ABD’de enflasyon Mayıs ayında yavaşlayarak Fed’in faiz artışlarında duraksaması için kapı araladı. Yıllık enflasyon 2 yılın en düşük seviyesine indi
ABD’de enflasyon yavaşlayarak Fed’in bu ay faiz artışında frene basacağı beklentisini destekledi.
ABD Çalışma Bakanlığı’nın verilerine göre tüketici fiyatları Mayıs’ta akaryakıt fiyatlarındaki düşüşle aylık yüzde 0,1 arttı. Önceki ay artış yüzde 0,4’tü.
Yıllık enflasyon ise yüzde 4,9’dan yüzde 4’e gerileyerek Mart 2021’den beri en düşük seviyeye indi.
Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin tahmini aylık yüzde 0,1, yıllık yüzde 4,1 artıştı.
Çekirdek enflasyon da bu dönemde yıllık bazda geriledi.
Fed’in yakından takip ettiği çekirdek enflasyon tahminlere paralel aylık yüzde 0,4 arttı, böylece artış 3. ayda da devam etti. Yıllık bazda ise yüzde 5,5’ten yüzde 5,3’e geriledi. Beklenti yüzde 5,2’ydi.
Veri sonrası Fed’in bu haftaki toplantısında 11. kez faiz artırıp artırmayacağı veya faiz artışlarına ara verip vermeyeceği yakından izlenecek.
Fed Başkanı Jerome Powell da dahil bazı Fed yetkilileri 13-14 Haziran’daki toplantıyı pas geçebilecekleri sinyalini vermişti. Ekonomistlerin genel beklentisi Fed’in faizlerde değişikliğe gitmeyeceği yönünde.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/06/2332904_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-06-13 16:42:442023-06-13 16:42:47ABD’de enflasyon 2 yılın en düşük seviyesinde
Uluslararası kredi derecelendirme kurululu Fitch Türkiye’de yeni ekonomi yönetiminin göreve başlamasıyla birlikte politika faizinin yeniden, politika yapıcıların lira ve rezervler üzerindeki baskıları hafifletmek ve enflasyonla mücadele etmek için kullandığı bir araç haline gelebileceği değerlendirmesini yaptı.
Kredi derecelendirme kurululu Fitch Türk ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Raporda seçimin ardından hükümetin ekonomide politika değişikliği sinyali verdiği, ancak politika yapıcıların önünde -düzenleyici adımların geri çekilmesi gibi- karmaşık zorluklar olduğu ve bu nedenle herhangi bir politika değişikliğinin etkisinin anlaşılmasının zaman alacağı belirtildi
Açıklamada “Politika faizi, politika yapıcıların lira ve rezervler üzerindeki baskıları hafifletmek ve enflasyonla mücadele etmek kullandığı bir araç haline gelebilir” ifadesi yer aldı
TL’nin dolar karşısındaki yüzde 16’lık son değer kaybının uluslararası rezervler üzerindeki baskıyı azaltabileceğine dikkat çekildi.
TL’de son dönemde yaşanan değer kaybının rezervler üzerindeki baskının azalması, cari açığın düşürülmesine yardımcı olabileceği belirtilen notta, “Ancak, son yıllarda Türkiye’de geçişkenliğin artan boyutu ve hızı göz önüne alındığında, zayıf bir lira halen güçlü olan enflasyonist baskıları ağırlaştırabilir. Lira’daki aşırı oynaklık, banka mevduat istikrarına ilişkin endişeler de yaratabilir (Aralık 2021’de olduğu gibi), ancak mevcut sermaye akışı yönetimi önlemleri yakın vadede yerel Döviz talebinden kaynaklanan değer kaybının hızını dengede tutmaya devam edebilir” denildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Nisan ayında Türkiye’nin aylık 5,40 milyar dolar cari açık verdiğini açıkladı. Böylece Türkiye ekonomisi 18 ay üst üste aylık cari açık vermiş oldu. Nisan ayında yıllıklandırılmış cari açık da 57,8 milyar dolarla 11 yılın zirvesine yükseldi.
Türkiye ekonomisi Nisan ayında 5,4 milyar dolar cari açık verdi.
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi cari açığın 4,38 milyar dolar düzeyinde olması yönündeydi.
Yıllıklandırılmış cari açık ise 57,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylelikle yıllıklandırılmış cari açıkta 2012 Temmuz ayından bu yana en yüksek seviye kaydedildi.
Nisan ayıyla birlikte aylık cari açık serisi 18 aya yükseldi. Türkiye ekonomisi son olarak 2021 yılının Ekim ayında 4,1 milyar dolarlık cari fazla vermişti. Bu tarihten itibaren cari açık dönemi yaşayan Türkiye’de aylık cari açık bu yılın Ocak ayında 10,3 milyar dolarla rekor kırmıştı.
Çekirdek denge de açık verdi
TCMB’nin yayımladığı verilere göre altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı da 480 milyon dolar açık verdi.
Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı aynı dönemde 7,02 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Hizmetler dengesi kaynaklı girişler 2,92 milyar dolar olurken bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2,2 milyar dolar olarak kaydedildi.
Resmi rezervlerde düşüş
Nisan’da doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 784 milyon dolar oldu. Portföy yatırımları ise 1,2 milyar net çıkış kaydetti.
Resmi rezervlerde bu ay 8,2 milyar dolar net azalış oldu.
Net hata noksan kaleminde ise 3,7 milyar dolarlık çıkış görüldü.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/06/2332796_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-06-12 13:07:402023-06-12 13:08:08Aylık cari açık serisi 1,5 yıla çıktı
Goldman Sachs, son atamalar sonrası Türkiye’nin faiz patikasına ilişkin değerlendirmesinde “Tamamen ortodoks karar vericiler Türkiye’de faizleri yüzde 40’a çıkarabilir” ifadelerini kullandı.
Goldman Sachs, Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı, Gaye Erkan’ın ise Merkez Bankası başkanı olarak atanmasını, yeni hükümet içinde para ve maliye politikasında değişiklik gerektiği kanısının kabul gördüğünün bir işareti olarak değerlendirdi.
Goldman Sachs tarafından Cuma günü yayımlanan raporda Türkiye ekonomisi hakkındaki tahminler güncellendi. Raporda ayrıca ekonomiyi istikrara kavuşturmak için “döviz kurunda büyük ve aralıklı bir ayarlama yapılması gerektiği” belirtildi.
Goldman Sachs, şu anda merkez bankasının bundan sonraki adımlarının ne olacağına yönelik bir yönlendirme metni olmadığına dikkat çekerek, “tamamen ortodoks bir karar vericinin” Döviz kurunda “önden yüklemeli” bir ayarlamaya, ardından politika faizi olan repo faizinin tekrar yön belirleyici bir seviyeye yükselmesine izin vereceğini kaydetti.
Clemens Grafe, bankanın müşterilerine gönderdiği notta, “Bize göre bu durum, ortodoks bir karar vericinin faiz oranlarını mevcut mevduat faiz seviyesi olan yüzde 40’a çıkaracağını gösteriyor” dedi.
Grafe, Dolar/TL ve enflasyon beklentileri istikrara kavuştuğunda faizlerin hızla düşürülebileceğini, muhtemelen yıl sonuna kadar yüzde 25’e indirilebileceğini belirtti.
Ekonomi yönetiminin Mehmet Şimşek’e geçmesinin ardından yabancı kurumların politika faizine ilişkin beklentileri birbirini izliyor.
ABD bankası JPMorgan, TCMB’nin 22 Haziran’daki para politikası toplantısında veya “belki daha da erken bir tarihte” politika faizini yüzde 25’e yükseltebileceğini belirtmişti.
Societe Generale de Türkiye ile ilgili yeni analizinde politika faizinin yüzde 15’e yükseltileceğini öngörmüştü.
Kurumun müşterilerine gönderdiği notta Türkiye ile ilgili ana riskler olarak geri dönülen politika ortodoksisine dair hayal kırıklığı oluşması ve yeni ekonomi yönetiminin ihracatı desteklemek için para birimini zayıflatması ihtimalleri gösterildi.
Kurum, politika faizinin 22 Haziran’da 650 baz puan artışla yüzde 15’e yükseltilmesini, ardından Temmuz ve Ağustos aylarında 500’er baz puan artırımlar gerçekleştirilmesini bekliyor.
Eski Hazine Bakanı Lawrence Summers, ABD ekonomisinin 6 ila 12 ay önceki kadar olmasa da “çok, çok sıcak” olmaya devam ettiğini söyledi.
Koronavirüs pandemisi sonrası ufuktaki enflasyon riskine ilk dikkat çeken ekonomistlerden biri olan ABD Eski Hazine Bakanı Lawrence Summers, ABD ekonomisinin hala “çok, çok sıcak” olduğu uyarısını yaptı.
Singapur’da Caixin Asia New Vision Forum’da konuşan Summers “ABD ekonomisi 6-12 ay öncesine göre çok fazla olmasa da hala çok, çok sıcak kalmaya devam ediyor. ABD yüzde 4,5-yüzde 5’lik bir enflasyon ülkesi bugün” değerlendirmesi yaptı.
Summers “yumuşak iniş” senaryosunun geçmiş tecrübeler tersini gösterse de bir umut teşkil ettiğini belirtti. Summers’a göre ticari gayrimenkul sektörü sıkıntı yaşanacak alanlardan biri olacak.
Summers, ABD ve Çin’in iklim değişimi ve dar gelirli ülkelerle diplomasi konusunda işbirliğini artırma çağrısı yaptı.
İki dev tahvil fonu yöneticisi de ABD’de resesyon riskinin hafife alındığını belirtti.
ABD hisse piyasaları, ekonominin yumuşak inişi sağlayacağı umuduyla boğa piyasasına girse de tahvil fonu yöneticileri ufukta sert bir resesyon olduğu uyarısını yapmaya devam ediyor.
Milyarlarca dolar büyüklüğü yöneten Fidelity ve Allianz tahvil fonu yöneticileri enflasyonla mücadele eden merkez bankalarının şahin kalmasıyla resesyon riskinin arttığını, Mart ayında ABD’de yaşanan banka çöküşlerinin daha büyük bir krizin habercisi olabileceğini belirtti.
Fidelity International CIO’su Steve Ellis “En çok kredi krizine benzer birşeyin yaşanmasından endişe ediyorum” yorumunu yaptı. Ellis resesyonun daha derin olduğunun anlaşıldığında tahvil getirilerinin düşeceğini, ABD 10 yıllık tahvil getirisinin 75 baz puan düşüşle yıl sonunda yüzde 3’e ulaşacağını öngörüyor.
Allianz Gloval Investors Portföy Yöneticisi Mike Riddell’e göre de hisse, tahvil ve özel sektör tahvil piyasasında mevcut fiyatlamalar riskleri yansıtmıyor. Riddell’e göre ekonomik görünüm en doğru şekilde enflasyon swaplarında fiyatlanıyor ve burada bir yıl vadeli forward enflasyon oranının yüzde 2,4 ile yüzde 2’ye yakın fiyatlanması ciddi bir resesyon sinyali.
Piyasalara göre sıkılaşma tamamlanmadı
Para piyasaları da sıkılaşmanın hala tamamlanmadığı görüşünde. Fed’in bu hafta pas geçmesi beklense de temmuzda faiz artışı yapması yüzde 90 ihtimal olarak fiyatlanıyor. ECB’den de 25 baz puanı bu hafta gerçekleştirilmek üzere 50 baz puanlık faiz artışı bekleniyor. Bu sıkılaşma döngüsüne karşılık geçtiğimiz hafta Goldman Sachs analistleri 12 ay içinde resesyon yaşanma ihtimalini yüzde 25’e düşürmüşlerdi.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı olarak Hafize Gaye Erkan atandı. Böylelikle Erkan, TCMB’nin ilk kadın başkanı oldu.
5 yıl aradan sonra Mehmet Şimşek’in yeniden ekonomi yönetimini devralmasının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na beklenen atama gerçekleştirildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararla eski First Republic Bank Eş CEO’su Hafize Gaye Erkan atandı.
Hafize Gaye Erkan kimdir?
İstanbul’da 1982 yılında doğan Erkan, İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünü 2001’de tamamladı.
Eğitimine ABD’de devam eden Erkan, 2005’te Princeton Üniversitesi’nde yöneylem araştırması ve finans mühendisliği alanında doktora derecesi aldı. Erkan, Harvard Business School’da yönetim bilimleri ve Stanford Üniversitesi’nde liderlik üzerine iki eğitim programını da tamamladı.
Kariyerine 2005 yılında Goldman Sachs’ta başlayan Erkan, burada görev yaptığı 9 yıl boyunca ABD’deki büyük bankalar ile sigorta şirketlerinin yönetim kurulları ve üst düzey yönetim ekiplerine bilanço yönetimi, stres testi ve sermaye planlaması, risk yönetimi, birleşme ve satın alma konularında danışmanlık hizmeti verdi.
First Republic Bank’ta 2014 yılında çalışmaya başlayan Erkan, burada çalıştığı yaklaşık 8 yıl süresince eş icra kurulu başkanı (Co-CEO), başkan, yönetim kurulu üyesi, yatırım direktörü, mevduat direktörü ve risk eş direktörü olarak görev yaptı.
Merkezi ABD’de bulunan mücevher şirketi Tiffany & Co’da 2 yıl yönetim kurulu üyesi olan Erkan, 2022’de, Fortune 500’de yer alan küresel finans danışmanlığı şirketi Marsh McLennan’ın yönetim kuruluna katıldı.
San Francisco Business Times’ın 2018’deki araştırmasına göre, Amerika’nın en büyük 100 bankasında başkan veya CEO unvanına sahip 40 yaşın altındaki tek kadın olan Erkan, aynı yıl San Francisco Business Times’ın “40 Yaş Altı 40 Listesi” ile Crain New York Business’ın “40 Yaş Altı 40 Listesi”nde yer aldı.
Erkan, 2019 yılında da Crain’s’in “Bankacılık ve Finans Sektöründe Önemli Kadınlar Listesi” ile American Banker’ın “İzlenmesi Gereken Kadınlar Listesi”ne girdi.
Bankacılık, yatırım, risk yönetimi, teknoloji ve dijital inovasyon konularında uzmanlığa sahip olan Erkan, Princeton Üniversitesi Yöneylem Araştırması ve Finansal Mühendislik Bölümü Danışma Konseyi’nde de görev yapıyor.
Şimşek ile görüşme gerçekleştirmişti
Yeni kabinede Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının ardından para politikası tarafında normalleşme beklentileri canlanmıştı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini Pazar günü Nureddin Nebati’den devralan Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır” açıklamasını yapmıştı.
“Hükümetin temel hedefinin toplumsal refahı yükseltmek” olduğunu söyleyen Şimşek, “Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır” ifadelerini kullandı. Vakit kaybetmeden orta vadeli program çalışmalarına başlayacakları mesajını veren Şimşek, “Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır. Orta vadede enflasyonun yeniden tek haneli rakamlara düşürülmesi, her alanda öngörülebilirliğin artırılması, cari açığı azaltacak yapısal dönüşümün hızlandırılması ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla, Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacaktır” diye konuştu.
Şimşek, TCMB’nin başına getirilmesi planlanan eski First Republic Bank Eş CEO’su Hafize Gaye Erkan ile görüştü. Bloomberg’in haberine göre Pazartesi sabahı Ankara’ya gelen Erkan, Şimşek tarafından kabul edildi.
Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığına önceki TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu atandı.
Karara ilişkin “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanlığına, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 84. maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 2,3, 7. maddeleri gereğince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu atanmıştır” ifadesi yer aldı.
Şahap Kavcıoğlu kimdir?
23 Mayıs 1967’de Bayburt’ta doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Muhasebe Enstitüsünü Denetim Uzmanı olarak bitirdikten sonra, Hastings College’ta İşletmecilik üzerine eğitim gördü. Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünde yüksek lisansını ve doktorasını tamamladı.
Esbank TAŞ’de Müfettiş Yardımcısı, Müfettiş, Şube Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra Türkiye Halk Bankası A.Ş.’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev aldı.
1 Kasım 2015 genel seçimlerinde 26. Dönem AK Parti Bayburt Milletvekili olarak seçilen Kavcıoğlu, bu görevi süresince TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve Parlamentolar Arası Birlik (PAB) Türk Grubu Üyesi olarak çalışmalarda bulundu. Kavcıoğlu, Ağustos 2018’den sonra T.VakıfBank T.A.O. Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ve T.VakıfBank T.A.O. iştiraklerinden Vakıf Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu.
Evli ve 3 çocuk babası olan Kavcıoğlu, 19 Mart 2021 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı’na atandı.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/06/2332643_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-06-09 10:21:002023-06-09 10:21:14Merkez Bankası’nda yeni Başkan Gaye Erkan
Bank of America (BofA) stratejistleri faiz artışları, döviz alım kısıtlamaları ile müdahalelerin kaldırılması halinde Türk lirasında alımı değerlendiriyor.
Bank of America Corp. stratejistleri, dört kriterin sağlanması halinde, Türk lirasında uzun pozisyon açmayı ya da 10 yıl vadeli yerel tahvillerde alım yapmayı değerlendirdiklerini duyurdu.
Stratejistler Perşembe günü yayımladıkları notta, ilk kriterin, iç talebin cari dengeyi sürdürülebilir bir seviyede istikrara kavuşturacak kadar zayıflamasını sağlamak için şu anda yaklaşık yüzde 8,9 olan ortalama fonlama maliyetinin en az yüzde 40’a çıkması olduğu belirtildi.
İkinci kriter Dolar/TL ’nin 25 seviyesinin üzerinde olması, üçüncü kriter kurumların dolar alımlarına yönelik kısıtlamaların ve Döviz piyasasına yönelik müdahalelerin kaldırılması, dördüncü kriter de dolar için küresel görünümün yukarı yönlü olmaması gösterildi.
Tahvil piyasalarının genel olarak “iyi haberleri” fiyatladığı belirtilen notta, dolar cinsi tahvil getiri eğrisinin uzun tarafında hala gidecek alan olduğu öngörüldü.
Stratejistlerin notunda, “Beklentiler iyimser olmaya devam ederse ve ileri sürülen politikaların ortodoksi ile uyumlu olması beklenirse, uzun vadede hala gidilmesi gereken bir alan olduğunu düşünüyoruz” denildi.
https://dovizchi.com/wp-content/uploads/2023/06/2332724_620x349.jpg349620Kerimhttps://dovizchi.com/wp-content/uploads/2022/10/dovizchi-logo-new-300x138.pngKerim2023-06-09 10:14:042023-06-09 10:15:00BofA ‘TL boğası’ olmak için 4 kriter belirledi
Morgan Stanley bir raporunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini Haziran ayında yüzde 20, Ağustos’ta yüzde 25’e yükselteceği tahminini paylaştı.
TCMB’nin Haziran’da faiz artıracağına dair yabancı kurum beklentileri de artıyor.
Son olarak Morgan Stanley Türk ekonomisine ilişkin bir raporunda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları doğrultusunda Türk Lirası’nda değer kaybı ve yüksek faiz oranlarıyla daha konvansiyonel politikalar beklediğini bildirdi.
Raporda Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının geleneksel para politikasına dönüşün bir işareti olduğu belirtildi.
Seçimlerin ardından Türk lirasında değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaşma beklediğini belirten kurum ekonomistleri para biriminde dünkü kadar sert değer kaybı beklemediklerini, yıl sonu tahminlerinin 28 civarında olduğunu ifade etti.
Merkez Bankası’ndan 2 yıldan uzun süre sonra ilk kez bu ay faiz artışı beklediklerini açıklayan kurum ekonomistleri “Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve TCMB yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından politika faizinde normalleşme bekliyoruz. Para politikasında kademeli bir normalleşmenin tercih edileceğini düşünüyoruz.
22 Haziran’da gerçekleşecek toplantıda politika faizinin yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye yükselmesini, Ağustos ayında da yüzde 25’e çıkabileceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Faiz konusunda belirsizliklerin çok yüksek olduğu vurgulanırken “TCMB’de olası yeni atamalar ve bankanın iletişimi bu ayki toplantı öncesi görüşlerimizin farklılaşmasına neden olabilir.” dendi.
JPMorgan da faiz artışı bekliyor
Önceki günlerde Türk ekonomisine ilişkin görüşünü paylaşan bir başka kurum JPMorgan da haziran toplantısında TCMB’nin faizi yüzde 25’e yükseltebileceğini belirtmişti.
Kurum yıl sonu için politika faiz tahminini ise yüzde 30’da tutmuştu.
Kanada ve Avustralya merkez bankalarının bu haftaki sürpriz faiz artırımlarının ardından küresel tahvil piyasası satış baskısı altında.
Avustralya ve Kanada merkez bankalarının sürpriz faiz artışlarının ardından yatırımcılar enflasyon risklerini yeniden değerlendirmeye başladılar.
Bu kararların ardından piyasa aktörleri Fed’in faiz artışlarına dair pozisyonları artırırken, swaplar Temmuz toplantısı için 25 baz puanlık artış fiyatlamaya başladı. Gelecek haftaki Fed kararı için faiz artış beklentileri bir miktar artsa da hala yüzde 40’ın altında bir olasılık olarak fiyatlanıyor.
Avustralya, Japonya ve güneydoğu Asya’da tahvil getirileri bu endişelerle yükselmeye devam ederken, ABD’de tahvil getirileri Çarşamba günkü yükselişin ardından yatay seyrediyor.
Borsalarda ise düşüş etkili. Çarşamba günü yüzde 1,3 düşen S&P 500 ile yüzde 1,8 gerileyen Nasdaq 100’ün vadeli endeksleri ekside. Benzer şekilde Avrupa vadeli endeksleri de satıcılı açılışlara işaret ediyor.
Bloomberg Dolar Endeksi 1.241 seviyesinde, fazla değişim göstermedi.
ÇİN’İN BÜYÜK KAMU BANKALARI MEVDUAT FAİZLERİNİ DÜŞÜRDÜ
Küresel tahvillerde satış dalgası
Küresel tahviller bu hafta Kanada ve Avustralya merkez bankalarının beklenmedik şekilde faiz artırmasının ardından, enflasyonla mücadelenin sona ermekten uzak olduğu endişeleriyle düşüşe geçti.
Avustralya Merkez Bankası Salı günü yüzde 3,85’te tutması beklenen politika faizini yüzde 4,10’a çıkararak piyasaları şaşırtmıştı.
Çarşamba günü de Kanada Merkez Bankası 25 baz puanlık artışla politika faizini yüzde 4,75’e çıkardı. Bloomberg anketine göre faizin sabit bırakılması bekleniyordu. Bu kararlarla kısa vadeli devlet tahvillerinin getirileri Mart’tan bu yana en yüksek seviyelerine tırmanırken, Avustralya’da 10 yılı aşkın bir sürenin zirveleri görüldü.
ABD 2 yıllık devlet tahvilinin getirisi bu hafta 7 baz puan artarken, 10 yıllıklarda artış 10 baz puana ulaştı.
Robeco Stratejisti Colin Graham, “Avustralya Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin aksine faiz artırması, Avrupa Merkez Bankası, Fed, Japonya Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası üzerinde baskı oluşturabilir. Fed için Temmuz beklentileri şu anda bir indirimden artışa döndü” değerlendirmesini yaptı.
Şimdi gözler gelecek hafta ABD’de açıklanacak enflasyon verilerinde olacak. Capital Economics Diana Iovanel, “Enflasyonun düşündüğümüzden daha inatçı olduğunun ortaya çıkmasıyla, artık Fed’in politika faizini düşündüğümüzden daha uzun süre daha yüksek tutacağına inanıyoruz” dedi.