19 Ocak 2023 Perşembe

Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatlarında artış ikinci haftasında. 13 Ocak haftası ve ondan önceki haftada döviz mevduatlarında 6,1 milyar dolarlık artış kaydedildi.

Kur korumalı mevduatta yatay seyir izlenirken, Döviz mevduatlarında artış iki haftada 6 milyar doları aştı.

TCMB verilerine göre döviz mevduatları 13 Ocak haftasında 3,4 milyar dolar artışla 198,1 milyar dolara çıktı.

13 Ocak haftasında parite etkisi 2,76 milyar dolar olarak hesaplandı. Bu etkiden arındırılmış bakıldığında döviz mevduatlarının 646 milyon dolar arttığı izlendi.

Gerçek kişilerin döviz mevduatlarının parite etkisinden arındırıldığında 182 milyon dolar gerilediği, tüzel kişilerin ise 827 milyon dolar arttığı görüldü.

(Kaynak: BloombergHT.com )

19 Ocak 2023 Perşembe

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde Euro Bölgesi’nde enflasyonun hâlâ çok yüksek olduğunu ve faiz artışlarında verilere bağlı kalarak istikrarlı şekilde devam edeceklerini belirtti.

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun hâlâ çok yüksek olduğunu söyleyerek politika yapıcıların enflasyonu hedef seviyeye döndürme çabalarından vazgeçmeyeceklerini taahhüt etti.

Lagarde, Davos’ta katıldığı panelde yaptığı konuşmada, “Nereden bakarsanız bakın, enflasyon çok yüksek. Enflasyonu zamanında yüzde 2’ye geri getirebilmek amacıyla yeterince uzun süre kısıtlayıcı bölgeye geçene kadar bu rotada kalacağız” ifadelerini kullandı.

Enflasyonun Aralık ayında yeni bir rekora ulaşması ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra ekonominin beklenenden daha iyi durumda olması nedeniyle, birçok yetkili, euro döneminin en sert enflasyon artışının ortadan kaldırılmasını sağlamak için faiz artışlarına devam etme konusunda istekli olmaya devam ediyor.

AMB Yönetim Konseyi üyeleri Francois Villeroy de Galhau ve Klaas Knot Davos’ta, Lagarde’nin geçen ay yakın dönemde sarf ettiği yarım puanlık faiz artışına duyulan ihtiyaç konusundaki sözlerinin bugün de geçerliliğini koruduğunu yinelediler.

“Veriler önümüzdeki birkaç toplantıda yarım puanlık artışa işaret ediyor”

Lagarde 15 Aralık’ta yaptığı açıklamada, “İstikrarlı bir hızda devam edeceğiz. Bugün elimizdeki verilere göre önümüzdeki toplantı, bir sonraki ve ondan sonraki toplantıda muhtemelen 50 baz puanlık bir faiz artışına işaret ediyor. Bu yüzden bunun tek seferlik 50 baz puanlık bir artış olduğunu varsaymayın” ifadelerini kullandı.

Knot da, Perşembe günü CNBC’ye verdiği demeçte, yatırımcıların yetkililerin kararlılığını hafife alıyor olabileceği konusunda uyarıda bulundu. “50 baz puanlık tek bir faiz artışından sonra durmayacak. Bu kadarı kesin” ifadelerini kullandı.

Euro Bölgesi ekonomisini de değerlendiren Lagarde, “küçük bir daralmanın” artık resesyondan daha olası olduğunu söyleyerek, “Son haftalarda haberler çok daha olumlu hale geldi. Harika bir yıl değil ama korktuğumuzdan çok daha iyi” ifadelerini kullandı.

Aydınlık görünüme rağmen, Deutsche Bank CEO’su Christian Sewing ayrıca, AMB’nin politikasında çok fazla sıkılaştırma tehlikesi görmediğini ve enflasyonla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

Aynı panelde, “Ekonomide daha fazla iyimserlik olduğuna dair tüm yorumları kabul etsem de, Avrupa’da sahip olduğumuz, yüksek enflasyon ve diğer bazı yapısal reformlar gibi temel sorunlar ortadan kalkmadı. Öte yandan Çin’in açılmasının enflasyonumuza nasıl bir etkisi olduğunu da izlememiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

19 Ocak 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk toplantısında piyasa beklentilerine paralel şekilde politika faizini yüzde 9’da tuttu. TCMB geçen toplantıda karar metninde yer verdiği mevcut politika faizinin yeterli olduğu ifadesini kullanmadı. Ocak ayı toplantısının karar metninde TCMB enflasyonda iyileşmelerin görülmeye başlandığını belirtti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 9 seviyesinde sabit tuttu.

Bloomberg HT anketine katılan kurumların da beklentisi faizin bu seviyede sabit tutulması yönündeydi.

TCMB karar metninde sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlandığını ifade etti.

Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirten TCMB küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yaptı.Play Video

“Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı arttı”

TCMB, karar metninde büyüme görünümünde dış talep kaynaklı baskıların iç taleple dengelendiğine dikkat çekti.

2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleştiğini ifade eden TCMB yılın son çeyreğine dair göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret ettiğini belirtti.

TCMB’ye göre ,malat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görülürken istihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyrediyor.

Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklendiğini belirten TCMB büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının yılın tüm aylarına yayılarak devam ettiğini söyledi.

“Kredilerin büyüme hızı yakından izleniyor”

İç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu vurgulayan TCMB cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesinin fiyat istikrarı için önem arz ettiğinin altını çizdi.

Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edildiğini söyleyen TCMB 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçların kararlılıkla kullanılmaya devam edeceğini ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getireceğini ifade etti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

19 Ocak 2023 Perşembe

Fed üyeleri faiz artış hızının yavaşlatılmasından yana görüş bildirdi. Tahviller küresel çapta ralli yaparken hisse senetleri büyüme endişeleriyle geriliyor. 

ABD perakende ve ÜFE verilerinin büyüme endişelerini tetiklemesiyle yatırımcılar bugüne düşük risk iştahı ile başladı. Bu durum hisse senetleri endekslerinde düşüşe tahvillerde ise rallinin uzamasına yol açıyor.

ABD’de üç ana hisse endeksi Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq 100 ABD verileri sonrası çarşamba gününü yüzde 1 üzerinde kayıplarla kapadı. Üç endeksin de vadelileri bu sabah hafif gerileyerek kayıpların sürebileceğine işaret ediyor. Asya Pasifik hisse endekslerinde ise kayıplar Japonya öncülüğünde hızlanıyor. Japon Nikkei 225 yüzde 1,5 gerilerken teknoloji hisselerinin düştüğü Hong Kong Hang Seng yatay seyretti.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in sürpriz istifa duyurusuna rağmen ülkenin ana hisse endeksi sadece yüzde 0,3 geriliyor. Tahvil rallisinin hızlanmasıyla getiriler aşağıya geliyor. ABD 10 yıllık tahvil getirisi beş baz puan gerileyerek yüzde 3,32’e indi. Avustralya’da istihdamın gerilemesinin faiz artışlarında durmaya yol açacağı beklentisiyle 10 yıllık getiri 22 baz puan birden düşerek yüzde 3,33’e geriledi. Bloomberg Dolar Endeksi 1.226 puanda yatay.

FED BEJ KİTAP: ŞİRKETLER BÜYÜME HAKKINDA KARAMSAR

Fed faiz artış hızı tartışmaları

Fed üyeleri faiz artış hızı konusunda farklı görüşler ortaya koymaya devam ediyor.

İki üye, Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ve Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, çarşamba günü yaptıkları konuşmada faiz artış hızının yavaşlatılmasından yana tavır ortaya koydu.

ABD’de beklentiyi aşan bir şekilde gerileyerek resesyon endişelerini kuvvetlendiren aralık perakende satış verisi sonrası konuşan Logan “Faiz artış hızı yavaşlasa da kısıtlayıcı finansal koşulları korumayı hedefleyen stratejimizde gerekirse ayarlama yapabiliriz” diye konuştu.

Geçtiğimiz haftaki TÜFE verisi sonrası 25 baz puanlık faiz artışının gelecekte uygun olacağını ilk kez dile getiren Harker ise faizlerin yüzde 5 üzerine çıkacağını ve burada bir süre kalabileceğini belirtti. İki üyenin de FOMC’de oy hakkı bulunuyor. Fed’in şahin kanadından St. Louis Fed Başkanı James Bullard politikanın henüz yeterince kısıtlayıcı olmadığını vurgularken Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester enflasyonun doğru istikamette ilerlediğini belirtti. Son dönemde enflasyon ve ABD ekonomisine yönelik tahminleri gerçekleşen eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers ise bu kez Davos’ta olumlu konuştu. Summers geçtiğimiz birkaç aya göre resesyondan kaçınma konusunda daha iyimser olduğunu belirtti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

19 Ocak 2023 Perşembe

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ekonominin nabzını tutan Bej Kitap anketine göre, ABD’li şirketler gelecek aylarda ekonomide sınırlı büyüme bekliyor.

Fed, Amerikan ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı “Bej Kitap” raporunun ocak sayısını yayımladı.

Bankanın 12 şubesinden gelen analizlerle hazırlanan raporda, genel ekonomik faaliyetin kasım ayından bu yana değişim göstermediği belirtildi.

Gelecek aylarda ekonomide “az büyüme” beklendiğine işaret edilen raporda, bazı perakendecilerin tatil sezonunda daha güçlü satışlar yapmasıyla tüketici harcamalarının biraz arttığı aktarıldı.

Raporda, “Diğer perakendeciler, yüksek enflasyonun özellikle düşük ve orta gelirli haneler arasındaki tüketicilerin satın alma gücünü düşürmeye devam ettiğini belirtti.” değerlendirmesine yer verildi.

Birçok bölgede, üreticilerin, faaliyetin ılımlı bir şekilde düştüğünü bildirdiği belirtilen raporda, tedarik zinciri aksamalarının ise hafiflediği vurgulandı.

Raporda, konut piyasasının zayıflamaya devam ettiğine işaret edilerek, mortgage (konut kredisi) talebinin zayıf kalmaya devam ettiğinin aktarıldığı kaydedildi. Ayrıca raporda, yüksek borçlanma maliyetlerinin ticari kredileri baskılamaya başladığı da ifade edildi.

İstihdamın ise çoğu bölgede ılımlı ila orta hızda büyümeye devam ettiğine işaret edilen raporda, bazı bölgelerde iş gücü arzının arttığı, ancak firmaların açık pozisyonları doldurmada zorluk çekmeye devam ettiği bilgisine yer verildi.

Raporda, istikrarlı bir şekilde sıkı olan iş gücü piyasası nedeniyle ücret baskılarının yüksek kalmaya devam ettiği aktarıldı.

Fiyat artışlarına da değinilen raporda, çoğu bölgede fiyat artışlarının ılımlı veya orta hızda yükseldiği ancak birçok bölgede bu hızın yavaşladığının bildirildiği kaydedildi.

Raporda, fiyat artışlarının gelecek yıl daha da ılımlı hale gelmesinin beklendiği kaydedildi

(Kaynak: BloombergHT.com )

17 Ocak 2023 Salı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aralık ayına ilişkin konut satış verilerini açıkladı. Aralık ayı verileriyle birlikte konut satışlarında 2022 tablosu da ortaya çıktı. 2022’de konut satışları 2021’e göre yüzde 0,4 gibi sınırlı bir gerileme gösterdi. Konutta 2022’nin en dikkat çeken gelişmesi yabancıya satışta kaydedilen rekor oldu. 2022’de yabancıya 67 bin 490 konut satıldı. Yabancıya satışta ilk sırayı Ruslar aldı.

Konut satışları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 0,4 azalarak 1 milyon 485 bin 622 olarak gerçekleşti.

2022 yılının tamamında ipotekli satışların yüzde 4,8 gerilemeyle 280 bin 320 adet olarak kaydedildiği görüldü. 2022’de ilk el satışlar 460 bin 79, ikinci el satışlar 1 milyon 25 bin 543 ile bir önceki yıla göre yatay bir tablo sergiledi.

2022 yabancılara konut satışında ise rekor yılı oldu.

Yabancılara yapılan konut satışları 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 15,2 artarak 67 bin 490 oldu. 2022 yılında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 4,5 oldu. 2022 yılında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 24 bin 953 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 21 bin 860 konut satışı ile Antalya, 4 bin 316 konut satışı ile Mersin izledi.

Rusya vatandaşları 2022 yılında Türkiye’den 16 bin 312 konut satın aldı. Rusya’yı 8 bin 223 konut ile İran vatandaşları ve 6 bin 241 konut ile Irak vatandaşları izledi.

2013’te Türkiye’de yabancıya satılan konut sayısı 12 bin 181 adet olmuştu.

Aralık’ta yıllık düşüş serisi 6. aya çıktı

TÜİK verilerine göre Aralık ayında ise konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,2 düşerek 207 bin 963 oldu.

Aralık’ta kaydedilen bu veri 2022 yılının en yüksek verisi olsa da bir önceki yılın Aralık ayının gerisinde kaldı. Aralık ayıyla birlikte konut satışlarında yıllık düşüş serisi de 6. aya çıktı.

Türkiye genelinde ipotekli konut satışları Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 51,8 azalış göstererek 21 bin 796 oldu.

Türkiye genelinde ilk el konut satış sayısı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 artarak 77 bin 889 oldu.

Yabancılara yapılan konut satışları 2022 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,6 azalarak 6 bin 386 oldu. Aralık ayında toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı yüzde 3,1 oldu. Aralık ayında yabancılara yapılan konut satışlarında ilk sırayı 2 bin 465 konut satışı ile Antalya aldı. Antalya’yı sırasıyla bin 968 konut satışı ile İstanbul, 663 konut satışı ile Mersin izledi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

17 Ocak 2023 Salı

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başekonomisti Philip Lane, enflasyonun hedefe inmesi için faizlerin ‘kısıtlayıcı alana’ çıkması gerektiğini söyledi.

AMB Başekonomisti Lane Financial Times’a verdiği mülakatta faizlerin daha fazla yükselmesi gerektiğini belirtti. Lane “Faizleri kısıtlayıcı seviyelere çelmemiz gerekiyor. Nihai seviyenin neresi olduğunu belirlemek için deneyimlerimizden yararlanacağız” ifadesini kullandı.

AMB geçen sene enflasyonla mücadele için toplam 250 baz puan faiz artırımına gitmiş, yetkililer daha fazla artış mesajı vermişti. Bloomberg ekonomistleri şu an yüzde 2 seviyesindeki mevduat faizinin yüzde 3,25’e kadar yükselmesini bekliyor.

Lane faiz artışı konusunda verilere bağlı ve toplantı bazında hareket edeceklerini belirtti.
Lane faiz konusunda her iki yönde de esneklik olduğunu dile getirdi. 2019’dan beri bankanın Başekonomisti olan Lane AMB’nin güvercin üyelerinden bir tanesi.

Lane sözlerini şöyle sürdürdü; “Şu anda riskler 2 yönlü değil. Faizlerin hala yükselmesi gerekiyor. İlerleme sağladıkça riskler de iki yönlü olacak. O zaman da riskleri dengelememiz gerekecek. Ancak bu gelecek birkaç toplantı için söz konusu değil, bu gelecek 1-2 yıllık bir süreç” şeklinde konuştu.

(Kaynak: BloombergHT.com )

17 Ocak 2023 Salı

Üç kayıp işlem gününün ardından hafta başında Bloomberg Dolar Endeksi ilk kez yükselirken, bu güçlenme altındaki rallinin ara vermesine zemin hazırladı. 4 işlem günü gün içi rekor kıran gram altın da rekor serisini sonlandırdı.

Altın, yatırımcıların Fed’in para politikası patikası hakkında daha fazla ipucu verebilecek ABD verilerini fiyatlamasıyla 8 ayın zirvesine yakın seviyelerden işlem gördü.

Haftanın ilk işlem gününde 1.929 doları gören ons altında yeni işlem gününde negatif bir performans sergiledi ve 1.909 doların altını test etti.

Son 4 işlem gününde rekor kıran gram altında da rekor serisine ara verildi.

Değerli metal, Fed’in faiz artışlarını yavaşlatmaya başlayacağı spekülasyonları arasında son iki ayda ralli yapmıştı.

Çarşamba günü ABD’de açıklanacak perakende satışlar ve üretici fiyat endeksi verileri enflasyonun dizginlenmeye başlayıp başlamadığına dair fikir vereceği için altın yatırımcıları açısından da dikkatle izlenecek.

Fed’in iki bölgesel banka başkanının ileriye dönük olarak daha ılımlı faiz artışlarını savunması sonrası gözler Fed yetkililerinin son ekonomik verilere verecekleri tepki de yakından izlenecek.

FOMC toplantılarında oy hakkı bulunan üyelerden John Williams, Lael Brainard ve Christopher Waller’ın bu hafta içinde açıklamalar yapması bekleniyor.

(Kaynak: BloombergHT.com )

16 Ocak 2023 Pazartesi

Uluslararası Para Fonu (IMF), dünya ekonomisindeki ayrışmanın küresel üretimin yüzde 0,2 ila yüzde 7’sine mal olabileceğini bildirdi.

IMF’nin “Jeoekonomik Ayrışma ve Çok Taraflılığın Geleceği” başlıklı raporunda, on yıllardır süren küresel ekonomik entegrasyondaki artışın ardından dünya ekonomisinin ayrışma riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı.

2008-2009’daki küresel finansal kriz sonrası yaşanan toparlanmayı Brexit, ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimleri ile artan sayıda askeri çatışmanın izlediği anımsatılan raporda, kriz sonrası dönemde küresel mal ve sermaye akışlarında bir dengelenme ve ticaret kısıtlamalarında bir artış görüldüğü aktarıldı.

Raporda, kovid-19 salgını ve Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın uluslararası ilişkileri daha da test ettiği ve küreselleşmenin faydalarına dair şüpheleri artırdığı kaydedildi.

Ticaret bağlarının derinleşmesinin küresel yoksulluğun büyük ölçüde azalmasını sağladığına işaret edilen raporda, gelişmiş ekonomilerdeki düşük gelirli tüketicilere ise daha düşük fiyatlar aracılığıyla fayda sağlandığı aktarıldı.

Raporda, ticari ilişkilerin zayıflamasından en çok düşük gelirli ülkelerin ve gelişmiş ülkelerdeki dar gelirli tüketicilerin etkileneceği ifade edildi.

Azalan sermaye akışlarının doğrudan yabancı yatırımı azaltacağına işaret edilen raporda, uluslararası işbirliğindeki bir düşüşün de hayati önem taşıyan küresel kamu mallarının sağlanmasına yönelik riskler oluşturacağı belirtildi.

Raporda, dünya ekonomisindeki ayrışmanın küresel üretimin yüzde 0,2 ila yüzde 7’sine mal olabileceği kaydedildi.

Teknolojik ayrışmanın da kaybı önemli ölçüde artırabileceği belirtilen raporda, teknolojideki ayrışmanın eklenmesiyle bazı ülkelerde üretimdeki kaybın yüzde 8 ila yüzde 12’ye ulaşabileceğine değinildi.

Raporda, ayrışma ne kadar derin olursa, maliyetlerin de o kadar derin olacağı ifade edildi.

Daha az uluslararası risk paylaşımıyla küresel ekonomik ayrışmanın daha yüksek makroekonomik oynaklığa, daha şiddetli krizlere ve ulusal tamponlar üzerinde daha büyük baskılara yol açabileceği vurgulanan raporda, ayrıca küresel toplumun krizdeki ülkeleri destekleme kabiliyetini zayıflatabileceği ve gelecekteki borç krizlerinin çözümünü zorlaştırabileceği aktarıldı.

(Kaynak: BloombergHT.com )

16 Ocak 2023 Pazartesi

Hazine’nin 10 yıllık tahvil ihalesinde 10,6 milyar TL’lik satış gerçekleşti. İhalede bileşik faiz yüzde 10,37 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ocak ayı iç borçlanma programına iki tahville devam etti.

10 yıl vadeli 6 ayda bir %5,20 sabit kupon ödemeli devlet tahvilinin yeniden ihracı ihalesine 13,5 milyar TL’lik teklif geldi, net satış 10,6 milyar TL oldu. İhalede bileşik faiz yüzde 10,37 olarak kaydedildi.

7 yıl vadeli değişken faizli 6 aya bir kupon ödemeli devlet tahvilinin yeniden ihracında teklif tutarı 2,81 milyar TL olurken, net satış 1,61 milyar TL olarak gerçekleşti. İhalede dönemsel faiz yüzde 10,31 oldu.

Hazine iki tahvilde ihale öncesi 13,2 milyar TL satış yaptı

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 7 yıl vadeli değişken faizli 6 aya bir kupon ödemeli devlet tahvilinin yeniden ihracı öncesi piyasa yapıcılardan gelen 727,5 milyon liralık teklife karşılık, 400 milyon liralık satış yaptı. Bu tahvilde kamuya 1 milyar liralık satış gerçekleşti.

10 yıl vadeli 6 ayda bir %5,20 sabit kupon ödemeli devlet tahvilinin yeniden ihracı ihalesi öncesi piyasa yapıcıların 17,3 milyar lira teklife karşılık 11 milyar lira satış yapıldı.

Bu tahvilde ihale öncesi kamuya 750 milyon lira satış gerçekleşti.

(Kaynak: BloombergHT.com )