11 Ekim 2023 Çarşamba

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Dünya Bankası’nın iklim değişikliği ve diğer küresel zorluklarla mücadele kapsamındaki reformlarında ilerleme kaydettiğini ancak özel sektör sermayesini harekete geçirmek için “değişime” ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası yıllık toplantıları nedeniyle bulunduğu Fas’ın Ben Guerir kentindeki Mohammed VI Polytechnic Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, çok taraflı kalkınma bankalarının reform yapma çabalarında kaydedilen ilerlemeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dünya Bankası’nın iklim değişikliği ve diğer küresel zorlukları ele alan projeleri desteklemek için imtiyazlı finansmanın kullanılmasına ilişkin ilkeler üzerinde çalışmaya başladığına işaret eden Yellen, Bankanın kalkınma raporları da dahil iyileştirilmiş analitik ve teşhis araçları üzerinde de çalıştığını anımsattı.

Yellen, Dünya Bankası personelinin istenen sonuçları elde edecek şekilde donatılması için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğuna dikkati çekerek, “Bu, çevikliği artıran ve kaliteden ödün vermeden karar almayı hızlandıran iç süreç iyileştirmelerinin yanı sıra özel sektör seferberliğini ve sorumlu risk almayı hızlandıracak ‘kültürel değişimi’ gerektirecektir” ifadesini kullandı.

“Değerlendirilen reformlar kapasiteyi 200 milyar dolar artırabilir”

Çok taraflı kalkınma bankalarının mali kapasitesinin artırılması konusunda önemli bir ilerleme kaydedildiğini vurgulayan Yellen, değerlendirilmekte olan reformların yeni kredi verme kapasitesine en az 200 milyar dolar ekleyebileceğini bildirdi.

Yellen, Dünya Bankası yöneticilerinin hibrit sermaye ihracına yönelik zemin hazırlamaları ve hissedarlara bankanın çalışmalarına katkıda bulunmaları için yeni bir yol sağlayacak bir portföy garanti platformunu onaylamasının beklendiğini dile getirdi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Ekim 2023 Salı

Fed üyelerinin mesajlarıyla birlikte İsrail-Hamas çatışması sonrası artan jeopolitik risklere karşı güvenli liman arayışı da tahvil rallisinde etkili oldu.

Fed üyelerinin faizde durma sinyali olarak algılanabilecek mesajları sonrası ABD tahvilleri ralli yaptı. Asya işlemlerinde 10 yıllık tahvil getirisi mart ayından bu yana en hızlı düşüşünü kaybetti.

18 baz puan kadar düşüş yaşayan 10 yıllık getiri yüzde 4,62’ye kadar indi. Fed üyelerinin mesajlarıyla birlikte İsrail-Hamas çatışması sonrası artan jeopolitik risklere karşı güvenli liman arayışı da tahvil rallisinde etkili oldu.

Pazartesi konuşan Fed üyelerinin artan tahvil getirileri ve sıkılaşan finansal koşullar konusunda hemfikir gözüktüğünü belirten Nomura Stratejisti Andrew Ticehurst “Piyasa fiyatlaması Fed’in bu yıl faiz artırmayacağına işaret ediyor. Yine de son olarak ‘sigorta’ niteliğinde yapılabilecek bir faiz artış riski var” değerlendirmesini yaptı.

UBS ise Fed açıklamalarına daha temkinli yaklaşıyor. Bankanın makro stratejisti Giulia Specchia ABD büyümesinde yavaşlama yaşanmaması halinde ABD tahvillerindeki rallinin sona erebileceğini öngördü. Specchia “Eğer makro veriler dayanıklı kalmayı sürdürürse ralli çok da fazla uzamayabilir” dedi.

UBS ABD ekonomisinin 2024’de gözle görülür bir şekilde yavaşlamasını bekliyor. Bankanın bu beklentisi gerçekleşirse Specchia’ya göre tahviller için görünüm daha pozitif olacak.

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Ekim 2023 Salı

Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, tahvil getirilerindeki artışa ve merkez bankasının gösterge federal fon faizinde daha fazla artış yaparken dikkatli olunması gerektiğine belirterek, “yeterince sıkılaştırmama riskini, politikanın çok kısıtlayıcı olması riskine karşı dengelememiz gereken hassas bir risk dönem içindeyiz” dedi.

Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, enflasyon oranı çok yüksek kalsa da ABD Hazine tahvil getirilerindeki artışın ekonomi üzerinde potansiyel bir kısıtlama olarak izlediğini söyledi.

Jefferson, Pazartesi günü Dallas’ta düzenlenen Ulusal İşletme Ekonomisi Birliği konferansında yaptığı konuşmada, “yeterince sıkılaştırmama riskini, politikanın çok kısıtlayıcı olması riskine karşı dengelememiz gereken hassas bir risk yönetimi dönemindeyiz. Yüksek tahvil getirileri yoluyla finansal koşullardaki sıkılaşmanın farkında olmaya, bunu aklında tutmaya devam edeceğini” dedi.

Gösterge federal fon faiz oranını geçtiğimiz bir buçuk yılda yüzde beş puandan fazla artırdıktan sonra, yetkililerin çoğunluğunun Eylül politika toplantısında 2023 sonuna kadar çeyrek puanlık bir artış daha yapmanın uygun olacağını öngördü.

ABD hükümetinin 10 yıllık tahvil getirileri Eylül toplantısından bu yana yaklaşık 40 baz puan arttı. Aralarında San Francisco’dan Mary Daly ve Dallas’tan Lorie Logan’ın da bulunduğu Fed yetkilileri, son dönemde finansal koşullardaki sıkılaşmanın ek faiz artışlarının yerini alabileceğini belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

10 Ekim 2023 Salı

ABD Merkez Bankasının (Fed) Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr, banka sermayelerinin artırılmasına yönelik düzenleme teklifinin, bankaların finansman maliyetlerini yükseltebileceğini ancak daha fazla zararı karşılamalarına imkan sağlayacağını ifade etti.

ABD Merkez Bankasının (Fed) Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Barr, Amerikan Bankacılar Birliğinin yıllık toplantısında yaptığı konuşmada, finansal sistemin beklenmedik stresi atlatabilmesi için bankaların yeterli sermayeye sahip olmasının önemine işaret etti.

Büyük bankaların sermaye gereksinimlerinin artırılmasına yönelik teklife değinen Barr, söz konusu teklifin faydalarının maliyetlerden daha ağır basacağına inandığını söyledi.

Barr, teklifin daha yüksek finansman maliyetlerine yol açabileceğini belirterek, sermayenin bankaların alacaklılarına geri ödeme kabiliyetlerini riske atmadan daha fazla zararı karşılamalarına olanak tanıdığına dikkati çekti.

“Bankalar hanehalkları ve işletmelere kredi vermeyi sürdürebilir”

“Daha iyi sermayeye sahip bankalar, zararları daha iyi karşılayabilir ve stres zamanlarında hanehalklarına ve işletmelere kredi vermeye devam edebilir, bu da sağlıklı ve güçlü bir ekonomiye sahip olmamıza yardımcı olur” değerlendirmesinde bulunan Barr, Fed ve diğer düzenleyicilerin, sektörden önerilen tekliflere ilişkin yorumları memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

Fed, ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC) ve Para Birimi Kontrol Ofisi (OCC) ortaklığında, risk ağırlıklı varlıkların ölçümü ve büyük bankaların yasal sermaye gereksinimlerine yönelik yeni teklif yayımlanmıştı.

Teklifin, 100 milyar dolar veya daha fazla toplam varlığı bulunan bankalar için geçerli olacağı ve topluluk bankaları için sermaye gereksinimlerinin değişmeyeceği açıklanmıştı.

Getirilecek risk duyarlılığı ve tutarlılıktaki iyileştirmelerin, etkilenen bankaların sermaye gereksinimlerinde artışla sonuçlanacağı belirtilmişti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

09 Ekim 2023 Pazartesi

Orta Doğu’da yaşanan çatışmalar küresel piyasalarda güvenli liman alımlarının canlanmasına yol açarken, doların diğer para birimlerine kıyasla değer kazandığı görüldü. Dolar/TL kuru ise ilk işlemlerde 28 seviyesinin üzerini test etti.

Küresel piyasalarda jeopolitik tansiyon nedeniyle dolar güçlenirken, Dolar/TL kurunda da yeni rekor seviye test edildi.

Dolar/TL kuru bankalararası piyasadaki ilk işlemlerde 28,09 seviyesini gördü. Kur daha sonra 27,70 civarında denge kazandı. İki yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 24,17 olurken, Türkiye’nin risk primi de 410 baz puanda.

Orta Doğu’da jeopolitik gerginliğin tırmanacağı beklentisiyle yatırımcıların dolar ve altına yönelmesiyle dolar, euro ve sterline karşı değer kazanırken riskli para birimleri değer kaybetti.

Bloomberg Dolar Endeksi haftanın ilk işlemlerinde yüzde 0,2 yükseliş gördü. Euro/Dolar yüzde 0,3 kayıp yaşadı.

Güvenli liman olan bir başka para birimi olan Japon yeni de kuvvetlendi.

Dolara karşı yüzde 0,1 değer kazanan yen G-10 para birimleri arasında Norveç kronu ile birlikte dolara karşı yükselen tek para birimi konumunda.

  • TÜRKİYE ZİYARETİNİ TAMAMLAYAN IMF’DEN EKONOMİ ANALİZİ

IMF’den Türkiye analizi

IMF ekonomistleri Türkiye ziyaretini tamamlayarak büyüme tahminleri açıkladı.

Buna göre IMF Türkiye büyümesinin 2023’teki yüzde 4’ten 2024’te yüzde 3,25’e yavaşlamasını tahmin ediyor.

Fonun Türkiye cari açık/GSYH beklentisi 2024 için yaklaşık yüzde 3 seviyesinde. 2024 yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 46’ya gerilemesini bekleyen IMF bu yılın ise yüzde 69 enflasyonla tamamlanmasını öngörüyor.

IMF, tahminlerinin politika faizinin artırılması ve finansal sektörde bazı önlemlerin serbestleştirilmesini yansıttığını belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

09 Ekim 2023 Pazartesi

İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi Eylül’de 49,0 ile eşik değerin altında kaldı

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi eşik değer 50,0’nin altında kalarak Eylül 2023’te 49,0 olarak gerçekleşti.

Ağustos ayında da eşik değerin altında kalan endeks 49,1 olarak gerçekleşmişti. Türk imalatçılarının ihracat pazarlarındaki genel talep koşulları özellikle Avrupa’daki zayıflık nedeniyle eylül ile üst üste iki ay bozulmuş oldu.

İhracat iklimindeki zayıflama büyük ölçüde Avrupa’dan gelen talebin azalmasından kaynaklandı. Türk imalatçılarının Avrupa’daki en büyük dört ihracat pazarı olan Almanya, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa’da ekonomik aktivite eylül ayında düşüş kaydetti. ABD’de ekonomik aktivite üçüncü çeyrek sonunda da genişlemeyi sürdürdü. Üretim ağustosta olduğu gibi çok sınırlı bir artış gösterdi. Orta Doğu’da talep ise genel olarak canlılığını korudu.

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Eylül 2023 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor.

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, eylülde eşik değer 50,0’ın altında kaldı ve 49,0 olarak gerçekleşti. Ağustos ayında 49,1 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, eylülde 49,0’a gerileyerek üst üste iki ay 50,0 olan eşik değerin altında kalmış oldu.

Avrupa’dan gelen talep azaldı

Türk imalatçılarının ihracat pazarlarındaki genel talep koşulları özellikle Avrupa’daki zayıflık nedeniyle eylül ile üst üste iki ay bozuldu. Büyümenin merkezi yine Orta Doğu ve Hindistan olurken, ABD’de talep koşulları üçüncü çeyrek sonunda genel olarak istikrarlı seyretti. İhracat pazarlarının talep koşullarındaki bozulma bir önceki aya oldukça yakın seyretti. İhracat iklimindeki zayıflama büyük ölçüde Avrupa’dan gelen talebin azalmasından kaynaklandı. Türk imalatçılarının Avrupa’daki en büyük dört ihracat pazarı olan Almanya, Birleşik Krallık, İtalya ve Fransa’da ekonomik aktivite eylül ayında düşüş kaydetti. Bu pazarlar toplamda Türk imalat sanayi ihracatının yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturuyor. Avrupa’nın diğer ülkelerine bakıldığında, Hollanda, Avusturya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde de üretimin azaldığı görüldü. İspanya, İrlanda ve Yunanistan’daki büyüme ise görece pozitif oldu.

Orta Doğu’da talep canlılığını korudu

Öte yandan, ABD’de ekonomik aktivite üçüncü çeyrek sonunda da genişlemeyi sürdürdü. Üretim ağustosta olduğu gibi çok sınırlı bir artış gösterdi. Orta Doğu’da talep genel olarak canlılığını korudu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’da büyüme ivme kazanırken, Katar’da da ekonomik aktivite belirgin artış sergiledi. Mısır ve Lübnan’da ise üretimin azaldığı görüldü.

Orta Doğu hariç tutulduğunda, anket kapsamında takip edilen ülkeler içerisinde en hızlı genişleme Hindistan’da ölçüldü. Bu ülkede büyüme bir önceki aya çok yakın seyretti ve güçlü seyrini korudu.
Diğer BRIC ülkelerinin performanslarında ise farklılıklar gözlendi. Rusya’da üretim belirgin bir şekilde artmaya devam ederken, Çin’de büyüme son dokuz ayın en düşük seviyesine geriledi. Brezilya’da ekonomik aktivite ağustos ayındaki hafif artışın ardından yeniden düşüşe geçti. Bu düşüş hafif olmasına rağmen yaklaşık son iki buçuk yılın en belirgin düzeyinde gerçekleşti.
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan S&P

Global Market Intelligence Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi:
“Avrupa’daki ekonomik zayıflık eylül ayında Türk imalatçıları için engel oluşturmaya devam etti ve üçüncü çeyrek sona ererken dış pazar satışları açısından firmaların önündeki seçenekleri sınırlandırdı. Buna ek olarak ABD’deki büyümenin ılımlı seyretmesi sonucu, kilit ihracat pazarları içerisinde talep artışının ana kaynağı yine BAE oldu. Rusya’da da ekonomik aktivite dirençli görünümünü korudu.”

(Kaynak: BloombergHT.com )

09 Ekim 2023 Pazartesi

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, yüzde 2 enflasyon hedefine ulaşacaklarına güvendiğini söyledi. 

La Tribune Dimanche’ye bir röportajda konuşan Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, “Enflasyonu yüzde 2’ye getirmek istiyoruz ve başaracağız” dedi ve enflasyon sarmalının “kesinlikle önlenmesi gerektiğini” ekledi.

AMB geçen ay borçlanma maliyetlerini art arda 10’uncu kez artırarak mevduat faizini yüzde 4’e rekor seviyeye çıkardı. Politika yapıcıların çoğu bu seviyenin bir süre daha korunmasının enflasyonun hedefe geri getirilmesi için yeterli olması gerektiğini belirtirken, daha şahin yetkililer daha fazla artışın gerekebileceğini belirtiyor.

Kurumunun en son politika duruşunu tekrarlayarak, “AMB’nin temel faiz oranları, yeterince uzun bir süre sürdürüldüğü takdirde enflasyonun hedefimize mümkün olan en kısa sürede getirilmesine kararlı bir şekilde katkıda bulunacak seviyelere ulaştı” dedi.

Demecinde Avrupa’nın doğal gaz rezervlerinin durumu konusunda da Lagarde, “Eylül itibariyle Avrupa’nın gaz rezervlerinin yüzde 90’ından fazlası doldu, bu da kışı çok daha güvenle karşılamamızı sağlıyor” diye konuştu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

09 Ekim 2023 Pazartesi

IMF ekonomistleri Türkiye ziyaretini tamamlayarak büyüme tahminlerini hafta sonu açıkladı. Buna göre IMF Türkiye büyümesinin 2023’teki yüze 4’ten 2024’te yüzde 3,25’e yavaşlamasını tahmin ediyor. Fonun Türkiye cari açık/GSYH beklentisi 2024 için yaklaşık yüzde 3 seviyesinde. 2024 yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 46’ya gerilemesini bekleyen IMF bu yılın ise yüzde 69 enflasyonla tamamlanmasını öngörüyor.

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaretin ardından hazırladığı raporda, seçimlerin ardından göreve gelen ekonomi yönetiminin politika değişikliğini memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi.

James P. Walsh liderliğindeki bir ekip, son ekonomik gelişmeleri, görünümü ve politikaları görüşmek üzere 25-29 Eylül 2023 tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret etmişti.

IMF’den Türkiye ziyaretiyle ilgili yayımlanan raporda, politika faizinin yükseltilmesi, vergilerin artırılması ve bazı finansal sektör önlemlerinin serbestleştirilmesi yönündeki son adımların, riskleri azalttığını ve yatırımcı güvenini artırdığını belirterek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezerv pozisyonunun da iyileştirdiği ifade edildi.

IMF ekonomistlerinin Türkiye ziyareti sonrası hazırladıkları raporda yayımlanan tahminlere göre, IMF Türkiye büyümesinin 2023’teki yüzde 4’ten 2024’te yüzde 3,25’e yavaşlamasını öngördü.

Fonun Türkiye cari açık/GSYH beklentisi 2024 için yaklaşık yüzde 3 seviyesinde. 2024 yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 46’ya gerilemesini bekleyen IMF bu yılın ise yüzde 69 enflasyonla tamamlanmasını öngörüyor. IMF, tahminlerinin politika faizinin artırılması ve finansal sektörde bazı önlemlerin serbestleştirilmesini yansıttığını belirtti.

Teknik analizler

Politika faizinin yükseltilmesinin olumlu bulunduğu ve olumlu sonuçlar verdiği savunulan değerlendirmede, “Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için politika faizinin artırılmayı devam edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun yanında para ve kredi piyasalarına fiyat işaretlerinin gücünü artırmak için, niceliksel önlemlere (makro ihtiyati tedbirler kastediliyor) daha az güvenilmesi gerekir. Bu uygulama piyasa fiyatlı bir getiri eğrisinin sabitlenmesine yardımcı olacaktır” denildi.

Yüksek politika faizinin piyasaların fonlarını daha verimli kullanması yoluyla TL’nin de destekleneceği, böylece döviz kuru kanalıyla (güçlü TL) enflasyonla mücadelenin desteklenmiş olacağı belirtildi. Yüksek faizlerin bankalara olan etkisinin halen yönetilebilir seviyede olduğu ancak bankaların kısa vadelere hazırlandıkları izlenimi alındığı vurgulandı.

IMF açıklamasında rezervlerin artırılması yönündeki politikanın anlaşılabilir olduğu ancak risk oluşturmadan “iyi fırsatlar değerlendirilerek” rezervin artırılması, alım yönünde müdahale yapılmaması gerektiği savunuldu.

IMF, ayrıca makro ihtiyati tedbirlerdeki gevşemenin olumlu olduğunu, daha ileri gidilebileceğini ancak liralaşma ve kur korumalı mevduat gibi tedbirlerdeki gevşemenin daha temkinli şekilde ilerlemesi gerekebileceğini, reel politika faizinin nötr seviyeyi geçmesinin beklenmesi gerekebileceğini vurguladı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

06 Ekim 2023 Cuma

Petrol fiyatları, küresel ekonomiye ilişkin endişelerin talep görünümünü gölgelemesi, emtiaların ABD dolarındaki kazançlar ve tahvil getirilerindeki artış nedeniyle sarsılmasıyla Mart ayından bu yana en büyük haftalık düşüşünü gerçekleştirdi.

ABD ham petrolü, Perşembe günü Ağustos sonundan bu yana en düşük seviyede kapattıktan sonra varil başına 83 dolara doğru yükseldi. ABD ham petrol göstergesi Çarşamba ve Perşembe günkü derin kayıplarla hafta boyunca neredeyse yüzde 9 düştü.

Petrol, ABD’de benzin tüketimine ilişkin zayıf verinin yanı sıra motor yakıtı stoklarındaki artışın ardından bu hafta değer kaybetti. Goldman Sach endişelerin abartıldığını söylese de, bu durum fiyatlarda daha önce görülen artışın ürün talebini yok edip etmediğine dair bir tartışmayı ateşledi.

Mizuho Bank Asya Ekonomi ve Strateji Başkanı Vishnu Varathan, “Enflasyonun hane bütçeleri üzerindeki erozyonu giderek arttığı için benzin talebindeki düşüş şaşırtıcı değil” dedi ve tedariklerin de kısıtlı olduğunu ekledi.

Üçüncü çeyrekte OPEC+ liderleri Suudi Arabistan ve Rusya’nın arzı kısması ve stokların düşmesiyle yükselen ham petrolün yükselişi, makroekonomik endişelerin artmasıyla son bir buçuk haftada tersine döndü. Yine de hem Moskova hem de Riyad, yıl sonuna kadar üretim kesintilerine olan bağlılıklarını teyit ederken, Suudi Arabistan da resmi satış fiyatlarını artırdı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

05 Ekim 2023 Perşembe

Citigroup Inc., umut verici verilerin resmi büyüme hedefinin tutabileceğine dair beklentileri desteklemesinin ardından Çin’e yönelik büyüme tahminini bu yıl yüzde 5’e yükseltti.

Citigroup ekonomistleri, ülkede perakende satışlar ile sanayi üretiminin toparlanmasını beklediklerini, imalat aktivitesine ilişkin anketlerin 6 ayda ilk kez olumlu gelmesinin ardından ihracattaki daralmanın azalabileceğini belirttiler.

Yu Xiangrong liderliğindeki Citi ekonomistleri, “Döngüsel dibe ulaşıldı, tüm gözler politika ivmesinin arttığı bir dönemde organik talebin toparlanıp toparlanmayacağına çevrilmiş durumda” değerlendirmesini yaptı. Öncesinde Çin için kötümser beklentilere sahip yatırım bankaları arasında yer alan Citigroup’un bu yıl için yüzde 4,7 düzeyinde bir büyüme beklentisi bulunuyordu.

“Daha önce politikalara dair hayal kırıklığı nedeniyle GSYH tahminimizi düşürmüştük” diyen ekonomistler, ağustos sonundan bu yana konut sektöründe atılan adımlara işaret ederek, “politika ivmesinin beklentileri açıkça aştığını” ifade ettiler.

(Kaynak: BloombergHT.com )