24 Kasım 2022 Perşembe
TCMB, TL mevduatı düşük bankalara uygulayacağı komisyon oranlarında artırıma gitti.
TCMB, TL mevduatı düşük bankanın zorunlu karşılıklarına uygulayacağı komisyon oranını artırdı.
TCMB’den bankalara gönderilen ve Bloomberg HT tarafından görülen belgeye göre TL mevduat/katılım payı oranı yüzde 50’nin düşük olan bankaların zorunlu karşılıklarına yüzde 8 komisyon uygulanacak. Bu oran bir önceki düzenlemede yüzde 3 olarak belirlenmişti.
TL payı yüzde 50 ile 60 arasında olan bankaların zorunlu karşılıklarından ise yüzde 3 komisyon alınacak. TL mevduat oranı yüzde 60’ın üzerinde olan bankalara ise herhangi bir komisyon uygulanmayacak.
Yeni oranlar 23 Aralık hesaplama tarihinden itibaren uygulanacak.
TL’ye dönüşüm oranına göre komisyon uygulamasına son verildi
TCMB, bankaların Dövizden TL’ye dönüşlere göre belirlenen komisyon uygulamasına ise 23 Aralık hesaplama tarihi itibariyle son verme kararı aldı. Bu kalemde komisyon oranı yüzde 5 olarak uygulanıyordu. Dönüşüm oranı ise yıl sonuna kadar dönüşüm oranlarına göre farklılaşıyordu.
24 Kasım 2022 Perşembe
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2020’den bu yana ilk kez faizi tek haneye indirdi. Karar metninde TCMB, mevcut politika faizinin yeterli düzeyde olduğunu, faiz indirim döngüsünün bitirilmesine karar verildiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini 1,5 puan indirimle yüzde 9 seviyesine çekti.
Bloomberg HT anketine katılan kurumların beklentisi politika faizinin 1,5 puan düşüşle yüzde 9’a indirilmesi yönündeydi.
Karar metninde faiz indirim döngüsünü sonlandırılmasına karar verildiği belirtildi. Mevcut politika faizinin yeterli düzeyde olduğuna dikkat çeken TCMB parasal aktarımı destekleyecek ek tedbirlerin alınacağını ve uygulanacak politikaların 2023 para-kur metninde yayımlanacağını belirtti.
“Küresel resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşıyor”
Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisinin artarak sürdüğünü belirten TCMB önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminlerinin aşağı yönlü güncellenmeye devam ettiğini ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmelerinin yaygınlaştığını ifade etti.
TCMB, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkilerinin azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğiliminin sürdüğünü belirtti.
“Yüksek küresel enflasyonun etkileri yakından izleniyor”
Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini ifade eden TCMB bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankalarının yüksek enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurguladıkları belirtildi.
Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışmanın artarak devam ettiğini vurgulayan TCMB finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğünü söyledi.
“Öncü göstergeler yılın ikinci yarısı için yavaşlamaya işaret ediyor”
TCMB karar metninde Türkiye’nin büyüme görünümüne de değindi. Banka konuyla ilgili olarak, “2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri daha belirgin hale gelmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını belirten TCMB turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının devam ettiğini, bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu ifade etti.
TCMB’ye göre cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz ediyor.
Kredi vurgusu
Önceki karar metinlerinde olduğu gibi bu metinde de TCMB kredi büyüme hızına vurgu yaptı. Karar metninde kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının yakından takip edildiği belirtildi.
TCMB son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının ilan edilen makroihtiyati tedbirlerin katkısı ile geldiği dengenin de yakından takip edildiğini vurguladı.
Dezenflasyon için küresel barış vurgusu devam etti
TCMB enflasyon ve para politikasına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir.
Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir.
Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB’nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
24 Kasım 2022 Perşembe
Kur korumalı mevduat büyüklüğü haftalık bazda ilk kez düşüş kaydetti.
Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma hesaplarının toplam büyüklüğü 18 Kasım’da sona eren haftada bugüne kadarki ilk haftalık düşüşünü kaydetti.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun açıkladığı verilere göre 11 Kasım’da sona eren haftada 1,47 trilyon lira olan Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat ve Katılma hesaplarının büyüklüğü, geçen hafta 1,46 trilyon liraya indi.
Bir süredir Dolar/TL kurunda 18,60 seviyesi etrafında yatay bir seyir izleniyordu.
Kur korumalı mevduatın bütçeye maliyetinde de aşağı yönlü bir seyir izlenmişti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayımladığı bütçe istatistiklerine göre, Ekim’de kur korumalı mevduatın bütçeye doğrudan maliyeti 6,7 milyar TL oldu. Böylelikle 5 ayın en düşük aylık maliyeti ortaya çıktı.
Ekim ayı itibariyle kur korumalı mevduatın, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafındaki maliyeti ve vergi muafiyetleri haricindeki toplam yükü 91,6 milyar TL’ye çıktı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kasım ayının başında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı sunumda kur korumalı mevduat uygulamasının TCMB’ye maliyetinin Hazine’nin üstlendiği 91,6 milyar TL’den daha düşük olabileceğini söylemişti.
Nebati, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası sisteminin Hazine’den farklı olduğunu o nedenle rakam açıklayamadığını söylerken, 2 Aralık’ta bankanın komisyona yapacağı sunuma işaret etti.