01 Kasım 2023 Çarşamba
JPMorgan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 500 baz puanlık faiz artışı sonrası 2023 yıl sonu faiz beklentisini yukarı yönlü revize etti.
JPMorgan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) söyleminin şahin tarafta kalmaya devam ettiğini vurgulayarak 2023 yıl sonu faiz beklentisini yukarı çekti.
JPMorgan’ın küresel gelişmekte olan piyasalar hisse araştırma ekibinin raporunda değerlendirmelerine yer verilen JPMorgan Türkiye Başekonomisti Fatih Akçelik, 2023 yıl sonu politika faizi tahminlerini yüzde 35’ten yüzde 40’a çıkardıklarını belirtti. Akçelik, TCMB’nin faiz kararı metnindeki şahin söylemin kalmaya devam ettiğini, dolayısıyla Kasım ve Aralık aylarında 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini söyledi.
Bankanın 2024 yıl sonu faiz beklentisi ise yüzde 45 seviyesinde kaldı. Akçelik 2024 beklentisine ilişkin beklentide yukarı yönlü risklerin olduğunu da belirtti.
JPMorgan daha önce 2023 yıl sonu için yüzde 35’lik öngörülerini paylaşırken, bu öngörüde yukarı yönlü düzeltme olabileceği sinyalini de vermişti.
- TCMB’NİN SON TALİMATI MEVDUAT FAİZİNİ YÜKSELTECEK Mİ?
TCMB’nin kademeli sıkılaşma söylemi sürüyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini beklentilere paralel artırırken, “parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği” vurgusu yapmıştı.
Para Politikası Kurulu yüzde 30 seviyesinde bulunan bir haftalık repo faizini 500 baz puan artışla yüzde 35’e çıkarmıştı. Bloomberg HT anketine katılan ekonomistlerin beklentisi de 500 baz puanlık bir faiz artışı gerçekleştirilmesi yönündeydi.
Faiz kararı ile birlikte yayımlanan açıklamada TCMB, “Jeopolitik gelişmeler, enflasyon görünümünde petrol fiyatları kaynaklı risk oluşturmaktadır” demişti. Açıklamada, “Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik ilave adımlarla parasal aktarım mekanizması güçlendirilmeye devam edilecektir” ifadeleri yer almıştı.
Son kararla Hafize Gaye Erkan yönetimindeki TCMB’nin aralıksız olarak gerçekleştirdiği faiz artışlarının toplamı 2 bin 650 baz puana ulaştı.
01 Kasım 2023 Çarşamba
Küresel piyasalarda tüm dikkatler Fed’in faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarına çevrildi. Piyasalar açısından ABD’nin borçlanma programı da kritik gelişmeler arasında ön sıralarda yer alıyor.
Wall Street, Orta Doğu’da jeopolitik gerilimin tırmanması, tahvil getirilerinde yaşanan yükseliş ve Fed’in faiz patikasına ilişkin belirsizliğin etkisiyle zorlu bir ayı geride bıraktı.
S&P 500 aralıksız üçüncü aylık düşüşünü yaşadı ve pandeminin etkili olduğu 2020 başından bu yana en uzun aylık düşüş serisine imza attı.
Küresel piyasalar yeni işlem gününde Fed kararı ile ABD Hazinesi’nin borçlanma planını beklerken ABD vadeli endeksleri ekside. Japonya Merkez Bankası’nın ultra gevşek para politikasına büyük ölçüde bağlı kalacak kararlar açıklamasının ardından dün euro karşısında 15 yılın en düşük seviyesine inen Japon yeni, bu sabah ise Japonya’da bir numaralı kur yetkilisi olarak görülen Maliye Bakanı Yardımcısı Masato Kanda’nın “gerektiğinde müdahale etmeye hazırız” açıklaması ile toparlandı.
MSCI Asya Pasifik Endeksi Japon hisseleri öncülüğünde yaklaşık yüzde 1 arttı. Japon Topix endeksi bir yılda gördüğü en güçlü günlük yükselişi kaydetti. Japon Nikkei 225 yüzde 2 artıda işlem gördü.
Çin Merkez Bankası’nın likidite adımı ve ülkede açıklanan zayıf PMI verisi sonrası Hong Kong Hang Seng ve Çin CSI 300 yatay. Salı günü yüzde 0,44 yükselen Bloomberg Dolar Endeksi bu sabah fazla değişim göstermedi.
Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları bekleniyor
Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi Fed’in faiz aralığının yüzde 5,25-5,50’de bırakılması yönünde.
Fed Başkanı Jerome Powell kararın ardından basın toplantısı düzenleyecek. Beklentinin gerçekleşmesi halinde Fed aralıksız ikinci toplantısında faiz değişikliğine gitmemiş olacak.
Bloomberg Economics ABD Başekonomisti Anna Wong’a göre her ne kadar çekirdek enflasyon Eylül ayında hızlı yükseldiyse de, yaz boyunca enflasyonda görülen düşüş, yıl sonunda çekirdek PCE enflasyonunun muhtemelen Fed’in son tahmininin altında kalacağı anlamına geliyor ve bu da yetkililerin nihai bir faiz artırımının gerekip gerekmediğine karar vermeden önce biraz beklemesine olanak sağlıyor.
Bununla birlikte Wong, “Faiz oranlarını sabit tutsa bile, Fed’in son dönemde ekonomik aktivitede gözlenen yukarı yönlü sürpriz nedeniyle sıkılaştırma söylemini sürdürmesi muhtemel” değerlendirmesinde bulundu.
Yine de Bloomberg Economics işgücü piyasasının yılın geri kalanında hızlı bir şekilde soğumasını bekliyor; bu nedenle Fed’in 2023’te tekrar faiz artırımı yapacağını düşünmüyor.
Wong, Powell’ın, uzun vadeli tahvil getirilerinde devam eden artışın, bir veya iki faiz artırımının yerine geçebileceğini söylemesini beklediklerini de belirtti.
01 Kasım 2023 Çarşamba
Milyarder yatırımcı Stan Druckenmiller ve JPMorgan Asset Management Küresel Piyasa Baş Stratejisti David Kelly ABD ekonomisine ilişkin endişelere işaret ettiler.
Milyarder yatırımcı Stan Druckenmiller ABD ekonomisine ilişkin endişelerine işaret ederek, 2 yıllık tahvillerde “devasa” alım pozisyonları açtığını açıkladı.
Geçen hafta katıldığı bir konferansta konuşan Druckenmiller, “Son haftalarda endişem arttı ve kısa vadeli tahvillerde devasa kaldıraçlı pozisyonlar aldım” dedi. Böylece Druckenmiller, ABD ekonomisi için olumsuz görüşlerini dile getiren ve Pershing Square Kurucusu Bill Ackman ile Pimco Kurucu Ortağı Bill Gross’un da aralarında olduğu yatırımcıların arasına katılmış oldu.
JPMorgan Asset Management Küresel Piyasa Baş Stratejisti David Kelly ise ABD hisse senetlerinde yaşanan son düşüş ve bilanço sezonunun S&P 500 şirketlerinin değerlemelerini tarihsel ortalamalara yaklaştırmasının, yatırımcılara hasılat ve karları piyasa ortalamasından daha hızlı artması beklenen “değer hisse senetlerini” değerlendirme fırsatı sunduğu görüşünde.
Yine de Kelly, teknoloji hisselerinin fiyat/kazanç oranının geçmişe göre yüksek kalması nedeniyle bu hisselere hala temkinli bakıyor. Kelly, temel hisse senetleriyle karşılaştırıldığında nispeten ucuz görünen değer hisselerini tavsiye etse de, yüksek faiz oranları ve jeopolitik çalkantılardan kaynaklanan ters rüzgarlar göz önüne alındığında bunun garantili bir karar olmadığını da ekliyor.
“ABD hisse senetlerindeki fırsat uzun süredir olduğundan daha iyi görünüyor” diyen Kelly, “Girmek için cesaretli olmak yeterli” dedi.