27 Ocak 2023 Cuma

Fed’in de yakından izlediği enflasyon göstergesi çekirdek PCE beklentilere paralel olarak Aralık’ta yıllık yüzde 4,4 arttı.

ABD’de enflasyon göstergeleri Fed’in patikasında daha ılımlı artışlara zemin hazırlamaya devam ediyor.

ABD’de çekirdek PCE beklentilere paralel olarak Aralık’ta yıllık yüzde 4,4 artış gösterdi. Kişisel harcamalar ise Aralık’ta yüzde 0,2 daraldı. Beklenti yüzde 0,2 düşüş gerçekleşmesi yönündeydi.

Bir ay öncesine göre çekirdek gösterge yüzde 0,3 artarken, genel PCE fiyat endeksi yüzde 0,1 arttı. Mal enflasyonundaki düşüş devam ederken, her ikisi de neredeyse tamamen hizmetler tarafından geldi.

Diğer taraftan, fiyatlardaki değişikliklere göre ayarlanmış kişisel harcamalar Aralık ayında yüzde 0,3 düştü. Mallar için enflasyona göre ayarlanmış harcamalar ise yüzde 0,9 düşerken hizmetlere yapılan harcamalar Ocak 2022’den bu yana artışın yaşanmadığı ilk ay oldu.

Bloomberg ekonomist anketindeki medyan tahminler, çekirdek PCE fiyat endeksinde aylık bazda yüzde 0,3’lük bir artış olması yönündeydi.

Enflasyondaki düşüşün ise sürdüğüne işaret eden analistler, bu durumun Fed’in faiz artırım hızını yavaşlatmasına imkan verdiğini kaydetti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Ocak 2023 Cuma

Küresel çapta ekonomilerde gözlenen toparlanma işaretlerinin artması ve ağır resesyon tehdidinin azalması gelişmekte olan ülke hisselerine ve tahvillerine ilgiyi artırdı. Gelişen ülke piyasalarına rekor fon girişi olurken, Türkiye’den yabancı çıkışının devam ettiği görüldü.

Dünyada ekonominin toparlanmaya dair emareler göstermesi gelişmekte olan piyasalara olan talebi artırmaya başladı.

Çin’in toparlanan ekonomisinin yeniden açılması ve dünya genelinde yavaşlayan enflasyon geçtiğimiz yıl yaşanan düşüşü tersine çevirmeye yardımcı olurken yatırımcılar rekora yakın oranda gelişmekte olan piyasaların hisse senetlerine ve tahvillerine yoğun ilgi göstermeye başladı.

Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) 21 ülkeyi takip eden yüksek frekanslı verilerine göre, gelişmekte olan hisse senedi ve borç piyasaları bu hafta günde net 1,1 milyar dolar yeni fon çekti. Sınır ötesi para akış hızı, son 20 yılda yaşanan zirveleri aşarak 2020’nin sonlarında ve 2021’in başlarında koronavirüs kapanmalarının kaldırılmasının ardından yaşanan akışların ardından ikinci sıraya yerleşti.

Düşen küresel enflasyon, birçok piyasa katılımcısının ABD Merkez Bankası da dahil olmak üzere gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının yakında faizleri artırmayı bırakacağına dair fiyatlamalarına yol açarak gelişmekte olan ülkeler için büyük bir sorunun rahatlamasına yol açmıştı.

JPMorgan Analisti Jahangir Aziz, gelişmekte olan piyasaları aşağı çeken önemli ekonomik belirsizliklerin “ortadan kalkması nedeniyle, girişlerde daha fazla toparlanma için “depoda fazlasıyla benzin olduğunu” söyledi.

Resesyon tehdidi de azaldı. Perşembe günü açıklanan veriler, ABD ekonomisinin 2022’nin son çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyüdüğünü, yıllıklandırılmış yüzde 2,9 oranında büyüdüğünü, işsizlik maaşı başvurularının ise düşük kaldığını gösterdi.

Çin yaşanan girişlerde açık ara önde

Öte yandan Çin’in sıfır Kovid politikasını rafa kaldırma kararının da büyük etkisi oldu. IIF verilerine göre, tüm gelişen piyasalar için günlük 1,1 milyar dolarlık akışın 800 milyon dolarını ülkenin girişleri oluştururken, diğer gelişmekte olan ülkeler Pekin’in hamlesinin zincirleme etkisinden yararlanıyor.

Gelişmekte olan piyasa varlıklarına, yatırımcıların gelişmekte olan ülkelerin bu yıl gelişmiş ekonomileri geride bırakacağına dair beklentileri daha da yardımcı oldu.

JPMorgan, 2022’nin ikinci yarısında sıfır olan gelişmekte olan piyasalardaki gayri safi yurt içi hasılanın, 2023’te gelişmiş ekonomilerdeki orandan 1,4 puan daha fazla büyümesini bekliyor.

Yaşanan ralli boğa piyasasına işaret ediyor

Ölçüt MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi’ndeki hisse senetleri, Ekim sonundaki en düşük seviyesinden bu yana yaklaşık yüzde 25 arttı. Son zamanların en düşük seviyesinden yaşanacak yüzde 20’den fazla bir artış, boğa piyasası olarak kabul ediliyor.

2023’e güçlü başlangıca rağmen, bazı yatırımcılar ve analistler, girişlerin sürdürülmesinin pek mümkün olmadığı konusunda uyardı.

Fidelity International’da EM tahvil portföy yöneticisi Paul Greer, gelişmekte olan piyasa varlıklarındaki rallinin çoğunun geride kalmış olabileceğini söyledi.

“2023’ün birinci ve ikinci çeyreği Çin’de bir canlanma görülecek, buna hiç şüphe yok. Ancak bunun çoğu artık piyasalar tarafından fiyatlanıyor . Bu döngüde rallidnin aslan payını arkamızda bırakmış olabiliriz” dedi.

Ralli risklerin azalmasıyla ilgili

Greer, rallinin kısmen, yatırımcıların son on yılın büyük bölümünde ve özellikle de geçen yılın ilk üç çeyreğinde risklerini önemli ölçüde azalttıktan sonra gelişmekte olan varlıklara geri dönmesiyle açıklanabileceğini söyledi.

Gelişmekte olan birçok ekonomi, daha önce 2008-09 mali krizinin ardından hızlı büyüme oranları sağlamaya çalışmış ve 2022’nin büyük bölümünde küresel enflasyon ve ABD dolarındaki artıştan özellikle sert bir şekilde etkilenmişti.

Greer, son toparlanmaya rağmen, yatırımcıların gelecekte gelişmekte olan piyasalarda büyüme konusunda iyimser olma ihtimalinin düşük olduğunu da sözlerine ekledi. Yükselen borç seviyeleri, gelişmekte olan dünyanın çoğunda daha büyük mali gerilimler ve demografinin giderek artan olumsuz etkisinin potansiyel büyümeyi azaltacağını söyledi.

“Gelişmekte olan piyasalar konusunda Kovid’den önceki kadar toz pembe olmak zor” dedi.

Türkiye negatif ayrıştı

Öte yandan TCMB verilerine göre Türkiye’de ise daha farklı bir senaryo yaşandı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yayımladığı menkul kıymet istatistiklerine göre yurt dışı yerleşik kişiler 2022 yılında 6,2 milyar dolarlık Türk varlığı sattı.

Yabancı yatırımcının 2022 yılı için net hisse satışı 3,95 milyar dolar olurken net tahvil satışı da 2,15 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2023 yılında da benzer bir senaryo yaşanırken yabancıların son 7 haftalık süreçte 1,5 milyar dolarlık net hisse satışı gerçekleştirdiği gözlendi.

(Kaynak: BloombergHT.com )

25 Ocak 2023 Çarşamba

Avrupa Merkez Bankası Üyesi ve İrlanda Merkez Bankası Başkanı Gabriel Makhlouf, Avrupa Merkez Bankası’nın (AMB) gelecek iki toplantıda geçen ay yapılan yarım puanlık faiz artışına benzer bir miktarda artış yapmasını desteklediğini söyledi.

İrlanda Merkez Bankası Başkanı Makhlouf, AMB’nin önümüzdeki iki toplantıda politika faizinin geçen ay yapılan 50 baz puanlık artışa benzer bir miktarda artırılmasını desteklediğini söyledi.

Makhlouf, açıklamasında, “Aralık ayında verdiğimiz kararlarımıza benzer bir adım atarak, önümüzdeki hafta gerçekleşecek toplantımızda ve Mart toplantımızda oranları artırmaya devam etmeliyiz” ifadelerine yer verdi.

“Gelecekteki politika kararlarımızın, hüküm süren belirsizlik göz önüne alındığında, verilere bağlı olmaya devam etmesi gerekiyor.” diyen Makhlouf enflasyonu hedef aralığa getirmenin ekonomi ve toplumun refahı için şart olduğunu söyledi.

Makhlouf, enflasyonun hala çok yüksek olduğunu vurguladığı konuşmasında, enflasyonun yüzde 2’lik orta vadeli hedeflerine zamanında geri dönmesini sağlamak için faiz oranlarının “istikrarlı bir hızda” önemli ölçüde artması gerekeceğini belirtti.

“Politika faizinin yükseltilmesi aynı zamanda fiyat istikrarına olan bağlılığımızın da bir göstergesidir.” diyen Makhlouf, faiz oranının artırılmasının enflasyonun yüzde 2’nin üzerinde kalmasına izin verilmeyeceği konusunda açık bir mesaj verdiğini kaydetti.

(Kaynak: BloombergHT.com )