19 Ocak 2023 Perşembe
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde Euro Bölgesi’nde enflasyonun hâlâ çok yüksek olduğunu ve faiz artışlarında verilere bağlı kalarak istikrarlı şekilde devam edeceklerini belirtti.
Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Christine Lagarde, enflasyonun hâlâ çok yüksek olduğunu söyleyerek politika yapıcıların enflasyonu hedef seviyeye döndürme çabalarından vazgeçmeyeceklerini taahhüt etti.
Lagarde, Davos’ta katıldığı panelde yaptığı konuşmada, “Nereden bakarsanız bakın, enflasyon çok yüksek. Enflasyonu zamanında yüzde 2’ye geri getirebilmek amacıyla yeterince uzun süre kısıtlayıcı bölgeye geçene kadar bu rotada kalacağız” ifadelerini kullandı.
Enflasyonun Aralık ayında yeni bir rekora ulaşması ve Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra ekonominin beklenenden daha iyi durumda olması nedeniyle, birçok yetkili, euro döneminin en sert enflasyon artışının ortadan kaldırılmasını sağlamak için faiz artışlarına devam etme konusunda istekli olmaya devam ediyor.
AMB Yönetim Konseyi üyeleri Francois Villeroy de Galhau ve Klaas Knot Davos’ta, Lagarde’nin geçen ay yakın dönemde sarf ettiği yarım puanlık faiz artışına duyulan ihtiyaç konusundaki sözlerinin bugün de geçerliliğini koruduğunu yinelediler.
“Veriler önümüzdeki birkaç toplantıda yarım puanlık artışa işaret ediyor”
Lagarde 15 Aralık’ta yaptığı açıklamada, “İstikrarlı bir hızda devam edeceğiz. Bugün elimizdeki verilere göre önümüzdeki toplantı, bir sonraki ve ondan sonraki toplantıda muhtemelen 50 baz puanlık bir faiz artışına işaret ediyor. Bu yüzden bunun tek seferlik 50 baz puanlık bir artış olduğunu varsaymayın” ifadelerini kullandı.
Knot da, Perşembe günü CNBC’ye verdiği demeçte, yatırımcıların yetkililerin kararlılığını hafife alıyor olabileceği konusunda uyarıda bulundu. “50 baz puanlık tek bir faiz artışından sonra durmayacak. Bu kadarı kesin” ifadelerini kullandı.
Euro Bölgesi ekonomisini de değerlendiren Lagarde, “küçük bir daralmanın” artık resesyondan daha olası olduğunu söyleyerek, “Son haftalarda haberler çok daha olumlu hale geldi. Harika bir yıl değil ama korktuğumuzdan çok daha iyi” ifadelerini kullandı.
Aydınlık görünüme rağmen, Deutsche Bank CEO’su Christian Sewing ayrıca, AMB’nin politikasında çok fazla sıkılaştırma tehlikesi görmediğini ve enflasyonla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Aynı panelde, “Ekonomide daha fazla iyimserlik olduğuna dair tüm yorumları kabul etsem de, Avrupa’da sahip olduğumuz, yüksek enflasyon ve diğer bazı yapısal reformlar gibi temel sorunlar ortadan kalkmadı. Öte yandan Çin’in açılmasının enflasyonumuza nasıl bir etkisi olduğunu da izlememiz gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
19 Ocak 2023 Perşembe
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk toplantısında piyasa beklentilerine paralel şekilde politika faizini yüzde 9’da tuttu. TCMB geçen toplantıda karar metninde yer verdiği mevcut politika faizinin yeterli olduğu ifadesini kullanmadı. Ocak ayı toplantısının karar metninde TCMB enflasyonda iyileşmelerin görülmeye başlandığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 9 seviyesinde sabit tuttu.
Bloomberg HT anketine katılan kurumların da beklentisi faizin bu seviyede sabit tutulması yönündeydi.
TCMB karar metninde sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlandığını ifade etti.
Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini belirten TCMB küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olmasının kritik önem taşıdığına vurgu yaptı.Play Video
“Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı arttı”
TCMB, karar metninde büyüme görünümünde dış talep kaynaklı baskıların iç taleple dengelendiğine dikkat çekti.
2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleştiğini ifade eden TCMB yılın son çeyreğine dair göstergelerin ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret ettiğini belirtti.
TCMB’ye göre ,malat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görülürken istihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyrediyor.
Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklendiğini belirten TCMB büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının arttığını, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısının yılın tüm aylarına yayılarak devam ettiğini söyledi.
“Kredilerin büyüme hızı yakından izleniyor”
İç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığının cari denge üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu vurgulayan TCMB cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesinin fiyat istikrarı için önem arz ettiğinin altını çizdi.
Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edildiğini söyleyen TCMB 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçların kararlılıkla kullanılmaya devam edeceğini ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getireceğini ifade etti.
19 Ocak 2023 Perşembe
Fed üyeleri faiz artış hızının yavaşlatılmasından yana görüş bildirdi. Tahviller küresel çapta ralli yaparken hisse senetleri büyüme endişeleriyle geriliyor.
ABD perakende ve ÜFE verilerinin büyüme endişelerini tetiklemesiyle yatırımcılar bugüne düşük risk iştahı ile başladı. Bu durum hisse senetleri endekslerinde düşüşe tahvillerde ise rallinin uzamasına yol açıyor.
ABD’de üç ana hisse endeksi Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq 100 ABD verileri sonrası çarşamba gününü yüzde 1 üzerinde kayıplarla kapadı. Üç endeksin de vadelileri bu sabah hafif gerileyerek kayıpların sürebileceğine işaret ediyor. Asya Pasifik hisse endekslerinde ise kayıplar Japonya öncülüğünde hızlanıyor. Japon Nikkei 225 yüzde 1,5 gerilerken teknoloji hisselerinin düştüğü Hong Kong Hang Seng yatay seyretti.
Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in sürpriz istifa duyurusuna rağmen ülkenin ana hisse endeksi sadece yüzde 0,3 geriliyor. Tahvil rallisinin hızlanmasıyla getiriler aşağıya geliyor. ABD 10 yıllık tahvil getirisi beş baz puan gerileyerek yüzde 3,32’e indi. Avustralya’da istihdamın gerilemesinin faiz artışlarında durmaya yol açacağı beklentisiyle 10 yıllık getiri 22 baz puan birden düşerek yüzde 3,33’e geriledi. Bloomberg Dolar Endeksi 1.226 puanda yatay.
Fed faiz artış hızı tartışmaları
Fed üyeleri faiz artış hızı konusunda farklı görüşler ortaya koymaya devam ediyor.
İki üye, Dallas Fed Başkanı Lorie Logan ve Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, çarşamba günü yaptıkları konuşmada faiz artış hızının yavaşlatılmasından yana tavır ortaya koydu.
ABD’de beklentiyi aşan bir şekilde gerileyerek resesyon endişelerini kuvvetlendiren aralık perakende satış verisi sonrası konuşan Logan “Faiz artış hızı yavaşlasa da kısıtlayıcı finansal koşulları korumayı hedefleyen stratejimizde gerekirse ayarlama yapabiliriz” diye konuştu.
Geçtiğimiz haftaki TÜFE verisi sonrası 25 baz puanlık faiz artışının gelecekte uygun olacağını ilk kez dile getiren Harker ise faizlerin yüzde 5 üzerine çıkacağını ve burada bir süre kalabileceğini belirtti. İki üyenin de FOMC’de oy hakkı bulunuyor. Fed’in şahin kanadından St. Louis Fed Başkanı James Bullard politikanın henüz yeterince kısıtlayıcı olmadığını vurgularken Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester enflasyonun doğru istikamette ilerlediğini belirtti. Son dönemde enflasyon ve ABD ekonomisine yönelik tahminleri gerçekleşen eski ABD Hazine Bakanı Larry Summers ise bu kez Davos’ta olumlu konuştu. Summers geçtiğimiz birkaç aya göre resesyondan kaçınma konusunda daha iyimser olduğunu belirtti.