14 Eylül 2023 Perşembe

Küresel piyasalarda dikkatler Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararına çevrilirken, piyasa aktörleri tahminler konusunda ikiye bölündü.

Piyasalar Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) faiz kararına odaklandı.

Bankanın 2024 için TÜFE’yi yüzde 3’ün üzerinde öngördüğü haberi üzerine faiz kararı bıçak sırtı bir hale geldi.

Bloomberg anketine katılan 34 ekonomist AMB’nin pas geçmesini beklerken 32’si faiz artışı öngörüyor. AMB’nin faiz kararı veren Yönetim Konseyi’nin üyelerinden gelen son açıklamalar da konseyin çok net bir şekilde ikiye bölündüğünü ortaya koyuyor.

Portekizli üye Mario Centeno faiz artışlarının ekonomiye zarar vereceği açıklamasına karşı Slovakyalı üye Peter Kazimir yüzde 2 hedefine bir başka faiz artışı olmadan ulaşamayacaklarını belirtmişti. Başkan Christine Lagarde ise karar hakkında herhangi bir ipucu vermedi.

Bloomberg Economics Ekonomistleri David Powell ve Maeva Cousin baz senaryolarının faiz artışı olduğunu belirtse de bunun güçlü bir ihtimal olmadığını kabul ediyor.

Ekonomistler “Ekonomik yavaşlama, çekirdek enflasyon patikasında aşağı yönlü dönüş, ABD’de faiz artış döngüsünün sona erme ihtimali ve Çin dayanıklılığı üzerindeki endişeler Yönetim Konseyi’ni faizleri sabit tutmaya ikna edebilir” yorumunu yapıyor.

Bankanın faiz kararına ek olarak açıklayacağı ve 2025’i de kapsayacak projeksiyonlar gelecek faiz patikası hakkında yatırımcılara ipuçları verecek. Bloomberg’in 1-6 Eylül arasında düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yüzde 84’ü daha önce yüzde 1,5 olarak açıklanan AMB 2024 Euro Bölgesi büyüme tahmininin aşağı yönlü revize edileceğini düşünüyor.

(Kaynak: BloombergHT.com )

14 Eylül 2023 Perşembe

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, 6 aya kadar vadeli kur korumalı mevduat (KKM) hesapları için zorunlu karşılık oranı yüzde 15’ten yüzde 25’e yükseltildi.

Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Buna göre, Kur Korumalı Mevduatların zorunlu karşılık oranı vadeye göre farklılaştırılırken, KKM’nin yoğunlaştığı 6 aya kadar vadelinin zorunlu karşılık oranı 10 puan artırılarak yüzde 25’e yükseltildi.

TL vadeli mevduata geçişi teşvik eden bir adım olarak, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli Kur Korumalı Mevduatlar için zorunlu karşılık oranı yüzde 25’e çıkarıldı. 1 yıla kadar vadeli ve 1 yıl ve daha uzun vadeli olanlar için zorunlu karşılık oranı ise yüzde 5 olarak belirlendi.

Daha önce kur korumalı hesaplarda zorunlu karşılık tesis etme yükümlülüğü tüm vadeler için yüzde 15’ti.

Böylece piyasada oluşan TL likidite fazlası, zorunlu karşılık oran artışıyla sistemden çekilmeye devam edilecek. Aynı zamanda TL vadeli mevduatlar desteklenirken, KKM’de uzun vade öne çıkarılacak.

Zorunlu karşılık değişikliğiyle yaklaşık 300 milyar TL likidite fazlasının piyasadan çekilmesi bekleniyor.

Zorunlu karşılık artışının ayrıca bankaların KKM’den TL mevduata dönüşüm hedefleri konusunda daha teşvik edici olması da bekleniyor.

TCMB Para Politikası Kurulu’nun 24 Ağustos 2023 tarihli kararıyla faiz artırımının yanı sıra parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararlarının alınmaya devam edileceği belirtilmişti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

13 Eylül 2023 Çarşamba

Dünyanın en büyük yatırım şirketlerinden BlackRock ve Amundi’nin tepe yöneticileri ABD’de piyasada oluşan iyimser havaya karşı uyararak resesyon riskinin arttığının altını çizdi.

Dünyanın en büyük varlık yönetim şirketleri, hükümet yetkilileri ve giderek artan sayıda yatırımcıdan gelen Fed’in faiz artırımının ekonomiye önemli ölçüde zarar vermeyeceğine dair görüş belirtmesine rağmen, ABD’de resesyon riskinin arttığı konusunda uyardı.

BlackRock ve Amundi’nin üst düzey fon yöneticileri Financial Times’a, ABD ekonomisinin Fed’in agresif parasal sıkılaştırması karşısında büyük ölçüde dirençli göründüğünü, ancak artık özellikle işgücü piyasasında çatlakların ortaya çıktığını söyledi.

2,1 trilyon doları yöneten Amundi’nin yatırım sorumlusu Vincent Mortier, “Bizim için resesyon olasılığı çok yüksek. Asıl soru ne kadar derin ve ne kadar uzun süreceği olacak. Biz piyasada oluşan fikir birliğinden ziyade ABD’deki dinamiklerden endişe duyuyoruz” ifadelerini kullanarak, daralmanın bu yılın sonunda veya gelecek yılın başında gerçekleşmesini beklediğini belirtti.

9,4 trilyon doları yöneten BlackRock’un Küresel Sabit Getirili Varlıklardan Sorumlu Yatırım Başkanı Rick Rieder da, son haftalarda ABD ekonomisinin durumu hakkında daha karamsar hale geldiğini söyledi.

  • ABD’DE ENFLASYON AĞUSTOS’TA BEKLENTİYİ AŞTI

“Yavaşlama çoktan başladı”

Rieder, ülkenin ciddi bir resesyon riskinden sıyrıldığını düşündüğünü ancak yavaşlamanın çoktan başladığını söyledi.

Rieder mevcut durumla ilgili, “Ekonomi konusunda oldukça heyecanlıydık. Ama ironik bir şekilde, insanların resesyonu görmezden geldiğini düşündüğümde şimdi aslında bazı somut yavaşlama işaretleri gördüğümüzü düşünüyorum. Resesyonun yok sayılabileceğini sanmıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Her iki şirket de Fed’in faiz artırımını çoktan bitirmiş olabileceği ve tahvillerin ekonominin zayıfladığı dönemde iyi bir performans göstereceği düşüncesiyle portföylerinde göstergelerinin önerdiğinden daha yüklü miktarda ABD devlet tahvili pozisyonuna sahipler.

Piyasa büyük oranda “yumuşak iniş” bekliyor

Yöneticilerin uyarıları, piyasanın büyük kısmının, Fed’in ekonomiyi resesyona sokmadan enflasyonu düşürdüğü senaryoyu tarif eden “yumuşak iniş” beklediği bir dönemde geldi.

Öte yandan ABD Hazine Bakanı Janet Yellen hafta sonu yumuşak bir inişin mümkün olduğuna giderek daha fazla güvendiğini açıklamıştı.

  • EKONOMİSTLERE GÖRE FED’İN FAİZ ARTIŞLARI BİTTİ

Yatırım bankası Goldman Sachs da bu ayın başlarında ABD için önümüzdeki 12 ayda başlayan resesyon olasılığını azaltmıştı.

Bank of America’nın küresel fon yöneticileri arasında gerçekleştirilen ve Salı günü yayımlanan anketi ise katılımcıların dörtte üçünün küresel ekonomi için ya yumuşak iniş ya da hiç gerileme beklemediğini gösterdi. Bu rakam Haziran ayında yüzde 68 olmuştu.

Yatırımcıların yükseliş beklentileri vadeli işlem piyasasına da yansımaya başladı. Yatırımcılar bu yılın başlarında, Fed’in resesyon karşısında para politikasını gevşetmek zorunda kalacağını tahmin ederek 2023’te faizlerde büyük indirimleri yapılacağı yönünde pozisyon almışlardı.

Beklenen faiz indirimi son aylarda büyük ölçüde gelecek yılın ortasına ertelenmişti.

İşsizlik verisi resesyon beklentilerini güçlendirdi

Hem Mortier hem de Rieder, yavaşlamanın kanıtı olarak yakın zamanda işgücü piyasasında gözlenen çatırdamaya işaret etti. İşsizlik Ağustos’ta ekonomistlerin beklentilerini aşarak yüzde 3,8’e yükselmişti. Eklenen iş sayısı tahminlerden yüksek olsa da önceki iyi aya ait toplamlar aşağı yönlü revize edildi.

“İlk kez işgücünde gözle görülür bir gevşeklik var” diyen Rieder, daha fazla faiz artırımının giderek olası görünmemesi nedeniyle şu anda sunulan nispeten yüksek tahvil getirilerinin caiz göründüğünü belirtti.

“ABD’li tüketici tükendi”

Mortier de daha zayıf bir iş piyasasının, şirketlerin pazar payı için rekabet etmek amacıyla fiyatları düşürmesi nedeniyle kurumsal marjlar üzerinde baskı oluşturacağını ve tüketici talebini olumsuz etkileyeceğinin altını çizerek, “ABD’li tüketici tükendi” ifadesini kullandı.

Bununla birlikte şirketlerin nakit rezervlerini tüketmesi ve daha yüksek faizler üzerinden yeniden finansmana ihtiyaç duyması nedeniyle kurumsal bilançoların daha da gerginleşeceğini düşünen Mortier, “Yakında yeniden finansmanda oluşan bir duvara doğru ilerliyoruz” dedi.

Amundi’nin yatırım sorumlusu ABD’li yetkililerin ekonomiye desteği artırma olanağını sınırlayan yüksek düzeydeki kamu borcuna da dikkat çekti.

(Kaynak: BloombergHT.com )