17 Temmuz 2023 Pazartesi
Vadesine 1 yıldan az kalan dış borç stoku 207 milyar doları da aşarak yeni rekor seviyeye yükseldi.
Kısa vadeli dış borçta yükseliş ivmesi Mayıs ayında da devam etti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yayımladığı verilere göre, kısa vadeli dış borç stoku Mayıs sonu itibarıyla 2022 yıl sonuna göre yüzde 11,1 artışla 165,6 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 4,3 artarak 64,9 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 4,1 oranında artarak 56,3 milyar dolar düzeyinde oldu.
1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku ise 207,3 milyar dolar olarak hesaplandı. Böylelikle bu kalemde rekor seviye kaydedildi.
17 Temmuz 2023 Pazartesi
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in imzasıyla kamu kurumlarına gönderilen genelgede, deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm harcamaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi. Genelgeye göre, harcamaları bütçeyle sınırla kalacak kamu kurumları temsil, tören, ağırlama, tanıtım ve personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler ve diğer hususlarda genelgede belirlenen kurallara uymakla yükümlü olacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in G20 dolayısıyla Hindistan’a gitmeden önce cuma günü imzaladığı ve bugün tüm kamu kurumlarına gönderilen genelgede, 30 Haziran 2021 tarihli kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin “Tasarruf Tedbirleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandığı hatırlatıldı.
Söz konusu genelge kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşlarının, kendi bütçeleri veya tasarruflarındaki diğer kaynaklardan yapacakları yurt içi ve dışı harcamaları ile taşınır ve taşınmazların kullanılmasında genelgeyle belirlenen tedbirlere uymakla talimatlandırıldığı ifade edildi.
Kamu hizmetleri bütçe sınırları içinde kalacak
Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nde, genel ilke olarak kamu hizmetlerinin bütçe sınırları içinde kalınarak ayrılan kaynakların üzerinde harcama yapılmasına yol açılmadan azami tasarruf anlayışı içinde yerine getirilmesi gerektiği belirtilmişti.
Bütçelerde ilave yük oluşturacak şekilde faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmemesi istenen genelgede, ilgili mevzuatta belirtilen faaliyet alanlarıyla doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama veya taahhütte bulunulmaması, ihale şartname ve sözleşmelerine alım konusuyla ilgisi olmayan unsurların dahil edilmemesi ve yapılacak alımlarda ölçek ekonomisinden yararlanarak ihtiyaçların daha düşük maliyetlerle karşılanması amacıyla ortak alım yoluyla tedarikin yaygınlaştırılması için azami gayret gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştı.
Kamuda ek tasarruf tedbirleri
Bugün yayınlanan Bakan Şimşek imzalı genelgede, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ilgili maddeleri uyarınca, “Maliye ve ekonomi politikalarının hazırlanmasına yardımcı olmak ve bu politikaları uygulamak”, “Kamu harcamalarında etkinlik, etkililik, ekonomiklik ve verimlilik sağlamak amacıyla gerekli standartları tespit etmek ve sınırlamalar koymak, bu hususlarda tüm kamu kurum ve kuruluşları için uyulması zorunlu düzenlemeleri yapmak ve tedbirleri almak” görev ve yetkilerinin Hazine ve Maliye Bakanlığına verildiği hatırlatıldı.
Deprem kaynaklı maliyetler haricinde tüm harcamaların gözden geçirilmesi, tedbirlerin ivedilikle uygulanabilmesine yönelik gerekli adımların atılması ve tasarruf takibinin tavizsiz sağlanması amacıyla yayımlanan genelgeye göre, bahse konu genel ilkelerin yanında, kamu kurum ve kuruluşları, taşınmaz edinimi ve kiralanması, resmi taşıt edinimi ve kullanımı, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye ve demirbaş alımları gibi giderlerini tasarruf kurallarına uygun gerçekleştirecek.
Bunun yanı sıra kamu kurumları, temsil, tören, ağırlama, tanıtım ve personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine ilişkin giderler ve diğer hususlarda genelgede belirlenen kurallara uymakla yükümlü olacak.
İdareler, genelgenin düzenlediği konularda bünyelerinde gerçekleştirdikleri iş ve işlemlerle bu kapsamda elde ettikleri tasarrufları, izleyen dönemde tasarruf imkanı olan alanları bakanlıklar ve diğer idareler aracılığıyla 28 Temmuz’a kadar Hazine ve Maliye Bakanlığına resmi yazıyla bildirecek.
17 Temmuz 2023 Pazartesi
Dolar/TL yeni haftanın ilk işlem gününde rekor seviyeyi test etti.
Küresel piyasalarda doların ivme kaybettiğine yönelik sinyaller gelirken, Dolar/TL kurundaki yükseliş ivmesi devam ediyor.
Dolar/TL kuru yeni haftanın ilk işlem gününde 26,25’i aşarak yeni rekor seviyesini test etti. Yılbaşından bu yana dolar/TL’de yükseliş yüzde 40’ı aştı.
Yeni haftanın ilk işlem gününde Bloomberg dolar endeksinde yatay bir seyir dikkat çekiyor.
Bloomberg Dolar Endeksi geçen hafta boyunca yüzde 1,97 gerilemişti. Bu düşüş, Kasım ayından bu yana en sert haftalık düşüşe işaret etmişti.
Endeksteki düşüş, ABD’de açıklanan enflasyon verilerinin hız kestiğine dair işaretlerin Fed’in faiz artırımlarının sonuna yaklaşıldığı beklentisini oluşturmasıyla hız kazandı.
Dolarda düşüş öngören yatırımcılar, Fed’in faiz indirmeye başlamasıyla bu hareketin daha da hız kazanacağı görüşündeler.
Standard Bank G-10 Stratejisi Direktörü Steven Barrow Cuma günü yayımladığı notta, “Doların birkaç yıl sürecek bir düşüş trendine girmesi beklentimiz kısmen, Fed’in sıkılaştırma döngüsünün gevşeme döngüsüne dönüşeceği ve bunun diğer merkez bankaları da indirime gitse bile doları aşağı çekeceği gerçeğine dayanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
BNP Paribas Asset Management Fon Yöneticisi Peter Vassallo da “İleriye yönelik en olası patika, doların önümüzdeki aylarda zayıf kalması” dedi. Vassallo Avustralya doları, Yeni Zelanda doları ve Norveç kronunda değer kazancı bekliyor.
Bloomberg Makro Stratejisti Simon White da “Reel getiri eğrisi düzleşirken, dolardaki hakim düşüş eğilimi bozulmadan kalmaya hazırlanıyor” dedi. Ancak farklı görüşte olanlar da var.
Invesco Asset Management’tan Georgina Taylor verileri izlemeye devam ettiklerini, enflasyonun henüz kontrol altına alındığından emin olmadıklarını belirtiyor ve dolardan vazgeçmeye hazır olmadıklarını vurguluyor.
Goldman Sachs Group’tan Michael Cahill de dolardaki herhangi bir düşüşün, geçmiş döngülerden daha sığ kalacağı görüşünde.