda Research de muhtemelen önceki krizlerde ciddi zarar yazan firmalardan biri olarak onlar gibi batması gerekirken, FTX fonları ile kurtarılmak istendi ancak büyük başarısızlıkla sonuçlandı” dedi.
Çalışan, enflasyon verilerinin ardından Fed’in “ultra şahin” politikasından geri adım atacağı beklentileri oluştuğunu ifade ederek, “Nasdaq ile Bitcoin’in korelasyonunun son 2 yılda zirve seviyelerde olduğu göz önüne alınırsa FTX ile ilgili süreci yaşamamış olsaydık Bitcoin’de de Nasdaq ile paralel yükselişler görmeyi beklerdik” diye konuştu.
“Türk borsalarını kullanan yatırımcılar için şu an bir iflas riski yok”
Stratejist Türker Balkar ise 2008 global krizine benzer bir durum yaşayan kripto ekosisteminde FTX borsasının iflas başvurusunda bulunmasıyla diğer borsalarda da aynı durumun yaşanabileceği endişesinin arttığını ve ciddi bir güven sorunu oluştuğunu aktardı.
Bu süreçte birçok borsa tarafından “şeffaflık ilkelerini işletecekleri ve kullanıcı varlıklarının izlenebileceği sistemleri devreye alacakları” açıklansa da spekülatif söylemlerin henüz durulmadığını ifade eden Balkar, Türkiye’de kripto para borsalarında kullanıcı varlıklarının teminat olarak kullanılması söz konusu olmadığından Türk borsalarını kullanan yatırımcılar için şu anda bu tarz bir iflas riski bulunmadığını söyledi.
Balkar, Fed’in aralık ayında 50 baz puanlık faiz artışına gitmesi halinde bu durumun kripto paralara da olumlu yansıyacağını ancak şu anda oluşan güven probleminin bu beklentinin istenilen boyutta fiyatlara yansımasına engel oluşturduğunu kaydetti.
Söz konusu FTX iflasının başka borsalara sirayet etmeden kontrollü bir tasfiyeye dönüşmesi durumunda kripto paraların da global piyasaların risk iştahına eşlik edeceğini belirten Balkar, “Ancak sisli bir havada yatırımcıların merkezi borsaları sorgulaması ve sektörde regülasyon eksiklerinin hissedilmesi sebebiyle buraya girmeyi planlayan yatırımcıların ürktüğü göz ardı edilmemeli” dedi.
Kripto para birimi işlem platformu FTX Group, ABD’de iflas işlemlerini başlattığını ve CEO Sam Bankman-Fried’in görevinden istifa ettiğini duyurdu.
Açıklamaya göre John J. Ray III FTX grubunun yeni CEO’su olacak.
Bu hafta FTX’in likidite problemleri yaşadığı ve iflasın eşiğinde olduğunun anlaşılması üzerine kripto para birimlerinde geniş bir satış dalgası yaşandı. ABD sermaye piyasası kurulu SEC, müşterilerin varlıklarının kötüye kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek amacıyla Bankman-Fried hakkında soruşturma başlattı.
Açıklamanın ardından Bitcoin’de satışlar hız kazandı. Kripto para birimi yüzde 8 düşüşle 16 bin 376 dolar seviyesinden işlem görüyor. Ether de yüzde 9,2 düşüşte.
Bugün FTX’in ana merkezinin bulunduğu vergi cenneti olarak tanınan Bahamalar’daki yetkililer, likidite sorunu yaşadığı ortaya çıkan ve çekim işlemlerini durduran FTX platformunun varlıklarını dondurduğunu açıklamıştı.
Dünyanın en büyük kripto Borsası Binance, işlem hacmi bakımından en büyük üçüncü kripto borsası olan FTX’i satın alma haberleriyle gündeme gelmiş, daha sonra bu kararından vazgeçtiğini duyurmuştu.
Coinbase CFO’su Alesia Haas Bloomberg’e “Hacimlerin düştüğünü göreceğiz çünkü insanlar çekilip beklemeyi tercih edecektir” değerlendirmesini yaptı
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/11/2319095_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-11-12 01:08:512022-11-12 01:12:05FTX iflas işlemlerini başlattı, CEO Bankman-Fried istifa etti