30 Ekim 2023 Pazartesi

Dünya Bankası, Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıklar üzerine Orta Doğu’daki son çatışmanın tırmanmasının küresel emtia piyasalarında “çifte şoka” neden olabileceği ve emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği uyarısında bulundu.

Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu’nun Ekim 2023 sayısını “Jeopolitik Risklerin Gölgesinde” başlığıyla yayımladı.

Raporda, Orta Doğu’da yaşanan son çatışmaların, son yıllarda sıra dışı şokların etkileriyle mücadele eden emtia piyasalarında önemli bir belirsizlik yarattığı aktarıldı.

Çatışma başlamadan önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gönüllü olarak petrol arzını azaltmasının üçüncü çeyrekte enerji fiyatlarının yüzde 9 artmasına neden olduğu kaydedilen raporda, sonuç olarak Dünya Bankası’nın emtia fiyat endeksinin bu dönemde yüzde 5 arttığı ve şu anda 2015-2019 ortalamasının yüzde 45 üzerinde olduğu bildirildi.

Çatışmanın etkisi şu ana kadar sınırlı

Raporda, çatışmanın emtia fiyatları üzerindeki etkisinin şimdilik sınırlı olduğu, petrol fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 6 arttığı, tarımsal emtiaların, çoğu metalin ve diğer emtiaların fiyatlarının ise neredeyse yatay seyrettiği kaydedildi.

Bankanın raporunda, “Bununla birlikte tarih, çatışmanın tırmanmasının, petrol ve diğer emtia fiyatlarının artmasına yol açabilecek büyük bir riski temsil ettiğini gösteriyor; bu, bölgede ve dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracak bir sonuç olacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Çatışmanın artması durumunda emtia fiyatlarına ilişkin görünümün hızla kötüleşeceğine işaret edilen raporda, çatışmanın etkilerinin arz kesintilerinin süresine ve ölçeğine bağlı olacağı, ticaret kısıtlamaları ve hava koşullarına bağlı aksamaların da fiyatların yükselmesine neden olabileceği, beklenenden zayıf küresel büyümenin de emtia fiyatları üzerinde önemli bir aşağı yönlü risk oluşturduğu aktarıldı.

Raporda, petrol arzında “küçük bir aksama” olması durumunda küresel petrol arzının günde 500 bin ila 2 milyon varil azalmasının ve petrol fiyatlarının varil başına 93 ila 102 dolar aralığına ulaşmasının öngörüldüğü kaydedildi.

Arzda “orta düzeyde bir aksama” durumunda ise küresel petrol arzının günde 3 ila 5 milyon varil azalacağı ve petrol fiyatlarının varil başına 109 ila 121 dolara yükselmesinin beklendiği belirtilen raporda, “büyük bir aksama” senaryosunda ise küresel petrol arzının günde 6 ila 8 milyon varil azalacağı ve fiyatların varil başına 140 ila 157 dolara çıkmasının öngörüldüğü bildirildi.

Emtia fiyatlarının 2025’te istikrara kavuşması bekleniyor

Raporda, küresel ekonominin büyük bir petrol fiyatı şokuyla başa çıkma konusunda 1970’lerdekinden çok daha iyi bir konumda olduğu, buna rağmen Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıkların üzerine Orta Doğu’daki son çatışmaların tırmanmasının küresel emtia piyasalarını “tehlikeli sulara” itebileceği vurgulandı.

Emtia fiyatlarına ilişkin tahminlere yer verilen raporda, genel olarak emtia fiyatlarının bu yıl yüzde 23,5 ve gelecek yıl yüzde 4,1 düşmesinin beklendiği kaydedildi. Bankanın raporunda, emtia fiyatlarının 2025 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği aktarıldı.

Raporda, enerji fiyatlarının ise bu yıl yüzde 28,8 ve gelecek yıl yüzde 4,5 düşeceğinin tahmin edildiği belirtilerek Brent tipi ham petrolün fiyatının bu yıl varil başına ortalama 84 dolar olmasının, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla gelecek yıl ise varil başına ortalama 81 dolara düşmesinin beklendiği bildirildi.

Arzın artmasıyla tarımsal emtia fiyatlarının ise gelecek yıl düşmesinin beklendiği belirtilen raporda, metal fiyatlarının ise talebin yavaşlaması nedeniyle 2024’te yüzde 5 düşeceği, 2025’te ise küresel sanayi faaliyetinin toparlanmasıyla yükselmesinin öngörüldüğü aktarıldı.

Altın fiyatları çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttı

Raporda, politika yapıcıların tetikte olmaları gerektiği vurgulanarak başta altın olmak üzere bazı emtiaların görünüme ilişkin uyarılarda bulunduğuna işaret edildi.

Altın fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık yüzde 8 arttığı kaydedilen raporda, altın fiyatlarının jeopolitik kaygılarla benzersiz bir ilişkisi olduğu, çatışma ve belirsizlik dönemlerinde bu artışların sıklıkla “yatırımcı güveninin erozyona uğradığına” işaret ettiği ifade edildi.

Raporda, çatışmanın artması halinde gelişmekte olan ülkelerdeki politika yapıcıların manşet enflasyondaki olası artışı yönetmek için adımlar atmasının gerekeceği belirtildi.

Gıda güvensizliğinin artması riski göz önüne alındığında hükümetlerin gıda ve gübreye yönelik ihracat yasakları gibi ticari kısıtlamalardan kaçınması gerektiği belirtilen raporda, bu tür önlemlerin genellikle fiyat oynaklığını ve gıda güvensizliğini artırdığı aktarıldı.

Raporda, artan gıda ve petrol fiyatlarına tepki olarak fiyat kontrolleri gibi uygulamalardan da kaçınılması gerektiği vurgulanarak sosyal güvenlik ağlarının iyileştirilmesi, gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesi, gıda üretimi ve ticaretinde verimliliğin artırılması gerektiği, uzun vadede ise tüm ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırarak enerji güvenliklerini güçlendirebileceği ve bunun da petrol fiyatı şoklarının etkilerini hafifleteceği kaydedildi.

Yüksek petrol fiyatları gıda enflasyonunu yukarı çekebilir

Dünya Bankası Baş Ekonomisti ve Kalkınma Ekonomisinden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill, Orta Doğu’daki son çatışmanın emtia piyasalarının 1970’lerden bu yana yaşadığı en büyük şok olan Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın hemen ardından geldiğini belirtti.

Gill, politika yapıcıların ihtiyatlı olması gerekeceğini vurgulayarak, “Çatışma artarsa, küresel ekonomi yıllar sonra ilk kez yalnızca Ukrayna’daki savaştan değil, aynı zamanda Orta Doğu’dan da kaynaklanan çifte enerji şokuyla karşı karşıya kalacak.” ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası Baş Ekonomist Yardımcısı ve Beklentiler Grubu Direktörü Ayhan Köse de yüksek petrol fiyatlarının devam etmesinin kaçınılmaz olarak gıda fiyatlarını da artıracağına dikkati çekti.

Son çatışmanın tırmanmasının yalnızca bölgede değil, dünya genelinde gıda güvensizliğini yoğunlaştıracağı uyarısında bulunan Köse, “Şiddetli bir petrol fiyatı şoku gerçekleşirse, bu durum birçok gelişmekte olan ülkede halihazırda yüksek olan gıda enflasyonunu yukarı çekecektir.” değerlendirmesinde bulundu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

30 Ekim 2023

Dünyanın en büyük arama motoru Google’da yaşaan dolar hatası kısa sürede gündem oldu. Doların ne kadar olduğunu aratanlar Google’da 24,05 TL olduğunu gören yatırımcılar kısa süreli panik yaşadı. Özellikle kripto para piyasasında Tether/TL tarafında yaşanan panik satışları yüzde 4’lük düşüşe neden oldu.

Geçtiğimiz perşembe günü Merkez Bankası’nın faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 35’e çıkarmasının ardından gözler Dolar/TL kuruna çevrilmişti. Son 3 gündür 28.10 TL dolaylarında işlem gören dolar dün akşam yaşanan bir hata nedeniyle Google arama motorunda 4 TL birden düşerek 24 TL olarak göründü. 

Google'da dolar hatası: 4 lira birden düştü - 1

(Kaynak: Ntv.com.tr)

27 Ekim 2023 Cuma

ABD’de kişisel tüketim harcamaları, Eylül ayında yüzde 0,7 ile beklentilerin üzerinde artış gösterdi.

ABD Ticaret Bakanlığı, Eylül ayına ait kişisel gelir ve tüketim harcamaları verilerini açıkladı.

Buna göre ülkede kişisel gelirler, Eylül’de bir önceki aya kıyasla yüzde 0,3 arttı. Piyasa beklentileri ise kişisel gelirlerin bu dönemde yüzde 0,4 artması yönündeydi. Amerikalıların kişisel gelirlerindeki artış, Ağustos’ta yüzde 0,4 olmuştu.

Kişisel tüketim harcamaları da Eylül’de aylık bazda yüzde 0,7 ile beklentilerin üzerinde yükseliş kaydetti. Piyasa beklentileri, kişisel tüketim harcamalarındaki artışın yüzde 0,5 olması yönündeydi. Kişisel tüketim harcamaları ağustosta yüzde 0,4 yükselmişti.

Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de Eylül’de aylık bazda yüzde 0,4 ve yıllık bazda yüzde 3,4 yükseldi. Söz konusu veri, ağustosta da aynı oranlarda artmıştı.

ABD Merkez Bankasının (Fed) enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,3 ve yıllık bazda yüzde 3,7 arttı.

Eylülde piyasa beklentilerine paralel artış gösteren kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, ağustosta aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 3,8 olmuştu.

Piyasa beklentileri, Ağustos’ta çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki aylık artışın aylık yüzde 0,3, yıllık ise yüzde 3,7 olması yönündeydi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ekim 2023 Cuma

İhracatı azaltacak pek çok etken ortadayken TIR’cıların vize sıkıntısı bu soruna tuz biber oluyor.

Türkiye ile Avrupa arasındaki vize sorunu giderek daha can sıkıcı bir hal almaya başladı. Turistik amaçla Avrupa’ya gitmek isteyenler artık tercih ettikleri ülke için değil, vize alabildikleri ülke için konsolosluk kapılarını aşındırıyor. Alabilenler kendilerini şanslı sayarken sürelerin kısalığına şaşırıp kalıyor. Benzer bir durum iş dünyası için de geçerli. Bloomberg HT’nin sorularını yanıtlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “AB ülkelerinin vize süreçlerinde adeta istismar eden bir yaklaşımla, aşırı abartılı bir evrak paketiyle vize talebinde bulunuyoruz. Bunun değerlendirilmesi de 3 hafta sürüyor. Buna bağlı olarak vize için geçen toplam süre 10-12 haftayı buluyor. Bunun sonunda ret oranları yüzde 20’leri geçti. Geçmiş dönemlerde çok rahatlıkla 2 ila 3 yıllık vize alınırken, şu anda çok daha kısa süreler için vize verildiğini görüyoruz” diyor. Patron ve yöneticiler için kapıları daraltan Avrupa aynı uygulamayı TIR şoförleri için de yapmaya devam ediyor ve ticareti her iki taraf için de güçleştiriyor.

Türkiye yıllık 225 milyar dolarlık ihracat yapıyor ve bu ihracatın yüzde 40’ı karayolu üzerinden gerçekleşiyor. Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, “Bir ülkenin ticaretini engellemek istiyorsanız lojistiğini engelleyin yeter” diyor ve lojistik sektörünün vize sorununu anlatıyor: “Bunu engellemek için çeşitli yollar var. Pek çok ülke de bunu yapıyor. Tonaj sınırlaması getiriyor, yakıtta sorun çıkartıyor. Örneğin Yunanistan hiç alakasız bir şekilde kendi ehliyetini istiyor. Dünyada her yerde geçen ehliyet bazen Yunanistan’da geçmiyor. Vize’nin ötesinde de engeller var. Ama bu engellemeyi en iyi AB ülkeleri vize ile yapıyor. Şoför 15 günde sefer yapıyor, 15 günlük vize veriyor” diyor.

Vize sürelerinin kısa oluşu taşımacıların her sefer için yeniden vize alması anlamına geliyor ki artan vize başvuruları ve süreçlerin yavaş işlemesi çok ciddi zaman kayıplarını beraberinde getiriyor. Günler süren evrak toplama ve başvuru süreci ve haftalarca beklemenin ardından birkaç günlük vize ile şoförler yola çıkıyor. “Sürücüm üç kere altı ay vize almış dördüncü için başvurduğunda ret alıyor. İlk başvuran için incelemesi normal ama defalarca vize almış şoförlerimiz için her seferinde günler süren incelemeler söz konusu oluyor. İki defa 6 aylık aldıysa bir sonrakinde iki yıllık versinler. Mesele başvurudaki 300 Euro’yu almaksa vize ücretini ona göre ayarlasınlar ve tek seferde alsınlar” diyor Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Fatih Şener.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ekim 2023 Cuma

Pimco’ dan Richard Clarida’ya göre Fed, dirençli ABD ekonomisinde inatçı enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını daha da artırmak zorunda kalabilir.

Dünyanın en büyük aktif tahvil fonunu yöneten Pacific Investment Management Co.(Pimco)’dan Richard Clarida’ya göre Fed, dirençli ABD ekonomisinde inatçı enflasyonla mücadele etmek için faiz oranlarını daha da artırmak zorunda kalabilir.

Eski Fed başkan yardımcısı Perşembe günü Bloomberg’in New York’taki konferansda yaptığı konuşmada “Enflasyondaki ilerleme yaz aylarından bu yana durdu ve işgücü piyasasında gevşeklik görmüyoruz. Fed için iyi haber, beklenen enflasyonun oldukça iyi bir şekilde sabitlenmiş olması” dedi.

Son haftalarda artan Hazine getirileri, yatırımcıların merkez bankasının önümüzdeki aylarda borçlanma maliyetlerini artıracağı yönündeki beklentilerin geri çevirmesine yol açtı. Swap yatırımcıları merkez bankasının Ocak toplantısında sadece 8 baz puan daha fazla sıkılaşma fiyatlıyor.

Clarida, bu hafta başında 10 yıllık getiriyi 2007’den bu yana ilk kez yüzde 5’in üzerine çıkaran Hazine piyasasındaki satışların, tahvil arzı, parasal genişlemenin sona ermesi ve “Jay Powell’ın daha uzun süre daha yüksek” mesajı gibi birçok etkeni yansıttığını söyledi.

Clarida, “Tahvil getirileri bu seviyelerde ne kadar uzun süre kalırsa, bu oranların ekonomi üzerindeki etkilerini o kadar fazla göreceğiz” dedi.

Para politikasının daha geniş ekonomiye aktarımının gelişmekte olduğuna dikkat çeken Clarida, şirketlerin “borçlarını vadelendirdiğini ve tüketicilerin düşük 30 yıllık sabit oranlara kilitlendiğini” belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

26 Ekim 2023 Perşembe

Yüksek enflasyon paranın değerini yok etti. Dolaşımdaki her 3 banknottan biri 200 liralık oldu. İstanbul’da ortalama bir daire almak için 200 liradan oluşan 27 kilo banknot taşınması gerekiyor. Bloomberg Businessweek Türkiye’nin haberi…

Yüksek enflasyon paranın değerini yok etti. Dolaşımdaki her 3 banknottan biri 200 liralık oldu. İstanbul’da ortalama bir daire almak için 200 liradan oluşan 27 kilo banknot taşınması gerekiyor.

Türkiye’de fiyatlar Ocak 2009 ile Ağustos 2023 arasında TÜİK verisine göre tam yüzde 950 arttı. Başka bir deyişle o tarihte 200 liraya aldığınız bir mal sepetinin aynısını almak için bugün cebinizden çıkması gereken para 2 bin lirayı aşıyor. Türkiye’de bu denli değişimin yaşandığı bir dönemde, normal olmayan bir şekilde sabit kalan ise banknotlar oldu. Ocak 2009’da en büyük banknot 200 lira idi. Hala da öyle. Türkiye’nin yeni fiyat düzeyine uygun banknot ihtiyacı uzun zamandır dile getiriliyor. Ancak son dönemde yeni banknotların çıkışı ihtiyaçtan zorunluluğa dönüştü. Öyle ki artık ev-araba gibi yüklü işlemlerin lira olarak nakitle yapılması pratik olmaktan çıktı. Paranın çuvallarla taşınması eskiden ender görülen bir durumken, artık hayatın normal akışında görülen bir tablo haline geldi. En büyük banknotun en yaygın banknot haline gelmesi de bu durumu hafifletmedi.

En büyük para en yaygın para oldu

200 lira ilk piyasaya çıktığında toplam banknotlar içindeki payı sadece yüzde 3,2’ydi. Eylül itibariyle bu oran yüzde 35’i aştı. Değer olarak bakıldığında ise dolaşımdaki toplam banknotların yüzde 66,4’ünü 200 lira oluşturuyor. 100 lira ile birlikte alındığında bu oran yüzde 93’e yükseliyor. Normal koşullarda bir ekonomide en yüksek ve en düşük değerli banknotların bu düzeyde yaygın olması beklenmez. Ancak Türkiye bu konuda özel bir konumda bulunuyor.

Bir daire = 3,8 kilometre 200 TL

İstanbul’da ortalama bir konut fiyatı Merkez Bankası verilerine göre 4 milyon 750 bin lirayı aşmış durumda. İyi mahallelerde yeni dairelerin fiyatı ortalama fiyatın katlarca üzerinde. Ortalama fiyatı, baz alırsak, bir dairenin el değiştirmesi için en büyük kağıt para olan 200 liradan tam 23 bin 750 adet gerekiyor.

Bu da İstanbul’da standart bir daire almak için peş peşe dizilmiş 3,8 kilometre uzunluğunda 200 liraya ihtiyacınız olduğu anlamına geliyor. Bu paraların ağırlığı ise 27 kilogramı, kapladığı alan 274 metrekareyi buluyor. Aynı durum araç alımlarında da mücevher alımlarında da geçerli.

Evet, her gün ev-araba satın alınmıyor. Ancak özellikle hizmet sektöründe oluşan yeni fiyat seviyeleri günlük hayatta da mevcut banknotlarla Türk lirası kullanımını zorluyor. Örneğin İstanbul’da ortalama bir restoranda iki kişilik bir akşam yemeği rahatlıkla 3-4 bin lirayı buluyor. Nakit kullanmak isteyen birinin sadece restoran hesabı için en az 20 adet kağıt para bulundurma zorunluluğu cüzdanların giderek kalınlaşmasına neden oluyor.

Haberin devamı Bloomberg Businessweek Türkiye’de!

(Kaynak: BloombergHT.com )

26 Ekim 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, faiz kararını yüzde 70’e yaklaşan enflasyonun gölgesinde 14:00’te açıklayacak. Bankanın beşinci kez üst üste faiz artışı yapması bekleniyor.

Bloomberg anketine yansıyan medyan beklenti artışın eylül faiz kararı gibi 500 baz puan olacağı yönünde. Başkan Hafize Gaye Erkan yönetiminde bankanın sıkılaştırma döngüsü neredeyse 22 yüzde puanı bulmuş durumda. Birçok yatırımcıya göre halihazırda gerçekleşen enflasyona göre reel faizin halen negatif bölgede bulunması sıkılaşmanın yeterli seviyede olmadığını gösteriyor.

Buna ek olarak İsrail-Hamas çatışmasının büyümesi senaryosunda enerji fiyatlarının yeniden yukarı yönlü risk oluşturması birçokları için psikolojik seviye olan yüzde 40’a daha erken ulaşılmasını beraberinde getirebilir.

Deutsche Bank ekonomistlerine göre artan jeopolitik riskler ve bunun enflasyon ile ödemeler dengesine potansiyel etkileri sebebiyle TCMB 2023 yıl sonunda yüzde 40’lık bir haftalık repo faizine ulaşacak. Bazı ekonomistlere göre ise yerel seçimlerin yaklaşması TCMB’nin ‘bekle-gör’ duruşunu tercih etmesiyle sonuçlanabilir.

(Kaynak: BloombergHT.com )

26 Ekim 2023 Perşembe

Avrupa Merkez Bankası faiz artış döngüsüne bugün ara verebilir. Karar Türkiye saati ile 15:15’te açıklanacak.

Avrupa Merkez Bankası bir yıldan fazla bir süredir devam ettiği faiz artış döngüsüne bugün ara verebilir.

Bloomberg anketine katılan 59 analistin beklentisi mevduat faizinin yüzde 4’te sabit bırakılacağı yönünde. 20 ülkeli Euro Bölgesi’nde son dönemde büyümenin yavaşladığına dair göstergeler ve enflasyonda yumuşama trendinin sürmesi faizlerin sabit tutulması beklentilerini kuvvetlendiriyor.

AMB üyeleri son dönemde yüzde 2 enflasyon hedefine dönüş için borçlanma maliyetlerinin uzun bir süre yüksek seviyelerde kalacağı mesajını vermişti. Orta Doğu’daki çatışmaların enerji fiyatlarını artırma riski bulunsa da Euro Bölgesi için resesyon daha yakın bir tehdit olarak görülüyor.

Piyasalarda AMB’nin gelecek yıl sonbahar ayları öncesi faiz indirimine gidebileceği fiyatlanıyor.

Bloomberg Economics Ekonomisti David Powell’a göre bu toplantıda mevduat faizinin yüzde 4’te tutulması neredeyse kesin. Powell gelecek yılın ilk yarısında AMB’nin faizleri mevcut seviyelerde tutacağına yönelik sözlü yönlendirme yapmasını bekliyor.

Türkiye saati ile 15:15’te açıklanacak kararın ardından AMB Başkanı Christine Lagarde 15:45’te Atina’da basın toplantısı düzenleyecek.

(Kaynak: BloombergHT.com )

24 Ekim 2023 Salı

Tahvil piyasaları konusunda son yıllardaki kötümser tahminleriyle tanınan ünlü yatırımcılar Bill Ackman ve Bill Gross’a göre tahvil faizleri aşırı yükseldi.

Pershing Square Capital Management Kurucusu Bill Ackman sosyal medya paylaşımında artan küresel riskler karşısında ABD tahvillerine karşı pozisyonuna son verdiğini belirtti.

Ackman Twitter’da yazdığı paylaşımda “Mevcut uzun vadeli faizlerde tahvillere karşı kısa pozisyonda kalmak için dünyada çok fazla risk var. Ekonomi son verilerin işaret ettiğinden daha fazla yavaşlıyor” değerlendirmesini yaptı.

Pimco Kurucusu Bill Gross ise yıl sonunda resesyon beklentisiyle kısa vadeli SOFR future kontratlarda alım yaptığını dile getirdi. Gross Fed’in son dönemdeki faiz sözlü yönlendirmesine atıfta bulunarak “‘Daha uzun daha yüksek’ söylemi dünde kaldı” diye yazdı.

İki ünlü yatırımcının pozisyon değişikliği getirilerin yeni zirvelere ulaşmasının ardından sert düşüşler yaşamasının ardından geldi.

Pazartesi günü ABD 30 yıllık tahvil getirisi yüzde 5,18 ile zirveyi görmesinin ardından 21 baz puan düştü. 10 yıllık tahvil getirisi ise pazartesi günü 16 yıl sonra ilk kez yüzde 5 seviyesini aşmasının ardından 19 baz puan düşüş yaşadı.

Bloomberg Küresel Kümülatif Tahvil endeksi bu yıl yüzde 4,8 kayıp yaşadı, aynı endeks 2022’de yüzde 17 düşmüştü. Bu veriler Ackman gibi tahvil kötümserlerinin son yıllardaki tahvil satış dalgasından kazançlı çıktığını gösteriyor.

(Kaynak: BloombergHT.com )

23 Ekim 2023 Pazartesi

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre tüketici güven endeksi Ekim’de 74,6’ya yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi yüzde 4,4 artarak 74,6 oldu.

TÜİK verilerine göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu 59,7’ye, gelecek 12 aylık dönemde maddi durum beklentisi de 72,6’ya yükseldi.

Raporda gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi 72,9’a yükseldi. Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi de 92,7’den 93,2’ye çıktı.

Tüketici Güveni Eylül’de 71,5’e yükselmiş, böylece endeks üç ay üst üste gerilemenin ardından ilk kez yükseliş kaydetmişti.

(Kaynak: BloombergHT.com )