Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, 25 Kasım haftasında döviz mevduatları 5,5 milyar dolar düşüş kaydetti. Böylelikle döviz mevduatlarında Şubat ayından bu yana en hızlı düşüş yaşandı.
Döviz mevduatlarında geçen hafta 9 ayın en hızlı düşüşü izlenirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervlerinde de 9 ayın en yüksek seviyesi görüldü.
TCMB verilerine göre yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 25 Kasım haftasında 5,5 milyar dolar azalışla 204,9 milyar dolara geriledi.
Pariteden arındırılmış veriye göre döviz mevduatı 5,5 milyar dolar azaldı. Bu veri setine göre döviz mevduatı gerçek kişilerde 1,9 milyar dolar, tüzel kişilerde 3,6 milyar dolar düşüş oldu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) net rezervi 19,5 milyar dolarla 18 Şubat’tan bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Buna göre, 25 Kasım itibarıyla Merkez Bankası net rezervleri 18,7 milyar dolardan 19,5 milyar dolara çıkarak 18 Şubat haftasından bu yana görülen en yüksek seviyeye işaret etti.
Merkez Bankası brüt döviz rezervleri ise 264 milyon dolar azalışla 79,77 milyar dolara indi. Brüt döviz rezervleri, 18 Kasım’da 80,03 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu.
Söz konusu dönemde altın rezervleri de 20 milyon dolar azalışla 42,86 milyar dolardan 42,84 milyar dolara geriledi.
Böylece Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 25 Kasım haftasında bir önceki haftaya kıyasla 284 milyon dolar azalışla 122,86 milyar dolardan 122,6 milyar dolara indi.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/12/2320337_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-12-01 22:54:212022-12-01 23:06:27Döviz mevduatlarında Şubat’tan bu yana en sert düşüş
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) TL’ye dönüşümde geride kalan bankaların maliyetlerini yükselten bir karar alırken, piyasa uzmanları bu kararın mevduat faizlerinde artışa yol açabileceğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) liralaşma stratejisi çerçevesindeki hamlelerine devam ederken, son hamlenin mevduat faizleri üzerinde yukarı yönlü etkide bulunması bekleniyor.
TCMB’den bankalara gönderilen ve Bloomberg HT tarafından görülen belgeye göre TL mevduat/katılım payı oranı yüzde 50’nin düşük olan bankaların zorunlu karşılıklarına yüzde 8 komisyon uygulanacak. Yeni oranlar 23 Aralık hesaplama tarihinden itibaren geçerli olacak.
Yeni düzenleme bankacılık sektörü için ne anlama geliyor? Piyasanın ilk tepkileri ne yönde oldu? Bu uygulamanın devamının gelmesi bekleniyor mu?
Uzmanlar söz konusu düzenlemenin etkilerini Bloomberg HT’de değerlendirdi.
“Mevduatta faizler yukarı çıkabilir”
Komisyon düzenlemesinin ilk adımı Eylül ayında gelmişti ve oran yüzde 3 olarak belirlenmişti. Birçok banka gaza bastığı TL mevduatında sahaya ekstradan primler önererek payı artırmaya çalıştı. Bunun üzerine bankaların çoğu kendini komisyon gerektiren yüzde 50 seviyesinin üzerine atmayı başardı. Yeni düzenleme ile çıta daha yüksek bir yere konmuş oldu.
TL payı yüzde 50 ile 60 arasında olan bankaların zorunlu karşılıklarından yüzde 3 komisyon alınacak. TL mevduat oranı yüzde 60’ın üzerinde olan bankalara ise herhangi bir komisyon uygulanmayacak.
TFG İstanbul Menkul Değerler Genel Müdürü Mete Yüksel, önümüzdeki dönemde TCMB, TL vadeli mevduata sınırlama getirmezse faizlerin daha da arttığı görülebilir yorumunu yaptı. Yüksel, şöyle konuştu:
“Ekstra komisyon sektördeki büyük bankaların son bir yıllık kârlarının yüzde 8’ine ve özsermayelerin yüzde 2’sine denk geliyor. Bu, bizim için değerleme tarafında anlamlı. Bunun olumsuz etkisi bankacılık sektörü üzerinde yüzde 2 seviyesindeyse, değerleme etkisinin de yüzde 2 olması beklenebilir. Bankalar ilk dönemde buradan bir darbe yiyebilir; fakat sonrasında sınır üzerine çıkıp bu etkileri azaltacaklardır”
“Bankaların kendini yeniden konumlandırmasına yol açacak”
Gedik Yatırım, Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan, “İlk etaptaki yüzde 50 sınırı bankalar tarafından büyük oranda aşıldıktan sonra TL mevduat faizlerinde yüzde 25-30 aralığını görmeye başladık. Bu, mudilerin paralarını TL mevduata taşımasındaki en etkili unsurlardan biri oldu. Önümüzdeki dönem de piyasaya Döviz likiditesi sağlama, TL’ye talebi artırma gibi bir sonuç doğuruyor olacak” dedi.
Bu uygulamaların piyasayı destekleyen ve dengeleyen unsurlar olduğunu söyleyen Doğan, yatırımcının TL’ye normal şartlarda da tercih edilebilir bir beklenti ve getirisi olduğu kanaatiyle yönelmesi ve fiyatların buna göre oluşmasının çok daha iyi bir uygulama olacağını belirtti. “Biz, politika aracı olarak bu makroihtiyati tedbirleri, yan yolları kullanmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde anlaması zor veya kolay bu tarz uygulamaların gelmeyi sürdürdüğünü göreceğiz.”
“Bankacılıkta bundan sonra riskleri konuşacağız”
Bankalar faaliyetlerini devam ettirebilmek için, referans faiz oranlarını dikkate alamayacak ve daha yüksek faizli kredi sağlayacak. Bunun sonunda da stoklarında çokça düşük faizli bono bulunduruyor olacaklar.
“Şu ana kadar faizlerdeki hareketin banka finansalları tarafında olumlu etkilerini gördük ama artık faizlerde aşağı yönlü gidecek yer kalmadı”, diyen Üzeyir Doğan, olası bir şok veya yukarı yönlü harekette bankaların ciddi zarar edeceği vurguladı.
“Bankacılık sektörü için oldukça olumsuz bir haber”
Tacirler Yatırım Araştırma Yönetmeni Kadirhan Öztürk, net konuşmak zor olsa da sektörde olumsuz bir etki görmeyi beklediğini söyledi. Bankacılıkta çok ciddi bir geri çekilme beklemediğini belirten Öztürk, “Bankalara ilişkin soru işaretlerine bir yenisi eklendiği açık” yorumunda bulundu.
“Beklenmedik değil, devamı da gelebilir”
Finansal Danışman Serhan Gök, uygulamayı bankacılık sektörünü yönetmek, Türk lirasına ağırlık vermeye ve bankaları biraz zorlamaya yönelik atılan bir adım olarak değerlendirdi.
Gök, bankacılık sektörünün dinamiklerinin ve kârlılığının olumsuz etkileneceğini; fakat bu gelişmenin tek başına güncel satışları haklı çıkarmayacağını belirtti.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/11/2319971_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-11-25 22:48:222022-11-25 22:49:43TCMB’nin yeni düzenlemesi sonrası mevduat faizlerinde yükseliş beklentisi
Küresel tahvillerde en kötünün arkada kaldığını belirten Wall Street bankası JPMorgan, gelecek yıl yaklaşık 1 trilyon dolarlık arz-talep farkının tahvil getirilerini aşağı düşüreceğini öngördü.
JPMorgan tarafından yayımlanan notta küresel tahvil arzında, talebe göre daha sert düşüş beklendiği belirtildi. Beklentilere göre gelecek yıl küresel tahvil arzı 1,6 trilyon dolar azalacak.
Stratejistler buna karşılık talepte 700 milyon dolarlık azalma bekliyor. Bloomberg Küresel Global Tahvil Endeksi bu yıl yüzde 16 düşerek en az 1990’dan bu yana ilk kez iki sene üst üste kayıp yaşamaya hazırlanıyor.
Kasım ayında ise tahviller getiri arayışı ve daha yavaş Fed faiz artışı sinyalleriyle hayat belirtisi göstermiş, global tahvil endeksi yüzde 5 yükselmişti.
JPMorgan stratejistleri beklenmedik bir yılın ardından 2023’de tahvil arz-talep dengesinde iyileşme beklediklerini, enflasyondaki düşüşün tahvil getirilerindeki düşüşe katkıda bulunacağını belirtti.
TCMB, TL mevduatı düşük bankalara uygulayacağı komisyon oranlarında artırıma gitti.
TCMB, TL mevduatı düşük bankanın zorunlu karşılıklarına uygulayacağı komisyon oranını artırdı.
TCMB’den bankalara gönderilen ve Bloomberg HT tarafından görülen belgeye göre TL mevduat/katılım payı oranı yüzde 50’nin düşük olan bankaların zorunlu karşılıklarına yüzde 8 komisyon uygulanacak. Bu oran bir önceki düzenlemede yüzde 3 olarak belirlenmişti.
TL payı yüzde 50 ile 60 arasında olan bankaların zorunlu karşılıklarından ise yüzde 3 komisyon alınacak. TL mevduat oranı yüzde 60’ın üzerinde olan bankalara ise herhangi bir komisyon uygulanmayacak.
Yeni oranlar 23 Aralık hesaplama tarihinden itibaren uygulanacak.
TL’ye dönüşüm oranına göre komisyon uygulamasına son verildi
TCMB, bankaların Dövizden TL’ye dönüşlere göre belirlenen komisyon uygulamasına ise 23 Aralık hesaplama tarihi itibariyle son verme kararı aldı. Bu kalemde komisyon oranı yüzde 5 olarak uygulanıyordu. Dönüşüm oranı ise yıl sonuna kadar dönüşüm oranlarına göre farklılaşıyordu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2020’den bu yana ilk kez faizi tek haneye indirdi. Karar metninde TCMB, mevcut politika faizinin yeterli düzeyde olduğunu, faiz indirim döngüsünün bitirilmesine karar verildiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 1,5 puan indirimle yüzde 9 seviyesine çekti.
Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi politika faizinin 1,5 puan düşüşle yüzde 9’a indirilmesi yönündeydi.
Karar metninde faiz indirim döngüsünü sonlandırılmasına karar verildiği belirtildi. Mevcut politika faizinin yeterli düzeyde olduğuna dikkat çeken TCMB parasal aktarımı destekleyecek ek tedbirlerin alınacağını ve uygulanacak politikaların 2023 para-kur metninde yayımlanacağını belirtti.
“Küresel resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşıyor”
Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğünü belirten TCMB önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiğini ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığını ifade etti.
TCMB, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğiliminin sürdüğünü belirtti.
“Yüksek küresel enflasyonun etkileri yakından izleniyor”
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini ifade eden TCMB bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankalarının yüksek enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurguladıkları belirtildi.
Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışmanın artarak devam ettiğini vurgulayan TCMB finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğünü söyledi.
“Öncü göstergeler yılın ikinci yarısı için yavaşlamaya işaret ediyor”
TCMB karar metninde Türkiye’nin büyüme görünümüne de değindi. Banka konuyla ilgili olarak, “2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını belirten TCMB turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının devam ettiğini, bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu ifade etti.
TCMB’ye göre cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor.
Kredi vurgusu
Önceki karar metinlerinde olduğu gibi bu metinde de TCMB kredi büyüme hızına vurgu yaptı. Karar metninde kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının yakından takip edildiği belirtildi.
TCMB son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği dengenin de yakından takip edildiğini vurguladı.
Dezenflasyon için küresel barış vurgusu devam etti
TCMB enflasyon ve para politikasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir.
Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir.
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/11/2319856_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-11-24 23:55:142022-11-25 00:20:19TCMB faizi 2 yıl sonra tek haneye indirdi, indirim döngüsünü bitirdi
Kur korumalı mevduat büyüklüğü haftalık bazda ilk kez düşüş kaydetti.
Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma hesaplarının toplam büyüklüğü 18 Kasım’da sona eren haftada bugüne kadarki ilk haftalık düşüşünü kaydetti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun açıkladığı verilere göre 11 Kasım’da sona eren haftada 1,47 trilyon lira olan Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma hesaplarının büyüklüğü, geçen hafta 1,46 trilyon liraya indi.
Bir süredir Dolar/TL kurunda 18,60 seviyesi etrafında yatay bir seyir izleniyordu.
Kur korumalı mevduatın bütçeye maliyetinde de aşağı yönlü bir seyir izlenmişti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı bütçe istatistiklerine göre, Ekim’de kur korumalı mevduatın bütçeye doğrudan maliyeti 6,7 milyar TL oldu. Böylelikle 5 ayın en düşük aylık maliyeti ortaya çıktı.
Ekim ayı itibariyle kur korumalı mevduatın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafındaki maliyeti ve vergi muafiyetleri haricindeki toplam yükü 91,6 milyar TL’ye çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kasım ayının başında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda kur korumalı mevduat uygulamasının TCMB’ye maliyetinin Hazine’nin üstlendiği 91,6 milyar TL’den daha düşük olabileceğini söylemişti.
Nebati, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sisteminin Hazine’den farklı olduğunu o nedenle rakam açıklayamadığını söylerken, 2 Aralık’ta bankanın komisyona yapacağı sunuma işaret etti.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/11/2319882_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-11-24 23:38:182022-11-24 23:54:50Kur korumalı mevduatta bir ilk
Döviz mevduatlarında gerileme 18 Kasım haftasında da devam etti. Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları 2,5 milyar dolar azalışla 210,4 milyar dolara geldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın rezervleri de yükselişine devam etti. Hazine’nin eurobond borçlanmasının hesaplara girdiği haftada TCMB’nin brüt rezervleri 122,9 milyar dolara yükseldi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) haftalık verilerine göre Döviz mevduatlarındaki düşüş ile rezervlerdeki yükseliş eğilimi devam etti.
TCMB verilerine göre yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları geçen hafta 2,5 milyar dolar azalışla 210,4 milyar dolara geriledi.
18 Kasım haftasında döviz mevduatları pariteden arındırılmış olarak gerçek kişilerde 1,48 milyar dolar, tüzel kişilerde ise 1,54 milyar dolar azaldı.
Bir önceki hafta ile birlikte ele alındığında döviz mevduatlarında yaklaşık 6 milyar dolarlık gerileme izlendi.
18 Kasım haftası verileri TCMB’nin rezervlerindeki yükselişi devam ettiğine de işaret etti.
TCMB’nin brüt rezervleri Hazine’nin 1,5 milyar dolarlık dolar cinsi eurobond borçlanmasının hesaplara geçtiği hafta 122,9 milyar dolara çıktı. Bir önceki hafta rezervler 117,5 milyar dolar düzeyindedi.
18 Kasım haftasında net rezervler 18,2 milyar dolardan 18,7 milyar dolara yükseldi.
Swap hariç net rezerv ise eksi 54,1 milyar dolardan eksi 50,4 milyar dolara çıktı.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/11/2319889_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2022-11-24 23:13:112022-11-24 23:16:02Döviz mevduatlarında iki haftada 6 milyar dolar çözüldü
Fed’in son toplantısına ait tutanaklar yayımlandı. Tutanaklara göre çoğu Fed yetkilisi yakında faiz artışlarının hızının yavaşlamasını destekledi. Tutanaklarda ayrıca Fed ekonomistlerinin politika yapıcıları faiz artırımlarının başladığı Mart ayından beri ilk kez resesyon ihtimalinin yaklaşık yüzde 50’ye yükseldiği uyarısını yaptığı görüldü.
Fed, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) 1-2 Kasım 2022 tarihlerinde düzenlenen son toplantısına ilişkin tutanaklarını yayımladı. Tutanaklar, çoğu yetkilinin bundan sonra daha yavaş faiz artırımıyla devam etmek istediğini gösterdi.
Tutanaklara göre çoğu Fed yetkilisi yakında faiz artış hızının yavaşlamasını destekledi. Bazı katılımcılar artış hızının yavaşlamasının finansal riskleri azaltacağını belirtti.
Buna rağmen enflasyonda henüz çok fazla zayıflama işareti görülmediği ifade edildi. Çoğu katılımcı enflasyonda risklerin yukarı yönlü olduğunu söyledi.
Ufak montanlı artışların faiz artışlarının etkisini değerlendirmek için alan sağlayacağı belirtildi.
Bazı Fed yetkilileri faizlerde zirvenin daha yüksek seviyede gerçekleşeceğini öngördü. Yetkililer nihai faiz seviyesinin faiz artış hızından daha önemli olduğunu ifade etti.
Birkaç Fed üyesi politika sıkılaştıkça Fed’in piyasadaki bozulmalara hazır olması gerektiğini belirtti.
Tutanaklarda gelecek sene için resesyon ihtimalinin yükseldiği görüldü. Yavaşlayan tüketici harcamaları, küresel ekonomideki riskler ve faiz artışlarının bu riski artırdığı vurgulandı.
Fed Kasım toplantısında politika faizini 75 baz puan artırarak yüzde 3,75-4 aralığına yükseltmişti.
Son dönemde birçok Fed yetkilisi artış hızında yavaşlama olabileceğine yönelik sinyaller vermişti. Bazı yetkililer 50 baz puanlık artışla yola devam edilebileceğini belirtmişti.
Ülkede son açıklanan enflasyon verisi yıllık yüzde 7,7 ile Ocak’tan beri en düşük seviyeye gerilemiş ve düşüş trendinin başladığına yönelik iyimserliğe neden olmuştu.
ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı 19 Kasım’da sona eren haftada 17 bin artarak 240 bine yükseldi. Beklenti başvuruların 225 bin açıklanması yönündeydi.
ABD Çalışma Bakanlığı, haftalık işsizlik maaşı başvurularına ilişkin verileri açıkladı.
Buna göre, ABD’de işsizlik başvuruları 19 Kasım’da sona eren haftada 17 bin artarak 240 bine yükseldi. Böylelikle başvurular beklenenden fazla artarak 3 ayın en yüksek seviyesine ulaştı.
Bloomberg’in gerçekleştirdiği ankette işsizlik başvurularının medyan tahmini 225 bin olarak öngörülmüştü.
Hâlihazırda bir hafta veya daha uzun süre işsizlik maaşı almış kişileri içeren başvurular, 12 Kasım’da sona eren haftada 48 bin artarak 1,55 milyona çıktı. Böylelikle başvurular, Mart’tan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Nomura stratejistlerine göre ABD enflasyonundaki yavaşlama ve Çin’in ekonomiye yönelik aldığı önlemlerin riskli varlıkları desteklemesiyle dolardaki ralli sona erebilir.
Nomura ve Morgan Stanley gibi kurumlar dolardaki bir sonraki önemli hareketinin düşüş yönünde olmasını bekliyor.
Singapur’daki Craig Chan öncülüğündeki Nomura stratejistleri paylaştıkları bir notta “ABD’de çekirdek enflasyonda yavaşlama ve Çin ekonomisinin yeniden açılması göz önüne alınınca dolarda daha ‘sürdürülebilir bir dönüş’ yakın görünüyor. Etkileri de daha geniş çaplı olacak” ifadelerine yer verdi.
ABD’de Ekim ayı enflasyonunun tahminlerden düşük gelmesinin Fed’den faiz artış hızını yavaşlatacağı beklentisine yol açmasıyla Bloomberg Dolar Endeksi Eylül’de gördüğü rekor yüksek seviyeden beri yüzde 6’ya yakın düştü.
Fed Yöneticisi Christoph Waller’ın faizlerin bir süre daha yükseleceğini belirtmesiyle dolar bu hafta yeniden yükselişe geçti. Ancak Çin’in emlak sektörüne yönelik yeni önlemler açıklamasıyla bu yükseliş sınırlı kaldı.
Morgan Stanley analistleri de enflasyonun gevşemesiyle doların 2023’te düşeceği tahminini paylaşmış, bu senaryonun gelişmekte olan ülke varlıklarını destekleyeceği vurgulanmıştı.
Bank of New Zealand Kıdemli Piyasa Stratejisti Jason Wong “Kısa vadede dolarda konsolidasyon olabilir ancak uzun vadede aşağı yönlü potansiyeli bulunuyor” değerlendirmesini yaptı.