20 Aralık 2022 Salı
ABD’de enflasyon fiyatlamaları KR & Co.’dan Henry McVey yatırımcıların 2023’te portföylerine makul oranlarda riskli varlık eklemeye başlaması gerektiğini söyledi.
ABD’de enflasyon fiyatlamaları KR & Co.’dan Henry McVey‘e göre, ABD’de enflasyonun tepe seviyesine ulaşmış ve durgunluk korkularının “daha az endişe verici” olması nedeniyle yatırımcılar 2023’te portföylerine makul oranlarda riskli varlık eklemeye başlamalılar.
Bloomberg’in sorularını yanıtlayan McVey, yeni tahvil ihracı ve birincil halka arzların 2009’dan bu yana en düşük seviyelerde olmasına işaret etti ve bu yıl hisse senetlerinde ve yüksek getirili tahvillerde yaşanan keskin düşüşlerin ardından portföylere yeniden risk eklemeye başlamanın tam zamanı olduğunu belirtti.
2023 ABD enflasyon tahminini yüzde 4,8’den yüzde 3,9’a düşüren KKR, nominal GSYH büyümesinin 2022’deki yüzde 10’dan yüzde 4’e yavaşlamasını bekliyor.
Kurum, ABD’de şirket karlarının 2024’te toparlanmadan önce gelecek yıl düşeceğini ve ABD dolarının değer kaybedeceğini öngörüyor. Diğer taraftan BlackRock stratejistlerine göre, enflasyonda keskin bir yavaşlama olacağı beklentisiyle pozisyon almaya başlayan yatırımcıları büyük bir hayal kırıklığı bekliyor.
Kurumun baş sabit getiri stratejisti Scott Thiel, ABD enflasyonunun 2023’ün sonuna doğru sadece yüzde 3,50’ye düşeceğini tahmin ediyor. Bu oran, yüzde 2,38 seviyesindeki bir yıllık TÜFE swapları ve 10 yıllık enflasyona endeksli tahvillerinin getirisi ile aynı vadeli Hazine tahvillerinin getirisi arasındaki farkı ölçen başabaş seviyesi olan yüzde 2,14’ün oldukça üzerinde. Thiel, “TÜFE rakamlarında oynaklık, piyasanın beklemesi gereken bir şey” dedi.
20 Aralık 2022 Salı
Japonya Merkez Bankası (BOJ) 10 yıl vadeli Japon devlet tahvili için getiri bandını 25 baz puandan 50 baz puana yükseltti.
Japonya Merkez Bankası (BOJ) Başkanı Haruhiko Kuroda, sürpriz bir kararla bankanın getiri eğrisi kontrol programında değişikliğe gitti.
Karara göre BOJ artık 10 yıllık Japon tahvil getirilerinin yüzde 0,25 yerine yaklaşık yüzde 0,5’e kadar yükselmesine izin verecek.
Böylece 10 yıllık tahvil getirisinin daha geniş bir bant aralığında işlem görmesinin önü açılmış oldu. Bankadan yapılan yazılı açıklamada, kararın parasal gevşeme politikasının sürdürülebilirliğini artıracağı belirtildi.
Banka gerçekleştirdiği toplantıda eksi yüzde 0,1 seviyesindeki politika denge faizinde ya da yüzde 0 seviyesindeki 10 yıllık getiri hedefinde ise değişikliğe gitmedi. BOJ tahvil alımlarını ise kayda değer bir artışla aylık bazda 9 trilyon yene (67,5 milyar dolar) çıkartacağını duyurdu.
Bu rakam daha önce aylık 7,3 trilyon yen olarak duyurulmuştu.
Bloomberg anketine katılan 47 ekonomistin tamamı politikada değişikliğe gidilmeyeceğini öngörmüş, ancak bankanın tahvil piyasasının işlevselliğini artırmak için daha fazlasını yapması gerektiği görüşünü dile getirmişti.
BOJ’un 10 yıllık getiri tavanına bugüne kadar kararlı şekilde sadık kalması, dolaylı olarak dünya çapında borçlanma maliyetlerini düşük tutmaya yardımcı olan bir çıpa görevi görüyordu. Kararın ardında finansal piyasalarda hareketlilik yaşanırken, BOJ neredeyse tüm vadelerde sınırsız tahvil alımları yapmaya başladı.
20 Aralık 2022 Salı
Dünya Bankası, Çin ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahminini düşürdü
Dünya Bankası, Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisini 2023 yılı için yüzde 4,5’ten yüzde 4,3’e indirdi.
Bankadan yapılan açıklamada, iç ve dış koşulların Çin’de ekonomik görünümün zayıflamasına neden olduğu aktarıldı.
Çin’deki ekonomik faaliyetin salgındaki iniş ve çıkışları takip etmeye devam ettiği belirtilen açıklamada, salgın ve büyüme hızındaki yavaşlamayı düzensiz toparlanmanın izlediği kaydedildi.
Açıklamada, Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7 ve gelecek yıl yüzde 4,3 büyümesinin beklendiği bildirildi.
Dünya Bankası, eylül ayında açıkladığı tahminlerinde, Çin ekonomisinin bu yıl yüzde 2,8 ve gelecek yıl yüzde 4,5 büyüyeceğini tahmin etmişti.
Çin’in ekonomik büyüme görünümünün salgının belirsiz gidişatından kaynaklanan önemli risklere maruz kaldığı belirtilen açıklamada, gayrimenkul sektöründeki devam eden stresin ise daha geniş makroekonomik ve finansal etkilere sahip olabileceği aktarıldı.
Açıklamada, iklim değişikliğine bağlı risklerin de arttığına işaret edilerek, ülke dışında ise risklerin son derece belirsiz küresel ekonomik büyüme beklentilerinden, finansal koşulların beklenenden fazla sıkılaşmasından ve artan jeopolitik gerilimlerden kaynaklandığı ifade edildi.
Artan genç işsizlik oranlarının başka bir acil zorluğun ortaya çıktığını gösterdiği belirtilen açıklamada, istihdam sübvansiyonları ve kamu iş programlarının gençlerin istihdamına kısa vadeli destek sağladığı kaydedildi.
Açıklamada, kısa vadeli önlemlerin gençlerin becerilerini güçlendirmek, iş gücü piyasası hareketliliğini geliştirmek, bilgi asimetrilerini ele almak ve iş gücü piyasası istatistiklerini güçlendirmek için yapısal önlemlerle tamamlanabileceği anlatıldı.