27 Temmuz 2023 Perşembe

Avrupa Merkez Bankası (AMB) sıkılaştırma sürecine yeni faiz artışı kararıyla devam etti. 25 baz puanlık artış geçen yılın Temmuz ayından bu yana verilen 9. artış kararı oldu. Kararın ardından basın toplantısı düzenleyen AMB Başkanı Christine Lagarde, Eylül ve sonrası için alınacak kararlara ilişkin olarak açık fikirli olduklarını ifade etti.

Euro Bölgesi’nde enflasyon hedef seviyelerin üzerindeki seyrini devam ettirirken, Avrupa Merkez Bankası (AMB) sıkılaştırma sürecinde yeni bir faiz artışı kararına imza attı.

AMB faizleri 25 baz puan artırdı. Bu artışla mevduat faizi yüzde 3,75; politika faizi yüzde 4,25 ve gecelik borç verme faizi yüzde 4,50 seviyesine yükseldi.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin beklentisi faizlerin 25 baz puan artırılması yönündeydi.

Haziran’da Euro Bölgesi’nde enflasyon yüzde 5,5 olarak ölçülmüştü.

Karar metninde enflasyonun çok uzun süre yüksek kalmasının beklendiği ifade edildi. Metinde gelecek kararların etkisiyle faizlerin yeteri kadar kısıtlayıcı olacağı da vurgulandı.

Bazı rakamlar gevşeme belirtileri gösterse de, çekirdek enflasyonun genel olarak yüksek olmaya devam ettiğini ifade eden AMB, finansman koşullarının yeniden sıkılaştığını ve talebi giderek azalttığını, bunun da enflasyonu hedefe geri çekmede önemli bir faktör olduğunu söyledi.

Eylül ile ilgili net bir yönlendirme yapılmadı

Piyasalar faiz kararında Eylül ayına ilişkin aradıkları net yönlendirmeyi bulamadı.

Karar metninde önümüzdeki döneme ilişkin olarak “Yönetim Konseyi’nin gelecekteki kararları, enflasyonun yüzde 2’lik orta vadeli hedefe zamanında geri dönmesini sağlamak için, gerekli olduğu sürece AMB’nin temel faiz oranlarının yeterince kısıtlayıcı seviyelerde belirlenmesini sağlayacaktır. Yönetim Konseyi, uygun kısıtlama seviyesini ve süresini belirlemek için verilere bağlı bir yaklaşım izlemeye devam edecektir” ifadeleri kullanıldı.

Para politikası sıkılaştırmasının hanehalklarını etkilemesi 12-18 ayı bulsa da AMB’nin bir yıla ulaşan faiz artışı serisi firmalar ve hanehalkları üzerinde etkisini göstermeye başladı.

Euro Bölgesi’nde ticari kredilere olan talepte yaşanan sert düşüşle birlikte bölgenin en büyük ekonomisi Almanya da resesyondan çıkmakta zorlanıyor. İmalat sektöründe süregelen zayıflığın ardından hizmet sektöründe durgunluk görülmeye başlandı.

Lagarde: Eylül ve sonrası için açık fikirliyiz

Kararın ardından AMB Başkanı Christine Lagarde kameraların karşısına geçti. Lagarde son toplantıdan bu yana yaşanan gelişmelerin beklentilerini desteklediğini ifade etti.

Lagarde’ın öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:

Kısa vadeli ekonomik görünüm bozuldu. İmalat zayıf iç taleple gerilerken hizmet sektörü daha sağlam göründü. İstihdam piyasası güçlü kaldı. Ekonominin kısa vadede zayıf kalması bekleniyor.

Mali politika ekonomiyi daha verimli kılmak için yeniden tasarlanmalı. Hükümetler teşvik uygulamalarını azaltmalı.

Enflasyonu etkileyen unsurlar değişiyor. Çekirdek enflasyon göstergeleri yüksek kalmaya devam ediyor. Euro Bölgesi içindeki fiyat baskıları artan şekilde önemli bir unsur olarak öne çıkıyor.

Büyüme ve enflasyon görünümü oldukça belirsiz. Bankalar için fonlama daha maliyetli hale geldi. Geniş TLTRO geri ödemeleri Haziran’da sorunsuz ilerledi.

Enflasyon gerilemeye devam ediyor ama uzun bir süre boyunca yüksek seviyede kalacak gibi görünüyor.

AMB’nin faiz kararı oybirliği ile alındı. Eylül ve sonraki toplantılarda alınacak kararla ilgili açık fikirliyiz. AMB bir toplantıdan diğerine farklı davranabilir.

Bilançonun küçültülmesi konusunu ele almadık.

Kesinlikle politikanın güçlü bir şekilde aktarıldığını görüyoruz.

Eylül’de faiz indirimine gitmeyeceğiz. Eylül’de artış da olabilir, pas da geçebiliriz.

Faizlerle parasal sıkılaşma arasında bir tercih söz konusu değil. Faiz oranları AMB için kilit enstrüman niteliğinde.

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Ekonomistler, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ilk enflasyon raporu sunumunun ardından TCMB’nin enflasyon tahmini hakkında değerlendirmelerde bulundu.

TCMB’nin yeni Başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyon raporunun sunumu için ilk kez kameraların karşısına geçti.

Sunumda açıklanan verilere göre, TCMB 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardı. 2024 yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 8,8’den yüzde 33’e yükseltildi. 2025 yıl sonu enflasyon tahmini de yüzde 15 oldu.

Ekonomistler, TCMB’nin açıkladığı tahminlere ilişkin şu yorumları yaptı:

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Enflasyon Raporu Toplantısı’nda TCMB’nin yılsonu enflasyon tahmininin yüzde 22’den yüzde 58’e çıkarılmasının “gerçekçi ve inandırıcı bir adım” olduğunu belirtti. “Kredibilite açısından pozitif” olduğunu kaydeden Demiralp “Bizim yılsonu tahminimiz yüzde 72” açıklamasını yaptı.

Şengül: Uzun süredir görmediğimiz kadar gerçekçi tahminler

Bilgi Üniversitesi CEFIS Araştırma Direktörü Özlem Derici Şengül, enflasyon tahminine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “TCMB’nin bu yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 58, gelecek yıl yüzde 33. Resmi rakamlar bazında uzun süredir görmediğimiz kadar gerçekçi tahminler.” dedi.

TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay, konu hakkında yaptığı yorumda, “Enflasyon Raporu toplantısında, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan teknik yönü güçlü bir sunum yaptı. Arkasındaki analiz güzel.” dedi. Değerlendirmesinde, TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahminin yüzde 58 olduğunu belirten Özatay, “Ben daha yüksek beklesem de makul” ifadelerini kullandı. Özatay değerlendirmesine şu sorularla devam etti:

“Makul olmayan: Neden politika faizi yüzde 17,5? Neden iş kredi sıkılaştırması gibi yan yollara bırakılıyor? Neden mevduat faizi düşük olsun isteniliyor?”

Sözer: Enflasyon tahminlerini revize ederek bir yere varamayız

Virtus Global Yönetici Ortağı İnanç Sözer, değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Biz yüzde 5’lik bir enflasyon hedefini konuşuyoruz. Aşağı yukarı her ay yüzde 5 geliyor. Enflasyon tahminlerinde kabaca 3-4 senedir görmediğimiz kadar samimi bir revizyon var. Ancak revizyonlara rağmen, önümüzdeki 3 sene boyunca tek haneli enflasyonu görmeyecek olmamıza rağmen resmi enflasyon hedefimizi yüzde 5’te tutabiliyor olmak, ‘Ya Merkez Bankası Kanunu’nun bunu nasıl bağlayıcı ve şeffaflık açısından kıymetli olduğunu bilmiyor olmak demek, ya da ben sizden sadece zaman istiyorum, bunları zaman içinde düzelteceğim’ demek anlamına geliyor.

Ne yazık ki Merkez Bankası’nın da ekonomi yönetiminin de fark etmesi gereken birinci husus; Türkiye’nin son 2 yıllık döngü içerisinde, TÜİK’in olağanüstü metodolojik yaklaşımına rağmen yüzde 86’lara yükselen bir enflasyonla mücadele ediyor olması. Türkiye’nin bugün birinci sorunu yüksek enflasyondur. Sayın Başkan da bunu çok güzel şekilde ifade etti. Ancak enflasyon tahminlerini revize ederek bir yere varamayız. Samimi bir hedefi revizyon yapmak zorundayız. ‘2023’te ben gerçekten yüzde 5’i yakalayamam, o sebepten dolayı benden yüzde 5’lik enflasyon hedefini beklemeyin’ itirafını yapabilmesi lâzım.

Türkiye ne yazık ki, para politikasında Sayın Başkanın ifade ettiği gibi 2 tane kısır tartışmaya giriyor. Birincisi siyasi tartışmalar. Bunun memleketimize bir faydası yok. Bunu bırakalım siyasetçiler yapsın. Ancak istikrar analistleri açısından siyaseti değil, bizim daha çok makroekonomik istikrarın nasıl tesis edebileceğini konuşmamız lâzım. Bunu yapabilmek için de ne yazık ki o kadar zamanımız yok. Zaman istemek TL’deki kayıplara göz yummak demek gibi oluyor. O yüzden bence bu konuda bir gözden geçirmeye ihtiyaç var. Öte yandan bugün genel anlamda Başkanın performansını olumlu karşılamak lâzım. Yüksek enflasyonla mücadele etmeye çalışırken manevraları çok zor. Bir yün yumağını çözmeye çalışıyor. O yüzden de kademeli olması vurgusunu çok yapıyor. Ancak hem iletişim mekanizmasını hem de toplumdaki hesap verilebilirlik ilkesi konusunda daha çok adım atması gerekiyor.”

(Kaynak: BloombergHT.com )

27 Temmuz 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yeni başkanı Hafize Gaye Erkan kamuoyu önünde ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi. Erkan, TCMB’nin 2023 yıl sonu tahminini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e çıkardığını belirtti. Erkan, TCMB’nin temel amacının fiyat istikrarı olduğunu ifade etti.

Seçim sonrası kurda yaşanan artış ve bunun yanında vergilerde ve maaşlarda yapılan ayarlamaların ardından yurt içi piyasalarda dikkatler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyon raporuna çevrildi.

TCMB’nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan enflasyon raporunun sunumu için ilk kez kameraların karşısına geçti.

Erkan’ın sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

TCMB’de temel amacımız fiyat istikrarıdır. Enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için parasal sıkılaştırma sürecine başladık. Parasal sıkılaştırmayı kademeli olarak güçlendireceğiz. Seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırmaya devam edeceğiz.

Öngördüğümüz dezenflasyon öncesi geçiş sürecindeyiz. Dezenflasyon zeminini dikkatle oluşturuyoruz. Enflasyon kısa vadede bir yükseliş gösterebilir.

Enflasyonda ana eğilim iyileşmesini 2024 yılı ikinci çeyreğinde hissedeceğiz. Sıkılaştırma etkisinin bir kısmı 2023 sonunda hissedilecektir.

Dezenflasyon süreci dönemine girildiğinde, göreli fiyatlarda geçici düzeltmeler yerini kur istikrarı, iyileşen cari denge, mali disiplin, sermaye akımlarında kalıcı güçlenme ve artan rezervlere bırakacaktır.

Dezenflasyon sürecinde enflasyonun ana eğilimi ve beklentiler tutarlı bir şekilde iyileşmeye başlayacaktır.

2025 yılı sonrasını ise istikrar döneminin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu dönemde enflasyondaki gerileme hızlanırken, öngörülebilirlik artacaktır.

Kalıcı olarak gerileyen enflasyona, yatırımlar ve nitelikli büyüme eşlik edecektir.

Enflasyondaki gerilemede döviz kurundaki istikrar ve gerileyen küresel emtia fiyatları etkili olmuştur. Geniş kapsamlı gösterge seti Haziran ayında enflasyonun ana eğiliminde güçlenmeye işaret etmiştir.

Göstergeler tüketimde ivmelenmeye işaret etmiştir. Toplam arz ise daha ılımlı seyretmektedir.

Toplam talep koşulları enflasyonist düzeyde seyretmektedir. Talebin arzdan daha hızlı gelişmesi enflasyon üzerinde risk oluşturmaktadır. Çıktı açığının kapanması dezenflasyonun önemli bir süreci olacak.

Seçici kredi adımlarımızın iç talebi dengeleyeceğini öngörüyoruz.

Yılın ikinci yarısında cari işlemler dengesinde belirgin bir iyileşmeyi öngörmekteyiz.

Ücret artışlarının çoğu önümüzdeki birkaç ayda fiyatların çoğuna yansıyacaktır.

Hizmet enflasyonu mal enflasyonuna göre katılık arz etmektedir. Yayılım endeksi hizmet endeksi için tarihsel ortalamayı aşmaktadır.

Parasal sıkılaştırma süreci döviz kurundaki istikrarı destekleyecektir. Dezenflasyon enflasyon beklentilerinin çıpalanmasıyla hızlanacaktır.

Fiyat istikrarı makro istikrarın olmazsa olmazıdır.

Enflasyon beklentileri de katılık göstermekte ve bir süredir yükselmektedir. Tüm araçlar enflasyon hedefe düşene kadar kullanılacaktır.

Sıkılaştırma adımları sonrası mevduat faizleri 12 puan gerileyerek yüzde 30 seviyelerine geldi.

Makro ihtiyati çerçevedeki sadeleşme politika faizinin etkinliğini artırmıştır.

Seçici kredi adımlarımızla kredi genişlemesinin enflasyon üzerindeki etkilerini kontrol etmekteyiz. Parasal sıkılaştırma sürecinde kademeli faiz artışlarını miktarsal sıkılaşma ve seçici kredi adımlarıyla daha bütünsel hale getiriyoruz.

Mevduat faizleri enflasyon beklentileri ile uyumlu seviyelere geldi. Mevduat faizlerinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede olmasını önemsiyoruz. Bu yüzden miktarsal sıkılaştırma kararı verdik. Zorunlu karşılık adımıyla sistemden 450-500 milyar TL çekilecektir.

Rezervler Haziran’dan beri güçlü bir artış göstermektedir. Rezervlerimiz 113 milyar doların üzerine yükselmiştir.

Risk primimizde de olumlu bir seyir izlenmiştir. Risk priminin düşüşle Haziran’dan bu yana 1,5 milyar dolarlık portföy girişi gerçekleşmiştir.

Kur oynaklığı da gerilemektedir.

Para politikamızın piyasalar üzerindeki olumlu etkileri olduğunu görmekteyiz.

Enflasyon tahmininde keskin artış

TCMB 2023 ortalama ham petrol fiyat tahmini 78,1 dolardan 79,4 dolara çıktı.

2023 yıl sonu gıda enflasyon tahmini yüzde 27,9’dan yüzde 61,5’e çıktı.

(Kaynak: BloombergHT.com )