14 Temmuz 2023 Cuma

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Temmuz ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 2028 itibarıyla 400 milyar dolarlık mal ihracatı hedefi koyduklarını aktardı.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Temmuz ayı meclis toplantısında konuşan Bolat, Ticaret Bakanlığının ana konularından birinin ülkenin dış ticaretini düzenlemek ve denetlemek olduğunu söyledi.

Türkiye’nin dünyada hizmet sektöründe en rekabetçi ülkelerden biri olduğunun altını çizen Bolat, “Bizim insanımız, yapımız hizmetler sektörüne, ikrama, hizmet etmeye çok uygun. O yüzden turizm, taşımacılık, hava yolun, kara yolu taşımacılığı, eğitim hizmetleri, sağlık hizmetleri, bilişim ve e-ticaret alanlarında da hızlı gelişme kaydediyoruz ve ülkemize Döviz kazandırıyoruz. Bu da ihracat. Bakanlık olarak ısrarla hizmet ihracatını da ihracat kalemi için de vurgulayarak göstereceğiz.” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir ticaret dengesi için sürdürülebilir ihracat artışı sağlanması gerektiğini vurgulayan Bolat, 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatı 2022 itibarıyla 254 milyar dolara çıkardıklarını ve 2028 itibarıyla 400 milyar dolarlık mal ihracatı hedefi koyduklarını aktardı.

Bolat, Türkiye’nin dünya ihracatından payının 2002’de yüzde 0,5 iken 2022 sonunda yüzde 1,02’ye çıktığını dile getirerek, “2028’de yüzde 1,20’ye ulaşmayı hedefliyoruz. Hizmet ihracatında da 59 milyar dolar olan ihracatımız geçen yıl 90,5 milyar dolara çıktı. Bu seneki hedefimiz 120 milyar dolar. Bu büyüklüğü görerek dünya hizmet ticaretindeki payımızı da yüzde 1,20’ye çıkarmanın başarısıyla 2028’de de yüzde 1,5’a çıkarmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken amacımız Türkiye’nin ticarette büyümesi. Geçen yıl 618 milyar dolarlık toplam ticaret var. Milli gelirimiz 906 milyar dolar. Yani milli gelirimizin yüzde 67’si ticaretten geliyor. Bu çok önemli bir pay. Yani inancımızda rızkın onda dokuzu ticarettir sözünü çok güzel doğrulayan bir gelişme.” şeklinde konuştu.

“Önümüzdeki 2-3 senelik süre zarfında enerjide bir denge sağlayacağız”

Türkiye’nin dışa açık bir ülke ve ekonomi olduğunu söyleyen Bolat, şunları kaydetti:

“Biz ne kadar çok uluslararası ticareti artırırsak, ne kadar çok iç ticareti artırırsak rekabette de fiyatları düşürebilirsek o kadar çok ülkemizin refahı artacak halkımızın refahı artacak. Ticaret Bakanlığı olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Tabii ithalatımızı azaltma, dengeleme gayreti içindeyiz. Büyürken tabii ki ithalat da büyüyecek. Bunun farkındayız. Ama dış ticaretteki dengeleme çok önemli. Burada bizim en büyük handikabımız enerji maliyetleri. 2022’de 98 milyar dolar enerji ithal ettik. Enerji fiyatları 4-5 büyüdüğü için 110 milyar dolar açığımızın 98’i enerjiydi. Bu yeni petrol ve doğal gaz keşifleri bunun artık üretime dönmeye yavaş yavaş başlamasıyla önümüzdeki 2-3 senelik süre zarfında enerjide bir denge sağlayacağız. Nükleer enerjinin devreye girmesiyle çok önemli bir kaynak elde etmiş olacağız.

2022’de Türkiye’de 8 vilayette doğalgaz vardı. Türkiye rüzgar enerjisini ancak Almanya’da Danimarka’daki pervaneleri rüzgar güllerine görerek tanıyabiliyordu. Güneş enerjisinin adı bile geçmiyordu ama biz artık yenilenebilir enerji kaynaklarında toplam enerji ihtiyacımızın yüzde 15’ini karşılıyoruz.”

Bolat, gümrükler için önemli ölçüde yatırımlar yapıldığına dikkati çekerek, “Bunu yaparken ki amacımız ticaret yapan sizlere engel olmak, şüpheli bir durumda bırakmak asla değil. İhracatta fiziki muayenenin payı sadece yüzde 3. İthalatta yüzde 15. Değişik bir risk çalışmaları var. Bazı sektöre göre, bazı ürüne göre fiziki muayene gerekebiliyor. Ama bu çalışmalarımızda özellikle ülkemizin geleceğini, gençlerimizi, çocuklarımızı tehdit eden narkotik ürünler olmak üzere çok yoğun yakalamalar var. Sadece bu sene geçen yıla göre yüzde 50’den fazla artışla 7 milyarlık bir yakalama yapıldı.” dedi.

Bakanlık olarak, stokçuluk ve fahiş fiyat uygulamaları noktasında ve teamüllere uymayan vatandaşın mağdur olduğu haksız ticari uygulamaları, ihbar veya bilinmesiyle yoğun şekilde piyasa denetimleri yapmakla mükellef olduklarını bildiren Bolat, “Bu görevimizi de kararlılıkla yapmaya mecburuz ve yapıyoruz. Bu noktada Merkez Bankasının fiyat istikrarını sağlama konusundaki çabaları, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın para politikaları, döviz politikası ve maliye politikası alanlarındaki görevleri Merkez Bankasının para ve döviz kuru politikalarındaki görevleri ve Ticaret Bakanlığı olarak da fiyatlar konusundaki haksız uygulamalar ya da stokçuluk uygulamalarına karşı yoğun denetimlerimiz, karşılaşırsak ceza kesme uygulamalarımızla enflasyonist süreci daha da aşağılara çekmeye, istikrarlı bir iç piyasa ve fiyat istikrarı sağlamaya çalışıyoruz. Yeni dönemde de öncelikli olarak finansal istikrarı, fiyat istikrarı sağlamak ve eş zamanda da büyüme sürecimizi ve istihdam artışımızı devam ettirmek temel hedeflerimiz arasında.” diye konuştu.

Deprem bölgesindeki şehirleri kalkındırmak gerektiğine dikkati çeken Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Olay sadece insanlara kalıcı konut sağlayarak başlarını sokacak sağlam bir ev yapmak değil, oralarda sosyal hayatı canlandırmak, sosyal donatıları yapmak, ticari hayatı canlandırmak en önemlisi esnafların dükkanları yıkılmış, büyük ölçüde fabrikalarda ciddi hasarlar var. Kapasiteler yüzde 40-50 seviyelerinde o da depremden bir ay sonra yoğun çabalarla. Devlet olarak hükümet olarak ilk günden itibaren bu konuda yoğun harcama, organizasyon yapılıyor. Geçici iş yerleri, fabrikaları, kapasitelerini artırmaya çalışmak, onlara çok önemli finans, destekleri sağlamak, pazar bulmak. En çok yakındıkları şey işçi bulamamak, işçilerimizin yarıdan fazlasını kaybettik diyorlar. Diğerlerinin de fabrikaları bahçesine konteynerler kurarak korumaya çalışıyoruz diyorlar. Tabii bir travma yaşandı.”

(Kaynak: BloombergHT.com )

13 Temmuz 2023 Perşembe

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervleri 7 Temmuz haftasında 110 milyar doları aştı. Böylelikle TCMB’nin rezervlerinde 1 ayda 11 milyar dolara varan artış kaydedildi.

Yeni ekonomi yönetimi önceki dönemde düşüş gösteren rezervlerin inşasına öncelik verirken, veriler bu yönde atılan adımların karşılık verdiğini gösterdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre brüt rezervler 7 Temmuz haftası itibariyle 110,4 milyar dolara yükseldi. Böylelikle son 1 ayda rezervlerde 11 milyar dolara varan yükseliş izlendi.

İyileşme net rezerv rakamlarına da yansıdı. TCMB’nin net rezervi aynı dönemde 13,2 milyar dolara yükseldi. Bir önceki hafta net rezervler 9,8 milyar dolar düzeyindeydi.

Swap hariç net rezervlerdeki toparlama da sürdü. 7 Temmuz haftasında TCMB’nin swap hariç net rezervi eksi 48,1 milyar dolar oldu. Önceki hafta bu rakam eksi 50,3 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

Ekonomi yönetiminde rezerv önceliği

Ekonomi yönetiminden gelen mesajlar yeni dönemde rezervlerin artırılmasının ön plana alındığına işaret ediyordu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuyla ilgili olarak “Programımızın önemli bir hedefi de piyasa koşulları elverdiği ölçüde uluslararası rezerv birikimini sağlamaktır. Merkez Bankası rezerv artışına katkı sağlayacak rasyonel politikaların yanı sıra ülkemize ilave dış kaynak sağlamaya yönelik çalışmalarımız da hızla devam etmektedir. İyileşmenin devamı için gereken adımları atmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan rezervleri artırmak için rasyonel politikalar uyguladıklarını ifade etmişti.

(Kaynak: BloombergHT.com )

13 Temmuz 2023 Perşembe

ABD’de açıklanan enflasyon verileri piyasa aktörlerinde parasal sıkılaşmanın sonuna gelindiği beklentilerini artırdı. Piyasalarda dikkatler ABD’den gelecek üretici fiyatlarında olacak.

Asya’da hisse senedi endeksleri, enflasyon verisinin ardından Fed’in parasal sıkılaştırmanın sonuna yaklaştığı beklentisiyle yükseliyor.

MSCI Asya Pasifik Endeksi de yüzde 2’ye yaklaşan primle Haziran’dan bu yana en yüksek seviyede işlem gördü.

Japon Nikkei 225 yüzde 1,5, Hong Kong Hang Seng yüzde 2,5, Çin CSI 300 yüzde 1,1 artıda. Hong Kong’da işlem gören teknoloji hisseleri Çin Başbakanı Li Qiang’ın ülkedeki teknoloji şirketi yöneticileri ile bir araya gelmesinin ardından değer kazandı.

Sony hissesi, Goldman Sachs’ın hisse için tavsiyesini “al”a çıkarmasının ardından Tokyo Borsasında yüzde 5’in üzerinde yükseldi. ABD vadeli endeksleri de Çarşamba günkü yükselişlerin ardından yine yukarı yönlü bir açılışa işaret ediyor.

ABD TÜFE verisinin ardından günü yüzde 1’e yakın kayıpla tamamlayan Bloomberg Dolar Endeksi zayıf görünümünü sürdürüyor. Çarşamba günü sırasıyla 11 baz puan ve 13 baz puan gerileyen ABD 10 yıllık ve 2 yıllık tahvil getirileri bu sabah sınırlı şekilde geri çekilmeye devam ediyor.

Çin’de yavaşlama sinyalleri

Çin’de ihracat Mayıs ayının ardından Haziran’da da düşerken, ekonomik toparlanmaya yönelik sıkıntıların sürdüğünü ortaya koydu.

İhracat bir önceki yılın aynı ayına göre dolar bazında yüzde 12,4 düşüş kaydetti. İthalat da yüzde 6,8 geriledi. Böylece dış ticaret fazlası Haziran’da 70,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Ekonomistlerin beklentisi ihracatta yüzde 10, ithalatta yüzde 4,1 azalış açıklanması yönündeydi.

Küresel talep son üç yılda Çin’in büyümesinin güçlü bir itici gücü oldu ancak bu etki 2022’nin sonlarında azalmaya başladı. İhracat 2023 yılının başından bu yana 6 ayın 4’ünde düşüş yaşadı. İthalat verileri de yurt içi talepteki zayıflığı gösterdi. Çin’de Tayvan ve Güney Kore’den elektronik parçalara ve başka yerlerden gelen emtiaya olan talep hala düşük seyrediyor.

(Kaynak: BloombergHT.com )