01 Kasım 2023 Çarşamba

Küresel piyasalarda tüm dikkatler Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarına çevrildi. Piyasalar açısından ABD’nin borçlanma programı da kritik gelişmeler arasında ön sıralarda yer alıyor.

Wall Street, Orta Doğu’da jeopolitik gerilimin tırmanması, tahvil getirilerinde yaşanan yükseliş ve Fed’in faiz patikasına ilişkin belirsizliğin etkisiyle zorlu bir ayı geride bıraktı.

S&P 500 aralıksız üçüncü aylık düşüşünü yaşadı ve pandeminin etkili olduğu 2020 başından bu yana en uzun aylık düşüş serisine imza attı.

Küresel piyasalar yeni işlem gününde Fed kararı ile ABD Hazinesi’nin borçlanma planını beklerken ABD vadeli endeksleri ekside. Japonya Merkez Bankası’nın ultra gevşek para politikasına büyük ölçüde bağlı kalacak kararlar açıklamasının ardından dün euro karşısında 15 yılın en düşük seviyesine inen Japon yeni, bu sabah ise Japonya’da bir numaralı kur yetkilisi olarak görülen Maliye Bakanı Yardımcısı Masato Kanda’nın “gerektiğinde müdahale etmeye hazırız” açıklaması ile toparlandı.

MSCI Asya Pasifik Endeksi Japon hisseleri öncülüğünde yaklaşık yüzde 1 arttı. Japon Topix endeksi bir yılda gördüğü en güçlü günlük yükselişi kaydetti. Japon Nikkei 225 yüzde 2 artıda işlem gördü.

Çin Merkez Bankası’nın likidite adımı ve ülkede açıklanan zayıf PMI verisi sonrası Hong Kong Hang Seng ve Çin CSI 300 yatay. Salı günü yüzde 0,44 yükselen Bloomberg Dolar Endeksi bu sabah fazla değişim göstermedi.

Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları bekleniyor

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi Fed’in faiz aralığının yüzde 5,25-5,50’de bırakılması yönünde.

Fed Başkanı Jerome Powell kararın ardından basın toplantısı düzenleyecek. Beklentinin gerçekleşmesi halinde Fed aralıksız ikinci toplantısında faiz değişikliğine gitmemiş olacak.

Bloomberg Economics ABD Başekonomisti Anna Wong’a göre her ne kadar çekirdek enflasyon Eylül ayında hızlı yükseldiyse de, yaz boyunca enflasyonda görülen düşüş, yıl sonunda çekirdek PCE enflasyonunun muhtemelen Fed’in son tahmininin altında kalacağı anlamına geliyor ve bu da yetkililerin nihai bir faiz artırımının gerekip gerekmediğine karar vermeden önce biraz beklemesine olanak sağlıyor.

Bununla birlikte Wong, “Faiz oranlarını sabit tutsa bile, Fed’in son dönemde ekonomik aktivitede gözlenen yukarı yönlü sürpriz nedeniyle sıkılaştırma söylemini sürdürmesi muhtemel” değerlendirmesinde bulundu.

Yine de Bloomberg Economics işgücü piyasasının yılın geri kalanında hızlı bir şekilde soğumasını bekliyor; bu nedenle Fed’in 2023’te tekrar faiz artırımı yapacağını düşünmüyor.

Wong, Powell’ın, uzun vadeli tahvil getirilerinde devam eden artışın, bir veya iki faiz artırımının yerine geçebileceğini söylemesini beklediklerini de belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

01 Kasım 2023 Çarşamba

Milyarder yatırımcı Stan Druckenmiller ve JPMorgan Asset Management Küresel Piyasa Baş Stratejisti David Kelly ABD ekonomisine ilişkin endişelere işaret ettiler.

Milyarder yatırımcı Stan Druckenmiller ABD ekonomisine ilişkin endişelerine işaret ederek, 2 yıllık tahvillerde “devasa” alım pozisyonları açtığını açıkladı.

Geçen hafta katıldığı bir konferansta konuşan Druckenmiller, “Son haftalarda endişem arttı ve kısa vadeli tahvillerde devasa kaldıraçlı pozisyonlar aldım” dedi. Böylece Druckenmiller, ABD ekonomisi için olumsuz görüşlerini dile getiren ve Pershing Square Kurucusu Bill Ackman ile Pimco Kurucu Ortağı Bill Gross’un da aralarında olduğu yatırımcıların arasına katılmış oldu.

JPMorgan Asset Management Küresel Piyasa Baş Stratejisti David Kelly ise ABD hisse senetlerinde yaşanan son düşüş ve bilanço sezonunun S&P 500 şirketlerinin değerlemelerini tarihsel ortalamalara yaklaştırmasının, yatırımcılara hasılat ve karları piyasa ortalamasından daha hızlı artması beklenen “değer hisse senetlerini” değerlendirme fırsatı sunduğu görüşünde.

Yine de Kelly, teknoloji hisselerinin fiyat/kazanç oranının geçmişe göre yüksek kalması nedeniyle bu hisselere hala temkinli bakıyor. Kelly, temel hisse senetleriyle karşılaştırıldığında nispeten ucuz görünen değer hisselerini tavsiye etse de, yüksek faiz oranları ve jeopolitik çalkantılardan kaynaklanan ters rüzgarlar göz önüne alındığında bunun garantili bir karar olmadığını da ekliyor.

“ABD hisse senetlerindeki fırsat uzun süredir olduğundan daha iyi görünüyor” diyen Kelly, “Girmek için cesaretli olmak yeterli” dedi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

30 Ekim 2023 Pazartesi

Dünya Bankası, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıklar üzerine Orta Doğu’daki son çatışmanın tırmanmasının küresel emtia piyasalarında “çifte şoka” neden olabileceği ve emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği uyarısında bulundu.

Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2023 sayısını “Jeopolitik Risklerin Gölgesinde” başlığıyla yayımladı.

Raporda, Orta Doğu’da yaşanan son çatışmaların, son yıllarda sıra dışı şokların etkileriyle mücadele eden emtia piyasalarında önemli bir belirsizlik yarattığı aktarıldı.

Çatışma başlamadan önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gönüllü olarak petrol arzını azaltmasının üçüncü çeyrekte enerji fiyatlarının yüzde 9 artmasına neden olduğu kaydedilen raporda, sonuç olarak Dünya Bankası’nın emtia fiyat endeksinin bu dönemde yüzde 5 arttığı ve şu anda 2015-2019 ortalamasının yüzde 45 üzerinde olduğu bildirildi.

Çatışmanın etkisi şu ana kadar sınırlı

Raporda, çatışmanın emtia fiyatları üzerindeki etkisinin şimdilik sınırlı olduğu, petrol fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 6 arttığı, tarımsal emtiaların, çoğu metalin ve diğer emtiaların fiyatlarının ise neredeyse yatay seyrettiği kaydedildi.

Bankanın raporunda, “Bununla birlikte tarih, çatışmanın tırmanmasının, petrol ve diğer emtia fiyatlarının artmasına yol açabilecek büyük bir riski temsil ettiğini gösteriyor; bu, bölgede ve dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracak bir sonuç olacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Çatışmanın artması durumunda emtia fiyatlarına ilişkin görünümün hızla kötüleşeceğine işaret edilen raporda, çatışmanın etkilerinin arz kesintilerinin süresine ve ölçeğine bağlı olacağı, ticaret kısıtlamaları ve hava koşullarına bağlı aksamaların da fiyatların yükselmesine neden olabileceği, beklenenden zayıf küresel büyümenin de emtia fiyatları üzerinde önemli bir aşağı yönlü risk oluşturduğu aktarıldı.

Raporda, petrol arzında “küçük bir aksama” olması durumunda küresel petrol arzının günde 500 bin ila 2 milyon varil azalmasının ve petrol fiyatlarının varil başına 93 ila 102 dolar aralığına ulaşmasının öngörüldüğü kaydedildi.

Arzda “orta düzeyde bir aksama” durumunda ise küresel petrol arzının günde 3 ila 5 milyon varil azalacağı ve petrol fiyatlarının varil başına 109 ila 121 dolara yükselmesinin beklendiği belirtilen raporda, “büyük bir aksama” senaryosunda ise küresel petrol arzının günde 6 ila 8 milyon varil azalacağı ve fiyatların varil başına 140 ila 157 dolara çıkmasının öngörüldüğü bildirildi.

Emtia fiyatlarının 2025’te istikrara kavuşması bekleniyor

Raporda, küresel ekonominin büyük bir petrol fiyatı şokuyla başa çıkma konusunda 1970’lerdekinden çok daha iyi bir konumda olduğu, buna rağmen Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıkların üzerine Orta Doğu’daki son çatışmaların tırmanmasının küresel emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği vurgulandı.

Emtia fiyatlarına ilişkin tahminlere yer verilen raporda, genel olarak emtia fiyatlarının bu yıl yüzde 23,5 ve gelecek yıl yüzde 4,1 düşmesinin beklendiği kaydedildi. Bankanın raporunda, emtia fiyatlarının 2025 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği aktarıldı.

Raporda, enerji fiyatlarının ise bu yıl yüzde 28,8 ve gelecek yıl yüzde 4,5 düşeceğinin tahmin edildiği belirtilerek Brent tipi ham petrolün fiyatının bu yıl varil başına ortalama 84 dolar olmasının, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla gelecek yıl ise varil başına ortalama 81 dolara düşmesinin beklendiği bildirildi.

Arzın artmasıyla tarımsal emtia fiyatlarının ise gelecek yıl düşmesinin beklendiği belirtilen raporda, metal fiyatlarının ise talebin yavaşlaması nedeniyle 2024’te yüzde 5 düşeceği, 2025’te ise küresel sanayi faaliyetinin toparlanmasıyla yükselmesinin öngörüldüğü aktarıldı.

Altın fiyatları çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttı

Raporda, politika yapıcıların tetikte olmaları gerektiği vurgulanarak başta altın olmak üzere bazı emtiaların görünüme ilişkin uyarılarda bulunduğuna işaret edildi.

Altın fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttığı kaydedilen raporda, altın fiyatlarının jeopolitik kaygılarla benzersiz bir ilişkisi olduğu, çatışma ve belirsizlik dönemlerinde bu artışların sıklıkla “yatırımcı güveninin erozyona uğradığına” işaret ettiği ifade edildi.

Raporda, çatışmanın artması halinde gelişmekte olan ülkelerdeki politika yapıcıların manşet enflasyondaki olası artışı yönetmek için adımlar atmasının gerekeceği belirtildi.

Gıda güvensizliğinin artması riski göz önüne alındığında hükümetlerin gıda ve gübreye yönelik ihracat yasakları gibi ticari kısıtlamalardan kaçınması gerektiği belirtilen raporda, bu tür önlemlerin genellikle fiyat oynaklığını ve gıda güvensizliğini artırdığı aktarıldı.

Raporda, artan gıda ve petrol fiyatlarına tepki olarak fiyat kontrolleri gibi uygulamalardan da kaçınılması gerektiği vurgulanarak sosyal güvenlik ağlarının iyileştirilmesi, gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesi, gıda üretimi ve ticaretinde verimliliğin artırılması gerektiği, uzun vadede ise tüm ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırarak enerji güvenliklerini güçlendirebileceği ve bunun da petrol fiyatı şoklarının etkilerini hafifleteceği kaydedildi.

Yüksek petrol fiyatları gıda enflasyonunu yukarı çekebilir

Dünya Bankası Baş Ekonomisti ve Kalkınma Ekonomisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill, Orta Doğu’daki son çatışmanın emtia piyasalarının 1970’lerden bu yana yaşadığı en büyük şok olan Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın hemen ardından geldiğini belirtti.

Gill, politika yapıcıların ihtiyatlı olması gerekeceğini vurgulayarak, “Çatışma artarsa, küresel ekonomi yıllar sonra ilk kez yalnızca Ukrayna’daki savaştan değil, aynı zamanda Orta Doğu’dan da kaynaklanan çifte enerji şokuyla karşı karşıya kalacak.” ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası Baş Ekonomist Yardımcısı ve Beklentiler Grubu Direktörü Ayhan Köse de yüksek petrol fiyatlarının devam etmesinin kaçınılmaz olarak gıda fiyatlarını da artıracağına dikkati çekti.

Son çatışmanın tırmanmasının yalnızca bölgede değil, dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracağı uyarısında bulunan Köse, “Şiddetli bir petrol fiyatı şoku gerçekleşirse, bu durum birçok gelişmekte olan ülkede halihazırda yüksek olan gıda enflasyonunu yukarı çekecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

30 Ekim 2023 Pazartesi

Petrol, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik artan askeri saldırısının henüz İran veya vekillerinin sahada önemli bir misillemesine yol açmaması nedeniyle düştü ve bu da bölgesel ham petrol arzının kesintiye uğrayabileceği endişesini azalttı.

Küresel gösterge Brent, Cuma günü İsrail’in operasyonlarını hızlandırmasıyla neredeyse yüzde 3 oranında yükseldikten sonra varil başına 90 doların altına düşerken, ABD ham petrolü 84 dolara yakın düştü.

Singapur’daki Vanda Insights danışmanlık şirketinin kurucusu Vandana Hari, “Hafta sonu, silahlı çatışmanın İsrail ve Gazze ile sınırlı kaldığını gösterdi. Bu açıdan bakıldığında ham petrol aşırı satın alınmış görünüyordu. Ham fiyatların muhtemelen bir sonraki risk olayına kadar düşmeye devam edeceğini” söyledi.

Orta Doğu küresel ham petrol arzının üçte birini oluşturuyor ve İsrail’in saldırısının tırmanmasının petrol tankerlerine yönelik saldırılara, denizdeki geçitlere yönelik tehditlere ve Tahran’dan yapılan ihracatın azalmasına yol açabileceğine dair korkular var.

Ham petrol vadeli işlemleri Pazartesi günü Asya’da işlem görmeye başlamadan önce, hem Tahran hem de Vaşington çatışmanın hâlâ yayılabileceği konusunda uyarmıştı. İran, savaşın “herkesi harekete geçmeye zorlayabileceğini” söyledi. Bu arada ABD, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’a göre yayılma riskinin “yüksek” olduğunu gördü.

İsrail ordusuna ait buldozerler 29 Ekim’de Gazze sınırını geçiyor.

ABD’de Cushing, Oklahoma’daki önemli depolama merkezinde tutulan petrol stokları 2014’ten bu yana en düşük seviyeye yakın seyrediyor, ancak Körfez Kıyısı boyunca benzeri görülmemiş bir benzin bolluğu oluştu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

30 Ekim 2023

Dünyanın en büyük arama motoru Google’da yaşaan dolar hatası kısa sürede gündem oldu. Doların ne kadar olduğunu aratanlar Google’da 24,05 TL olduğunu gören yatırımcılar kısa süreli panik yaşadı. Özellikle kripto para piyasasında Tether/TL tarafında yaşanan panik satışları yüzde 4’lük düşüşe neden oldu.

Geçtiğimiz perşembe günü Merkez Bankası’nın faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 35’e çıkarmasının ardından gözler Dolar/TL kuruna çevrilmişti. Son 3 gündür 28.10 TL dolaylarında işlem gören dolar dün akşam yaşanan bir hata nedeniyle Google arama motorunda 4 TL birden düşerek 24 TL olarak göründü. 

Google'da dolar hatası: 4 lira birden düştü - 1

(Kaynak: Ntv.com.tr)

28 Ekim 2023 Cumartesi

JPMorgan stratejistleri, 10 yıllık lira cinsi tahvillerin getirisi için adil değeri yüzde 35,7 civarında gördüklerini ve bu seviyeye ulaşana kadar “beklemede kalacaklarını” belirttiler

JPMorgan son dönemde yüksek getiri sağlayan uzun vadeli lira cinsi tahvillerde alım tavsiyesine geçmek için getirilerin daha da yükselmesini bekleyecek.

Aralarında Jonny Goulden’ın da olduğu JPMorgan stratejistleri Cuma günü yayımladıkları notta, “Tahvil getirileri yükselmeye devam ediyor ancak alım tavsiyesine geçmek için daha fazla düzeltme olması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

Stratejistler, 10 yıllık lira cinsi tahvillerin getirisi için adil değeri yüzde 35,7 civarında gördüklerini ve bu seviyeye ulaşana kadar “beklemede kalacaklarını” söylediler.

Türkiye 10 yıllık lira tahvili endeksi Cuma günü yüzde 29’un üzerinde işlem gördü. Bu, 10 yıllık tahvillerin ilk kez ihraç edildiği 2010’dan bu yana en yüksek seviye oldu.

Merkez Bankasının Perşembe günü gösterge faiz oranını 500 baz puan artırması ve ardından faiz artırımlarını açıklamasının ve TCMB’de bugün açıkladığı kararlarla bazı menkul kıymet tesis uygulamalarına son vermesinin ardından getiriler keskin bir şekilde arttı.

Rapora göre JPMorgan stratejistleri, “risk/getiri doğrudan lira uzun pozisyonlarına kaydığı için” lira yönelik “piyasa üzeri getiri” tavsiyesini koruduklarını söylediler. Raporda, “Yetkililer enflasyonu körükleyecek şekilde Dolar/TL ‘nin daha fazla yükselmesine izin vermeme yönünde motivasyona sahip. Aynı zamanda önceki analizimiz liranın ucuz ve rekabetçi olduğunu, dolayısıyla ek devalüasyona gerek olmadığını gösteriyor” denildi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ekim 2023 Cuma

ABD’de kişisel tüketim harcamaları, Eylül ayında yüzde 0,7 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi.

ABD Ticaret Bakanlığı, Eylül ayına ait kişisel gelir ve tüketim harcamaları verilerini açıkladı.

Buna göre ülkede kişisel gelirler, Eylül’de bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 arttı. Piyasa beklentileri ise kişisel gelirlerin bu dönemde yüzde 0,4 artması yönündeydi. Amerikalıların kişisel gelirlerindeki artış, Ağustos’ta yüzde 0,4 olmuştu.

Kişisel tüketim harcamaları da Eylül’de aylık bazda yüzde 0,7 ile beklentilerin üzerinde yükseliş kaydetti. Piyasa beklentileri, kişisel tüketim harcamalarındaki artışın yüzde 0,5 olması yönündeydi. Kişisel tüketim harcamaları ağustosta yüzde 0,4 yükselmişti.

Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de Eylül’de aylık bazda yüzde 0,4 ve yıllık bazda yüzde 3,4 yükseldi. Söz konusu veri, ağustosta da aynı oranlarda artmıştı.

ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 3,7 arttı.

Eylülde piyasa beklentilerine paralel artış gösteren kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, ağustosta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 3,8 olmuştu.

Piyasa beklentileri, Ağustos’ta çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki aylık artışın aylık yüzde 0,3, yıllık ise yüzde 3,7 olması yönündeydi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ekim 2023 Cuma

İhracatı azaltacak pek çok etken ortadayken TIR’cıların vize sıkıntısı bu soruna tuz biber oluyor.

Türkiye ile Avrupa arasındaki vize sorunu giderek daha can sıkıcı bir hal almaya başladı. Turistik amaçla Avrupa’ya gitmek isteyenler artık tercih ettikleri ülke için değil, vize alabildikleri ülke için konsolosluk kapılarını aşındırıyor. Alabilenler kendilerini şanslı sayarken sürelerin kısalığına şaşırıp kalıyor. Benzer bir durum iş dünyası için de geçerli. Bloomberg HT’nin sorularını yanıtlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “AB ülkelerinin vize süreçlerinde adeta istismar eden bir yaklaşımla, aşırı abartılı bir evrak paketiyle vize talebinde bulunuyoruz. Bunun değerlendirilmesi de 3 hafta sürüyor. Buna bağlı olarak vize için geçen toplam süre 10-12 haftayı buluyor. Bunun sonunda ret oranları yüzde 20’leri geçti. Geçmiş dönemlerde çok rahatlıkla 2 ila 3 yıllık vize alınırken, şu anda çok daha kısa süreler için vize verildiğini görüyoruz” diyor. Patron ve yöneticiler için kapıları daraltan Avrupa aynı uygulamayı TIR şoförleri için de yapmaya devam ediyor ve ticareti her iki taraf için de güçleştiriyor.

Türkiye yıllık 225 milyar dolarlık ihracat yapıyor ve bu ihracatın yüzde 40’ı karayolu üzerinden gerçekleşiyor. Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, “Bir ülkenin ticaretini engellemek istiyorsanız lojistiğini engelleyin yeter” diyor ve lojistik sektörünün vize sorununu anlatıyor: “Bunu engellemek için çeşitli yollar var. Pek çok ülke de bunu yapıyor. Tonaj sınırlaması getiriyor, yakıtta sorun çıkartıyor. Örneğin Yunanistan hiç alakasız bir şekilde kendi ehliyetini istiyor. Dünyada her yerde geçen ehliyet bazen Yunanistan’da geçmiyor. Vize’nin ötesinde de engeller var. Ama bu engellemeyi en iyi AB ülkeleri vize ile yapıyor. Şoför 15 günde sefer yapıyor, 15 günlük vize veriyor” diyor.

Vize sürelerinin kısa oluşu taşımacıların her sefer için yeniden vize alması anlamına geliyor ki artan vize başvuruları ve süreçlerin yavaş işlemesi çok ciddi zaman kayıplarını beraberinde getiriyor. Günler süren evrak toplama ve başvuru süreci ve haftalarca beklemenin ardından birkaç günlük vize ile şoförler yola çıkıyor. “Sürücüm üç kere altı ay vize almış dördüncü için başvurduğunda ret alıyor. İlk başvuran için incelemesi normal ama defalarca vize almış şoförlerimiz için her seferinde günler süren incelemeler söz konusu oluyor. İki defa 6 aylık aldıysa bir sonrakinde iki yıllık versinler. Mesele başvurudaki 300 Euro’yu almaksa vize ücretini ona göre ayarlasınlar ve tek seferde alsınlar” diyor Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Fatih Şener.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ekim 2023 Cuma

Pimco’ dan Richard Clarida’ya göre Fed, dirençli ABD ekonomisinde inatçı enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını daha da artırmak zorunda kalabilir.

Dünyanın en büyük aktif tahvil fonunu yöneten Pacific Investment Management Co.(Pimco)’dan Richard Clarida’ya göre Fed, dirençli ABD ekonomisinde inatçı enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını daha da artırmak zorunda kalabilir.

Eski Fed başkan yardımcısı Perşembe günü Bloomberg’in New York’taki konferansda yaptığı konuşmada “Enflasyondaki ilerleme yaz aylarından bu yana durdu ve işgücü piyasasında gevşeklik görmüyoruz. Fed için iyi haber, beklenen enflasyonun oldukça iyi bir şekilde sabitlenmiş olması” dedi.

Son haftalarda artan Hazine getirileri, yatırımcıların merkez bankasının önümüzdeki aylarda borçlanma maliyetlerini artıracağı yönündeki beklentilerin geri çevirmesine yol açtı. Swap yatırımcıları merkez bankasının Ocak toplantısında sadece 8 baz puan daha fazla sıkılaşma fiyatlıyor.

Clarida, bu hafta başında 10 yıllık getiriyi 2007’den bu yana ilk kez yüzde 5’in üzerine çıkaran Hazine piyasasındaki satışların, tahvil arzı, parasal genişlemenin sona ermesi ve “Jay Powell’ın daha uzun süre daha yüksek” mesajı gibi birçok etkeni yansıttığını söyledi.

Clarida, “Tahvil getirileri bu seviyelerde ne kadar uzun süre kalırsa, bu oranların ekonomi üzerindeki etkilerini o kadar fazla göreceğiz” dedi.

Para politikasının daha geniş ekonomiye aktarımının gelişmekte olduğuna dikkat çeken Clarida, şirketlerin “borçlarını vadelendirdiğini ve tüketicilerin düşük 30 yıllık sabit oranlara kilitlendiğini” belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ekim 2023 Cuma

Petrol, Orta Doğu’da ABD ile İran arasındaki jeopolitik gerilimlerin artmasıyla yükseldi; bu durum yatırımcıların Orta Doğu’daki geriliminin daha geniş bir çatışmaya yol açabileceği ve ham petrol arzını sekteye uğratabileceği yönündeki endişeleri yeniden canlandırdı.

Brent petrol haftalık kaybını telafi etmek için varil başına 89 doların üzerine çıkarken, ABD ham petrolü 84 doların üzerine çıktı. Son gelişmelerde, Pentagon’un bölgeye ekstra askeri personel konuşlandırılacağını açıklamasının ardından ABD ordusu, Suriye’de İran bağlantılı iki tesisi vurdu. Daha önce Tahran, çatışmanın genişlemesi halinde ABD’nin etkilenmeyeceğini söylemişti. Ham petroldeki yükseliş, Suriye saldırılarının açıklanmasıyla vadeli kontratların yükselişiyle sessiz bir açılış izledi.

Petrol, Orta Doğu’daki geriliminden bu yana sarsıldı; başlangıçta daha geniş bir çatışma korkusuyla yükseldi, ancak daha sonra fiziksel talebin zayıflamasıyla ilgili endişelerin ortaya çıkmasıyla bu kazanımlar azaldı. Yine de İsrail’in Gazze Şeridi’ne karadan saldırı başlatacağına dair göstergeler, küresel ham petrol arzının yaklaşık üçte birini oluşturan bölgede gerilimi yüksek tutacak.

Saxo Capital Markets Piyasa Stratejisti Charu Chanana, “Savaş primindeki iniş ve çıkışlar nedeniyle petrol fiyatları açısından inişli çıkışlı bir haftaydı. Ancak ABD tüketicisinin tasarrufları tükendikçe ve durgunluk endişeleri arttıkça talep kaygıları muhtemelen bundan sonra daha da artacaktır” dedi.

(Kaynak: BloombergHT.com )