28 Kasım 2022 Pazartesi

Petrol fiyatları Çin protestolarının etkisiyle Aralık 2021’den beri en düşük seviyesine geriledi. Petrol piyasalarında AB’nin Rus petrolüne yönelik görüşmeleri de yakından izleniyor.

Çin’deki protestolar yatırımcıların risk alma iştahını baskılar ve enerji talebi görünümünü bozarak kırılgan olan küresel ham petrol piyasasındaki stresi artırırken petrol Aralık’tan bu yana en düşük seviyeye geriledi.

ABD ham petrolü üç haftalık kayıpların ardından varil başına 74 dolara düştü. Brent petrol de 81 dolarları gördü. Sert sıfır-Kovid kısıtlamalarına yönelik protestolar, hafta sonu dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı olan Çin’de hızla yayıldı ve emtialarda bir satış dalgasına neden oldu.

Gelişmeler, güvenli liman alımlarıyla doları yükseltti ve hammaddeleri daha az çekici hale getirdi.

Diğer yandan Avrupa Birliği, Rusya petrolüne fiyat tavanı içeren yaptırımları nihayete kavuşturmak için bugün görüşmelere devam edecek. Müzakereler Polonya ve Baltık ülkelerinin 65 dolarlık fiyat tavanının Moskova yönetimi için “fazla cömert” olduğunu belirtmesiyle cuma günü durmuştu. Polonya, söz konusu fiyat tavanının halihazırda piyasadaki Rus petrolü fiyatına oldukça yakın olduğunu belirtiyor. Nihayete kavuşturulması beklenen yaptırımlar 5 Aralık itibarıyla fiyat tavanı üzerinde satılan Rus petrolünü taşıyan gemilere sigorta yapılmaması kuralını getirecek. AB’nin bu hamlesine karşı Kremlin de bir taslak hazırladı. Taslakla birlikte, fiyat tavanı uygulayacak ülkelerle Rus şirketlerinin petrol ticaretine yasak getirilmesi planlanıyor.

Singapur’daki ING Groep Emtia Stratejisi Başkanı Warren Patterson, “Petrol piyasasındaki duyarlılık olumsuz olmaya devam ediyor ve Çin’de hafta sonu boyunca yaşanan gelişmeler kesinlikle yardımcı olmayacak” dedi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Kasım 2022 Pazar

OPEC’in Irak temsilcisi Saadun Muhsin, “OPEC+ grubu günde 43 milyon varil üretiyor ve bu üretimin yüzde 11’i Irak’a ait. Dolayısıyla üretimi iki milyon varil azaltma kararıyla Irak’ın üretimi de aynı oranda düşecek.” dedi

El-Irakiyye televizyon kanalına açıklamalarda bulunan SOMO Genel Müdür Yardımcısı ve OPEC’in Irak temsilcisi Saadun Muhsin, OPEC+ grubunun günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltma kararından duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Bu kararın küresel piyasaların dengelenmesinde önemli rol oynadığını aktaran Muhsin, petrol üretiminde azaltma kararının tüm ülkeleri üretim miktarlarına göre değişen oranlarda kapsadığını söyledi.

Kararın Irak’ın petrol ihracatını etkilemediğini, bunun yerine yerli üretimde azalmaya neden olduğunu aktaran Muhsin, “OPEC+ grubu günde 43 milyon varil üretiyor ve bu üretimin yüzde 11’i Irak’a ait. Dolayısıyla üretimi iki milyon varil azaltma kararıyla Irak’ın üretimi de aynı oranda düşecek.” ifadelerini kullandı.

OPEC+ grubunun 3 ve 4 Aralık’ta yapacağı toplantıya işaret eden Muhsin, “Mevcut kararın sürdürülmesine, yeni bir azaltma yapılmasına veya üretilen miktarların artırılmasına ilişkin gelecekte verilecek karar, piyasa durumunu dikkate alacak ve bir denge yaratmayı amaçlayacaktır.” diye konuştu.

Kovid-19 salgının yansımaları, küresel ekonomideki yavaşlama ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ciddi dalgalanmalar yaşandığına dikkati çeken Muhsin, fiyatların gelecek yıl varil başına en az 85-95 dolar arasında değişebileceği öngörüsünde bulundu.

Ne olmuştu?

OPEC+ grubunun enerji ve petrol bakanları, Avusturya’nın başkenti Viyana’da 5 Ekim’de düzenlenen toplantıda, günlük petrol üretimini kasımdan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı almıştı.

Bu karar üzerine Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, 11 Ekim’de ABD Başkanı Joe Biden’ın, Suudi Arabistan ile ilişkileri yeniden gözden geçirdiğine dair açıklamalarda bulunmuştu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Farhan ise ülkesinin ABD ile stratejik ilişkilere sahip olduğunu ve ham petrol üretiminde azaltmaya giden OPEC+ kararlarının ekonomik nedenlerle alındığını ifade etmişti.

OPEC+ kararının siyasi olduğu ve Ukrayna-Rusya Savaşı’nda Rusya’ya destek anlamına geldiğine ilişkin yorumlar yapılmış ve eleştirilerden en büyük payı örgütün önde gelen ortağı durumundaki Suudi Arabistan almıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

25 Kasım 2022 Cuma

Avrupa Birliği diplomatlarının Rus petrolü için tavan fiyat uygulaması hakkında tartışmaları sürerken gündeme gelen 65-70 dolarlık fiyat tavanının mevcut Ural petrolü için uygulanan 52 dolarlık fiyatın oldukça üstünde olması tartışmalara neden oluyor.

Avrupa Birliği diplomatları, Rus petrolünün tavan fiyatı üzerinde pazarlık ederken, tartıştıkları fiyat seviyesinin, Rusya’nın gösterge petrol fiyatının şu anda işlem gördüğü seviyenin oldukça üstünde olduğu görülüyor.

Avrupa Birliği diplomatları arasında bu hafta Rus petrolü için varil başına 65-70 dolarlık fiyat tavanı gündeme gelmişti. Uygulandığında, sınırın ABD’nin öncülük ettiği bir süreçte tüm G-7 ülkeleri tarafından benimsenmesi bekleniyor.

Ancak, enerji alanında verileri derleyen Argus Media Ltd. tarafından sağlanan verilere göre, bu aralıktaki herhangi bir şey, Rusya’nın gösterge petrol tipi olan Ural sınıfının mevcut fiyatının çok üzerinde olacağı belirtiliyor.

Mevcut fiyat iki Batı terminalinde 52 dolar

Firmanın verilerine göre, Ural petrol fiyatları Perşembe günü ülkenin iki önemli Batı ihracat terminalinde varil başına yaklaşık 52 dolara kadar geriledi.

Üst sınırdan fazlasını ödeyen herhangi bir alıcının Yunanistan başta olmak üzere Avrupa’da faaliyet gösteren petrol tankerlerine erişimine veya petrol sızıntısı gibi risklere karşı endüstriyel standardı sigortaya erişimine izin verilmeyecek.

Üst sınırın 65-70 dolar aralığında olması kararlaştırılırsa, Rusya ve müşterileri şu anda aldıklarından daha yüksek fiyatlardan satış gerçekleştirecek ve gerekli araçlara erişilebilirliği güvence altına almış olacaklar.

Mevcut durumda bu olanakların sağlanmaması taşımacılık konusunda bir belirsizlik yaratırken bazı alıcılar için ise caydırıcı bir potansiyele sahip. AB 5 Aralık’tan itibaren neredeyse tüm deniz yoluyla ithalatı yasaklayacak.

Birlik, üst sınır konusunda uzun süredir devam eden görüşmeleri sürdürüyor. Polonya gibi bazı üyeler, 65 doların Moskova için çok yumuşak olduğunu düşünürken, dünyanın en çok petrol tankeri sahibi ülkesi olan Yunanistan gibi üyeler ise 70 doların altına inmek istemiyor.

Öte yandan böylesi bir üst sınırın Moskova için tam bir galibiyet olmayabileceği değerlendiriliyor. Petrol fiyatlarının düşebileceği gibi yükselebileceğini de belirten uzmanlar fiyat sınırının piyasanın yerleşik bir parçası haline gelmesi halinde, Rusya’nın gelecekteki rallileri kaçırabileceği kaydediliyor.

Rusya petrol fiyatlarıyla ilgili savaştan dolayı fiyatların eskisi kadar şeffaf olmaması nedeniyle önemli bir belirsizlik olduğu belirtilirken S&P Global’in bir parçası olan ve fiyatları yayımlayan Platts da Perşembe günü Rusya’nın Primorsk limanındaki Ural petrolünün fiyatını yaklaşık 52 dolar olarak belirledi.

(Kaynak: BloombergHT.com )