07 Eylül 2023 Perşembe
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın OVP ile ilgili olarak yerli ve yabancı basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda fiyat istikrarına yönelik mesajlar öne çıktı. Toplantıda soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın OVP desteğinin tam olduğunu, bu konuda en ufak bir tereddüt bulunmadığını söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gerek yürütülen dezenflasyon süreci, gerekse maliye politikalarına tam destek verdiğini belirtirken, “Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz. En ufak tereddüt yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Bloomberg’in de aralarında olduğu sekiz medya temsilcisiyle Ankara’da yeni OVP konusunda bir araya geldi. Toplantıya Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi bakanlar ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan da katıldı.
Yeni OVP
Bloomberg’in haberine göre, Bakan Şimşek, yeni OVP’nin “gerçekçi bir çerçeveye sahip olduğunu” savunurken, “Dezenflasyon programına ilişkin olsun, maliye politikasına ilişkin olsun sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz, o konuda net mesaj vermek istiyorum. En ufak tereddüt yok.” sözleri dikkat çekti.
- OVP’DE BÜYÜME TAHMİNLERİ DÜŞTÜ, ENFLASYON TAHMİNLERİ YÜKSELDİ
Yılmaz ise “Dünyanın en iyi programını da hazırlasanız arkasında siyasi irade yoksa kağıt üzerinde kalır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat ilan etmesi ve ‘destekliyoruz’ demesi bu planın en büyük gücü” ifadelerini kullandı. Yılmaz Meclis’in açılmasıyla birlikte yapısal reformlar konusunda sürecin hızlanacağını, Erdoğan’ın da gerekli idari kararları hayata geçireceğini vurguladı.
Enflasyonda ‘üst bandın üstü’
Bakan Şimşek de Türkiye’nin geçmişte hem hızlı büyüdüğünü hem de enflasyonu düşürdüğünü anımsatırken, “Her dönemin koşulları farklı olabilir, ama biz Türkiye’nin 2024 ikinci yarısından itibaren bu olumlu döngüyü çok güçlü yakalayabileceğine, küresel koşulların da buna elverişli olacağına inanıyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Enflasyon Raporunda öngördükleri enflasyon aralığında bir değişiklik olmadığını belirtirken, “fiyatlama davranışlarındaki bozulma ve maliyet yönlü baskıların etkisiyle” enflasyonun, rapor tahmin aralığının üst bandı olan yüzde 62’nin üstünde seyretme ihtimalinin arttığını, OVP’de de 2023 yıl sonu TÜFE tahmininin yüzde 65 olarak yer aldığını belirtti.
Denge reel faiz vurgusu
Toplantıda Erkan’a özellikle faiz konusunda bir dizi soru yöneltildi. Denge reel faizin nereye oturacağının zaman içerisinde görüleceğini anlatan Erkan, “Şu noktada faiz rakamları ortaya atmak doğru olmaz. Hep birlikte gözlemleyerek bakmak elzemdir.” dedi.
Erkan’ın bir diğer mesajı ise “Dezenflasyon birinci önceliğimizdir. TL’nin dönüşünü sakin, kademeli bir şekilde yapacağız. TL enstüramanlarını tasarruf aracı olarak belirlemek ona sahip çıkmaktır.” oldu.
Sıkı para politikası
Şimşek’e toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıkı para politikası vurgusunun sadece faize yönelik mi olduğu, başka adımlar atılıp atılmayacağı sorusu da yöneltildi.
Şimşek’in soruya yanıtı, “Çok boyutlu olacak. Cari açığı artıran, enflasyonist baskıyı artıran, tüketim kalemlerinde yeniden dengelenmeye gideceğiz. Onun için bütün enstrümanları kullanacağız.” oldu.
Aynı soruya Erkan da, “Parasal sıkılaşma sürecine belirgin iyileşme sağlanana kadar devam edeceğiz” diye ekledi.
‘KKM’de öncelik rezervler’
Şimşek Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış süreciyle ilgili soruyu yanıtlarken de, “Bizim kafamızda tabii ki bir plan var ama bu konuları çok fazla gündem yapmak istemiyoruz. Çünkü önce rezervlerimizi güçlendireceğiz, sonra çıkış stratejisini uygulayacağız. Dolayısıyla bu aşamada konuyu çok fazla dillendirmek istemiyoruz” dedi.
Erkan ise “KKM’den çıkış yerine geçiş sürecini konuşmak daha uygun olur” derken, rezervlerdeki artışın kendileri için memnuniyet verici olduğunu vurguladı. Erkan, Döviz dönüşümlü KKM hesaplarının zaman içinde ağırlığının azalmasının ve sonra da devre dışı kalmasının gereklilik olduğunu da söyledi.
‘Kur lineer seyretmez’
Şimşek, toplantıda kendilerinin “hiçbir zaman bir kur hedefi olmadığının” altını çizdi. Buna karşın, dolar bazında kişi başı gelir hedefleri nedeniyle ortaya bir dolar tahmini konulması gerektiğini de belirten Şimşek, “Ama net şekilde söylemek istiyorum. Kurun lineer seyredeceğini varsayıyorsanız yanlış olur. Burada esas itibarıyla biz bir hedefe sahip değiliz. Dolayısıyla kur rejiminde herhangi bir değişiklik yok.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel de, Türkiye’deki enflasyon seviyesinin gelişmiş ülkelere göre daha yüksek seyrettiğini anımsattığı konuşmasında “Enflasyondaki katılığın bir süre daha devam edebileceğni öngörüyoruz. Bu kapsamda enflasyon seviyesindeki farkların dövize yansıyabileceğini değerlendirdik. Bu anlayışla piyasa rasyonalitesiyle TL’de değer kaybı yaşanması mümkün.” dedi.
‘Güçlü yatırımcı toplantıları’
Şimşek’in toplantıdaki ajandasında bir süredir devam ettirdiği yatırımcı toplantıları da vardı. Hindistan’da düzenlenecek G-20 toplantısı sonrasında Almanya’ya gideceğini ve orada ülkenin en büyük 50 şirketin yöneticileriyle bir araya geleceğini anlatan Şimşek, BM toplantıları sırasında New York’ta, ardından da Londra’da benzer toplantıların yapılacağını anlattı.
Şimşek süreçte Asya ve Ortadoğu’da da benzer girişimlerde bulunacaklarını söylerken, “Yani hemen hemen erişmedik, diyalog kurmadık bir yatırımcı düşünemiyorum. Kredi değerlendirme kuruluşlarından tutun her türlü portföy ve doğrudan yatırımcılarla diyaloğumuz güçlü ve buradan başladık” dedi.
Bütçe disiplini konusunda gereken adımların atıldığını, para politikasında aynı şekilde bir sürecin işlediğine değinen Şimşek, “Şimdi bunun tek ayağı kalıyor, dış kaynak… Onun çok güçlü olcağına inanıyorum.” diye ekledi.
‘DB’ye perspektif sunduk’
Dış kaynak değerlendirmesi sırasında Şimşek’e Bloomberg’in gündeme getirdiği Dünya Bankası’nın da bugün bu yöndeki planlamayı açıkladığı Türkiye fonunun 35 milyar dolara çıkartılması da soruldu. Şimşek, sürecin nasıl geliştiğini şöyle anlattı:
“Biz Merkez Bankası başkanımızla G-20 maliye bakanları ve merkez bankası başkanları toplantısında Dünya Bankası başkanıyla bir araya geldik. O dönemde programa ilişkin bir perspektif sunduk. Doğrusu onlar da bunu takdir eder ve programı destekleyici bir finansman sağlarlarsa memnun oluruz. Bu, OVP’ye güçlü bir desteği ifade edecek.”
- DÜNYA BANKASI’NDAN TÜRKİYE’YE 18 MİLYAR DOLARLIK EK KAYNAK
Büyüme-enflasyon dengesi
Cevdet Yılmaz, üç sene içerisinde enflasyonun tek haneli oranlara düşmesi, buna karşılık büyümenin neredeyse aynı kalması öngörüsünün sorulması üzerine, Türkiye’nin son 20 yıllık ortalamasının yüzde 5,5 büyüme olduğunu ancak üç yıllık program sürecinde bunun yüzde 4,5 olarak öngörüldüğünü anımsattı.
“Büyüme enflasyona katkı verecek şekilde şekillendirilmiş durumda” diyen Yılmaz Türkiye’nin büyüme hedefini ihracat odaklı gerçekleştireceğini belirtti.
Yılmaz bu tür programların sapmalar gösterebileceklerini belirterken, “Planda şu anda görmediğimiz bir gelişme olumlu ya da olumsuz elbette gerçekleşmeleri etkileyecektir. Ama biz mevcut verilerle en gerçekçi tahminleri yaptığımıza inanıyoruz.” diye konuştu.
OVP’de 2023 enflasyon tahmini arttı, 2024 büyüme tahmini düştü
‘Ücretlerde kıstas hedef enflasyon’
Mehmet Şimşek, ücret düzenlemelerinin bundan böyle “hedef enflasyona göre” yapılacağını belirtirken, “Ama çalışanlar hiçbir şekilde enflasyona ezdirilmeyecek” diye ekledi.
Dar kesimlinin alım gücünü artırmanın tek yolunun enflasyonu tek hanelere düşürmek olduğunun altını çizen Şimşek, “Zaten bu programın ana hedefi zamanla düşük tek haneye çekmek ve orada tutmaktır.” dedi.
Bütün kesimlerin ücretlerinin 2002’den bu yana reel olarak ciddi oranda arttığını anlatan Şimşek, bu yılın ikinci yarısında yapılan ücret artışlarının büyük kısmının seyyanen zamlardan oluştuğunu hatırlattı. Şimşek, öngörülen enflasyona göre artışların önümüzdeki yıl da ciddi oranda olacağını söyledi.
‘Cari fazla hedefi duruyor’
Cevdet Yılmaz, turizm ve ihraacattaki gelişmeler, altın ithalatına yönelik tedbirler gibi adımların da etkisiyle yıl sonunda -yüzde 4 seviyelerinde cari denge/GSYH oranı beklediklerini anlattı.
Yılmaz, “Dönem boyunca kademeli düşmesini ve yüzde 2’ler civarına gerilemesini bekliyoruz. İç tasarrufların da 1,6 puan artmasını öngörüyoruz. Bunun anlamı şu; Türkiye kendi içinde daha fazla tasarruf yapacak, yatırımlarını bunlarla yapacak, dışarıdan gelen tasarruflar da daha çok rezervimizi artıracak. ‘Cari fazlaya 3 yıl içinde dönmeyeceksiniz, vaz mı geçtiniz’, elbette vaz geçmedik. Önemli olan cari açığı kalkınma sürecimizde bir kısıt olmaktan çıkarmaktır.” diye konuştu.
Bakan Şimşek de kalıcı cari fazla için yapısal dönüşüm vurgusu yaparken, “Bu üç yılı da aşan bir süreç. Programın amacı yapısal dönüşümlerle cari fazlaya dönüştürme” dedi.
‘Tahakkuk oranları artacak’
Bakan Şimşek, yeni dönemde üzerinde durduğu en önemli konulardan birinin de vergide tahsilat/tahakkuk oranlarını artırmak olduğunu vurgularken, “Bugünkü oranları kabul etmeyeceğiz, yüzde 90’ın üzerine çekilmesi konusunda ne gerekiyorsa yapılacağını ortaya koyduk. Vergi denetimini de sürdüreceğiz, kayıtdışılığın yaygın olduğu alanlara yönelik elimizdeki tüm imkanları seferber edeceğiz.” değerlendirmelerini yaptı.
Şimşek OVP ile vergi reformlarının da takvimlendirildiğine işaret ederken, “Yıl sonundan önce bir noktaya getireceğiz ve önümüzdeki yılın başından itibaren de Meclis’e gönderilmesi mümkün olur” dedi.
‘Yeni BES modeli’
Şimşek bir soru üzerine işverenlerin de katkısının olduğu yeni bir bireysel emeklilik modeli öngördüklerini söylerken, “Amaç tasarrufları artırmak, kalış süresini ve fon tutarını artırmak. Bu önemli, çünkü bunu yapabilirsek bir taraftan bütçe disipliniyle kamu tasarruflarını artıracağz bir taraftan da çalışanlarımızı uzun vadede tasarrufa teşvik edeceğiz” diye konuştu.
07 Eylül 2023 Perşembe
Kur korumalı mevduatların toplam büyüklüğü geçen hafta 20,3 milyar TL düşüş kaydetti. Böylelikle KKM’de düşüş serisi ikinci haftaya çıktı.
Kur korumalı mevduatlarda (KKM) geçen hafta yine geriledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre KKM büyüklüğü geçen hafta 20,3 milyar TL düşüşle 3,35 trilyon TL olarak kaydedildi. Dolar cinsinden bakıldığında ise KKM büyüklüğü 125,6 milyar dolar oldu.
Önceki haftayla birlikte iki haftada KKM’de 60 milyar TL’ye varan düşüş yaşandı.
KKM’de düşüş sürerken, yetkililerin de KKM’den çıkışa işaret eden açıklamaları devam etti. Bu konuda son açıklama OVP sunumunda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi.
KKM sisteminin görevini yerine getirdiğine ve kur istikrarını sağlamada önemli katkı sağladığına dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
“Kur korumalı mevduatlarımızın, kur istikrarının pekiştiği bir zeminde, Türk lirası mevduatlara dönüşmesinin yolunu açacağız. Merkez Bankamız, yeni şartlara göre güncelleyeceğimiz Yatırım Taahhütlü Avans Kredisiyle para politikasının gerektirdiği duruşundan taviz vermeden yatırımlarımızı destekleyecektir. Program döneminde uzun süredir üzerinde çalıştığımız İstanbul Finans Merkezi projemiz de meyvelerini vermeye başlayacaktır. Finans ve finansla ilgili danışmanlık hizmetlerimizde hizmet ihracatımızı artıracak ve ülkemize döviz girdisi sağlayacağız.
07 Eylül 2023 Perşembe
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez Türkiye ekonomisini istikrara kavuşturacak politikalara eşlik etmeye kararlı olduklarını belirterek önümüzdeki üç yıl için Dünya Bankası Yönetim Kurulu’na 18 milyar dolarlık yeni operasyonlar sunmayı öngördüklerini belirtti.
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez Türkiye için önümüzdeki üç yıl içinde 18 milyar doları yeni operasyonlar için olmak üzere toplam 35 milyar dolarlık operasyonlar hazırlama ve sunmayı öngördüklerini açıkladı.
Lopez konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Ekonomiyi istikrara kavuşturacak politikaların uygulanmasında Türkiye’ye eşlik etmeye kararlıyız. Devam eden 17 milyar dolarlık programımıza ek olarak, üç yıl içinde Dünya Bankası Yönetim Kurulu’na 18 milyar dolarlık yeni operasyonlar hazırlamayı ve sunmayı öngörüyoruz.Bu miktar hükümete doğrudan kredi verilmesini ve özel sektöre destek verilmesini kapsamaktadır. Türk özel sektörüne yönelik destek, doğrudan yatırım, garantiler ve yaklaşık 5 milyar dolarlık ticari finansmanın harekete geçirilmesi yoluyla bunun üçte ikisi kadar olabilir.
Dolayısıyla, Banka Grubu İcra Direktörlerinin farklı operasyonları onaylamasına bağlı olarak, tüm finansman araçları dikkate alındığında bu, yaklaşık 35 milyar dolarlık geçici bir toplam mali paket anlamına gelmektedir. Bu paket, yönetimin makroekonomik istikrarı yeniden tesis etmek için gösterdiği güçlü kararlılığa ve daha da önemlisi attığı adımlara karşılık vermektedir. Ve bu paket, Dünya Bankası Grubu’nun özel sektör kolu aracılığıyla kaynakları harekete geçirme kabiliyetinden yararlanmaktadır.
Dünya Bankası programı açısından, halihazırda aktif olduğumuz öncelikli alanlara ve özellikle de bu yaz yaşanan rekor sıcaklıkların da gösterdiği üzere çok güncel bir sorun olan iklim değişikliğine katılımımızı sürdürmeyi öngörüyoruz.
TCMB’nin uyguladığı para politikasının sıkılaştırılması, Hazine ve Maliye Bakanlığının mali açığı azaltma tedbirlerinin doğru yönde atılan adımlar olduğuna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Ülkedeki mevcut duruma yanıt olarak, ihracat sektörü gibi diğer bazı alanlardaki katılımlarını da derinleştirmeyi planladıklarını belirten Lopez, “IBRD ekibimiz halihazırda kısmi kredi garantisini araştırıyor, MIGA ticaret finansmanı için kısa vadeli garantiler olasılığını değerlendiriyor ve IFC, yatırım fırsatlarına bağlı olarak, ticaret ve tedarik zinciri garantilerinin yanı sıra uzun vadeli finansman yoluyla ihracat sektörünü desteklemek için müdahaleleri önemli ölçüde genişletmek istiyor” şeklinde konuştu.