27 Temmuz 2023 Perşembe

ABD’de Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre ekonomik büyüme beklentileri aşarak yüzde 2,4 olarak gerçekleşti. Ülkede dayanıklı mallara yönelik siparişler, Haziran ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 4,7 artarak 302,5 milyar dolara çıkarken, mal ticaret açığı da yüzde 4,4 geriledi.

ABD’nin ekonomik büyümesi, beklentilerden daha güçlü gelen tüketici harcamaları ve sağlam ticari yatırımların desteğiyle ikinci çeyrekte beklenmedik bir şekilde ivme kazandı.

Ticaret Bakanlığı’nın Perşembe günü açıkladığı ilk değerlendirmelere göre, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla önceki üç aydaki yüzde 2’lik hızın ardından yıllık yüzde 2,4 arttı. Piyasanın beklentisi büyümenin yüzde 1,8 olması yönündeydi.

Tüketici harcamaları, yılın başındaki artışın ardından yüzde 1,6’lık bir hızla artarken beklenti bu rakamın yüzde 1,2 olarak gerçekleşmesiydi.

Fed’in tercih ettiği temel enflasyon metriği ise, yüzde 3,8’le beklenenden daha yavaş bir hızda ilerledi.

ABD ekonomisi, ekonomistlerin birkaç ay önce olmasını beklediklerinden daha iyi durumda. Ekonomistler öngörülerinde bir resesyon olasılığı konusunda ikiye bölünmüşken, güçlü işgücü piyasası, sağlam tüketici harcamaları ve şimdi düşen enflasyon, ABD’nin ekonomik gerilemeden kaçınacağına dair umutları güçlendiriyor.

Fed Başkanı Jerome Powell Çarşamba günü, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını çeyrek puan artırmasının ardından yaptığı açıklamada, Fed yetkililerinin artık bir resesyon öngörmediğini belirtmişti.

Bununla birlikte Fed’İn politika faizini 22 yılın en yüksek seviyesine çıkarması gibi faktörler nedeniyle ekonomide ters rüzgarların sürdüğü değerlendiriliyor.

Yine de, Fed’in gösterge faiz oranı 22 yılın en yüksek seviyesinde ve tüketici baskısının köpürdüğüne dair bazı işaretler ile ters rüzgarlar devam ediyor.

Kişisel Tüketim Harcamaları Fiyat Endeksi, Nisan-Haziran döneminde yıllık bazda yüzde 2,6 ile 2020’nin kapanış aylarından bu yana en düşük büyümesini kaydetti. Gıda ve enerji kalemleri çıkarıldığında endeksin iki yılın en yavaş yükselişini kaydettiği gözlendi. Haziran ayı verilerinin Cuma günü yayımlanması bekleniyor.

Dayanıklı mal siparişleri yükseldi

ABD’de dayanıklı mallara yönelik siparişler, Haziran ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 4,7 artarak 302,5 milyar dolara çıktı.

Bu dönemde siparişlerin yüzde 1 yükselmesi öngörülüyordu.

Dayanıklı mallara yönelik siparişler, Mayıs’ta ise yüzde 2 artarak 288,9 milyar dolar olmuştu.

Ulaşım ekipmanlarına yönelik siparişler, haziranda üst üste 4. ay yükselerek yüzde 12,1 artışla 115,3 milyar dolara çıktı. Ulaşım hariç siparişler aynı dönemde yüzde 0,6, savunma hariç siparişler de yüzde 6,2 arttı.

Ömrü en az 3 yılı bulan ürünlerden oluşan dayanıklı tüketim mallarına yönelik siparişler, sanayi üretimine ilişkin bilgi vermesi açısından önem taşıyor.

Mal ticaret açığı yüzde 4,4 düştü

Öte yandan ABD’de mal ticareti açığı, Haziran’da aylık bazda yüzde 4,4 azalarak 87,8 milyar dolara geriledi.

Piyasa beklentileri, mal ticareti açığının bu dönemde 91,8 milyar dolar olması yönündeydi. Mal ticaret açığı, Mayıs ayında 91,9 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Söz konusu dönemde mal ihracatı 400 milyon dolar artışla 162,5 milyar dolara çıkarken, mal ithalatı da 3,6 milyar dolar düşerek 250,3 milyar dolara geriledi. Ayrıca, toptan eşya stokları Haziran’da aylık bazda yüzde 0,3 azalırken, perakende stokları yüzde 0,7 arttı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Avrupa Merkez Bankası (AMB) sıkılaştırma sürecine yeni faiz artışı kararıyla devam etti. 25 baz puanlık artış geçen yılın Temmuz ayından bu yana verilen 9. artış kararı oldu. Kararın ardından basın toplantısı düzenleyen AMB Başkanı Christine Lagarde, Eylül ve sonrası için alınacak kararlara ilişkin olarak açık fikirli olduklarını ifade etti.

Euro Bölgesi’nde enflasyon hedef seviyelerin üzerindeki seyrini devam ettirirken, Avrupa Merkez Bankası (AMB) sıkılaştırma sürecinde yeni bir faiz artışı kararına imza attı.

AMB faizleri 25 baz puan artırdı. Bu artışla mevduat faizi yüzde 3,75; politika faizi yüzde 4,25 ve gecelik borç verme faizi yüzde 4,50 seviyesine yükseldi.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi faizlerin 25 baz puan artırılması yönündeydi.

Haziran’da Euro Bölgesi’nde enflasyon yüzde 5,5 olarak ölçülmüştü.

Karar metninde enflasyonun çok uzun süre yüksek kalmasının beklendiği ifade edildi. Metinde gelecek kararların etkisiyle faizlerin yeteri kadar kısıtlayıcı olacağı da vurgulandı.

Bazı rakamlar gevşeme belirtileri gösterse de, çekirdek enflasyonun genel olarak yüksek olmaya devam ettiğini ifade eden AMB, finansman koşullarının yeniden sıkılaştığını ve talebi giderek azalttığını, bunun da enflasyonu hedefe geri çekmede önemli bir faktör olduğunu söyledi.

Eylül ile ilgili net bir yönlendirme yapılmadı

Piyasalar faiz kararında Eylül ayına ilişkin aradıkları net yönlendirmeyi bulamadı.

Karar metninde önümüzdeki döneme ilişkin olarak “Yönetim Konseyi’nin gelecekteki kararları, enflasyonun yüzde 2’lik orta vadeli hedefe zamanında geri dönmesini sağlamak için, gerekli olduğu sürece AMB’nin temel faiz oranlarının yeterince kısıtlayıcı seviyelerde belirlenmesini sağlayacaktır. Yönetim Konseyi, uygun kısıtlama seviyesini ve süresini belirlemek için verilere bağlı bir yaklaşım izlemeye devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.

Para politikası sıkılaştırmasının hanehalklarını etkilemesi 12-18 ayı bulsa da AMB’nin bir yıla ulaşan faiz artışı serisi firmalar ve hanehalkları üzerinde etkisini göstermeye başladı.

Euro Bölgesi’nde ticari kredilere olan talepte yaşanan sert düşüşle birlikte bölgenin en büyük ekonomisi Almanya da resesyondan çıkmakta zorlanıyor. İmalat sektöründe süregelen zayıflığın ardından hizmet sektöründe durgunluk görülmeye başlandı.

Lagarde: Eylül ve sonrası için açık fikirliyiz

Kararın ardından AMB Başkanı Christine Lagarde kameraların karşısına geçti. Lagarde son toplantıdan bu yana yaşanan gelişmelerin beklentilerini desteklediğini ifade etti.

Lagarde’ın öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

Kısa vadeli ekonomik görünüm bozuldu. İmalat zayıf iç taleple gerilerken hizmet sektörü daha sağlam göründü. İstihdam piyasası güçlü kaldı. Ekonominin kısa vadede zayıf kalması bekleniyor.

Mali politika ekonomiyi daha verimli kılmak için yeniden tasarlanmalı. Hükümetler teşvik uygulamalarını azaltmalı.

Enflasyonu etkileyen unsurlar değişiyor. Çekirdek enflasyon göstergeleri yüksek kalmaya devam ediyor. Euro Bölgesi içindeki fiyat baskıları artan şekilde önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Büyüme ve enflasyon görünümü oldukça belirsiz. Bankalar için fonlama daha maliyetli hale geldi. Geniş TLTRO geri ödemeleri Haziran’da sorunsuz ilerledi.

Enflasyon gerilemeye devam ediyor ama uzun bir süre boyunca yüksek seviyede kalacak gibi görünüyor.

AMB’nin faiz kararı oybirliği ile alındı. Eylül ve sonraki toplantılarda alınacak kararla ilgili açık fikirliyiz. AMB bir toplantıdan diğerine farklı davranabilir.

Bilançonun küçültülmesi konusunu ele almadık.

Kesinlikle politikanın güçlü bir şekilde aktarıldığını görüyoruz.

Eylül’de faiz indirimine gitmeyeceğiz. Eylül’de artış da olabilir, pas da geçebiliriz.

Faizlerle parasal sıkılaşma arasında bir tercih söz konusu değil. Faiz oranları AMB için kilit enstrüman niteliğinde.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Ekonomistler, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk enflasyon raporu sunumunun ardından TCMB’nin enflasyon tahmini hakkında değerlendirmelerde bulundu.

TCMB’nin yeni Başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyon raporunun sunumu için ilk kez kameraların karşısına geçti.

Sunumda açıklanan verilere göre, TCMB 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 8,8’den yüzde 33’e yükseltildi. 2025 yıl sonu enflasyon tahmini de yüzde 15 oldu.

Ekonomistler, TCMB’nin açıkladığı tahminlere ilişkin şu yorumları yaptı:

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Enflasyon Raporu Toplantısı’nda TCMB’nin yılsonu enflasyon tahmininin yüzde 22’den yüzde 58’e çıkarılmasının “gerçekçi ve inandırıcı bir adım” olduğunu belirtti. “Kredibilite açısından pozitif” olduğunu kaydeden Demiralp “Bizim yılsonu tahminimiz yüzde 72” açıklamasını yaptı.

Şengül: Uzun süredir görmediğimiz kadar gerçekçi tahminler

Bilgi Üniversitesi CEFIS Araştırma Direktörü Özlem Derici Şengül, enflasyon tahminine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “TCMB’nin bu yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 58, gelecek yıl yüzde 33. Resmi rakamlar bazında uzun süredir görmediğimiz kadar gerçekçi tahminler.” dedi.

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, konu hakkında yaptığı yorumda, “Enflasyon Raporu toplantısında, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan teknik yönü güçlü bir sunum yaptı. Arkasındaki analiz güzel.” dedi. Değerlendirmesinde, TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahminin yüzde 58 olduğunu belirten Özatay, “Ben daha yüksek beklesem de makul” ifadelerini kullandı. Özatay değerlendirmesine şu sorularla devam etti:

“Makul olmayan: Neden politika faizi yüzde 17,5? Neden iş kredi sıkılaştırması gibi yan yollara bırakılıyor? Neden mevduat faizi düşük olsun isteniliyor?”

Sözer: Enflasyon tahminlerini revize ederek bir yere varamayız

Virtus Global Yönetici Ortağı İnanç Sözer, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Biz yüzde 5’lik bir enflasyon hedefini konuşuyoruz. Aşağı yukarı her ay yüzde 5 geliyor. Enflasyon tahminlerinde kabaca 3-4 senedir görmediğimiz kadar samimi bir revizyon var. Ancak revizyonlara rağmen, önümüzdeki 3 sene boyunca tek haneli enflasyonu görmeyecek olmamıza rağmen resmi enflasyon hedefimizi yüzde 5’te tutabiliyor olmak, ‘Ya Merkez Bankası Kanunu’nun bunu nasıl bağlayıcı ve şeffaflık açısından kıymetli olduğunu bilmiyor olmak demek, ya da ben sizden sadece zaman istiyorum, bunları zaman içinde düzelteceğim’ demek anlamına geliyor.

Ne yazık ki Merkez Bankası’nın da ekonomi yönetiminin de fark etmesi gereken birinci husus; Türkiye’nin son 2 yıllık döngü içerisinde, TÜİK’in olağanüstü metodolojik yaklaşımına rağmen yüzde 86’lara yükselen bir enflasyonla mücadele ediyor olması. Türkiye’nin bugün birinci sorunu yüksek enflasyondur. Sayın Başkan da bunu çok güzel şekilde ifade etti. Ancak enflasyon tahminlerini revize ederek bir yere varamayız. Samimi bir hedefi revizyon yapmak zorundayız. ‘2023’te ben gerçekten yüzde 5’i yakalayamam, o sebepten dolayı benden yüzde 5’lik enflasyon hedefini beklemeyin’ itirafını yapabilmesi lâzım.

Türkiye ne yazık ki, para politikasında Sayın Başkanın ifade ettiği gibi 2 tane kısır tartışmaya giriyor. Birincisi siyasi tartışmalar. Bunun memleketimize bir faydası yok. Bunu bırakalım siyasetçiler yapsın. Ancak istikrar analistleri açısından siyaseti değil, bizim daha çok makroekonomik istikrarın nasıl tesis edebileceğini konuşmamız lâzım. Bunu yapabilmek için de ne yazık ki o kadar zamanımız yok. Zaman istemek TL’deki kayıplara göz yummak demek gibi oluyor. O yüzden bence bu konuda bir gözden geçirmeye ihtiyaç var. Öte yandan bugün genel anlamda Başkanın performansını olumlu karşılamak lâzım. Yüksek enflasyonla mücadele etmeye çalışırken manevraları çok zor. Bir yün yumağını çözmeye çalışıyor. O yüzden de kademeli olması vurgusunu çok yapıyor. Ancak hem iletişim mekanizmasını hem de toplumdaki hesap verilebilirlik ilkesi konusunda daha çok adım atması gerekiyor.”

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan kamuoyu önünde ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi. Erkan, TCMB’nin 2023 yıl sonu tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardığını belirtti. Erkan, TCMB’nin temel amacının fiyat istikrarı olduğunu ifade etti.

Seçim sonrası kurda yaşanan artış ve bunun yanında vergilerde ve maaşlarda yapılan ayarlamaların ardından yurt içi piyasalarda dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon raporuna çevrildi.

TCMB’nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyon raporunun sunumu için ilk kez kameraların karşısına geçti.

Erkan’ın sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

TCMB’de temel amacımız fiyat istikrarıdır. Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için parasal sıkılaştırma sürecine başladık. Parasal sıkılaştırmayı kademeli olarak güçlendireceğiz. Seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırmaya devam edeceğiz.

Öngördüğümüz dezenflasyon öncesi geçiş sürecindeyiz. Dezenflasyon zeminini dikkatle oluşturuyoruz. Enflasyon kısa vadede bir yükseliş gösterebilir.

Enflasyonda ana eğilim iyileşmesini 2024 yılı ikinci çeyreğinde hissedeceğiz. Sıkılaştırma etkisinin bir kısmı 2023 sonunda hissedilecektir.

Dezenflasyon süreci dönemine girildiğinde, göreli fiyatlarda geçici düzeltmeler yerini kur istikrarı, iyileşen cari denge, mali disiplin, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve artan rezervlere bırakacaktır.

Dezenflasyon sürecinde enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacaktır.

2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken, öngörülebilirlik artacaktır.

Kalıcı olarak gerileyen enflasyona, yatırımlar ve nitelikli büyüme eşlik edecektir.

Enflasyondaki gerilemede döviz kurundaki istikrar ve gerileyen küresel emtia fiyatları etkili olmuştur. Geniş kapsamlı gösterge seti Haziran ayında enflasyonun ana eğiliminde güçlenmeye işaret etmiştir.

Göstergeler tüketimde ivmelenmeye işaret etmiştir. Toplam arz ise daha ılımlı seyretmektedir.

Toplam talep koşulları enflasyonist düzeyde seyretmektedir. Talebin arzdan daha hızlı gelişmesi enflasyon üzerinde risk oluşturmaktadır. Çıktı açığının kapanması dezenflasyonun önemli bir süreci olacak.

Seçici kredi adımlarımızın iç talebi dengeleyeceğini öngörüyoruz.

Yılın ikinci yarısında cari işlemler dengesinde belirgin bir iyileşmeyi öngörmekteyiz.

Ücret artışlarının çoğu önümüzdeki birkaç ayda fiyatların çoğuna yansıyacaktır.

Hizmet enflasyonu mal enflasyonuna göre katılık arz etmektedir. Yayılım endeksi hizmet endeksi için tarihsel ortalamayı aşmaktadır.

Parasal sıkılaştırma süreci döviz kurundaki istikrarı destekleyecektir. Dezenflasyon enflasyon beklentilerinin çıpalanmasıyla hızlanacaktır.

Fiyat istikrarı makro istikrarın olmazsa olmazıdır.

Enflasyon beklentileri de katılık göstermekte ve bir süredir yükselmektedir. Tüm araçlar enflasyon hedefe düşene kadar kullanılacaktır.

Sıkılaştırma adımları sonrası mevduat faizleri 12 puan gerileyerek yüzde 30 seviyelerine geldi.

Makro ihtiyati çerçevedeki sadeleşme politika faizinin etkinliğini artırmıştır.

Seçici kredi adımlarımızla kredi genişlemesinin enflasyon üzerindeki etkilerini kontrol etmekteyiz. Parasal sıkılaştırma sürecinde kademeli faiz artışlarını miktarsal sıkılaşma ve seçici kredi adımlarıyla daha bütünsel hale getiriyoruz.

Mevduat faizleri enflasyon beklentileri ile uyumlu seviyelere geldi. Mevduat faizlerinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede olmasını önemsiyoruz. Bu yüzden miktarsal sıkılaştırma kararı verdik. Zorunlu karşılık adımıyla sistemden 450-500 milyar TL çekilecektir.

Rezervler Haziran’dan beri güçlü bir artış göstermektedir. Rezervlerimiz 113 milyar doların üzerine yükselmiştir.

Risk primimizde de olumlu bir seyir izlenmiştir. Risk priminin düşüşle Haziran’dan bu yana 1,5 milyar dolarlık portföy girişi gerçekleşmiştir.

Kur oynaklığı da gerilemektedir.

Para politikamızın piyasalar üzerindeki olumlu etkileri olduğunu görmekteyiz.

Enflasyon tahmininde keskin artış

TCMB 2023 ortalama ham petrol fiyat tahmini 78,1 dolardan 79,4 dolara çıktı.

2023 yıl sonu gıda enflasyon tahmini yüzde 27,9’dan yüzde 61,5’e çıktı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan kamuoyu önünde ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştiriyor.

Seçim sonrası kurda yaşanan artış ve bunun yanında vergilerde ve maaşlarda yapılan ayarlamaların ardından yurt içi piyasalarda dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon raporuna çevrildi.

TCMB’nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyon raporunun sunumu için ilk kez kameraların karşısına geçti.

Erkan’ın sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

TCMB’de temel amacımız fiyat istikrarıdır. Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için parasal sıkılaştırma sürecine başladık. Parasal sıkılaştırmayı kademeli olarak güçlendireceğiz. Seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırmaya devam edeceğiz.

Öngördüğümüz dezenflasyon öncesi geçiş sürecindeyiz. Dezenflasyon zeminini dikkatle oluşturuyoruz. Enflasyon kısa vadede bir yükseliş gösterebilir.

Enflasyonda ana eğilim iyileşmesini 2024 yılı ikinci çeyreğinde hissedeceğiz. Sıkılaştırma etkisinin bir kısmı 2023 sonunda hissedilecektir.

Dezenflasyon süreci dönemine girildiğinde, göreli fiyatlarda geçici düzeltmeler yerini kur istikrarı, iyileşen cari denge, mali disiplin, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve artan rezervlere bırakacaktır.

Dezenflasyon sürecinde enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacaktır.

2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken, öngörülebilirlik artacaktır.

Kalıcı olarak gerileyen enflasyona, yatırımlar ve nitelikli büyüme eşlik edecektir.

Enflasyondaki gerilemede döviz kurundaki istikrar ve gerileyen küresel emtia fiyatları etkili olmuştur. Geniş kapsamlı gösterge seti Haziran ayında enflasyonun ana eğiliminde güçlenmeye işaret etmiştir.

Göstergeler tüketimde ivmelenmeye işaret etmiştir. Toplam arz ise daha ılımlı seyretmektedir.

Toplam talep koşulları enflasyonist düzeyde seyretmektedir. Talebin arzdan daha hızlı gelişmesi enflasyon üzerinde risk oluşturmaktadır. Çıktı açığının kapanması dezenflasyonun önemli bir süreci olacak.

Seçici kredi adımlarımızın iç talebi dengeleyeceğini öngörüyoruz.

Yılın ikinci yarısında cari işlemler dengesinde belirgin bir iyileşmeyi öngörmekteyiz.

Ücret artışlarının çoğu önümüzdeki birkaç ayda fiyatların çoğuna yansıyacaktır.

Hizmet enflasyonu mal enflasyonuna göre katılık arz etmektedir. Yayılım endeksi hizmet endeksi için tarihsel ortalamayı aşmaktadır.

Parasal sıkılaştırma süreci döviz kurundaki istikrarı destekleyecektir. Dezenflasyon enflasyon beklentilerinin çıpalanmasıyla hızlanacaktır.

Fiyat istikrarı makro istikrarın olmazsa olmazıdır.

Enflasyon beklentileri de katılık göstermekte ve bir süredir yükselmektedir. Tüm araçlar enflasyon hedefe düşene kadar kullanılacaktır.

Sıkılaştırma adımları sonrası mevduat faizleri 12 puan gerileyerek yüzde 30 seviyelerine geldi.

Makro ihtiyati çerçevedeki sadeleşme politika faizinin etkinliğini artırmıştır.

Seçici kredi adımlarımızla kredi genişlemesinin enflasyon üzerindeki etkilerini kontrol etmekteyiz. Parasal sıkılaştırma sürecinde kademeli faiz artışlarını miktarsal sıkılaşma ve seçici kredi adımlarıyla daha bütünsel hale getiriyoruz.

Mevduat faizleri enflasyon beklentileri ile uyumlu seviyelere geldi. Mevduat faizlerinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede olmasını önemsiyoruz. Bu yüzden miktarsal sıkılaştırma kararı verdik. Zorunlu karşılık adımıyla sistemden 450-500 milyar TL çekilecektir.

Rezervler Haziran’dan beri güçlü bir artış göstermektedir. Rezervlerimiz 113 milyar doların üzerine yükselmiştir.

Risk primimizde de olumlu bir seyir izlenmiştir. Risk priminin düşüşle Haziran’dan bu yana 1,5 milyar dolarlık portföy girişi gerçekleşmiştir.

Kur oynaklığı da gerilemektedir.

Piyasada kur ve vergi artışları sonrasında enflasyon beklentileri yükselmişti

Mayıs’ta yapılan seçimlerin hemen ardından kur tarafında hızlı bir yükseliş izlenmişti. Dolar/TL kuru bu dönemde yüzde 34’e varan artış kaydetti. Kurda artış yaşanırken, TCMB’den piyasa beklentilerinin altında kalan iki faiz artışı gelmişti. TCMB Haziran ve Temmuz aylarında toplamda 9 puanlık artışla politika faizini yüzde 17,50 seviyesine çıkarmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son verilerine göre Haziran’da enflasyon yüzde 38,21 olarak kaydedilmişti.

A

Kurda ve vergilerde yaşanan artışların etkisiyle Türkiye’de enflasyona ilişkin beklentiler de yukarı yönlü revize edilmişti. TCMB tarafından gerçekleştirilen Temmuz ayı piyasa katılımcıları anketine göre 12 ay sonrası için yüzde 33,21 olmuştu. Bir önceki anket dönemindeki beklenti yüzde 30,65 olarak belirlenmişti.

Yıl sonuna ilişkin beklenti ise yüzde 38,55’ten yüzde 43,82’ye yükselmişti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Fed politika faizini 22 yılın zirvesine çıkardı, ek faiz artışının veriye bağlı olduğunu belirtti. Artışların veriye bağlı olacağı yorumu küresel piyasalarda ralli getirdi.

Fed Başkanı Jerome Powell’ın veriye bağlı yaklaşımının faizde duruş olarak yorumlanması riskli varlıklarda ralliye yol açtı.

Dow Jones endeksi yüzde 0,2 yükselişle 13. gün üst üste artış kaydederek 1987’den bu yana en uzun seriyi yakaladı. Amerikan hisse vadelileri de bugün artıda bir açılışa işaret ediyor. Nasdaq 100 vadelileri yüzde 0,7 artıda.

Asya Pasifik endeksleri de Fed’in sıkılaştırma döngüsünün sonuna yaklaşmasını kutluyor. ABD tahvilleri tüm vadelerde geriliyor. Faiz kararına duyarlı iki yıllık tahvil getirisi üç baz puan düşüşle yüzde 4,82 seviyesinde. Gelişmiş ve gelişen ülke para birimleri dolara karşı değer kazanıyor. Bloomberg Dolar Endeksi yüzde 0,2 düşüşle 1.208 puanda.

Spot altın yüzde 0,3 yükselişle 1.978 dolardan alıcı buluyor. Brent petrol ise yüzde 1 artıda ve 83,8 dolar seviyesinde.

Fed cephesinde ek faiz artışı için ‘veri’ vurgusu

Amerikan Merkez Bankası Fed faiz oranlarını 22 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Fed Başkanı Jerome Powell ek faiz artışlarının gelecek verilere bağlı olduğunu belirtti.

Oybirliği ile alınan çeyrek puanlık faiz artışı federal fonlama faizini yüzde 5,25-yüzde 5,5 bandına yükseltti. Böylece 2001’den bu yana Fed politika faizinde en yüksek seviyeye ulaşılmış oldu.

Fed Mart 2022’den beri 11. kez faiz artışına gitti. Karar sonrası basın toplantısında konuşan Powell “Ek politika sıkılaştırmasına karar vermek için veriye bağlı yaklaşımımızı sürdüreceğiz” dedi.

Toplantıdan toplantıya ilerleyeceklerini vurgulayan Powell üyelerin ılımlı büyüme, enflasyonda iyileşme, başta işgücü piyasası olmak üzere daha iyi arz-talep dengesi beklediklerini dile getirdi.

Fed faiz kararı metninde ise ek faiz artışı için kurulun “para politikasındaki kümülatif sıkılaştırmayı, para politikasının ekonomik aktivite ve enflasyona etkisindeki gecikmeleri ve ekonomik, finansal gelişmeleri dikkate alacağı” ifadeleri yer aldı.

Karar ve Powell’ın konuşmaları sonrası swap piyasalarında bir başka faiz artışı yüzde 50’nin biraz üzerinde ihtimalle fiyatlanmaya devam etti. Santander US Capital Markets Stephen Stanley gelinen noktada varsayılan senaryonun Fed’in bir faiz artışı daha yapması olduğunu belirtti. Stanley “Ancak zamanlama açık uçlu ve veriye bağlı olacak” yorumunu yaptı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Geçen ay faiz artırımlarına ara veren ABD Merkez Bankası (Fed) Temmuz ayı toplantısında politika faizini beklentiler dahilinde 25 baz puan artırdı. Faizler böylece 2022’den beri 11. kez artırıldı ve 22 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

Fed enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 5,25 – 5,50 aralığına yükseltti. Faizler böylece Ocak 2001’den beri en yüksek seviyeye çıktı. Karar oybirliğiyle alındı.

Bloomberg’in anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de 25 baz puanlık artış olması yönündeydi.

Karar metninde enflasyonu düşürmek için ilave sıkılaştırmanın ölçüsünün değerlendirileceği belirtildi. Açıklamada “gelecekteki politika adımları, sıkılaştırmanın etkisine, ekonomik ve finansal gelişmelere bağlı olacak” dendi.

Enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği belirtilerek “Son göstergeler ekonomi aktivitenin ılımlı bir hızda genişlediğini işaret ediyor” değerlendirmesi yapıldı.

ABD bankacılık sisteminin sağlam ve dayanıklı olduğu yinelenirken kredi sıkılaşmasının ekonomik faaliyeti baskılayabileceği belirtildi. Bilanço daraltma hızının duyurulan şekilde sürdürüleceği ifade edildi.

Yetkililer, enflasyonu yüzde 2 hedefine geri döndürme konusunda kararlılığını yineledi.

Powell’dan açıklamalar

Faiz kararı sonrası basın toplantısında konuşan Fed Başkanı Jerome Powell önümüzdeki dönemde gerekirse daha fazla sıkılaşmaya gidebilecekleri mesajını verdi. Enflasyonun hala hedefin üzerinde olduğunu belirten Powell “enflasyon daha ılımlı hale geldi ama yüzde 2’lik hedefe ulaşmamız için önümüzde uzun bir yol var” dedi.

Powell enflasyonu düşürmekte kararlı olduklarını, gelecekteki faiz artışlarının veriye bağlı olacağını belirtti.

Son enflasyon verisinin beklenenden daha iyi geldiğini ancak tek veri ile hareket etmediklerini söyleyen Başkan “Eylül’de gelen verilere bağlı olarak faiz artırabiliriz ya da pas geçebiliriz” diye konuştu.

Powell uyguladıkları politikanın uzun zaman yeterince kısıtlayıcı olmadığını söyledi. Kararların toplantıdan toplantıya verilmeye devam edeceğini belirtti.

Haziran’da pas geçmişti

Fed Mart 2022’den beri süren sıkılaşmanın ardından enflasyonda yavaşlama sinyalleriyle Haziran toplantısında oybirliğiyle faizleri değiştirmeme kararı almıştı. Başkan Jerome Powell, gelecek toplantılarda yetkililerin daha fazla faiz artışını uygun gördüğü mesajını vermişti.

ABD’de son açıklanan Haziran ayı enflasyonu yıllık yüzde 3 olarak 2 yılın en düşük seviyesine gerilemişti. Enflasyon geçen sene Haziran ayında yüzde 9,1 ile zirve yapmıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Fed toplantısında çeyrek puanlık faiz artışına kesin gözle bakılırken Powell’ın yılın geri kalanında daha fazla artış sinyali verip vermeyeceği izlenecek. 

Fed faiz kararı öncesi risk iştahında azalma ve Çin Borsalarında rallinin sona ermesiyle birlikte Asya Pasifik endeksleri geriledi.

Hong Kong Hang Seng yüzde 0,8 düşüş kaydederken endeksin teknoloji kesiminde düşüş yüzde 1’i buldu. Politbüro rallisinin sona ermesi sonucu bu sabah Çin CSI 300 geriledi.

ABD borsaları ise yeni zirvelere ulaştı. S&P 500 yüzde 0,3 yükselişle Nisan 2022 zirvesine ulaşırken Dow Jones 12. işlem gününde de yükselerek son altı yılın en uzun rallisini yakaladı.

Nasdaq ve S&P 500 vadelileri ise Microsoft ve Google bilançoları sonrası yatay.

Fed kararı öncesi tahvil getirileri de yatay görünüm sundu. 10 yıllık ABD tahvil getirisi yüzde 3,89 seviyesinde. Bloomberg Dolar Endeksi 1.215 puanla fazla değişim göstermezken offshore yuan dolara karşı yüzde 0,3 zayıfladı.

Altının onsu spot piyasada Fed kararı öncesi 1.963 dolar seviyesinde yatay seyrediyor. Brent petrol aktif kontratı ise yüzde 0,4 düşüşle 83 dolardan alıcı buluyor.

Powell’ın mesajları dikkatle izlenecek

Sıkılaştırma döngüsünün sonuna yaklaşan Fed bu akşam 21:00’de faiz kararını açıklayacak.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin medyan beklentisi Fed’in faizi çeyrek puan artışla yüzde 5,25-yüzde 5,50 bandına, bir başka deyişle 22 yılın zirvesine yükseltmesi yönünde. Kararın ardından 21:30’da Fed Başkanı Jerome Powell kameralar karşısına çıkacak.

Powell’ın konuşmasında 2023 yılı içinde başka bir faiz artışı yapılıp yapılmayacağının ipuçları aranacak. Son verilerin enflasyonda yumuşamaya işaret etmesinin ardından piyasalarda temmuz ayı sonrası faiz artışı yapılmayacağı fiyatlanmaya başlanmıştı. Fed üyelerinin Haziran medyan tahmini ise temmuz sonrası bir faiz artışı daha öngörüyor.

Citigroup Ekonomisti Veronica Clark Fed’in tüm seçenekleri açık bırakmasını bekliyor. Clark “Sadece birkaç aylık düşük enflasyon verisinin onları ikna edeceğini düşünmüyorum, temkinli kalacaklardır” yorumunu yaptı. Bloomberg Baş ABD Ekonomisti Anna Wong ise Powell’ın ‘bekle-gör’ yaklaşımını benimseyeceğini belirtti. Wong “Powell, eylül ayını pas geçme sinyali verebilir. Eylül sonrasında faizlerin sabit tutulma süresinin uzayacağını düşünüyoruz” dedi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

26 Temmuz 2023 Çarşamba

Altın yatırımcıları Fed’in faiz kararı ve sonrasında faiz patikasına dair verilecek mesajlara odaklandı.

Yatırımcılar Fed’in faiz kararını beklerken altın Fed gününe kazançlarını koruyarak girdi.

Spot altın ons başına 1.970 dolar seviyesinde. Ons altın ve bankalararası Dolar/TL kuru üzerinden hesaplanan gram altın ise 1.706 TL’den alıcı buluyor.

Swap kontratlarında Çarşamba günü 25 baz puanlık artış yapılacağına dair fiyatlamalar devam ederken piyasaların daha çok bu yıl sonraki toplantılarda parasal sıkılaştırma olup olmayacağına dair gelebilecek işaretlere odaklanması bekleniyor.

Tahvil yatırımcıları Temmuz toplantısında sonra 25 baz puanlık ek bir artış yapılması için yüzde 50 şans görüyor.

Değerli metal, tahvil tarafında ise karışık bir destek gördü. 2 yıllık tahvil getirileri düşerken 10 yıllık tahvil getirisinde ise artış gözlendi. Dolar tarafında ise Salı günü beş günlük yükseliş sona erirken genellikle dolarla ters yönde hareket eden altın üzerindeki baskı hafifledi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

25 Temmuz 2023 Salı

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Ekonomik Danışmanı ve Araştırma Direktörü Pierre-Olivier Gourinchas, Rusya’nın, Ukrayna’nın tahıllarını Karadeniz’deki limanlardan taşımasına izin veren anlaşmadan çekilmesinin ardından küresel tahıl fiyatlarının yüzde 15’e kadar yükselebileceğini söyledi.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Ekonomik Danışmanı ve Araştırma Direktörü Pierre-Olivier Gourinchas, Ukrayna’nın tahıllarını Karadeniz’deki limanlardan güvenli bir şekilde taşımasına izin veren anlaşmadan Rusya’nın çekilmesinin ardından küresel tahıl fiyatlarının yüzde 15’e kadar yükselebileceğini söyledi.

Gourinchas, IMF’nin Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nun Temmuz 2023 sayısına ilişkin düzenlenen basın toplantısında, “Karadeniz tahıl girişiminin geçen yıl dünyaya bol miktarda tahıl arzını sağlamada çok etkili olduğu açık” değerlendirmesinde bulundu.

Aynı mekanizmanın tersine işlediğini ve bunun gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturmasının muhtemel olduğunu vurgulayan Gourinchas, IMF’nin Rusya’nın anlaşmadan çekilmesine ilişkin tahminlerini hala değerlendirdiğini, tahıl fiyatlarında yüzde 10-15’lik bir artış aralığının “makul bir tahmin” olduğunu söyledi.

IMF’nin raporunda da Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yakın zamanda askıya alınmasının endişe verici olduğu belirtilerek, bu tür olumsuz arz şoklarının, ülkeleri asimetrik olarak etkileyebileceği ve enflasyon beklentileri için farklı dinamikler, politika tepkilerinde bir farklılık ve daha fazla para birimi hareketi anlamına gelebileceği kaydedildi.

Karadeniz Tahıl Girişimi

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel gıda fiyatları üzerindeki etkisini azaltmak için BM, Rusya, Türkiye ve Ukrayna, 22 Temmuz 2022’de İstanbul’da düzenlenen törende Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nı imzalamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, süresi dolan Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’na ilişkin 17 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Tahıl koridoru anlaşması fiilen son buldu, durduruldu. Rusya, ilgili şartlar uygulanır uygulanmaz derhal tahıl anlaşmasına geri dönecek. Anlaşmanın Rusya ile ilgili kısmı yerine getirilmedi” ifadesini kullanmıştı.

(Kaynak: BloombergHT.com )